Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/653 E. 2020/106 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/653 Esas
KARAR NO : 2020/106

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2018
KARAR TARİHİ : 21/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin reklamının yapılması için davalıya 01.01.2017 tarihinde 5.000,00 TL, 01.02.2017 tarihinde 5.000,00 TL ve 17.03.2017 tarihinde 800 USD elden avans ödemeleri yapıldığını, davalı tarafça hizmetin verilmemesi karşısında … 57. Noterliğinin … tarihli … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile, davalıya ödenen avansların iadesinin talep edildiğini, davalının … 16. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile iadeyi gerçekleştirmeyeceğini ifade ettiğini, davalının ihtarnamesinde gerçekleştirildiğini iddia ettiği hizmetlerin somut gerçeğe aykırı olduğu ve davacının hizmet almadığını, bu nedenle ödenmiş bedelin iadesi için cebri takip başlatıldığını ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, fatura düzenleme yükümlülüğü bulunan davalının herhangi bir fatura düzenlememiş olduğunu, davalı basın/yayın sektöründe olduğu için davacıya reklam hizmeti vermesi gerekmekteyken bu yönde herhangi bir hizmeti bulunmadığını, haber sitesi olarak davacı hakkında haber yapılmasının reklam hizmeti verildiği anlamı taşımayacağını, yerleşik Yargıtay kararları gereği fatura dahi tek başına ifayı ispata yeterli delil olmayıp ifayı kanıtlama yükümlülüğünün davalı tarafa ait olduğunu, esasen davalının müvekkiline hizmet vermediği gibi tam aksine … sitesinde davacıyı karalamaya yönelik, gerçekle alakası olmayan, hakaret ve iftira içeren, rencide edici haberlere yer verildiği, davalı tarafından yapılan yayınlarda davacının husumet içerisinde olduğu ve karşılıklı davaları bulunduğu kiişilerin röportajlarına yer verilmiş olduğu, söz konusu yayın nedeni ile davalı hakkında … CBS … Soruşturma sayılı dosyası ile şikayette bulunulduğu, tüm bu nedenlerle müvekkilinin TBK md 125/3’e göre sözleşmeden dönerek edimini ifa yükümlülüğünden kurtulduğunu ve ifa ettiği edimin de iadesini isteme hakkı bulunduğunu, davalı borçlu tarafından … 23. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu meblağın aslı ve ferileriyle birlikle temerrüt tarihinden aksi kabulde takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (800,00 USD için Merkez Bankası Kamu Bankalarınca Mevduatlara Fiilen Uygulanan Azami Faiz Oranları, 10.000,00 TL için yıllık %9 Yasal Faizi) faiz ile tahsiline, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Usule uygun tebligata rağmen davaya yasal sürede cevap verilmemiştir.
Davalının sunduğu 17.12.2018 kayıt tarihli beyan dilekçesinde özetle, takibe konu olan ücretin, kendisine ait yayıncılık organizasyon ve iletişim hizmetleri işletmesinin haber akışının sağlandığı “…” isimli internet haber/web sitesinde davacı şirketin yaptığı inşaatların reklamlarını yayımlamak üzerine davacı şirketin ortağı olan diğer davacı ile sözlü olarak kurulan anlaşma gereği, bu sitede yayınladığı haber ve reklamların karşılığı ödenen ücret olduğunu, anlaşma gereği kendisine aylık 5.000,00 TL+KDV olmak üzere 12 ayda toplam 60.000,00 TL+KDV ödeyecekleri konusunda anlaşma yapıldığını, davacı şirketin reklamlarının … web sitesinde yayınlandığını, dilekçesine ekli olduğunu, bu reklamlar karşılığında ilk iki ay 5.000,00 TL üçüncü ay ise yalnızca 800 USD ödeme yapıldığını, daha sonra hiçbir ödemenin yapılmadığını, yapılan ödemelerin avans niteliği taşımayıp reklam hizmetinin bir kısmına ilişkin olduğunu, dava dilekçesinde işbu ödemelerin avans ödemesi olarak gösterildiğini, halbuki yapılan ödemelerin davacı şirkete verilmiş olan hizmetin tarafların anlaştığı şekilde belirlenen karşılığı olduğunu, davacı ile aralarında akdedilen sözleşme sonrasında reklamların yayımlanması devam etmesine karşılık ödemelerin devamının gelmediğini, bu durumun böyle devam etmesi nedeniyle reklamların yayınlanmasının durdurulduğunu, alınan bedellerin faturalandırıldığını, davacıdan asla borç alınmadığını, kendisinin davacı tarafa sadece reklam yayınlama yükümlülüğünün bulunduğunu, davacı ile aralarında sözlü olarak bir sözleşme yapılmış olup sözleşmeye göre hizmet yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacının avans verip hizmet alamadığı iddiası yersiz olup bu reklamların kendisine ait reklam şirketinin sitesinde nasıl ve neden bulunduğu hususunun izah edilmesi gerektiğini belirterek, tüm bu nedenlerle davanın usul ve esas yönünden reddine, davacının haksız ve kötü niyetli takibinin iptaline, haksız icra inkâr tazminatı talebinin reddine, haksız ve kötü niyetli takip başlatan ve takibinde ısrarcılığını sürdüren davacı alacaklıdan takip talebinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, ticari ilişki kapsamında ödenen bedelin iadesi talebiyle başlatılan cebri takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 23.İM … Esas takip dosyası getirtilerek incelendiğinde, davalı … ve ona ait gerçek kişi ticari işletmesi hakkında başlatılan takibe borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasında davalının sahibi olduğu ve yönettiği internet haber sitesinde davacı şirketin haber ve reklamlarının yayınlanması için sözlü anlaşma akdedildiği, bu kapsamda davacı şirket tarafından davalıya üç ay boyunca ödemeler yapıldığı tarafların kabulünde olup uyuşmazlık, davacının yaptığı ödemeler karşılığı davalı tarafından davacılara haber/reklam hizmeti verilip verilmediği, hizmet verilmediyse davacıların sözleşmeden dönerek ödediklerini iade isteyip isteyemeyecekleri, hizmet verildiyse ayıplı hizmet nedeniyle davacıların bedelden indirim talep hakkı olup olmadığı ve tutarı hususlarına ilişkindir.
Takip dosyası, davalının vergi dairesi mükellefiyet ve ticaret sicil kayıtları, tahsilat belgeleri, noter ihtarnameleri, davayı inkar kapsamında davalı tarafından sunulan fatura, tarafların sunduğu internet haber sitesine ait çıktılar … CBS … soruşturma dosyası Uyap kaydı incelenmiş; ayrıca dava konusu internet haber sitesi üzerinde ve dosya kapsamına, ilgili basın-yayın-reklam mevzuatına göre taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi için otomasyon bilişim yazılım uzmanı bilirkişi, sektör (basın-yayın-iletişim) bilirkişisi ve mali bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulu vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyetinden, dava konusu hizmetin davalı tarafından davacıya verilip verilmediği, dava konusu sitenin özellikleri açıklanmak suretiyle hizmet verildiyse ilgili yönetmelik ve diğer kurallar çerçevesinde hizmetin gereği gibi ifa edilmiş sayılıp sayılamayacağı, ayıplı veya eksik ifa durumu olup olmadığı, sitede yayınlanan olumsuz haber ve yorumları davalının engelleme yükümlülüğü ve imkanı bulunup bulunmadığı, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından, iş bedelinin serbest piyasa mahalli rayiç fiyatlarına göre ne kadar olabileceği, davacının davalıdan ayıplı/kusurlu iş nedeniyle bedelden indirim isteyebileceği tutarın ne kadar olduğu konularında rapor hazırlamaları istenmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; davalının kurduğu “patronlar dünyası” isimli web sitesinin Türkiye’de 10 yıldan fazla süredir iş dünyasına yönelik bilgilendirici haberler yayınlayan bir site olduğu, davalı tarafından davacılara bu internet sitesinde 2017 yılının ilk üç ayında haberler, banner reklamları, sosyal medya reklamları, değerlendirme ve tanıtım yazısı şeklinde yayınlar yapılmak suretiyle reklam/tanıtım yayınlama hizmetlerinin verildiği, davacı şirketçe ödenen meblağın davalı tarafından sunulan ve raporda listelenen (CD’ye ekli) hizmetlerin karşılığı olduğu, verilmiş hizmetler açısından ayıplı ve/veya eksik hizmet bulunmadığı ve gerektiği gibi ifa edilmiş sayılması gerektiği, web sitesinde 2017/Nisan ayından sonra yayınlanan davacılar hakkındaki olumsuz haber ve yorumların ise diğer basın kuruluşlarınca yayınlanmış haberlerin alıntıları olduğu, davalının kendisinin yaptığı haber olmadığı, sitenin sadece davacılara özgü site olmayıp tüm alanlarda haberlerin yayınlandığı bir haber sitesi olduğu, Nisan sonrası davalının davacı hakkında olumsuz haberleri engelleme imkanı teknik olarak var ise de, bedelini almadığı tarihte davalının davacıya hizmet vermesinin (yani davacı lehine haberleri seçerek yayınlamasının) beklenemeyeceği, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından, sektör rayiçleri ve yapılan iş kapsamına göre, iş bedelinin serbest piyasa mahalli rayiç fiyatlarına göre aylık 5.000,00 TL + KDV olduğu, davacının davalıdan ayıplı/kusurlu iş nedeniyle bedelden indirim isteyebileceği tutarın bulunmadığı, davalının davacıya yapmış olduğu Ocak, Şubat, Mart 2017 dönemine ait reklam-tanıtım hizmetleri karşılığı bedeli olan 10.000,00 TL ve 800,00 USD tutarındaki tahsilatın avans niteliğinde olmayıp verilen hizmetin karşılığı ve serbest piyasa mahalli rayiç fiyatlarına göre yerinde olduğu tespit ve görüşleri bildirilmiştir.
Taraflara tebliğ edilen bilirkişi raporuna davacılar vekilince süresinde itiraz edilerek, davalının taahhüt ettiği işin “reklam hizmeti” olduğu, bunu davacının da kabul ettiği, oysa davalının yayınladığı hiçbir davacı reklamının bulunmadığı, bilirkişi kurulunca bu hususun hiç değerlendirilmediği belirtilerek itiraz edilmiş ve başka bir bilirkişi kurulundan rapor alınması talep edilmiş ise de, davalının ticari işletmesinin ve verdiği hizmetin “bizzat reklam projesi hazırlama” hizmetine ilişkin reklamcılık hizmeti ve işletmesi olmadığı, iş dünyasına özgü kurduğu internet sitesinde yapılan sosyal medya haber-tanıtım-reklam yayını hizmeti işiyle iştigal ettiği, davacı tacirlerin de bunu bilerek anlaşma yapmış olduğu, nitekim davacılar vekilince davalının internet sitesinde yayınlaması için anlaşılan ve davalıya teslim edilen ayrı-özel bir reklam işi bulunduğu ancak bunun yayınlanmadığı hususunda dosyaya sunulmuş bir delilin de olmadığı, konularında uzman bilirkişi kurulunca, davalının davacılara verdiği hizmetlerin hizmetin verildiği internet sitesi üzerinden tek tek tespit edilmiş olduğu, davalının aldığı bedelin verilen hizmet karşılığı olduğu ve hizmetle uyumlu bedel olduğu tespitleri karşısında, uzman bilirkişi kurulu raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Tüm bu nedenler ve dosyada mevcut delillerle bilirkişi kurulu raporunun birlite değerlendirilmesi sonucunda, davacı şirketin davalıya ödediği ve takiple iadesini talep ettiği bedelin, davalının 2017/1-2-3 dönemlerinde verdiği hizmetin aylık bedellerine ilişkin olduğu, davalının bu dönemlerde ifada temerrüdünün sözkonusu olmadığı, bu nedenle davacı şirketin TBK md 125 kapsamında sözleşmeden dönme ve ödediği bedeli iade isteme talep hakkı olmadığı, davacı şirketin yetkilisi olan diğer davacının da ayrıca kendisinin ödediği bir bedel bulunmamakla davalıdan iade talep hakkı olmadığı, davalının takibe itirazının haklı olduğu kanaatiyle, aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafından dosyaya sunulan faturanın takip ve dava tarihinden sonra düzenlenmiş olduğu görülmüşse de, davalının bedelini aldığı hizmetleri davacılara teslim ettiğinin tespit edilmiş olması karşısında, davalı tarafından faturanın düzenlenmemiş olması sadece davalının davacıdan hizmet bedelini almamış olduğu durumda bedel borçlusunun temerrüdü hususunda akdi ilişkiye etki edecek olmakla, davacının bedeli ödediği ve davalının bedeli aldığı tarafların kabulünde olduğundan, faturanın zamanında düzenlenmemiş olması pratikte sadece davalının vergisel yükümlülüğünü etkileyecek mahiyette olup, davacıların bedel iadesi talebiyle başlattıkları takibe etkisi bulunmamaktadır.
Davalı tarafından kötüniyet tazminatı talep edilmişse de, bu talebin değerlendirilebilmesi için süresinde verilmiş cevap dilekçesinde talep edilmesi gerektiğinden, davaya süresinde cevap verilmediği gibi bu talep ön inceleme celsesinden sonra dosyaya sunulan beyan dilekçesinde dile getirilmiş olduğundan, ön inceleme celsesinde davacılar vekilince muvafakat da edilmediğinden, basit yargılama usulüne tabi davada savunmayı genişletme yasağına tabi olan bu talebin, davada talep edilmiş kabul edilerek hüküm kurulması usul kurallarına aykırı olduğundan, kötüniyet tazminatı talebi bulunmadığı kabul edilerek, hüküm de kurulmamıştır.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
4-Alınması gerekli 54,40-TL karar harcının peşin alınan 178,48-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 124,08-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine
Dair, davacı vekili ve davalı asilin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır