Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/623 E. 2023/992 K. 25.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2018/623
KARAR NO : 2023/992

DAVA : MENFİ TESPİT (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2017
KARAR TARİHİ : 25/12/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ham deri işleyip satan… unvanlı işyerinde kar ortağı olarak çalıştığı 2000-2007 yılları arasında davalı …’nın ortağı olduğu …’ye yüklü miktarda mal satışı yaptığını, 2006 yılında kendi özel ihtiyacı için davalının bir dahaki sezonda iade etmek üzere 1500 $ borç istediğini, müvekkiline borç veren davalının 4000 $ faiz ekleyerek, teminat olarak sadece miktar kısmına 19000 $ yazan vade tarihi ve diğer kısımları boş bırakılan senedi imzaladığını, 2007 yılı Mayıs ayında davalıya 5500 $ ödediğini, geri kalan 13500 $ karşılığında 1000 adet kuzu derisini istemesi üzerine teklifi kabul eden ve kalan 13500 $ karşılığı 01/06/2007 tarihinde 1000 adet kuzu derisini teslim edeceğini belirterek imzalı yazı verdiğini, davalıdan senedi iade etmesini istediğini fakat davalının kuzu derilerini teslim edilmesinden sonra iade edeceğini söylediğini, müvekkilinin, yıllardır tanıdığı davalıya güvendiğini ve bu duruma itiraz etmediğini , müvekkilinin söz verdiği kuzu derilerini götürdüğünde davalının beğenmeyerek bedelin ödenmesini istediğini, müvekkilinin derileri satıp parasını ödeyebileceğini belirtmesi üzerine davalının baskı yaparak hemen ödenmesini istediğini, müvekkilinin bu baskı karşısında neden acele ettiğini, tefeci olarak 4000 $ faiz aldığını söylemesi üzerine aralarında tartışma yaşandığını, müvekkiline kızan davalının bu senedin ödenen kısmını dikkate almayarak ve boş bırakılan yerleri doldurarak senedi … 13. İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosya ile işleme koyduğunu, kalan kısım için 13500 $ karşılığı …1000 adet kuzu derisi teslim edeceğim teslim tarihi 01/06/2007 diyerek yazıp imzaladığı yazıya dayanarak kötü niyetli olarak … 13 icra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile müvekkile karşı takip başlattığını, müvekkilinin elinde belge olmaması nedeniyle … E sayılı dosyaya itiraz edemediğini ancak 2007/16075 E sayılı dosyaya itiraz ettiğini, müvekkilinin davalının avukatı ile anlaşarak eline para geçtikçe elden ödeme yaptığını, müvekkilinin ödeme yapamayınca davalı vekili müvekkilinin evini satış işlemlerine tekrar başlattığını ve müvekkilinin tekrar davalının Avukatı ile konuşup anlaşarak ödemeler yaptığını, yapılan tüm ödemelere rağmen borcun kapanmamasından duyduğu bıkkınlık ve işlerinin kötüye gitmesi nedeniyle alacaklıya ödeme yapamadığını, yıllar sonra evininin satışa çıkarıldığını duyan müvekkilinin görüşmek için birkaç alacaklıyı aradığını, alacaklının buna yanaşmaması nedeniyle avukatı ile görüşmek zorunda kaldığını, müvekkilinin evindeki hissesinin satışa çıkarıldığını taşınmazın davalının eşi tarafından satın alındığını duyan müvekkilinin bu duruma çok üzüldüğünü, davalının eşi Nermin Kaya’nın biraz fark verirseniz size iade ederim dediğini ancak ertesi gün apartmana gelerek evi boşaltmasını aski takdirde ortaklığın giderilmesi için dava açacağını söyleyerek göz dağı verdiğini, davalının avukatına yapılan ödemelerin icra dosyasına bildirilmediğini öğrenen müvekkilinin … 5 icra Hukuk Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile ihalenin feshi davası açtığını ve akabinde de işbu borçlu olmadığının tespiti davası açmak zorunda kaldığını bildirerek, müvekkilinin … 13 İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinin borçlu olmadığı halde evinin satışı sureti ile mağdur edilmesinin önlenmesi için icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… 16. Asliye Hukuk Mahkemesi 17/04/2018 tarih ve … E…. K.sayılı kararı ile davanın temelinin bonoya (kambiyo senedine) dayandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
CEVAP:
