Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/614 E. 2019/327 K. 12.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/614 Esas
KARAR NO : 2019/327

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/07/2018
KARAR TARİHİ : 12/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin davacı şirketten satın aldığı ürünler karşılığında borçlu bulunduğunu, borcun ödenmesi zımnında borçluya yapılan yazılı ve sözlü uyarıların sonuç vermediğini, bunun üzerine … 21. icra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile 11.286,35 TL’lik alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekilinin 01.08.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davalıdan alacak olarak talep ettiği borcu kabul etmediklerini, davalının muhasebe defter ve kayıtlarının incelenmesinde alacaklıya borçlarının bulunmadığının görüleceğini, davalının asıl alacak borcu bulunmadığı için işleyecek faiz borcunun da bulunmadığını beyanla, haksız davanın reddine, %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında ticari ilişkiden doğan alacağın davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, icra dosyası getirtilmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
… 21.İcra Dairesinin … Esas takip dosyası getirtilerek incelendiğinde, davacı tarafından “ödenmeyen fatura bedelleri açık hesap bakiyesi” açıklamasıyla başlatılan ve herhangi bir dayanak belge eklenmeyen ilamsız takibe davalının süresinde itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilince zamanaşımı def’i ileri sürülmüşse de, dava dilekçesine eklenen açık hesap ve fatura örneklerine göre alacağın 2013 yılından kaynaklandığı görülmekle, ticari mal alım-satım sözleşme ilişkisinden doğan alacakla ilgili 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan takip başlatıldığı görüldüğünden, reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında tarafların delil olarak dayandığı ticari defterlerin incelenmesi sonucu alınan mali bilirkişi raporunda özetle; davacının 2013-2014 takvim yıllarına ait incelenen resmi defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, 20.06.2017 icra takip tarihi itibarıyla davalıdan 11.286,35 TL. alacaklı olduğu, davalının inceleme gününde resmi defter ve belgelerini ibraz etmediği bildirilmiştir.
Davacı vekilince delil listesinde bildirilen mal teslimine dair sevk irsaliyelerinin incelenmesinde, teslim alan olarak taşıyıcı …Ltd.Şti. kaşesi ve imzası bulunduğu, davalının imzası bulunmadığı anlaşılmıştır.
HMK madde 222 uyarınca ticari defterlerin kesin delil olarak kabul edilebilmesi için, karşı tarafın ticari defterlerindeki kayıtlara aykırı olmaması, yani ticari defterler arasında mutabakat bulunması, kayıtların birbirini doğrulaması şarttır. Davalı taraf bilirkişi incelemesine ticari defter ibraz etmediğinden, davacının defterlerinin alacağın ispatı yönünden kesin delil olarak kabulü mümkün değildir. Bu durumda davacının mal ve fatura teslimlerini ispat etmesi gerekir. Davacı vekilince sunulan faturalarda imza bulunmadığı gibi, mal teslimine dair sunulan sevk irsaliyelerinde de davalı tarafın imzası bulunmamaktadır. Ayrıca bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere 22.07.2013 tarihli fatura konusu malların teslimine dair sevk irsaliyesi dosyaya hiç sunulmamıştır. Sunulan sevk irsaliyelerinde de taşıyıcı şirketin kaşe ve imzası bulunması, tek başına faturanın ve içeriği malların davalıya teslim edildiğini ispat etmez. Davacı tarafça davalının bu taşıyıcıya malların teslimini istediğine dair talimat belgesi veya taşıyıcının davalıya malları teslim ettiğine dair yazılı belge sunulması zorunludur. Dosyaya bu yönde deliller davacı tarafça yasal sürelerde sunulmadığı gibi, 12.04.2019 tarihli celsede sevk irsaliyesi dışında yeni delil toplanması talebi bulunmadığı da beyan edilmiştir. Bu nedenle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Alınması gerekli 44,40-TL karar harcının peşin alınan 136,32-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 91,92-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/04/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