Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/720 E. 2021/696 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/720 Esas
KARAR NO : 2021/696

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/10/2017
KARAR TARİHİ : 22/10/2021

İzmir 2.ATM 2017/1139 E dosyasından verilen 2018/357 K yetkisizlik kararının kesinleşmesi ve yasal sürede talep üzerine Mahkememize tevzi edilen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.06.2009 tarihinde … ili … ilçesinde davalıya sigortalı aracın … istikametinden … istikametine seyri esnasında önündeki aracı hatalı sollama yaparken yola çıkan yayaya çarpması sonucunda yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında yaya olan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, kaza sonrasında kaza tespit tutanağının düzenlendiğini, hem yayanın hem de sürücünün kusurlu bulunduğunu, aracın davalı sigorta şirketinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesinin olduğunu, müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı sigorta şirketinden tazmininin talep olunduğunu, davalı … A.Ş ‘ye daha önce başvuru yapıldığını ve bu başvuruya istinaden davalı şirket tarafından müvekkiline bir kısım ödeme yapıldığını ancak söz konusu bu ödemenin müvekkilinin gerçek zararını karşılamadığını belirterek, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla yasaca yapılacak tüm indirimlerden sonra şimdilik 100,00.-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100,00.-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere şimdilik 200,00.-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine, dava masrafları ile vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın zamanaşımı sebebiyle reddedilmesi gerektiğini, talebe konu kazanın 8 yıllık cezai zamanaşımı süresine tabi bulunduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca davanın yetkisiz yerde açıldığını, KTK madde 110 gereğince motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabildiğini, kazanın …’da meydana geldiğini, poliçenin tanzim yerinin … olduğunu, davacının Konya’da ikamet ettiğini, müvekkil şirketin …’de ne şubesi, ne bölge müdürlüğünün bulunmadığını, müvekkilinin tasfiye halinde olması sebebiyle 2015 yılının Mart ayında tüm Türkiye genelinde bölge müdürlüklerinin kapatıldığını, müvekkil şirketin adresinin İstanbul olduğunu, bu nedenlerle davanın müvekkili şirketin ticari merkezinin bulunduğu … mahkemelerinde açılması gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili nezdinde 16/04/2009-2010 tarihini kapsayan ZMMS poliçesi bulunduğunu, kazadaki kusur oranları ve davacının maluliyet oranı tespitlerinin ATK’dan rapor alınarak yapılması gerektiğini, dava öncesi ödemelerinin güncellenerek düşülmesi gerektiğini, faiz başlangıcının ancak dava tarihinden itibaren uygulanabileceğini belirterek, davanın yetki yönünden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle kalıcı ve geçici iş gücü kaybı zararına ilişkin ZMMS şirketinden talep edilen maddi tazminat davasıdır. Kazada yaralanan davacı yaya, davalı ise yayaya çarpan… plakalı aracın kaza tarihinde yürürlükte olan ZMMS sigortacısıdır.
Dava .. 2.ATM … E dosyasıyla açılmış, davalı vekilinin yasal sürede cevap dilekçesiyle ileri sürdüğü yetki ilk itirazının kabulü neticesinde anılan mahkemece verilen 22/03/2018 tarihli 2018/357 K sayılı yetkisizlik kararının kesinleşmesi ve yasal sürede talep üzerine Mahkememize tevzi edilmiştir.
Kaza tutanağı, kazaya karışan aracın trafik tescil kaydı, … Sulh Ceza Mah….E ceza dosyası Uyap kayıtları, içindeki soruşturma dosyası kayıtları, davacının kaza sonrası tedavi evrakları, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi ve hasar dosyası, davacının kolluğa yaptırılan ekonomik sosyal durum araştırma sonuçları, SGK’dan geçici iş göremezlik ödemesi ile rücuya tabi ödeme ve gelir bilgileri celbedilerek incelenmiş, kaza tarihinde 14 yaşında olan davacının askeri öğrenci olması nedeniyle askerlikten muaf olduğuna dair davacı vekilince sunulan resmi belge incelenmiş, maluliyet, kusur ve aktüer bilirkişi raporları alınmıştır.
Davalı vekilinin yasal sürede ileri sürdüğü zamanaşımı def’i, KTK md 109 ve TBK md 72 uyarınca ceza zamanaşımı uygulanması gerektiğinden, davalıya sigortalı aracın sürücüsü … aleyhine … CBS’nin 16/11/2009 tarihli iddianamesi ile ceza davası açılmakla zamanaşımını kesen sebep bulunduğundan uzamış ceza zamanaşımı süresi olan 12 yılın uygulanması gerektiğinden, iddianame tarihinden sonra 8 yıllık zamanaşımı süresi içinde 12/10/2017 tarihinde ve kaza tarihi olan 13/06/2009’dan sonra 12 yıllık uzamış ceza zamanaşımı süresi içinde dava açılmış olduğundan, yerinde görülmeyerek duruşma ara kararıyla reddedilmiştir.
İncelenen ceza dava dosyasında, davacı müştekinin şikayetten vazgeçmesi nedeniyle 16/12/2009 tarihli duruşmada “kamu davasının düşürülmesine” karar verildiği görülmüştür.
