Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/753 E. 2019/628 K. 19.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/753 Esas
KARAR NO : 2019/628

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/08/2018
KARAR TARİHİ : 19/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının murisi …’ın müvekkili şirketin abonesi olup abone numarasının … olduğu, murisin … adresinde kaçak elektrik kullandığının tespit edildiğini, kaçak tutanaklarına istinaden tahakkuk eden 17.12.2010 ve 05.09.2011 son ödeme tarihli fatura bedellerini günü geçmiş olmasına rağmen ödemediğini, abone …’ın vefat etmiş olmasından dolayı taraflarınca ödenmeyen bedellerin tahsili amacıyla yasal mirasçılarının tespiti yoluna gidildiğini, davalının yasal mirasçı olduğunu ve söz konusu bedelleri bugüne kadar ödemediğini, bu sebepten davalı/borçluya karşı son ödeme süresi geçen tüketim tahakkukunun tahsili amacıyla … 29.İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun ise 01.06.2016 tarihli dilekçesi ile iş bu icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini belirterek borçlunun haksız itirazının iptali ile alenen kötü niyetli olan borçludan %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
… 29.İcra Dairesinin … sayılı takip dosyası getirtilerek incelenmiş, süresinde itiraz üzerine takibin durdurulduğu, davanın alacaklıya itiraz dilekçesinin tebliğ edilmediği görülmekle, 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı kurumdan davalının murisi … hakkında düzenlenen kaçak elektrik tutanakları ve tahakkukları getirtilmiş, sunulan mirasçılık belgesi, murisin ticaret sicil ve vergi dairesi mükellefiyet kayıtları getirtilerek incelenmiştir.
İncelenen kaçak kullanım tutanaklarında tesisatın “daire” şerhiyle kullanım yerinin belirtildiği, murisin ticaret sicil ve vergi dairesinde mükellefiyet kaydının, ticari bir işletmesinin bulunmadığı, sadece resmi işlemlerde kullanılmak üzere alınan potansiyel vergi kimlik numarasının bulunduğu, yani tacir veya esnaf olmayıp tüketici olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada yapılan inceleme sonucunda, görülmekte olan davanın TTK.nun 4/1. maddesi kapsamında sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, davanın TTK. 4.maddeye göre nispi ticari dava kabul edilebilmesi için de her iki tarafın tacir olması ayrıca uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmasının gerektiği, ancak davalının borcundan sorumlu tutulduğu murisi …’ın ve davalının takip ve dava konusu fatura döneminde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketici sıfatına sahip olduğu, bu haliyle uyuşmazlığın anılan Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca Tüketici Mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerektiği, davanın görevli mahkemede açılmış olmasının dava şartı olduğu ve davanın her aşamasında kendiliğinden değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından (HMK.nun 114/1-c,115) davanın görev yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava değeri miktar itibariyle kesinlik sınırı altında olsa da, esasa ilişkin karar verilmemiş olduğundan, istinaf yolu açık şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.19/07/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