Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/574 E. 2018/1442 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/573
KARAR NO : 2018/1416

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz
DAVA TARİHİ : 25/06/2018
KARAR TARİHİ : 27/12/2018

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Banka 26.11.2017 tarihli dilekçesi ile müflis … Bankası A.Ş şirketinden iflasın açıldığı tarih olan 16.11.2017 tarihi itibariyle alacaklı olduğu genel toplam 180.082.233,95-TL alacağını, iflas masasına kaydedilmesi talebinde bulunduğunu, iş bu kayıt talebi … 1. İflas Müdürlüğü’nce 26.11.2017 günü 735 sayı ile alındığını, müvekkil Bankaya, müflis … Banması A.Ş. İflas İdaresi 28.05.2018 tarihli yazılı ile 180.082.233,95-TL alacağın 127.388.275,08-TL kısmının şarta bağlı olarak kabul edildiğini, 15.440.788,32-TL kısmının kabul edildiği ancak 37.253.170,55-TL kısmının reddedildiği bildiriminde bulunduğunu, işbu bildirim müvekkil bankaya 12.06.2018 tarihinde tebliğ edilip yasal süresi içinde mahkemenize başvurarak alacağın tamamen kaydının kabul edilmesi talebinde bulunma zorunluluğu hasıl olduğunu, her ne kadar iflas masasınca alacağı 37.253.170,55-TL kısmının neden reddedildiğine dair bir gerekçe müvekkil bankaya bildirmemiş olsa da tarafınca reddedilen 37.253.170,55-TL kısmın kur farkından kaynaklandığı düşünüldüğünü, iflas masasının iflas tarihindeki döviz kuru yerine … Bankası A.Ş nin fona devredildiği 22.07.2016 tarihindeki döviz kurlarını dikkate alarak hesaplama yapması nedeniyle alacağı 37.253.170,55-TL kısmının reddedildiği anlaşıldığını, iflas idaresinin alacak kaydı duyurusunda dahi iflas tarihindeki kur üzerinden alacak kaydı yaptırılmasının bildirilmesine ve usul ev mevzuat hükümleri uyarınca iflas tarihi olan 16.11.2017 tarihindeki döviz kuru üzerinden alacak kaydı hesabı yapılmak zorunda olunmasına rağmen, müflisin fona devredildiği tarihteki döviz kuru üzerinden alacak hesabı yapılması kanun hükümlerinin açıkça ihlali anlamına geldiğini, müvekkil … Bankası A.Ş’nin müflis … BANKASI A.Ş. İflas masasına kaydı reddedilen 37.253.170,55-TL kısmının da iflas masasına kaydının yapılmasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk edilen ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak ettikleri ihbar ve kıdem tazminatları, işverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana geldiğini ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları, iflâsın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları, velâyet ve vesayet nedeniyle malları borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu ilişki nedeniyle doğmuş olan tüm alacakları, iflâs, vesayet veya velâyetin devam ettiği müddet yahut bunların bitmesini takip eden yıl içinde açılırsa imtiyazlı alacak olarak kabul olunup, bir davanın veya takibin devam ettiği müddet hesaba katılmadığını, Özel kanunlardaki imtiyazlı alacakların hangi alacaklar olduğu çeşitli kanunlarda düzenlendiğini, görüldüğü üzere kanun koyucu imtiyazlı alacakları kendi içerisinde sıraya koyduğunu, bu kapsamda bankanın iflası halinde imtiyazlı alacakların şöyle sıralanacağını, vergi alacağı ve Sosyal Güvenlik Kurumu alacağı,Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun sigortalı mevduat sahiplerine yapmış olduğu ödemeye ilişkin alacağı, Mevduat sahiplerinin mevduat alacağı, İmtiyazlı olmayan diğer bütün alacaklar her ne kadar hataen alacağın 127.388.275,08 TL’lik kısmının şarta bağlı alacak olarak kabulüne, 15.440.788,32 TL’lik kısmın kabulüne, 37.253.170,55 TL’lik alacak kayıt talebinin reddedildiği davacı kuruma bildirilmiş olsa da, banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davacı … tarafından yapılan dokuz adet yurtdışı teminat mektup alacak talebi ile ilgili olarak, 42.348,50 EURO tutarlı mektup tazmin talebi ile komisyon talebi mektup geçerlilik tarihinden sonrasında ilişkin olması nedeniyle reddedildiğini, söz konusu mektuplar Libya mektubu olduğundan, Birleşmiş Milletler Konseyi ile Bakanlar Kurulunun Libya mektup tazmin taleplerinin ödenmemesi ile ilgili kararları doğrultusunda alacak talepleri şarta bağlı olarak kabul edildiğini, mektup tutarları 22.07.2016 tarihli TCMB Döviz Alış kurundan TL’ sına çevrilip tazmin talep tarihinden iflas ilan tarihi olan 16.11.2017 ye kadar %9 luk yasal faiz oranı üzerinden faiz eklenmek suretiyle yapıldığını, dava İİK 235.maddesi gereğince hak düşürücü süre içerisinden açılmamış ise davanın öncelikle usulden reddini, dava süre içerisinde açılmış ise izah edilen nedenlerle, davacının 2.360.928,51 tl alacağı nakdi, 139.264.416,72 tl alacağı ise gayrinakdi olması nedeniyle şarta bağlı alacak olarak sıra cetveline kaydedilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, müvekkil Müflis Banka’nın harçtan muaf olduğuna, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, İİK’nun 235. maddesi gereğince alacağın iflas masasına kayıt kabulü talebine ilişkindir.
Davacının iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idare memurlarının kararı, sıra cetveli, tebligat ve ilana ilişkin belgeler getirtilip incelenmiştir.
… Bankası A.Ş.’nin BDDK’nın ve … Fon Kurulu’nun 29/05/2015 tarihli kararları doğrultusunda …’ye devredildiği, 22/07/2016 tarihli BDDK kararı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca faaliyet izninin kaldırıldığı ve bu kararın 23/07/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlandığı, Fon Kurulu’nun 22/12/2016 tarihli kararı ile 5411 sayılı Yasanın 106/3 maddesi uyarınca bankanın doğrudan iflasının mahkemeden talep edilmesine karar verildiği ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/41 Esas sırasında açılan davada 16/11/2017 tarihli 2017/41 E. 2017/942 K. sayılı karar ile 5411 sayılı Yasanın 106. maddesi uyarınca … Bankası A.Ş.’nin iflasına karar verildiği, dosyadan düzenlenen sıra cetvelinin 01.06.2018 ve 04.06.2018 tarihli gazete ilanlarıyla ilan edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
5411 sayılı Yasanın 106/5 maddesinde ”Fon bu Kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İİK ‘nun 166., 218., 219., 234., 236., 249., 251., 254. maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas dairesi, alacaklılar toplantısı, iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı tasfiye eder.” hükmü yer almaktadır.
Diğer yandan “Faaliyet İzni Kaldırılan Bankalardaki Sigortalı Mevduat ve Sigortalı Katılım Fonunun Ödenmesi ile Bu Bankaların İflas ve Tasfiyesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik”in ,”İflas Yoluyla Tasfiye” başlığını taşıyan 4. bölümünde Bankacılık Yasası uyarınca iflasına karar verilen bankaların iflas ve tasfiyesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.
Somut olayda, 5411 sayılı Yasanın 110. maddesinin yollaması ile 106/5 maddesi gereğince 1. Alacaklılar Toplantısı yerine kaim olmak üzere ilgili Yönetmeliğin 20. maddesi gereğince iflas tasfiyesinin yürütülmesi bakımından …’nin 17/11/2011 tarihli 2017/289 sayılı kararı ile müflis bankanın iflas idare memuru adaylarının isimlerinin belirlendiği, … 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 24/11/2017 tarihli 2017/7 D.İş 2017/6 K. sayılı kararı ve … 8. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 27/03/2018 tarihli 2018/5 D.İş 2018/5 K. sayılı kararı ile, Fon tarafından önerilen 3 kişinin iflas idare memuru olarak atanmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
Görüldüğü üzere iflas idare memurlarının tamamı Fonun (…) gösterdiği adaylardan oluşmuştur. Müflis … Bankası A.Ş.’nin iflas tasfiyesi 5411 sayılı Yasanın 106. maddesi ve ilgili Yönetmelik çerçevesinde … tarafından yürütülmekte olup, …’nin Bankacılık Kanunu 106/5. maddede tanınan yetkiye istinaden atadığı iflas idare memurları tarafından düzenlenen sıra cetvelinin ve aldığı tüm kararların (kayıt kabul başvurusu red kararları dahil), …’nin Bankacılık Kanunu uyarınca kanundan aldığı kamusal yetki ve görev kapsamında kamu gücüne dayanarak tesis ettiği idari nitelikte bir işlem olduğu kabul edilmelidir. Nitekim benzer bir olayda Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 29/02/2016 tarihli 2015/4757 E. 2016/1217 sayılı ilamında ”…tüzel kişiliği haiz Fon tarafından İİK hükümlerinden yararlanılarak düzenlenen ve idari işlem niteliğinde bulunan sıra cetvelinin dava konusu edildiği, davalı … Bankası A.Ş.’ nin iflas idaresinin … adına tasfiyeyi yürüttüğü, gerçek hasmın … olduğu, bu cetvelde davacının alacağı ile ilgili alınan kararın iptalini amaçlayan davacının alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı varsa cetvelin davacı alacağı ile ilgili kısmının iptali ile ilgili inceleme yapıp karar vermenin adli yargının görevi dahilinde olmadığı, anılan kararın iptali üzerine idarece yeni bir karar alınarak davacının alacağının cetvele kayıt ve kabulüne karar verileceği gözönünde bulundurulup HMK’nun 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği …” yönünde karar verilmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’ nin 26/05/2015 tarihli 2014/7272 E. 2015/3936 K. sayılı, 10/02/2016 tarihli 2015/7876 E. 2016/650 K. sayılı, 29/02/2016 tarihli 2015/4750 E. 2016/1217 K. sayılı, 17/10/2017 tarihli 2015/7940 E. 2017/2722 K. sayılı emsal ilamları da bu yöndedir.
Sonuç olarak; görülmekte olan davanın idari işleme karşı açılan bir dava olduğu, idari yargının görev alanına girdiği, HMK’nın 1.maddesi gereğince görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu ve HMK 115/1. maddesine göre mahkemece uyuşmazlığın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiği kabul edilmiş, HMK’nun 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yargı yolu nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 35,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraflarca yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/12/2018

Başkan …
¸E-İmza
Üye …
¸E-İmza
Üye …
¸E-İmza
Katip …
¸E-İmza