Davalı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevabında; dava dilekçesinin gerçek olmayıp davanın reddinin gerektiğini, borçlu aleyhine iki icra takibi yapıldığını, 18/11/2014 vade tarihli 19000 USD bedelli bononun ödenmemesi üzerine 20/09/2007 tarihinde kambiyo senetlerine dayalı olarak … 13 İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosya ile takip başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, ayrıca, borçlu aleyhine … 13 İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından 13500 USD bedelli belgeye dayalı olarak 5300 USD üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini, davacının … E sayılı dosyaya haciz konulana kadar ödeme yapmadığını, borçlunun ödeme yapacağını bildirmesi üzerine satış işleminin durdurulduğunu, bir müddet sonra ödemelerin kesilmesi üzerine tekrar satış işlemlerine geçildiğini, kendisine defalarca süre verildiğini, borçlunun sözünde durmadığını, icra dosyasında birden fazla satış ilanlarının ve masrafların yapıldığını, yapılan ödemelerin BK 100 maddesi gereğince mahsup edildiğini, 21/10/2009 tarihli 500 TL lik dekontu kabul etmediklerini, bu ödemelerin kendilerine yapılmadığını, davacı tarafından ibraz edilmeyen makbuzların da bulunduğunu, kalan dosya borcunun 58.000-TL olduğu ve bu miktardan başka bir alacağın kalmayacağı konuşumda tarafların anlaştıklarını, daha sonra davacı vekilinin arandıklarını ödeme yapılacağını beyan edilmesi üzerine davacı vekilinin bürosuna gidildiğini, ödeme yapılmayacağının anlaşılması üzerine satış işlemlerine kaldığı yerden devam edildiğini, taşınmazın başka bir alıcıya ihale olunduğunu, davacının açılan davada hukuksal yararının olmadığını, kalan borç miktarı daima davacı borçlu tarafa makbuz ile bildirildiğini belirtilerek açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; … 13. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin İİK.nun 72/3.maddesine göre açılmış Menfi Tespit davasıdır.
2004 sayılı İİK’nın 72.maddesi gereğince; Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
Davalının … 13. İcra Müdürlüğünün …(Eski:…) sayılı dosyası ile 21/09/2007 tarihinde, davacı aleyhine, dava konusu 18/10/2004 düzenleme, 18/11/2004 vade tarihli, 19.000,00.-USD bedelli bonoya dayanarak, 19.000,00.-USD asıl alacak, 4.044,65.-USD işlemiş faiz, 57,00.-USD Komisyon, 136,00.-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 23.101,65 USD ve 136,00.-TL üzerinden kambiyo senetlerine (çek, poliçe ve emre muharrer senet) özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığı, (…) ödeme emrinin borçlu/davacıya 01/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 08/10/2007 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, takibin durmasına ilişkin karar tarihinin ise 21/02/2011 olduğu, itiraz dilekçesinin davalı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 15/05/2017 tarihinde huzurdaki Menfi Tespit davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (mesela borcu) sadece inkar etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (HMK.nun 190, TMK. 6). Fakat, menfi tespit davasını açan davacı (borçlu), davalının (alacaklı) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip, bilakis bu ilişkinin doğduğunu bildirerek başka bir nedenle hukuki ilişkinin geçersiz olduğunu veya son bulduğunu ileri sürmekte ise bu iddiayı ispat yükü TMK’nın 6. maddesi gereğince davacıya düşer. Örneğin; alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer (Emsal; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.02.2019 tarih ve 2017/19-821 E. 2019/58 K.). Bu nedenle davamızda da ispat yükü davacıdadır.
Davacının 1.000 adet kuzu derisi ile ile ilgili olarak iddiaları yönünden, davalı tarafından 27/09/2007 tarihinde … 13 İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından 13500 USD bedelli adi yazılı belgeye dayalı olarak 5300 USD üzerinden genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapılmış, 08/10/2007 tarihli dilekçe ile yapılan itiraz üzerine icra müdürünün 21/02/2011 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Zaten davamızın konusu, davacının talebi de … 13 İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
… 13 İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında; İcra müdürlüğünden gönderilen 11/07/2018 tarihli kapak hesabına göre davacının güncel borcu 154.129,15.-TL’dir.
Mahkememizce alınan 23/07/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının dava tarihi itibariyle 23.346,46.-USD borçlu olduğu bildirilmiştir. Davacının elden ödediğini iddia ettiği 5.500,00.-USD davalı alacaklı tarafından kabul edilmemektedir. Davacı taraf buna ilişkin bir yazılı belge de sunamamaktadır. Yine dava dilekçesi ekinde sunulan 21/10/2009 tarihli 500,00.-TL’lik ödeme dekontu da davalı tarafından kabul edilmemektedir. Dava dilekçesi ekinde başka dekontlar da sunulmuştur. Bu dekontlarda ödemenin ne amaçla yapıldığına dair açıklamada icra dosya numarasının yazıldığı görülmektedir. Ancak bu dekontta bir açıklama yoktur. Paranın neden gönderildiği belli değildir. Bu husus ispata muhtaçtır. Bu nedenle bilirkişi raporunda da ödeme olarak kabul edilmemesi doğru bulunmuştur. Buna göre ödemeler düşüldükten sonra kalan borç miktarı faiz ve masraflarla birlikte 23.346,46.-USD’dir.
Davacı vekilinin cevap dilekçesindeki davalı tarafından ikrar edilen ve dekontları sunulan ödeme belgelerinin dikkate alınmadığını söyleyerek itirazda bulunmuş, bunun üzerine alınan 26/11/2019 tarihli 1.Ek-Raporda ise cevap dilekçesindeki ikrar edilen ödemeler de düştükten sonra kalan borç 22.433,36.-USD olarak hesaplanmıştır.
Davacı vekilinin faiz oranı yönünden itirazda bulunması üzerine alınan 13/01/2021 tarihli 2.Ek-Raporda ise cevap dilekçesindeki ikrar edilen ödemeler de düştükten sonra kalan borç 22.433,36.-USD olarak hesaplanmıştır.
Davacı vekilinin bu kez de … 13 İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından … 18. İcra Müdürlüğünün …Tal.sayılı dosyasında müvekkiline ait taşınmazın hissesinin ihale satış bedelinin de düşülmesi gerektiğine ilişkin itirazda bulunması üzerine alınan 25/07/2022 tarihli 3.Ek-Raporda ise söz konusu satışından sonra kalan borcun 7.561,21.-USD olduğu bildirilmiştir.
Söz konusu taşınmazdaki davacıya ait hisse … 18. İcra Müdürlüğünün … Tal. sayılı dosyasında ihale edilmiş ise de … 5. İcra hukuk Mahkemesinde ihalenin feshi davası açılmıştır. Dava sonucunda mahkemenin 23/05/2017 tarih ve … E. 2017/532 K.sayılı kararı ile dava kabul edilerek ihale fesh edilmiş, istinaf üzerine İstanbul BAM 22.HD.nin 16/01/2018 tarih ve 2017/1881 E. 2018/64 K.sayılı kararı ile mahkemenin kararı kaldırılarak ihalenin feshi davasının reddine karar verilmiş, hüküm Yargıtay 12.HD.nin 15/01/2019 tarih ve 2018/8937 E. 2019/215 K.sayılı kararı ile onanmıştır.
Mahkememizce alınan ınan 25/09/2023 tarihli 2. Bilirkişi raporuna göre davacın iddia ettiği ödemeler, davalının kabul ettiği ödemeler raporun 2.sayfasında “Değerlendirme” başlığı altında tabloya dökülmüş ve TL olarak yapılan ödemeler ödeme günü itibariyle kur dikkate alınarak USD cinsi yabancı paraya çevrilmiş ve buna göre toplam ödeme bulunmuştur. Hesaplama yapılırken tabloda yer alan 21.10.2009 tarihli 500,00.-TL’lik ödeme iddiası davalının kabulünde olmadığından dikkate alınmamıştır. Netice itibariyle yapılan hesaplama sonunda, 15.05.2017 dava tarihi itibariyle davacı/ borçlunun … 13. İcra dairesi …E. sayılı dosyaya ilişkin 6.569,65 USD (23.439,19 TL) borçlu bulunduğu tespit edilmiştir. Bu hesaplamaya ihale ile satılan gayrimenkulün satış bedeli olan 69.000,00.-TL (19.339,65.-USD) dahil edilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
Davacının 1.000 adet kuzu derisi ile ile ilgili olarak iddiaları yönünden, davalı tarafından 27/09/2007 tarihinde … 13 İcra Müdürlüğü’nün …sayılı dosyasından 13500 USD bedelli adi yazılı belgeye dayalı olarak 5300 USD üzerinden genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapılmış, 08/10/2007 tarihli dilekçe ile yapılan itiraz üzerine icra müdürünün 21/02/2011 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Bu nedenle söz konusu iddialar nedeniyle davacının Menfi Tespit davası açmasında hukuki yarar yoktur. Bu nedenle dikkate alınmamıştır. Zaten davamızın konusu, davacının talebi de … 13 İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde belirtilen ödemeler; 25.10.2007 tarihinde 300,00.-USD ve 1.650,00.-TL, 31.10.2007 tarihinde 1.700,00.-USD, 07.11.2007 tarihinde 850,00.-USD, 20.11.2007 tarihinde 1.470,00.-USD, 30.11.2007 tarihinde 1.655,00.-USD, 20.02.2009 tarihinde 7.524,00.-USD, 18.09.2009 tarihinde 500,00.-TL, 20.10.2009 tarihinde 500,00.-TL olarak belirtilmektedir.
Davalının cevap dilekçesinde ikrar ettiği ödemeler; 10.06.2014 tarihinde 191,38.-USD, 28.10.2014 tarihinde 359,07.-USD, 30.06.2015 tarihinde 371,04.-USD, 19.08.2015 tarihinde 138,76.-USD olarak belirtilmektedir.
Olup, davacının ödeme belgesi olarak sunduğu …’a ait 21.10.2009 tarihli ve 500,00.-TL havale bedelli dekontta davalıya ödeme yapıldığı anlaşılmakta ise de davalı taraf bu ödemeyi kabul etmemektedir. Dekontta, diğer dekontlarda olduğu gibi icra borcuna mahsuben gönderildiğine dair bir kayıt yoktur Bu nedenle bu ödeme ile ilgili olarak davacının iddiasını ispatlayamadığı kabul edilerek dikkate alınmamıştır. Bilirkişi görüşü de bu yöndedir ancak hesaplamaya dahil edildiği gözlenmektedir.
Tarafların esasen bilirkişinin yaptığı hesaplamaya itirazları yoktur.
Sadece davalı vekili, ihale bedeli sonucunda yatan 69.000 TL’nin icra dosyasına yapılan bir ödeme/tahsilat olması sebebiyle menfi tespit davasına konu olmayacağının dikkate alınmasını talep etmektedir. Dava tarihi 15/05/2017’dir. İhalenin kesinleşmesi dava tarihinden sonra 15/01/2019’dur. Buradaki ihale bedelinin borçtan mahsubu icra müdürlüğünün görevidir. Hesap hatası yapılırsa şikayet mercii de İcra Hukuk Mahkemeleridir. Mahkememizin icra müdürlüğünün yerine geçerek, dava tarihinden sonra yapılan ödemeleri hesaplayarak kapak hesabı yapması doğru olmadığından dikkate alınmamış, infazda icra müdürlüğünce dikkate alınması yönünde hükme eklenmesi doğru görülmüştür. Bu nedenle davalı vekilinin talebi uygun bulunmuştur.
Buna göre;
Bilirkişinin raporun 2.sayfasında değerlendirme başlıklı tablodaki 11.sırada belirtilen ve yukarıda belirtilen açıklamada kabul edilmeyen 500,00.-TL (341,04.-USD) bu miktardan düşüldüğünde 17.968,57.-USD – 341,04.-USD = 17.627,53.-USD yapılan toplam ödeme miktarıdır. Tablonun 7.sırasındaki ödemeye her ne kadar davalı alacaklı vekili masraf kesintisi yaparak yapılan ödemeyi 7.524.-USD olarak kabul etmiş ise de bilirkişi masraf ödemesini de ana paraya yapılan ödeme olarak kabul ederek, masrafları ayrı bir başlık altında hesaplanmıştır. Bu hesaplamada yanlışlık olmadığı düşünülmüştür.
İtiraza uğramayan, raporda belirtilen, mahkememizce de kabul edilen ödemeler;
25.10.2007 tarihinde 1.650,00.-TL(Kur: 1,2008=) 1.374,08.-USD
25.10.2007 tarihinde 360,24.-TL (Kur: 1,2008=) 300,00.-USD
31.10.2007 tarihinde 2.004,476.-TL (Kur: 1,1791=) 1.700,00.-USD
07.11.2007 tarihinde 1.000,00.-TL (Kur: 1,1793=)850,00.-USD
20.11.2007 tarihinde 1.755,03.-TL (Kur: 1,1939=) 1.470,00.-USD
30.11.2007 tarihinde 1.951,25.-TL (Kur: 1,1790=) 1.655,00.-USD
20.02.2009 tarihinde14.000,00.-TL (Kur: 1,7092=) 8.190,97.-USD
18.09.2009 tarihinde 500,00.-TL (Kur: 1,477,6=) 338,38.-USD
14.10.2009 tarihinde 500,00.-TL (Kur: 1,4486=) 345,16.-USD
20.10.2009 tarihinde 500,00.-TL (Kur: 1,4548=) 343,69.-USD
10.06.2014 tarihinde 400,00.-TL (Kur: 2,0900=) 191,38.-USD
28.10.2014 tarihinde 800,00.-TL (Kur: 2,2200=) 359,07.-USD
30.06.2015 tarihinde 1.000,00.-TL (Kur: 2,6900=) 371,04.-USD
19.08.2015 tarihinde 400,00.-TL (Kur: 2,8800=) 138,76.-USD
Olmak üzere toplam; 17.627,53.-USD olarak mahkememizce tespit ve kabul edilmiştir. Buna göre;
Takipte kesinleşen tutar; 23.101,65.-USD’dir.
Tahsil harcı (17.627,53.-USD x 11,38.-TL=) 1.003,01.-USD’dir
İcra vekalet ücreti; 2.745,96.-USD’dir.
Hesaplanan faiz tutarı (4.693,39.-TL) 11.173,63.-USD’dir.
Yapılan masraflar; (4.685,00.-TL) 2.741,37.-USD’dir.
Yukarıda belirtilen miktarlara göre toplam borç; 40.765,62.-USD’dir.
Yukarıda belirtilen ödeme (17.627,53.-USD) ödeme düşüldüğünde (40.765,62.-USD – 17.627,53.-USD=) 23.138,09.-USD tutarında halen dava tarihi itibariyle davacının toplam borcu olduğu anlaşılmaktadır. Tamip borcu ise toplamda 23.101,65 USD ve 136,00.-TL’dir
İcra takibinde % 7,50 faiz talep edilmiştir. Bu faiz oranına itiraz edilmemiştir. Dava dilekçesinde de faiz oranına itiraz edilmemektedir. Bu nedenle söz konusu faiz oranı üzerinden yapılan bilirkişi incelemesi sonunda davacının ödemelerinin TBK.nun 100.maddesi kapsamında faiz ve masrafları karşıladığı görülmektedir.
Yine yukarıda değinildiği gibi dava tarihinden sonra davacıya ait taşınmazın icra müdürlüğünde ihale ile satışından elde edilen ihale bedelinin (69.000 TL) icra dosyasına yapılan bir ödeme/tahsilat olması sebebiyle menfi tespit davasına konu olamaz. Dava tarihi 15/05/2017 olup ihalenin kesinleşmesi dava tarihinden sonra 15/01/2019’dur. Buradaki ihale bedelinin takibe konu borçtan mahsubu icra müdürlüğünün görevidir. Hesap hatası yapılırsa şikayet mercii de İcra Hukuk Mahkemeleridir. Mahkememizin icra müdürlüğünün yerine geçerek, dava tarihinden sonra yapılan ödemeleri hesaplayarak kapak hesabı yapması doğru değildir. Bu nedenle son alınan rapordaki verilerden bu miktar ( çıkartılarak yukarıdaki hesaplama yapılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin bu şekilde ek rapor alınmasına yönelik talep, hukuki bir tartışma içerdiğinden ek rapor alınması talebi uygun bulunmamış, 6100 sayılı HMK.nun 30.maddesinde hakime bir görev olarak yüklenen “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmü gereği dava ve usul ekonomisi gözetilerek başka bir rapor almaya gerek duyulmamış, davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
Dava tarihinden sonra icra dosyasında yapılan taşınmaz satışı ve sair dosya ödemelerinin İCRA MÜDÜRLÜĞÜNDE YAPILACAK HESAPLAMADA DİKKATE ALINMASINA,
1-Alınması gerekli 269,85-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.416,12-TL ve 5,64-TL tamamlama harcı toplamı 1.421,76‬-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.151,91‬-TL harcın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
2-Davalı vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp DAVALIYA VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
25/12/2023

KATİP …

HAKİM …