Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/776 E. 2018/896 K. 17.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/776
KARAR NO : 2018/896

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 28/08/2018
KARAR TARİHİ : 17/09/2018

DAVA:Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle;müvekkil şirketin, … Alışveriş Merkezi’nde kurulacak, … Şirketine ait, Estetik İnternational Tıp Merkezi ve bodrum katta oluşturulacak idari ofislerin ve yönetim ofislerinin inşaat, mekanik ve elektrik işlerinin yapımını üstlendiğini,başta hastane sahibi (kiracı) … şirketi ile anlaşarak işe başlamasına rağmen, … şirketi tarafından, sözleşmenin … şirketi ile yapılması istendiğinden, … şirketi ile müvekkili şirket arasında, 07.11.2017 tarihli müteahhit sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği işe başlayarak,sözleşmede belirtilen işleri tamamlamış ve teslimini gerçekleştirmiştir. Sözleşmenin taraflarınca 5.149,060,86-TL kesin hak ediş onaylandığını, müvekkiline banka ve çek yoluyla yapılan ödemeler kesin hak ediş miktarından düşüldüğünde bakiye 2.204.720,23-TL bakiye alacağın kaldığını, sözleşmenin 8. maddesinde , çek olarak yapılan ödemelerin vade tarihinin 90 gün olacağı kararlaştırıldığını,ancak işverence müvekkile verilen çekler sözleşmede süreyi aşar şekilde uzun vadeli verilmiş ve aradaki vade farklarının müvekkile ödeneceğinin söylendiğini, müvekkil 27.06.2018 tarihli Seri A sıra 415267 fatura ile, KDV dahil 294.528,68-TL vade farkı faturası düzenleyerek, … şirketine göndermiş ancak işbu faturada iade edilip, müvekkiline ödenmeyerek, müvekkilinin zarara uğradığını,bunun üzerine … 10. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye no’lu ihtarı çekilerek, müvekkilinin alacağının ödenmesi, aksi halde yapı ipoteği tesisi isteneceği ve dava açılacağı ihtar edildiğini,ancak muhataplarca,ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunulmadığı gibi bugüne kadar ödemede yapılmadığını belirterek;07.11.2017 tarihli sözleşme ile üstlendiği inşaat işlerini yerine getirip, teslim ettiğinden ve kesin hak ediş kabul edildiğinden, müvekkilin sözleşmeden doğan ve ödenmeyen bakiye 2.499.248,91-TL alacağın (2.204.720,23-TL bakiye hakkediş alacağı+ 294.528,68-TL vade farkı alacağı olmak üzere) avans faizi ile birlikte, davamızın kabul edilerek, … yönetim ofisi ve idari ofislerin bulunduğu, … ( tapu bilgileri, 1199 ada, 58 pafta 230 parsel 2494m2 yüz ölçüm Bağımsız Bölüm No: 80-81-82) taşınmazlara TMK’nın 1011 maddesi uyarınca geçici tescil şerhi verilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Yargı erkini tekelinde bulunduran Türkiye Cumhuriyeti devletinin de taraf olduğu AİHS’in 6. Maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının ihlali sebebiyle AİHM nezdinde, Devletimiz aleyhine çokça ihlal kararları verildiği herkesçe malumdur. Bu kararların kahir ekseriyeti uzun yargılama süreçlerine dayanmaktadır. İşte uzayan yargılamaların önüne geçilmek amacıyla 2000’li yılların başından itibaren temel adli yasalarda köklü değişikliklere gidilmiş, TCK, CMK, TMK, TTK, TBK gibi hukuk yargılamalarındaki usulü düzenleyen HUMK’ta da değişikliğe gidilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe konmuştur. HMK’ta yargılamaların uzamasının önüne geçilmek için daha dava dilekçesi verilirken hangi hususlara dikkat edilmesi gerektiği 119. maddesinde tek tek sayılmış, maddenin ikinci fıkrasında da eksikliklerin yaptırımı düzenlenmiştir. Buna göre;
-dava konusu ve mal varlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri (d)
dava dilekçesinde yer almalıdır.
Somut olayda dava dilekçesi HMK’nın 119/1-(d) bentlerine aykırı olarak tanzim edilmiştir. Özellikle (a), (d), (e), (f) ve (g) bentlerindeki bu eksiklikler, 119/2. maddesine göre sonradan tamamlanması dahi mümkün olmayan eksiklikler olduğundan, HMK 31. maddesi bağlamında davanın açıklattırılması yoluna da gidilmemiştir. Zira 119/2. maddedeki (d) bendinin istisna tutulduğu açık hükmü görmeksizin davacıdan açıklama istemek, 31. maddedeki davanın aydınlatılması ödevinin ilerisine, yani 25. maddesinde düzenlenen iki tarafa hatırlatma yasağı sınırlarına geçmek olur.
Aksi düşünce, mevzuatın insan haklarına daha uyumlu hale getirilmesine yönelik yasa koyucunun 2000’li yılların başından itibaren ihdas ettiği iradeyi akim kılar ve uygulayıcıların açık kanun hükümlerini uygulamaktan imtina etmesi sebebiyle AHİM nezdinde Devletimizin tazminatlara mahkum olmaya devam etmesi sonucu doğurur.
Öte yandan dava dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmeden nihai kararın verilip verilemeyeceği hususuna gelince;
Bilindiği üzere davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, HMK 150/7. maddesine göre talebin hiç vaki olmamış sayılması gibi bir sonuç doğurmaktadır. Dolayısı ile bu kararın kesinleşmesinden sonra, bu dava hiç açılmamış gibi maddi hukuk dünyasında sonuç doğuracaktır. Yani açılmamış sayılmasına karar verilen dava, ilk açıldığı tarih itibari ile hak düşürücü süreleri ve zamanaşımı sürelerini kesemeyecektir. Bu durumda, dava dilekçesinin karşı tarafa tebliği, sonrasında diğer yargılama aşamalarının beklenmesi, akabinde de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, davacının hak düşürücü süreleri ve zamanaşımı sürelerini geçirmesine sebebiyet verebilecektir. Bu nedenle, dava dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edilmeden dahi davanın açılmamış sayılmasına karar vermek mümkün görülmüştür; ki davacı bir an önce davasını usulüne uygun olarak yeniden açabilsin.
Anılan sebeplerle HMK 119/1-(d) bendinde sayılan unsurları içermeyen dava dilekçesi sebebiyle 119/2. Maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK’nın 119/1-d, 119/2 maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan avansın davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden oybirliğiyle karar verildi.17/09/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır