Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/645 E. 2018/1348 K. 17.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/645 Esas
KARAR NO : 2018/1348

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 11/05/2016
KARAR TARİHİ : 17/12/2018

İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/591 E. dosyasında açılarak 26/09/2017 tarihli 2017/828 K sayılı yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine Mahkememiz esasına kaydedilen Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketten sözleşme ile elektrik hizmeti satın aldığını, satın alınan bu hizmet için düzenlenen faturalarda enerji tüketim bedelinin haricinde Kayıp Kaçak bedeli adı altında borç tahakkuk ettirildiğini ve bu bedeller toplam fatura miktarı ile birlikte düzenli olarak müvekkilinden tahsil edildiğini, müvekkilinden tahsil edilen bu meblağların haksız ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek şimdilik 10.000,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dosyaya sunduğu 22/08/2016 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile talebini genişleterek, ilgili dönemde faturalarla davacıdan tahsil edilen sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti, dağıtım bedeli ve iletim bedellerinin de bilirkişi marifetiyle hesaplanarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, taraflar arasında imzalanan Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi’nin 16. maddesi ile sözleşmeden doğabilecek anlaşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını belirterek yetki ilk itirazı, husumet itirazı ve zamanaşımı def’i ileri sürmüş; esasa ilişkin olarak ise tüm tahakkuk ve faturalandırma, tahsilat işlemlerinin EPDK. mevzuatına ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı İstanbul Anadolu 6. ATM.nin yukarıda yazılı kararıyla davalının yetki ilk itirazı kabul edilerek yetkisizlik kararı verilmiş ve süresinde talep üzerine dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki elektrik satış sözleşmesine dayalı davalı tarafından davacıdan tahsil edilen faturalarda yer alan kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, dağıtım ve iletim bedellerinin davalıdan istirdadı talebine yöneliktir.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda yargılama sırasında 17/06/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6719 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerle, davacının iade talep ettiği bedeller kanunen tahsili zorunlu bedel haline gelmiş, eklenen geçici 20. madde ile de, bu yasal değişikliklerin devam eden davalarda da uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
6446 sayılı Kanunun 17. maddesine 6719 sayılı Kanunla eklenen ve Mahkemenin denetim yetkisini sadece bu bedellerin EPDK. kararlarına uygunluğunun denetimi ile sınırlayan 10. fıkra yargılama sırasında Anayasa Mahkemesinin 15/02/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan kararıyla Anayasaya aykırı bulunarak iptal edildiğinden, 17. madde 10. fıkraya dayanarak hüküm kurulmamış olup, esas hakkında yapılan hukuki değerlendirme sonucunda; 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa eklenen geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca, dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişiklikleri, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalarda) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. geçici 19. ile 20. maddeleri, iptal edilmedikleri veya yürürlükten kaldırılmadıkları sürece uygulanacaktır. O halde, davalı dağıtıcı şirket, mevcut yasal düzenleme ile dava konusu bedellerin tahsilini talep edebilecektir.
Dava açıldıktan sonra 6446 sayılı Kanunda 6719 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerin, eklenen geçici 20. madde gereği ve istikrar kazanmış Yargıtay kararlarına göre hükümde dikkate alınması zorunludur.
6446 sayılı Kanunda yapılan değişikliklerle ilgili Anayasa Mahkemesince Anayasaya uygunluk yönünden incelenen tek madde 17. maddenin 10. fıkrası değildir. Karar incelendiğinde, 6446 sayılı Kanunun 6719 sayılı Kanunla değiştirilen ve dava konusu bedelleri düzenleyen 17. maddesi ile özellikle 6. fıkra alt bentleri ile ilgili yapılan esas incelemesinde kanun koyucu tarafından tüketicilerden alınmasına karar verilen bedellerin alınmasının Anayasal görev ve kamu hizmetinin yerine getirilmesi kapsamında zorunlu olduğu, kanuna eklenen geçici 19. maddeyle mevcut EPDK. düzenlemelerinin kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına geçiş sürecinde devam edileceğine ilişkin düzenlemenin de Anayasaya aykırı olmadığına, geçici 20. madde açısından yapılan esas incelemesinde de kararda ayrıntılı olarak açıklanan gerekçelerle bu hükümlerin Anayasaya aykırı olmadığına, yapılan değişikliklerin devam eden ihtilaflarda uygulanmasının kanunun gerçek geriye yürümesi, kazanılmış hakkı ihlal veya yargı bağımsızlığına müdahale anlamına gelmediği, sadece yargı kararları arasındaki çelişkileri gidermek ve ihtilafları çözümlemek amaçlı olduğu gerekçesiyle Anayasaya uygun olduğuna karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, davacı ile davalı arasındaki sözleşme hükümleri, faturalar, alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu, konuyla ilgili yüksek yargı kararları, 6719 sayılı Kanunla 6446 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler ve Anayasa Mahkemesinin 6446 sayılı Kanunla ilgili kararı hep birlikte değerlendirildiğinde, aralarındaki sözleşme kapsamında davalı şirketçe faturalara yansıtılarak davacıdan tahsil edilen ve itirazsız ödendiği tartışmasız olan bedellerin davacıya iadesi talebinin 6446 sayılı Kanun ve ilgili EPDK. mevzuatı kapsamında yerinde olmadığı, 6446 sayılı Kanuna 6719 sayılı Kanunla eklenen geçici 20. madde gereği, değişiklik hükümlerinin devam eden davalarda da uygulanması gerektiği, ancak bu sonucun yargılama sırasında yapılan yasal değişiklikler üzerine doğduğundan esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekmiştir.
Yargılama giderleri ve vekalet ücretleri yönünden yapılan değerlendirme sonucunda ise, istikrar kazanmış yüksek yargı içtihatlarına göre davanın açıldığı tarih itibariyle davacının dava açmakta haklı ve hukuki yararı olduğu kanaatine varılarak, dava sırasında kanun koyucu tarafından EPDK. mevzuatında yapılan değişiklikler nedeniyle davacının davasının haksız hale gelmesinde ve ayrıca davacının dava açılmasına sebebiyet verme noktasında bir kusurundan bahsedilemeyeceği gözetilerek, davacı lehine yargılama gideri- vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM;Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Dava yasal değişiklikle konusuz kaldığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli harç 35,90- TL olup peşin alınan 170,78 -TL harçtan mahsubu ile 134,87- TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan ilk dava açma gideri 204,28-TL , posta ve tebligat masrafı 170,85-TL olmak üzere toplam 375,13-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflardan geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.17/12/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