Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/684 E. 2021/774 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/684 Esas
KARAR NO : 2021/774

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ : 19/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında “Yetkili Satıcılık Sözleşmesi” akdedildiğini, davalı tarafın müvekkili şirketten satın aldığı malların bedelini ödemeyince … 31. İcra Md. … E. dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun haksız ve kötüniyetle borca ve faize itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, ticari defter ve kayıtlarda yapılacak bilirkişi incelemesi ile de alacağın varlığının kanıtlanacağını, yetkili satıcılık sözleşmesinin 5. maddesinin “g” bendinde, vadesinde yapılmayan ödemeler için aylık %2 + KDV vade farkı ve ayrıca aylık %1,5 + KDV temerrüt faizi uygulanacağının taraflarca kabul edildiğini, buna rağmen sadece ticari işlerde uygulanan TCMB avans faizi talebinde bulunulduğunu belirterek, davalı tarafın haksız ve kötüniyetli itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davacı ile müvekkili arasındaki bayilik sözleşmesince yapılan bütün alışverişlerin ve alınan ürünlerin ödemesinin fatura karşılığında müvekkili tarafından çek ile davacı tarafa ödendiğini, davacı ile müvekkili arasındaki ödeme planı içerisinde bulunan müvekkilinin keşide ettiği … …bank Şubesine ait … seri numaralı çekin ödeme tarihinde karşılıksız çıkması sonucunda ertesi gün ilgili çeke mahsuben müvekkilinin .. … Bankasında bulunan hesabından davacının … Bankası Şubesinde bulunan hesabına ilgili çekin tutarı olan 36.763,00 TL miktarındaki parayı davacının hesabına gönderdiğini, davacıya olan bütün borcunu kapattığını, davacı ile müvekkili arasındaki karşılıklı mutabakat sonucunda müvekkili tarafından davacıya verilen …bank Şubesine ait banka teminat mektubunu da bu mutabakat sonucu müvekkilinin 28/12/2016 tarihinde davacıdan geri aldığını ve bayiliği bıraktığını, müvekkili şirketin borcu olsaydı davacının alacağını teminat mektubundan tahsil edeceğini, yapılan hesap mutabakatı sonucu müvekkilinin borcu kalmadığı belirlenip teminat mektubu kesintisiz iade edilmesine rağmen davacının haksız yere alacak talebinde bulunduğunu, davacı adına satılan ürünlerin karşılığında müvekkiline ödenmesi gereken 12.500,00 TL prim tutarının davacı tarafından müvekkiline ödenmediğini belirterek, hukuki dayanaktan yoksun açılmış olan davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap (fatura) alacağının tahsili istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 31. İM. … E takip dosyası celbedilip incelendiğinde, 23.717,17 TL asıl alacak, 3.265,45 TL işlemiş faiz alacağı için, cari hesap alacağı açıklamasıyla başlatılan ilamsız takibe davalının yasal sürede itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Davalı vekilince cevap dilekçesiyle ileri sürülen zamanaşımı def’i, sözleşmeden kaynaklanan alacak nedeniyle 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde takip başlatılıp dava açılmış olduğundan ön inceleme celsesi ara kararıyla reddedilmiştir.
Takip dosyası, taraflar arasında akdedilen yetkili satıcılık sözleşmesi, takip konusu alacağın kaynağı davacı faturaları, taraflar arasındaki cari hesap ve muavin defter dökümleri, mutabakat mektubu, davalının çekle ödemelerine ilişkin çek bilgileri ve kayıtları, banka hesap hareketleri dökümleri, karşılıksız çıkan …bank … Şubesine ait 36.763,00 TL bedelli … seri no.lu çek bedelinin davalı tarafından nakden ödendiğine dair banka dekontu incelenmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları mali bilirkişi vasıtasıyla incelenerek üç kök bir ek bilirkişi raporu alınmıştır.
