Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/630 E. 2021/505 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/630 Esas
KARAR NO : 2021/505

DAVA : İtirazın İptali (Trafik Kazası Nedeniyle Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2008
KARAR TARİHİ : 05/07/2021

Mahkememizde (Yargıtay bozma ilamı sonrası) 2018/630 E dosya üzerinden görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketle devren birleşen … A.Ş ile davalı… A.Ş arasında, dava dışı …AŞ’nin maliki ve müvekkiliyle birleşen …’ın … Şubesinin kiracısı olduğu … plakalı araca ilişkin 31.05.1999-31.05.2000 dönemine ilişkin ZMMS poliçesi düzenlendiğini, dava dışı üçüncü kişi …’ın kullandığı … plakalı araçla …Şubesi Müdür Yardımcısı …’ın kullandığı … plakalı aracın arasında 19/01/2000 tarihinde …istikametinde seyir halindeyken trafik kazası meydana geldiğini, kazada yaralanan dava dışı … tarafından müvekkili banka, davalı … ve dava dışı malik …AŞ aleyhine … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında açılan dava sonunda verilen kararla, müvekkili banka ve davalı … A.Ş yönünden davanın kabulü ile 55.941,98 TL maddi tazminatın 19.01.2000 kaza tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte (… Sigortanın sorumluluğu poliçedeki teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini, bu kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, dava dışı … tarafından … 2.İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyasından başlatılan icra takibi nedeniyle 237.880,08 TL’nin 16.04.2008 tarihinde müvekkili banka tarafından icra dosyasına ödendiğini, aracı sigorta eden davalının poliçedeki teminat limiti ile sınırlı olarak sorumluluğunun hükme bağlandığını, davalıya yapılan müracaata rağmen ödemenin yapılmadığını öne sürerek, 28.07.1999 tarihinde ZMMS poliçe teminat limitinin kişi başı 7.000,00 TL’ye yükseltilmiş olduğu da gözetilerek, bu miktarın 25.07.2008 takip tarihi itibariyle ulaştığı 41.298,44 TL alacağın tahsili için … 14.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında davalı sigorta şirketi aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun icra takibine haksız olarak itirazı nedeniyle takibin durduğunu öne sürerek itirazın iptali ile, müvekkili lehine %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dosyasında kendilerine tebligat yapılma aşamasındayken davanın haricen öğrenildiğini, bu nedenle tebligatı aldıkları tarihten itibaren süresi içinde cevaplarını sunduklarını, müvvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, Birleşik Fon Bankası tarafından icra dosyasına 237.880,08 TL ödendiğini, sonrasında müvekkili aleyhine 41.298,44 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, oysa müvekkili sigorta şirketinin poliçesindeki teminat limiti 3.000,00 TL iken 28.07.1999 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan tarife ile kişi başına maddi tazminat limitinin 7.000,00 TL’ye yükseltilmesi nedeniyle müvekkilinin poliçe sorumluluğunun bu limit ile sınırlı olduğunu, davacının 41.298,44 TL’lik talebi nasıl hesapladığının belirsiz olduğunu, uyguladığı faiz tarihleri ve faiz oranlarının doğru olmadığını, limit dışındaki talebin reddi gerektiğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, 19/01/2000 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle dava dışı üçüncü kişinin açtığı dava sonucunda verilen karara göre maluliyet tazminatı ödemiş olan davacı araç işletenin, ödediği tutarı müteselsil sorumlular arası iç ilişki kapsamında kendi ZMMS sigorta şirketine rücu istemine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
… 14.İM. … E takip dosyası celbedilmiş, davacı tarafından 25/07/2008 tarihinde başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, … Asliye HM …E dosyası, … 2.İM … E ilamlı takip dosyası, … 14.İM … E ilamsız takip dosyası asılları celbedilerek içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi, hasar dosyası incelenmiş, sunulan ödeme belgeleri, kaza tutanağı, tarafların ticaret sicil kayıtları, … 1 ATM … E dosyası, … yazı cevapları incelenmiştir.
Dava ilk olarak Mahkememizin 2008/759 E dosyasında açılmış, 23/05/2012 tarihli 2012/153 K sayılı kararla dava kısmen kabul edilerek “davalının … 14.İcra Müdürlüğünün …sayılı takibine yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 31.938,11 TL üzerinden devamına, bu miktar içerisindeki asıl alacak 29.758,79 TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatı tutarı 12.775,24 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” dair karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekilince (davacının temyiz talebine cevap dilekçesinde temyiz isteminden bahsedilerek) katılma yoluyla temyiz isteminde bulunmuşsa da (verilen kesin süreye rağmen peşin temyiz harç ve giderleri yatırılmadığından) mahkememizin 30/05/2016 tarihli Ek Kararı ile “davalı tarafından kararın temyiz edilmemiş sayılmasına” karar verilmiş olup, ek karar temyiz edilmemiş, böylece davalı yönünden mahkememiz kararı kesinleşmiştir.
İlk kararın davacı vekilince de temyiz edilmesi nedeniyle temyiz incelemesini yapan Yargıtay (Kapatılan) 17.HD’nin 2016/10583 E 2018/1181 K sayılı ilamı ile “Mahkemece, Sigorta Hukuku Uzmanı ve Mali Müşavirden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 27.04.2011 tarihli raporda, davacı banka tarafından icra dosyasına 16.04.2008’de 237.880,08 TL ödendiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun 11.08.1999 tarihli fark zeyilnamesi ile 7.000,00 TL olduğu, takiple temerrütün meydana geldiği belirtilmiştir. 05.04.2012 tarihli ikinci bilirkişi heyeti raporunda poliçe limiti olan 7.000,00 TL için 19.01.2000 tarihinden 05.09.2006 tarihine kadar yasal faiz işletilmiş, 38.255,68 TL’ye de 16.04.2008-25.07.2008 arası için avans faizi işletilerek 41.298,44 TL asıl alacak hesaplanmış, itirazın iptaline esas alacağın BSMV dahil 30.521,16 TL olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, bilirkişi raporları arasında çelişki meydana gelmiş, Mahkemece ikinci bilirkişi heyeti raporundaki hesaplama yöntemi dosya kapsamına uygun bulunarak oranlama yapılmak suretiyle bulunan rakam üzerinden hüküm kurulmuştur.
Somut olayda, Mahkemece davacı tarafından, toplam ödenen miktar üzerinden davalı sigorta şirketinin poliçe limitine oranlama yapılarak zmms sorumluluğununu tespiti ile buna göre hesaplanan miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş K.T.K ve genel şartlardaki sorumluluk ve temerrüt hükümleri gözönüne alınarak konusunda uzman bilirkişiden zmms poliçesini düzenleyen şirketin ilk dava tarihinden itibaren 7.000,00 TL limit kapsamında, temerrüde düştüğünün kabulü ile ödeme tarihine kadar işleyecek faiz ve buna tekabül eden icra masrafları ile birlikte davalı sigorta şirketi aleyhine yapılan takipte asıl alacak kabul edilerek, bu miktar üzerinden işleyecek faiz de hesaplanarak, bu miktar üzerinden itirazın iptaline ve takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine dair karar verilmesi gerekirken, denetime elverişli olmayan rapora dayanarak ve dosyada mevcut raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir” gerekçesiyle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazları reddedilerek temyiz isteminin kısmen kabulüne ve mahkememiz hükmünün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamı sonrası dosya Mahkememizin 2018/630 E sayısına kaydedilerek, usul ve hukuka, dosya kapsamına uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, bozma gerekçelerine uygun olacak şekilde ve dosyada alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderecek şekildebilirkişi raporu düzenlenmesi istenerek, sigortacılık hukuku uzmanı bilirkişi ve mali bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulundan yeni kök rapor alınmış, alınan kök raporda bozma ilamı gerekçelerine uygun davalının sorumlu tutulabileceği tazminat hesabı yapılmışsa da, açık ara kararımıza rağmen önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek açıklamalara yer verilmediğinden bu hususa yönelik olarak da ek rapor alınmış, ek raporda önceki raporlar ve aralarındaki çelişkiler açıklanarak, Yargıtay bozma ilamına uygun çelişki giderici açıklamalar ve tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi kurulu raporunun tebliği aşamasında davalı şirketin ticaret sicil kaydının terkin olduğu, tüzel kişiliğinin sona erdiğinin öğrenilmesi üzerine, ticaret sicil kaydı celbedildiğinde 14/04/2015 tarihinde TTK geçici 7.madde kapsamında re’sen terkin yapılmış olduğu anlaşılmış, bu nedenle dava dosyamızda usule uygun taraf teşkili sağlanabilmesi bakımından davacı vekiline süre verilerek, davamızda davalının HMK’ya uygun pasif dava ehliyetinin/sıfatının sağlanması için ihya davası açması istenmiş olup, açılan ihya davasının sonucu beklenmiştir.
Davacı vekilince … 1. ATM …E dosyasında açılan ihya davasında yargılama sonucu 10/05/2018 tarihli … K sayılı kararla, “… sicil no.sunda kayıtlı … AŞ’nin 1 ATM …E sayılı ve … 14.İcra Dairesinin …E, … 20.İcra Dairesinin … E, … 27.İcra Dairesinin …E sayılı dosyalarında yapılacak işlemlere münhasıran ihyasına, sicile tescil ve ilanına, ihya olunan şirkete …’in tasfiye memuru olarak tayinine” karar verilmiş, sonrasında ise davalı şirketin ticaret sicil kaydının terkininin tasfiye suretiyle terkin olmayıp TTK geçici 7.maddeye göre re’sen terkin olduğundan, ihya kararı sonrası ek tasfiye vb yapılmayacağından tasfiye memuru atanmaması gerektiğinden, davacı vekilinin talebi üzerine … 1 ATM ihya dava dosyasından alınan 03/02/2020 tarihli Ek Karar ile ihya kararına ilişkin hüküm değiştirilerek, ihya kararında davalı şirkete tasfiye memuru atanmasına dair hüküm fıkrası gerekçeli ihya kararından çıkarılmıştır, ihya kararı bu suretle 04/03/2020 tarihinde kesinleşmiştir.
İhya kararının hüküm fıkrasında yer verilen … 14. İcra Dairesinin… E sayılı takip dosyası, mahkememizin itirazın iptali davasının konusu olan takip dosyasıdır. İhya kararı sonrası ihya kararının İstanbul TSM’de davalı şirketin tescil kayıtlarına işlenmesi de davacı vekilince tamamlatılmış, buna ilişkin güncel TSM kaydı dosyamıza celbedilmiştir.
Bu işlemler sırasında davalı vekilince müvekkili şirketin …’ye devredilerek kayyım atandığı, bu nedenle vekalet görevinden istifa ettiğine dair beyan dilekçesi sunulmuş, bunun üzerine … ile yazışma yapılarak davalı şirketin …’ye devrolup olmadığı, kim tarafından yönetildiği-temsil edildiği, kayyım atandıysa kimlik ve adres bilgileri sorulmuş olup, …’den alınan 12/06/2020 tarihli cevabi yazıda, davalı şirketin hisseleri veya yönetimi …’ye devredilen veya …’nin kayyım olarak atandığı bir şirket olmadığı bildirilmiş, bu nedenle davalı vekilinin istifa dilekçesinde bu hususla ilgili beyanının doğru olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ihya kararı ve kararın ticaret sicil kayıtlarına tescili sonrası, dosyamızda yapılması gereken tebligatlar (vekilinin istifa dilekçesi, Yargıtay bozma ilamı, duruşma zabıtları, yeni duruşma günü, davanın takip edilmesi gerektiği ihtarı, bilirkişi raporları) bilinen adresine ve iade gelmesi üzerine ticaret sicilde kayıtlı adresine Tebligat K.md 35’e göre usule uygun tebliğ edilmek suretiyle, tebliğ eksikleri tamamlanmıştır.
Dosyada Yargıtay 17.HD’nin bozma ilamı sonrasında ortaya çıkan taraf teşkiline-taraf ehliyetine/sıfatına ilişkin usuli eksiklikler böylelikle tamamlanabilmiştir.
Dosyamızda Yargıtay bozma ilamı sonrası alınan kök bilirkişi kurulu raporunda özetle; dava dışı (kazada yaralanan) … tarafından, dava dosyamızın davacısı, davalısı ve dava dışı malik aleyhine açılan dava sonucu … Asliye HM’nin … E … K sayılı dosyasından alınan “55.941,98 TL maluliyet tazminatının 19.01.2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (davalı … poliçe teminat limitiyle sınırlı sorumlu tutulmak kaydıyla) davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline” dair kesinleşmiş ilam üzerine … 2.İM … E takip dosyasında sadece dosyamız davacısı banka hakkında ilamlı takip başlattığı, davacı bankanın takip dosyasına 18.04.2008’de 237.880,08 TL ödeme yaptığı, daha sonra ZMMS şirketine rücu amaçlı … 14.İM … E takip dosyasıyla 25/07/2008 tarihinde ilamsız takip başlattığı, takip talebinde 38.255,68 TL asıl alacak, 2.897,87 TL işlemiş faiz (16.04.2008-25.07.2008 arası %27 faiz oranından , 144,89 TL BSMV toplamı 41.298,44 TL alacak talep ettiği, davalı şirketin kaza tarihinde geçerli ZMMS poliçe teminat limiti 7.000,00 TL olduğu, Yargıtay 17 HD bozma ilamı gerekçesi doğrultusunda davalı sigorta şirketinin temerrüdünün … Asliye HM davasının açılış tarihi olan 09/01/2003 tarihinde oluştuğu, davacının davalıdan ilk dava tarihi ile kendisinin … 2.İM takip dosyasına ödeme yaptığı 16.04.2008 tarihi arası için davalıdan yasal faiz talep edebileceği, bu tarihler arası davalının poliçe teminat limitiyle sınırlı sorumluluğu esasına göre 7.000,00 TL alacak için asıl alacağa eklenerek talep edilebilecek yasal faizin 9.403,13 TL olarak hesaplandığı, … Asliye HM kararında hüküm altına alınan yargılama giderleri ve davacının yaptığı takip masraflarından da davalı sigorta şirketi limite göre sorumlu tutulabileceğinden, yapılan oranlama sonucu asıl alacağa eklenebilecek mahkeme ve icra masraflarıyla birlikte asıl alacağın 19.119,90 TL olduğu, sonuç itibariyle davacı işletenin, kendisinin hukuki sorumluluğunu poliçe ile temin etmiş olan davalı sigorta şirketinden, dava konusu takip tarihi itibariyle rücuen talep edebileceği alacağın 19.119,00 TL asıl alacak, 1.414,30 TL işlemiş temerrüt faizi (16.04.2008 ile takip tarihi arası işleyen %27 avans faizi) toplamı 20.534,20 TL olduğu tespit edilerek bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulundan alınan ek raporda da, dosyada bozma ilamı öncesi alınan iki rapor ve aralarındaki çelişkiler açıklanarak, bozma ilamına uygun olacak şekilde çelişkiler giderilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı üzerine bozmaya uyularak ve bozma ilamı gerekçelerine göre alınan bilirkişi kurulu raporunda hesaplanan takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği alacak tutarı, takipte talep edilen 41.298,44 TL’den düşük olmakla birlikte, mahkememiz dosyasında bozma öncesi verilen 23/05/2012 tarihli 2008/759 E 2012/153 K sayılı karar (yukarıda açıklandığı üzere ek kararla davalı nihai kararı temyiz etmemiş sayıldığından ve ek karar temyiz edilmemiş olduğundan) davalı tarafından temyiz edilmemek suretiyle kesinleşmiş olduğundan, bu suretle davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur, ayrıca Yargıtay 17.HD bozma ilamı sadece davacının temyizi sonucu verildiğinden ve davacının temyiz istemi kısmen kabul edilmiş olduğundan, Yargıtay’a temyiz başvurusu yapanın aleyhine bozma yasağı da dikkate alındığında, davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hak nedeniyle, mahkememiz dosyasında verilen ilk karardaki hükmü aynen tekrar kurmak ve davanın ilk karardaki tutarlar üzerinden kısmen kabulüne ve davacının %40 icra inkar tazminatı isteminin de bu tutar üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı vekilince de aynı hususta beyan dilekçesi sunularak talepte bulunumşu olup, talebi hukuka uygundur.
Yargıtay 17.HD’nin bozma ilamı içerik itibariyle “eksik inceleme-yetersiz bilirkişi raporu” nedeniyle tahkikat işlemi yapılmasını gerektiren nitelik taşıdığı ve tutar belirten- sınırlandırıcı nitelik taşımadığından, ilk karardaki hüküm aynen kurulmuş ve bu nedenle hüküm “yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” şeklinde verilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … 14.İcra Müdürlüğü … Esas takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 29.758,79-TL asıl alacak, 2.179,32-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.938,11-TL alacak yönünden, takip sonrası 29.758,79-TL asıl alacağa değişen oranda avans faizi işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına, fazla istemin reddine,
Kabul edilen alacağın %40’ı oranında 12.775,24-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı (nispi karar harcı oranının değişmesi nedeniyle) 2.181,69 TL olup, bozma öncesi yazılan harç tahsil müzekkeresi üzerine davalıdan tahsil edildiği anlaşılan 1.897,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 284,54 TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 652,00-TL, bilirkişi ücreti 3.200,00-TL olmak üzere toplam 3.852,00-TL yargılama giderinin davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 2.966,04-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen tutar üzerinden AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 4.790,72-TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 15 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay’da temyiz yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.05/07/2021

Katip …

Hakim …