Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/680 E. 2018/1173 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/680
KARAR NO : 2018/1173

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali İstemli
DAVA TARİHİ : 20/12/2016
KARAR TARİHİ : 15/11/2018

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin 19/04/2016 tarihinde yapılan çağrısız genel kurulunda davacı hazır bulunmadığından yok hükmünde olduğunu, 16/05/2016 tarihli genel kurulun toplantı saatinin ilan ve posta yoluyla müvekkiline bildirilmediğini, tek ortakla yapılan genel kurulda yönetici durumundaki ortağın kendi ibrası hakkında almış olduğu kararın TTK 619 madde gereğince geçersiz olduğunu, sermaye artışıyla ruçhan hakkının engellendiğini belirterek her iki genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığını, 19/04/2016 tarihli kararın genel kurul değil yönetim kurulu kararı olduğunu, davacının aktif husumet ehliyeti ve hukuki yararının bulunmadığını, 16/05/2016 tarihli genel kurula çağrının iadeli taahhütlü mektupla davacıya bildirildiğini ayrıca … ve … gazetelerinde ilan edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE: Dava, davalı şirketin 19/04/2016 tarihli genel kurul toplantısı ile 16/05/2016 tarihli genel kurul toplantısının yoklukla hükümsüz olduğunun tespiti ile toplantılarda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce daha önce yapılan yargılama sonunda, “…Davanın kısmen kabulüyle, davalı şirketin 19/04/2016 tarihli …’de yayınlanan kararırın yönetim kurulu kararı olduğu dikkate alınarak iptaline ilişkin talebin reddine, davalı şirketin 16/05/2016 tarihli genel kurulunda alınan 5 ve 6 gündem maddesi kapsamındaki kararların iptaline, diğer maddeler yönünden talebin reddine, mahkememizce 16/02/2017 tarihinde tedbir kararı ile ilgili olarak 16/05/2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan 5 ve 6 nolu gündem maddesindeki kararlar yönünden ihtiyati tedbirin devamına, 16/04/2016 ve 16/05/2016 tarihli kurul kararlarında alınan diğer kararlar yönünden konan ihtiyati tedbirin derhal kaldırılmasına, … ” karar verilmiştir.
İstinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul B.A.M. 13.HD.nin … sayılı kararıyla;
1-16/05/2016 tarihli Genel kurulun 5 ve 6 numaralı kararların iptaline diğer kararlara ilişkin taleplerin reddine karar verdiği, ancak reddedilen taleplere ilişkin gerekçe bulunmadığı,
2- Davalı vekilince davanın 3 aylık süre içerisinde açılmadığı savunmasıyla ilgili değerlendirme yapılmadığı”
Gerekçeleriyle mahkememizce verilen karar kaldırılmıştır.
Mahkememizce verilen kararın kaldırılması üzerine yeniden yapılan değerlendirme ;
19/04/2016 Tarihli Karar İle İlgili Değerlendirme:
İptali istenen 19/04/2016 karar, her ne kadar davacı vekilince genel kurul kararı olarak ifade edilmiş ise de; kararın içeriği incelendiğinde bunun bir genel kurul kararı değil; şirket genel kurulunun toplantıya çağrılmasına yönelik yönetim kurulu kararı niteliğinde olduğu, genel kurulun 16/05/2016 tarihinde yapılmasının kararlaştırıldığı, bu karar kapsamında ortaklar kurulunun yetki alanına giren herhangi bir karar da alınmadığı, TTK.nun 617. Maddesi gereğince şirket müdürünün ortaklar kurulunu toplantıya çağırma yetkisinin bulunduğu, bu nedenle 19/04/2016 tarihli karar yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
16/05/2016 Tarihli Genel Kurul Kararı İle İlgili Değerlendirme:
a-Çağrı Usulsüzlüğü:
Şirket ortağı/davacıya 16/05/2016 Tarihli Genel Kurul için tebligat gönderildiği ancak tebligatın içeriğinde yer alan gündem maddeleri incelendiğinde, kapsamının TTSG’de yayınlanan gündem maddeleri ile uyuşmadığı; TTSG’de yayınlanan metinde şirket sermayesinin 10.000.000,00TL’den 12.000.000,00TL’ye çıkarılması hususunun görüşüleceğinin yazılı olmasına rağmen davacıya gönderilen metinde böyle bir hususun yer almadığı, yine aynı konuyla ilgili çıkan günlük gazete ilanında sadece sermaye başlıklı maddenin tadili ibaresinin yer aldığı, sermaye arttırımından söz edilmediği, ortakların toplantıya çağrılmasına ilişkin şirket ana sözleşmesinin 7. maddesine uygun bulunmadığı, ancak çağrıdaki usulsüzlüğün başlı başına genel kurulda alınan kararların hükümsüzlüğü sonucunu doğurmadığı, bu hususun ortaklara sadece hak düşürücü süre içinde iptal davası açma hakkı verebileceği, sırf bu nedenle ortaklar kurulu kararlarının geçersiz sayılmayacağı kabul edilmiştir. Emsal yüksek yargı kararları da bu yöndedir.
“….genel kurul(..) çağrısız olarak yapılmış ise butlan, usulsüz çağrı ile toplanılmış ise, iptal yaptırımına tabi olup, davacıya da muhalefet şerhini toplantı tutanağına geçirmeksizin dava açma imkanı vereceğinin nazara alınması gerekir…”(Yargıtay 11. H.D’nin 2015/12831-2016/9741 sayılı, 20/12/2016 günlü kararı)
Bu nedenlerle çağrının usulsüz olduğu ancak toplantı nisabı sağlandığından davacı hak düşürücü süre içinde iptal davası açabileceği kabul edilmiştir.
b-16/05/2016 Tarihli Genel Kurulun 1, 2, 3, 4, 7 ve 8. Gündem Maddeleri Konusunda Değerlendirme:
Genel kurulun 1. maddesi ile divan başkanlığı seçimi yapılmış, 2. maddesi ile faaliyet raporları okunup görüşülmüş, 3. maddesi ile bilanço kar ve zarar hesapları onaylanmış, 4. maddesi ile zararların kârdan mahsubuna karar verilmiş, 7. maddesi ile şirket müdürü seçilmiş, 8. maddesi ile toplantının sonlandırılmasına karar verilmiştir. Yukarıda özetlendiği gibi; çağrının usulsüz olduğu ancak bu nedenle alınan tüm kararların hükümsüzlüğü sonucuna ulaşılamayacağı ve davacının karşı oyu ve muhalefet şerhi aranmaksızın iptal davası açabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Gündemin 1, 2, 3, 4, 7. ve 8. maddeleri kapsamında alınan kararlar TTK’nun emredici hükümlerine ilişkin değildir. Bu nedenle ancak koşulları varsa iptal edilebilir hükümlerdir. Bu maddeler yönünden usulsüz çağrı sebebiyle karşı oy kullanılması ve muhalefet şerhi yazılması şartları aranmaksızın iptal davası açılabilir ise de bu davanın hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Oysa 15.06.2016 tarihli genel kurul kararları yönünden hak düşürücü süre geçtikten sonra 20.12.2016 tarihde açılmıştır. Bu nedenle söz konusu gündem maddeleri yönünden davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
c-16.05.2016 tarihli Genel Kurulun 5. Gündem Maddesi Yönünden Değerlendirme:
Alınan bu kararla şirket müdürü Shahram Kıyoumarsi ibra edilmiştir. TTK 619 madde gereğince, “…limited şirketlerde herhangi bir şekilde şirket yönetimine katılmış olanlar müdürlerin ibralarına ilişkin kararlar oy kullanamazlar…” Somut olayda toplantı nisabı sağlanmış ise de görev alan müdürün kendi oyu ile ibrasına karar verilemeyeceğinden ve buna ilişkin yasal düzenleme emredici nitelikte olduğundan hak düşürücü süre içinde dava açılmamış da olsa yoklukla hükümsüz olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
d-16.5.2016 Tarihli Genel Kurulun 6. Maddesi Hakkında Değerlendirme:
Limited şirketlerde sermeyenin artırılması, TTK.nun 621/1-d maddesi gereğince önemli kararlardandır ve temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması halinde geçerlidir. Somut olayda Genel Kurulun 6. maddesi bakımından bu yasal/emredici düzenlemeye aykırı olarak (karar nisabı bulunmaksızın) karar verilmiş olması nedeniyle alınan bu kararın yoklukla hükümsüz olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir. Sözü geçen yasal düzenleme emredici nitelikte bulunduğundan bu madde bakımından davanın 3 aylık hak düşürücü sürede açılmamış olması sonuca etkili görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulüyle
a-) Davalı şirketin 19/04/2016 tarihli … yle yayınlanan Kararının yönetim Kurulu Kararı olduğu dikkate alınarak iptaline ilişkin talebin reddine,
b-) Davalı şirketin 16/05/2016 tarihli Genel Kurulda alınan 5 ve 6. Gündem maddeleri kapsamındaki kararların yoklukla hükümsüz olduğunun tespitine, diğer maddeler yönünden talebin reddine,
2-Davacı vekille temsil edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Davalı vekille temsil edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 29,20-TL’sinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 33,50 -TL açılış gideri, 263,75-TL tebligat, posta vs. gideri olmak üzere toplam 297,25-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre takdir edilen 148,62.-TL’sinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 124,00-TL tebligat ve posta giderinin, kabul ve ret oranına göre takdir edilen 62,00-TL’sinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Bu dava sebebiyle 35,90-TL Karar harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 29,20-TL’nin mahsubu ile kalan 6,70-TL’nin davalıdan alınmasına,
8-Karar kesinleştiğinde taraflardan alınan gider ve delil avansının harcanmayan kısmının iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup anlatıldı. 15/11/2018

Başkan …
¸E-İmza
Üye …
¸E-İmza
Üye …
¸E-İmza
Katip …
¸E-İmza