Taraflar arasında akdedilen 31/07/2015 tarihli Yetkili Satıcılık Sözleşmesinde, TTK md kapsamında yazılı cari hesap sözleşmesi de yapılmış olduğu görülmektedir.
Davalı şirketin ticari defterlerinin bulunduğu … Asliye HM (ATM sıfatıyla)’ne talimat yazılarak davalının ticari defter ve kayıtları incelenerek rapor alınmıştır. Mahkememizce de davacının ticari defter ve kayıtları inceletilmek suretiyle mali bilirkişiden kök rapor alınmış, ayrıca kök raporda detayı belirtilmeyen davacı şirketin çekle tahsilat kayıtlarının detayları hakkında ve davalı defterleriyle ilgili yapılan tespitler hakkında bilirkişiden birleştirici ek rapor alınmıştır.
Davalının ticari defterleri hakkında talimat yoluyla alınan mali bilirkişi raporunda özetle; davalının 2016 yılı ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, incelenen 2016 ticari defterlerinin noter açılış-kapanış tasdikleri süresinde yaptırılmış olduğu, takip dayanağı fatura alacağı olarak davacı vekilince dosyaya sunulan 2016 yılına ilişkin davacının davalıya düzenlemiş olduğu (dosyaya davacı vekilince sunulmuş durumda olan) toplam 23.911,96 TL bedelli 13 adet faturadan 9 adedinin (toplam 23.490,98 TL bedelli olan 9 faturanın) davalı defterinde kayıtlı olduğu, sadece her biri 105,02 TL tutarında olan 4 adet davacı faturasının davalıda kayıtlı olmadığı, ticari ilişkinin geçmiş yıllardan devir gelen kayıtlarıyla birlikte davalının 2016 ticari defterinin kapanış kaydına göre davacıdan (tüm yıllarda) 142.717,92 TL mal alışı olduğuna dair fatura kaydının bulunduğu, davalının bu tutarı çek,nakit,banka havalesi şeklinde çeşitli tarihlerde ödediğine dair kayıt bulunduğu, 2016 kapanış kaydı sonucuna göre davalının davacıya borç kaydı bulunmadığı tespit edilip bildirilmiştir.
Davacının ticari defterleri hakkında mahkememizce yaptırılan ilk mali bilirkişi incelemesi raporundaki tespitler davalı defteri hakkındaki raporla karşılaştırma içermemesi, ek rapor alınmasına karar verildiğinde ilk bilirkişinin dosyayı almaya da gelmemesi nedeniyle, yeni bir mali bilirkişiden ikinci kök rapor alınmış, davalı vekilince karşılıksız çek bedelinin nakden ödendiğine dair dekont dosyaya sunulmasına rağmen ikinci mali bilirkişiden alınan ikinci kök raporda “davalının çek bedelini ödediğini ispatlayamadığı” belirtildiğinden bu tespit dosya delil durumuna uymadığı gibi, davacının ticari edfterindeki çekle tahsilat-karşılıksız çıkan çek kayıtlarının detaylı incelenmesi gerektiğinden ek rapor alınmıştır.
Davacı ticari defter ve kayıtları incelenerek alınan iki farklı kök ve bir ek raporda özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiye dair kayıtların yer aldığı davacının 2015, 2016, 2017, 2018 ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, incelenen defterlerin noter açılış-kapanış kayıtlarının yasal sürelerde yaptırılmış, kayıtların muhasebe usul ve esaslarına uygun tutulmuş, yani sahibi lehine delil teşkil eder mahiyette olduğu, tüm ticari ilişki sırasında davacının davalıya düzenlediği faturaları ve karşılıksız çıkan çek bedellerini kaydettiği cari hesap kaydına göre (karşılıksız çıkan 36.763,00 TL’lik çek kaydı ve bu çek bedelinin davalı tarafından nakden ödenmesine dair kayıt dahil olmak üzere) dahil) davalının toplam 684.755,02 TL tutarında alacak kaydına karşılık davalının toplam 661.027,85 TL ödeme kaydının bulunduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 23.727,17 TL alacaklı göründüğü; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan 36.763,00 TL bedelli davalı çekinin, davacı tarafından, davalıdan alınan diğer çeklerle birlikte “bordro çek” açıklaması ile 01/07/2016 tarihinde toplam 106.763,00 TL çekle tahsilat olarak davalının borcundan mahsup edilmiş olduğu, bu çekin karşılıksız çıkması nedeniyle vade tarihinde davalı tarafından banka havalesi yoluyla nakden 12/08/2016 tarihinde davacıya ödenmiş olduğu, bu nakit tahsilatın da davacı tarafından davalı borcundan mahsup şeklinde kaydedilmiş olduğu, böylelikle davacı kaydında davalıdan iki ayrı tahsilat varmış gibi kayıt göründüğü, davacının davalıya 31/12/2016 tarihinde mutabakat mektubu göndererek cari hesap bakiyesini sorduğu, davalının da 13.035,83 TL borç şeklinde bildirdiği, bu tarihten sonra ise 13/03/2017 tarihinde, davalının karşılıksız çıkan 36.763,00 TL bedelli çekinin davacı defterindeki çekle tahsilat kaydının ters kayıtla kapatılıp çek çıkış kaydının yapıldığı, çekin çıkışının karşılıksız çıktığı tarihte değil 13/03/2017 tarihinde yapılmış olması nedeniyle mutabakat tarihindeki kaydın bu şekilde göründüğü, yapılan bu çek çıkış kaydının doğru olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 23.727,17 TL alacaklı olduğu tespit edilip bildirilmiştir.
Davalının ticari defterlerini talimatla …’da inceleyen mali bilirkişinin davalının sadece 2016 yılı ticari defterlerini incelemiş olması, taraflar arasındaki ticari ilişkiye ilişkin cari hesap kayıtlarını rapora eklememiş olması nedeniyle, cari hesapların tarafımızca karşılaştırılabilmesi için davalı vekiline kesin süre verilerek, kendisindeki cari hesap ekstresini sunması istenmiş, kesin sürede sunulmazsa davacı defterleri üzerinde yapılan incelemelere göre alınan raporlar kapsamında ve mevcut delil durumuna göre değerlendirme yapılacağı ihtar edilmişse de, davalı vekilince sadece 2015 yılına ilişkin cari hesap ekstresi ile 2016 yılının sadece Ocak/Şubat aylarını içeren muavin defter dökümü dosyaya sunulmuş, 2016-2017 hesap ekstreleri sunulmamıştır. İstenen kayıtların … Asliye HM kanalıyla … muharebe no.suyla dosyaya ayrıca gönderildiği belirtilmişse de, anılan muharebe evrakının ekinde de sadece aynı kayıtların bulunduğu, 2016 ve 2017 cari hesap/muavin defter dökümlerinin istenmesine rağmen dosyaya sunulmadığı, 2015 ve 2017 yılı ticari defter ve kayıtlarının …’da mali bilirkişiye de ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki akdi ilişkinin sona erdiği son kayıt, davacının davalıya düzenlediği 30/11/2016 tarihli 105,02 TL tutarlı fatura kaydıdır. Taraflar arasında düzenlenmiş 31/12/2016 tarihli ve davalının da kabulünde olan mutabakat mektubunun incelenmesinde, davacı şirketin davalıya cari hesap bakiyesini bildirmesini istediği, davalının bakiyeyi “13.035,83 TL alacaklıyız” şeklinde bildirdiği görülmektedir. Davacının dosyada mevcut ve tüm akdi ilişkiyi içeren (2015-2016-2017) cari hesap kayıtları tarafımızca bizzat incelenmiş olup, davacının 31/12/2016 mutabakat tarihi itibariyle cari hesap bakiyesi de, davacının davalıya 13.035,83 TL borçlu olduğu (-13.035,83) şeklindedir. Bu durum, taraf ticari defter kayıtlarının birebir mutabakat halinde olduğunu, davacının tüm faturalarının davalıda kayıtlı olduğunu, davalının tüm ödemelerinin ise davacıda kayıtlı olduğunu açıkça göstermektedir ve tarafların da kabulündedir. Ancak bu mutabakat sırasında davacının muhasebe kayıtlarında hata bulunduğu, davalının yukarıda açıklanan 11/08/2016 keşide tarihli çek ödemesini hem çekle tahsilat olarak hem de nakit tahsilat olarak iki kere ticari defterine kaydetmiş olduğu, karşılıksız çıkan çekin karşılıksız çıktığı tarihte hesaptan ters kayıtla çek çıkışı yapılması gerekirken bu kaydı çek karşılıksız çıktığında hemen yapmamış olduğu, bu hata nedeniyle hesapların mutabıkmış gibi göründüğü, bunun üzerine davacının davalı şirkete ait teminat mektubunu iade ettiği anlaşılmaktadır. Davacı şirketin ise muhasebe kaydındaki hatasını bu hesap mutabakatı sonrasında farkettiği ve mükerrer tahsilat kaydına neden olan çekin çıkış kaydını hesap mutabakatı sonrası 13/03/2017 tarihinde yapmış olduğu, bu çek çıkış kaydı üzerine cari hesabın davacı lehine 23.727,17 TL alacak bakiyesi verdiği, davacının bu kaydının ise, çekin karşılıksız çıktığı tarafların kabulünde olmakla doğru bir kayıt olduğu, dolayısıyla takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takip talebindeki gibi 23.727,17 TL asıl alacak niteliğinde cari hesap alacağı bulunduğu tespit edilmiş; davalı tarafça ise 2017 ticari defterleri bilirkişi incelemesine ibraz etmemiş, cari hesap kayıtları istenmesine rağmen mahkememize de sunmamış, davacının defterindeki kayıtların doğru olmadığına dair ispatlayıcı bir delil sunulmamış olmakla, davacının sahibi lehine delil teşkil eder mahiyetteki ticari defter kayıtlarında yukarıdaki şekilde tespit edilen asıl alacak yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Takip talebinde takip öncesi işlemiş avans faizi de talep edilmiş ise de, davacının 31/12/2016 tarihli hesap mutabakatı sonrası kendi muhasebe kaydındaki hatayı düzeltmesi üzerine ortaya çıkan ve takipte istediği alacakla ilgili olarak davalıya herhangi bir temerrüt ihtarı göndermemiş olduğu, bu nedenle davalının takip öncesi TBK md 117 ve TTK md 18/3 hükümlerine uygun temerrüde düşürüldüğünün davacı tarafından ispat edilememesi nedeniyle, işlemiş faiz talebi yönünden davanın kısmen reddine, kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin %20 oranında kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … 31.İcra Müdürlüğü … Esas takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin yalnız 23.727,17-TL asıl alacak yönünden ve takip tarihi sonrası aynı koşullarda avans faizi işletilmek suretiyle devamına, fazla istemin reddine,
Kabul edilen alacağın %20’si oranında 4.745,43-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 1.620,80-TL olup, peşin alınan 460,97-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.159,83-TL eksik karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 270,25-TL, bilirkişi ücreti 2.300,00-TL olmak üzere toplam 2.570,25-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına (%88-%12) göre hesaplanan 2.261,82-TL’si ile, ilk dava açma gideri (başvuru, peşin harç toplamı) 496,87-TL’nin toplamı 2.758,69-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince kabul edilen dava değeri üzerinden hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince reddedilen dava değeri üzerinden hesap ve takdir olunan 3.265,45-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL posta ve tebligat masrafından ibaret yargılama giderinin davanın kabul/red oranına göre 6,00 TL’sinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca tarafından yatırılan gider ve delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ilgili yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.19/11/2021

Katip

Hakim …