İncelenen hasar dosyasına göre (her ne kadar davacı vekilince 14/01/2019 tarihli celsede müvekkiline dava açıldıktan sonra davalının kısmi ödeme yaptığı beyan edilmişse de, bu ödemenin dava öncesi yazılı başvuru üzerine dava tarihinden önce 14/09/2017 tarihinde 20.643,93 TL şeklinde yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yayanın kaza nedeniyle kalıcı ve geçici iş gücü kaybı oluşup oluşmadığı, oluştuysa oran ve süresinin tespiti amacıyla ATK 2.İhtisas Kurulundan alınan raporda, davacının kaza tarihinde yürürlükte olan 11/10/2008 tarihli Çalışma Gücü Kaybı Yönetmeliğine göre kaza nedeniyle %7,2 kalıcı, 4 ay geçici işgücü kaybı oluştuğu tespit edilmiştir.
Kazadaki kusur oranları hakkında trafik kazaları konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden ve aynı raporda aktüer bilirkişiden rapor alınmış, bu raporda taşıt yoluna kontrolsüzce çıkan davacı yayanın kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, çarpan araç sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilip bildirilmiş; bu kusur oranlarına göre davacının güncel Yargıtay (Kapatılan) 17 HD ve 4 HD ile BAM içtihatları uyarınca TRH2010 tablosu-progresive rant hesabı usulune göre hesaplanan 493,23 TL geçici, 29.429,75 TL kalıcı işgöremezlik zararı toplamından, dava öncesi ödeme güncellenerek (27.470,00TL şeklinde) düşüldükten sonra davada talep edebileceği toplam tazminatın 2.453,38 TL olduğu hesaplanıp bildirilmiştir. Ancak alınan raporda (dosyaya rapor öncesi bu hususta davacı tarafça sunulan delil bulunmadığı, rapordan sonra sunulduğu görülmekle birlikte) davacının askerlikten muaf olmasına rağmen 6 ay askerlik süresine isabet eden kısım için tazminat hesaplanması gerekirken hesaplanmadığı, ayrıca kaza tarihinde 14 yaşında olan davacının bu yaşta çalışması-geliri olmadığından geçici işgöremezlik zararı talep edemeyecek olmasına rağmen lehine geçici işgöremezlik tazminatı da hesaplandığı, kalıcı iş göremezlik tazminatının da 18 yaşından itibaren hesaplanması gerekirken 14 yaşından itibaren tazminat hesaplandığı, ayrıca mahkememizin bilirkişiye sevk ara kararında açıkça vurgulanmasına rağmen, dava öncesi (4 yıl önce) ödenen tazminatın ödeme tarihi itibariyle yeterli ödeme sayılıp sayılamayacağına dair ayrı bir hesap ve tespit yapılmamış olduğu, hesaplanan tazminat tutarı ile 4 yıl önce yapılan ödeme tutarı gözetildiğinde yeterli ödeme olma ihtimalinin yüksek olduğu, aktüer raporun bu haliyle hükme esas alınmasının mümkün olmadığı mahkememizce tespit edilmiştir. Rapora her iki taraf vekilince itiraz edilmiştir.
Dava mahkememize tevzi edildikten sonra düzenlenip taraflara tebliğ edilen 15/08/2018 tarihli tensip tutanağı ile, davanın 7101 sayılı Kanunun 61.maddesi ile değişen TTK 4/2 maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi olduğu bildirilmiştir.
Basit yargılama usulüne tabi olan davada dosya 21/05/2021 tarihli celsede taraflarca takip edilmediğinden HMK md 150 uyarınca işlemden kaldırılmış, davacı vekilince yasal sürede yenilenmiş, yenileme tensip tutanağı ile yeni duruşma günü taraflara tebliğ edilmiş, dosyanın 22/10/2021 tarihinde yapılan duruşmasında davalı taraftan duruşmaya katılan olmamış, davacı vekilince “mesleki mazeretinin kabulüne” şeklinde mazeret bildirimi yapılmış olup, dosyanın mevcut durumu ve mazeret dilekçesi içeriği incelendiğinde, davacı vekilinin mazeretinin, mazeret dilekçesinde herhangi bir mesleki mazeret veya sağlık vb kabul edilebilir mazeret bildirimi bulunmadığı, incelenen vekaletnamesinde başkalarını tevkil yetkisi bulunduğu, ayrıca birden fazla vekilin vekaletnamede görevlendirilmiş olduğu, dosyada mevcut delil durumu ve alınan bilirkişi rapor içerikleri gözetildiğinde bu aşamada bu şekilde gönderilen mazeret dilekçesinin davayı uzatmaya matuf olduğu kanaatine varılmakla, davalı taraftan da davayı takip eden bulunmadığından, davacı vekilinin herhangi bir bilgi ve belgeye de dayanmayan mazeret bildiriminin reddine karar verilerek, HMK md 150 uyarınca dosyanın ikinci kez işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Basit yargılama usulüne tabi davanın yenileme sonrası tekrar takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla, HMK md 320/4 uyarınca ikinci kez takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına, bu nedenle HMK md 331/3 gereği yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Taraflarca takip edilmeyen dosyanın 6100 sayılı HMK’nun 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına,
Dosyanın basit yargılama usulüne tabi olduğu, daha önce de takipsiz bırakıldığı görülmekle, ikinci kez takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olup, peşin alınan 31,40-TL harçtan mahsubu ile eksik 27,90-TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan, yürürlükteki AAÜT gereği dava değeri üzerinden hesap ve takdir olunan 200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
22/10/2021

Katip

Hakim