Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/628 E. 2020/99 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/628 Esas
KARAR NO : 2020/99

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/06/2013
KARAR TARİHİ : 21/02/2020

İstanbul (Kapatılan) 49 ATM 2013/160 Esas dosyasında açılan, dosya devri nedeniyle Mahkememizde 2014/898 Esas sayısını alan dosyada verilen 2015/339 K sayılı kararın Yargıtay 17.HD 2015/14973 E 2018/2797 K sayılı ilamıyla bozulması üzerine, mahkememizin 2018/628 yeni Esas numarasını alan asıl davayla, bozma sonrası mahkememiz dosyasıyla birleştirilen İstanbul 8 ATM 2018/472 Esas dava dosyasının birlikte yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/11/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın sürücüsü olan davacının murisi …’nin öldüğünü, müvekkilinin üçüncü kişi olarak destekten yoksun kaldığını, destek tazminatı ve cenaze gideri talebiyle (kazaya karışan diğer araç) … plakalı araca ZMMS poliçesi düzenleyen davalı sigortacıya başvurduklarını ancak olumsuz cevap aldıklarını, Yargıtay’ın mevcut uygulamasına göre davalının zararın tamamından sorumlu olduğunu, zararın tutarı bilinemediğinden belirsiz alacak davası açtıklarını belirterek, davacının destekten yoksun kalması ve cenaze gideri sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000,00 TL’nin (cevaba cevap dilekçesiyle 1.900 TL destek taz., 100 TL cenaze gideri) temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıya ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç için müvekkili tarafından ZMMS poliçesi düzenlediğini, sorumluluğun sigortalı araç sürücüsünün kusuruyla sınırlı olduğunu, gerçek zarar miktarının ve kusur oranının yargılama neticesinde saptanması gerektiğini, talep üzerine davadan önce davacıya 13.840,59.-TL tazminat ödendiğini, bunun güncellenerek hesaplanacak tutardan tenzili gerektiğini savunmuştur.
TALEP ARTIRIM
Davacı vekili 01.04.2015 tarihli dilekçesiyle (bozma ilamı öncesi) asıl davadaki talebini 39.288,08 TL destek tazminatı 1.500,00 TL cenaze gideri toplamı 40.788,08 TL’ye yükseltmiş, eksik peşin harcı yatırmıştır.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17.11.2010 tarihli trafik kazasında murisi …’yi kaybeden müvekkilinin, (murisinin sürücüsü olduğu) … plakalı aracın kusuru oranında destekten yoksun kalma tazminat tutarlarının belirlenerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, cenaze gideri, yargılama ve vekalet ücretleriyle birlikte davalı ZMMS şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olup, mezkur poliçedeki teminat limitinin 175.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınması gerektiğini, cenaze ve defin gideri taleplerinin reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı yasal faiz talep edebilecek olup avans faizi talebinin reddi gerektiğini, iş bu davanın İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/628 esas sayılı dosyası ile birleştirilerek görülmesi gerektiğini savunmuştur.
İstanbul 8.ATM’nin 26.12.2018 tarihli kararıyla, dosyanın mahkememiz dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Asıl dava, davacının murisinin 17.11.2010 tarihli çift taraflı trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle, murisin kullandığı araçla çarpışan … plakalı aracın ZMMS şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze gideri talebine ilişkindir.
Birleşen dava ise, davacının murisinin sürücüsü olduğu … plakalı aracın ZMMS şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Ceza dosyası, kaza tutanağı, hasar dosyaları ve poliçeler, davacının ve murisinin ekonomik sosyal durum araştırmaları, SGK evrakı, araç kayıtları incelenmiş, bilirkişi raporları alınarak incelenmiştir.
Asıl davada ilk olarak mahkememizin 2014/898 Esas dosyasında 01.06.2015 tarihli 2015/339 K sayılı kararıyla davanın kabulüne ve 40.788,08 TL tazminatın (39.288,08 TL destek tazminatı + 1.500,00 TL cenaze gideri) davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, davalının temyiz istemini inceleyen Yargıtay 17 HD’nin 2015/14973 E 2018/2797 K sayılı ilamıyla karar bozulmuştur. Bozma ilamının gerekçesi ise, çift taraflı kaza nedeniyle kusur raporu alınmamış olması, ayrıca dava dilekçesinde açıkça müteselsil sorumluluk esasına dayanılmadığından, davalının ancak sigortaladığı aracın kusuru nispetinde zarardan sorumlu tutulması gerektiği şeklindedir.
Bozma ilamı sonrası 2018/628 Esasa kaydedilen davada duruşmada taraf beyanları alındıktan sonra, incelenen dosya kapsamı ve dava dilekçesi içeriğine göre usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, öncelikle kazada tarafların kusur oranının tespiti amacıyla trafik kazalarında uzman teknik üniversite öğretim üyesi vasıtasıyla bilirkişi raporu alınmış, alınan 12.12.2018 tarihli raporda davacının murisinin (…) kazada %75 oranında, asıl dava davalısı … Sig.AŞ’ye sigortalı … plakalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilerek bildirilmiştir. İncelenen ceza dosyası, içeriğindeki tanık beyanları, kusur raporu, kazanın oluş şekli itibariyle, alınan raporun bilim ve fenne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Bu aşamada davacı vekilince müvekkilinin murisi olan araç sürücüsü olduğu … plakalı (kazaya karışan diğer araç) aracın ZMMS şirketi olan … Sigorta AŞ’ye karşı (kusur oranında sorumluluk talebiyle) İstanbul 8.ATM 2018/742 Esas dosyasıyla tazminat davası açtığı ve dosyanın mahkememiz dosyasıyla birleştirilmesine karar verilerek gönderildiği görülmüştür. Birleşen dava açısından tahkikat işlemlerinin yürütülmesi zorunlu olduğundan, yargılamaya devam edilmiş ve dosyamızda alınan kusur ve aktüer bilirkişi raporları birleşen dosya davalısı şirkete tebliğ edilmiş, yasal beyan ve itiraz süresi tanınmıştır.
Birleşen dava dilekçesinde destek tazminatı ve cenaze defin giderinden bahsedilmesi nedeniyle, birleşen dava dilekçesinde belirtilen “10.000,00 TL” maddi tazminat talebinin hangi zarar kalemlerinden ne tutarda olduğu açıklaması için HMK md 31’e göre verilen kesin süre içinde davacı vekili sunduğu 25.06.2019 tarihli beyan-açıklama dilekçesinde, talebin tamamının destekten yoksun kalma tazminatı talebi olduğunu, birleşen davada cenaze gideri talepleri olmadığını, cenaze giderinin asıl davada talep edildiğini açıklamıştır. Bu nedenle birleşen dava, taleple bağlı kalınarak destekten yoksunluk tazminatı davası kabul edilmiş, talep artırım dilekçesinde tekrar cenaze defin gideri talebinden bahsedilmişse de, talep artırım/ıslah dilekçesi ile davaya yeni talep eklenemeyeceğinden, birleşen davada cenaze gideri dava konusu kabul edilmemiş, bu hususta hüküm kurulmamıştır.
Bozma ilamı sonrası aktüer hesap uzmanı bilirkişiden alınan 21.08.2019 tarihli raporda özetle; asıl dava yönünden, davalı … Sigorta AŞ’nin sigortaladığı aracın %25 kusur oranına dayalı olarak, davacı eş’in talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı (bozma ilamıyla oluşan usuli kazanılmış haklara dikkat edilerek) hesaplandığında, davadan önce başvuru üzerine davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin yeterli tutarda ödeme olduğu, davacının asıl davada talep edebileceği ilave destek tazminatı bulunmadığı, davacının talep edilebilir cenaze ve defin gideri zararının ise 375,00-TL olduğu hesap ve tespit edilerek bildirilmiştir. Aktüer raporda birleşen dava açısından yapılan hesaplama sonucunda ise, davalı … Sigorta AŞ ‘nin %75 kusur oranına dayalı olarak davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 66.098,84-TL, cenaze ve defin gideri zararının 1.125,00-TL olduğu, davacının maddi zararının poliçe limitleri içinde kaldığı hesap ve tespit edilerek bildirilmiştir.
Usule uygun tebliğ edilen kusur ve aktüer bilirkişi raporlarına karşı taraflarca herhangi bir itiraz-beyan sunulmamıştır. Raporlar incelendiğinde, kazanın oluş şekline, kaza tarihi ve poliçe tarihleri itibariyle uygulanması gereken ZMMS Genel Şartlara (PMF1931 tablosu, asgari ücret, kusur oranında sorumluluk, indirimi gerektiren başka husus bulunmaması), poliçe teminat limitlerine, yerleşik Yargıtay 17.HD uygulama ve içtihatlarına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmıştır.
Davacı vekilince (bozma ilamı sonrası dosyamızla birleşen yeni dava nedeniyle ve sadece birleşen davaya yönelik) sunulan 03.10.2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile, aktüer bilirkişi raporunda birleşen dava yönünden yapılan hesaplamalara göre tazminat talebinden bahsedilerek talebin artırıldığı ve eksik harcın tamamlandığı belirtilmişse de, talep sadece 16.810,76 TL artırılmış, eksik harç sadece bu tutar için tamamlanmış, bunun gerekçesi ise “asıl davada talep artırım dilekçesinde zaten talep edilip harcı asıl davada tamamlandığı” şeklinde açıklanmış, yani asıl davadaki talebin ve yatırılan harcın, (Yargıtay bozma ilamı nedeniyle reddine karar verilmesi gereken kısmın) birleşen davaya hem dava değeri hem de harç yönünden tahmil edilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
Ancak davacı vekilince daha sonra, talep artırım dilekçesinde hata yapıldığının farkedildiği beyan edilerek “talep artırım dilekçesini ıslah” mahiyetinde 29.12.2019 tarihli ıslah dilekçesi sunularak, birleşen davadaki talebin bilirkişi raporunda hesaplanan 66.098,84 TL destek tazminatı ile 1.125,00 TL cenaze defin gideri toplamı 67.598,84 TL tazminat tutarına yükseltildiği, talep artırım dilekçesiyle artırılmış olan tutarı aşan kısma isabet eden eksik harcının ise yatırıldığı bildirilmiştir. Yapılan kontrolde, birleşen dava açısından toplam 67.598,84 TL üzerinden peşin harcın yatırılmış ve tamamlanmış olduğu görülmüştür.
Ancak her iki davanın davalıları farklı olduğu gibi, asıl dava ile birleşen dava birbirinden bağımsız dava olup ikisi için ayrı hüküm kurulması zorunlu olup, davacı vekilinin talep artırım dilekçesindeki talebi kabul edilebilir değil ise de, HMK md 176 kapsamında talep artırım dilekçesinin bir kereye mahsus ıslah edilmiş olduğu anlaşılmakla, birleşen davadaki talep, talep artırım ve ıslah dilekçesi birlikte değerlendirilerek hükme esas alınmıştır.
Sonuç itibariyle, 2918 sayılı KTK, TBK, ZMMS Genel Şartlar gereği davalı sigorta şirketlerinin davacının zararından sorumlu olduğu, asıl dava yönünden Yargıtay 17 HD bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalının sigortaladığı aracın %25 kusuruna isabet eden destek tazminatının dava öncesi ödemeyle sona ermiş olduğu, asıl davada bu nedenle kabul edilebilecek kısmın sadece 1.500,00 TL cenaze defin giderinin %25’i olan 375 TL olduğu anlaşılmakla asıl davanın bu tutar üzerinden kısmen kabulüne, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden yapılan hukuki değerlendirmede ise, davacının murisinin kusuruna isabet eden destekten yoksunluk tazminatından davalı ZMMS şirketinin (işletenin kusurunu temin etmekle) sorumlu olduğu, kazanın ve poliçenin 01.06.2015 ZMMS Genel Şartlar değişikliği öncesi tarihe ilişkin olduğu, bu nedenle davacının murisinin kusurunun zarar gören üçüncü kişi konumundaki davacıya yansıtılamayacağı, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sebep-tehlike sorumluluğu olduğu, nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.06.2011 gün ve 2011/17-142 E, 2011/411 K sayılı ilamında ve Yargıtay 17 HD’nin 2016/12896 E 2019/6434 K sayılı içtihadında da vurgulandığı üzere, zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün mirasçılarının açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davasında da, 2918 sayılı Kanunun (dava konusu kaza tarihinde yürürlükte bulunan) kapsam dışılığı düzenleyen 92. maddesinde, araç şoförünün desteğinden yoksun kalanların isteyebileceği tazminatların kapsam dışı olduğuna dair bir düzenlemeye yer verilmediği ve sürücünün desteğinden yoksun kalanların üçüncü kişi olduğu kabul edilerek zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tazminat talep edebilecekleri kabul edilmiştir.
Birleşen dava dava dilekçesindeki 10.000 TL talebin, davacı vekilinin talep açıklama dilekçesinde tamamen destek tazminatına hasredilmiş olduğu, bu nedenle talep artırım ve ıslah dilekçesinde talep edilen (%75 kusura isabet eden) 1.250,00 TL cenaze defin giderinin bu davada dava konusu kabul edilmesinin (açık davacı talep açıklaması karşısında) mümkün olmadığı anlaşılmakla, ayrı dava açma hakkı saklı olmakla birlikte, bu davada cenaze gideri yönünden hüküm kurulamayacağı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, dava, talep artırım ve ıslah dilekçelerinde talep edilen destekten yoksunluk tazminatı yönünden birleşen davanın kısmen kabulüne, cenaze defin gideri talebi yönünden ise ıslahla eklenen talep dava konusu sayılamayacağından karar verilmesine yer olmadığına ve bu kısımla ilgili red kararı olmamakla davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine de yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Asıl ve birleşen davada avans faizi talep edilmişse de, incelenen poliçelere, araç kayıtlarına göre kazaya karışan araçların kullanım amaçlarının hususi olduğu anlaşıldığından, talep edilebilecek faizin yasal faiz olduğu, dava öncesi başvuru tarihlerine göre davalı sigorta şirketlerinin temerrüt tarihlerinin ise asıl davada 03.02.2011, birleşen davada 25.06.2018 olduğu kanaatiyle, aşağıdaki şekilde (poliçe teminat limitlerini aşmamak koşuluyla) hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Asıl dava yönünden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 375,00-TL maddi tazminatın (defin gideri) 03/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (poliçe teminat limitini aşmamak koşuluyla) davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 54,40 TL olup, peşin alınan 24,30 TL ile ıslahta alınan 132,49 TL harçtan mahsubu ile, bakiye 102,39 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan yürürlükteki AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 375,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan yürürlükteki AAÜT 13.maddesi uyarınca (davacı vekili lehine hükmedileni geçemeyeceğinden) reddedilen kısım nedeniyle hesap ve takdir olunan 375,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 52,35 TL, bilirkişi ücreti 1.000,00-TL posta masrafı 311,75-TL’den ibaret toplam 1.364,10-TL yargılama giderinden ret-kabul oranına göre hesaplanan 12,54-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan 100,00-TL yargılama giderinden ret-kabul oranına göre hesaplanan 99,08-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştikten sonra talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Birleşen İstanbul 8.ATM 2018/742 Esas yönünden;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 66.098,84-TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalma) 25/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, fazla istem (defin gideri) yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 4.515,21 TL olup, peşin alınan 35,90 TL ile talep artırımda alınan 287,09 TL ile ıslahta alınan 690,15 TL harcın mahsubu ile, bakiye 3.502,07 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan yürürlükteki AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 9.392,85-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunsa da, dava konusu kabul edilmediğinden KVYO kararı verilen kısım nedeniyle lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 77,00-TL, bilirkişi ücreti 800,00-TL, posta masrafı 75,50-TL olmak üzere toplam 952,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştikten sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair, asıl ve birleşen dava davacı vekilinin yüzüne karşı, asıl ve birleşen dava davalılarının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 15 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay’da temyiz yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/02/2020

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır