Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/563 Esas
KARAR NO : 2018/1441
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 22/06/2018
KARAR TARİHİ : 28/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sırasında, her ne kadar tensip tutanağında ön incelemenin duruşmalı yapılmasına karar verilmiş ise de, dosya görülen lüzum üzerine ele alınarak yapılan hukuki değerlendirme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müflis bankanın hesaplarında müvekkiline ödenmesi gereken 221.409,77-USD ve 22,18-EURO bulunduğunu, 17/01/2018 tarihinde … 1.İflas Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına 856.004,73-TL için alacak kaydı yapılması talep edildiğini, iflas idaresi ise bu talebin 676.990,85-TL kısmı için kabul ve sıra cetvelinin 3/3. sırasına kayıt, 179.013,88-TL kısmı için ise ret kararı verdiğini, müvekkili ile müflis banka arasında 2010 yılından itibaren ticari faaliyetler bulunmakta olduğunu, müvekkili tarafından 31/12/2015 tarihinde müflis bankadaki alacağın bildirilmesi talep edildiğini, müflis banka yetkililerince 11/01/2016 tarihinde düzenlenen cevabi yazıda alacaklarının ve alacaklarının miktarı olarak 221.409,77-USD ve 22,18-EURO kabul ve teyit edildiğini, iflas masasınca alacağın 179.013,88-TL’lik kısmının haksız şekilde reddedildiğini, reddedilen bu alacağın iflas masasına kabul ve kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra ve İflas Kanununun 235.maddesine göre, sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilanından itibaren on beş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açma mecburiyeti olduğunu, bu kapsamda, şayet davacı taraf işbu davayı hak düşürücü süre içerisinde açmamış ise davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 22.07.2016 tarih ve 6947 sayılı Kararı ile … Fonu’nun 21.07.2016 tarih ve 9029 sayılı yazısında yer alan talebi üzerine, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. Maddesinin son fıkrası hükmü çerçevesinde … Bankası A.Ş.’nin faaliyet izninin kaldırılmasına karar verildiğini, bunun üzerine, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasından … Fonu tarafından açılan iflas davasında, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 106.maddesi uyarınca müvekkil Bankanın iflasına, iflasın 16.11.2017 tarih ve saat 15.28 itibariyle açılmasına, iflas tasfiyesinin Fon tarafından yerine getirilmesine karar veridiğini,Müflis Bankanın iflas tasfiyesi, …nün … iflas sayılı dosyası üzerinden … tarafından önerilen ve İcra Hakimliğince atanan iflas idaresi tarafından yürütüldüğünü, davacının müflis bankadan 856.004,73-TL tutarında alacaklı olduğu gerekçesiyle .. 1.İflas Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyasına 1719 kayıt numarasıyla alacak kayıt talebinde bulunduğunu, davacının hesabında 221.409,77-USD ve 22,18-EURO (müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22/07/2016 tarihi TCMB USD alış kuru; 3,0573, EURO alış kuru 3,3704) olmak üzere toplam alacak tutarının 676.990,85-TL olarak sıra cetveline yazılmasına karar verildiğini belirterek davanın İİK 235.maddesi gereğince hak düşürücü süre içerisinde açılmamış ise öncelikle usulden reddine karar verilmesini, dava süre içerisinde açılmış ise izah edilen nedenlerle davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz yoluyla alacağın iflas masasına kayıt kabulü talebine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir.
Mahkememizce davacının iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idare memurlarının kararı, sıra cetveli, tebligat ve ilana ilişkin belgeler tensip ara kararı gereği getirtilip incelenmiştir.
Tüm dosya kapsamından; … Bankası A.Ş.’nin BDDK’nın ve … Fon Kurulu’nun 29/05/2015 tarihli kararları doğrultusunda ….’ye devredildiği, 22/07/2016 tarihli BDDK kararı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca faaliyet izninin kaldırıldığı ve bu kararın 23/07/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlandığı, Fon Kurulu’nun 22/12/2016 tarihli kararı ile 5411 sayılı Yasanın 106/3 maddesi uyarınca bankanın doğrudan iflasının mahkemeden talep edilmesine karar verildiği ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sırasında açılan davada 16/11/2017 tarihli 2017/41 E. 2017/942 K. sayılı karar ile 5411 sayılı Yasanın 106. maddesi uyarınca … Bankası A.Ş.’nin iflasına karar verildiği, dosyadan düzenlenen sıra cetvelinin 01.06.2018 ve 04.06.2018 tarihli gazete ilanlarıyla ilan edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
5411 sayılı Yasanın 106/5 maddesinde ”Fon bu Kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İİK ‘nun 166., 218., 219., 234., 236., 249., 251., 254. maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas dairesi, alacaklılar toplantısı, iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı tasfiye eder.” hükmü yer almaktadır.
Diğer yandan “Faaliyet İzni Kaldırılan Bankalardaki Sigortalı Mevduat ve Sigortalı Katılım Fonunun Ödenmesi ile Bu Bankaların İflas ve Tasfiyesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik”in ,”İflas Yoluyla Tasfiye” başlığını taşıyan 4. bölümünde Bankacılık Yasası uyarınca iflasına karar verilen bankaların iflas ve tasfiyesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Somut olayda, 5411 sayılı Yasanın 110. maddesinin yollaması ile 106/5 maddesi gereğince 1. Alacaklılar Toplantısı yerine kaim olmak üzere ilgili Yönetmeliğin 20. maddesi gereğince iflas tasfiyesinin yürütülmesi bakımından … Kurulunun 17/11/2011 tarihli 2017/289 sayılı kararı ile müflis bankanın iflas idare memuru adaylarının isimlerinin belirlendiği, … 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 24/11/2017 tarihli 2017/7 D.İş 2017/6 K. sayılı kararı ve … 8. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 27/03/2018 tarihli 2018/5 D.İş 2018/5 K. sayılı kararı ile, Fon tarafından önerilen 3 kişinin iflas idare memuru olarak atanmasına karar verildiği, anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere iflas idare memurlarının tamamı Fonun (…) gösterdiği adaylardan oluşmaktadır. …’nin iflas tasfiyesi 5411 sayılı Yasanın 106. maddesi ve ilgili Yönetmelik çerçevesinde … tarafından yürütülmekte olup, …’nin Bankacılık Kanunu 106/5. maddede tanınan yetkiye istinaden atadığı iflas idare memurları tarafından düzenlenen sıra cetvelinin ve aldığı tüm kararların (kayıt kabul başvurusu red kararları dahil), …’nin Bankacılık Kanunu uyarınca kanundan aldığı kamusal yetki ve görev kapsamında kamu gücüne dayanarak tesis ettiği idari nitelikte bir işlem olduğu kabul edilmelidir. Nitekim benzer bir olayda Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 29/02/2016 tarihli 2015/4757 E. 2016/1217 sayılı ilamında ”…tüzel kişiliğe haiz Fon tarafından İİK hükümlerinden yararlanılarak düzenlenen ve idari işlem niteliğinde bulunan sıra cetvelinin dava konusu edildiği, davalı … Bankası A.Ş.’ nin iflas idaresinin … adına tasfiyeyi yürüttüğü, gerçek hasmın … olduğu, bu cetvelde davacının alacağı ile ilgili alınan kararın iptalini amaçlayan davacının alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı varsa cetvelin davacı alacağı ile ilgili kısmının iptali ile ilgili inceleme yapıp karar vermenin adli yargının görevi dahilinde olmadığı, anılan kararın iptali üzerine idarece yeni bir karar alınarak davacının alacağının cetvele kayıt ve kabulüne karar verileceği gözönünde bulundurulup HMK’nun 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği …” yönünde karar verilmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’ nin 26/05/2015 tarihli 2014/7272 E. 2015/3936 K. sayılı, 10/02/2016 tarihli 2015/7876 E. 2016/650 K. sayılı, 29/02/2016 tarihli 2015/4750 E. 2016/1217 K. sayılı, 17/10/2017 tarihli 2015/7940 E. 2017/2722 K. sayılı emsal ilamları da bu yöndedir.
Tüm bu sebeplerden dolayı iş bu davanın idari işleme karşı açılan dava olduğu sonucuna varılmakla, idari yargının görev alanında bulunduğu anlaşıldığından, HMK. 1. madde gereği görev konusu kamu düzeninden ve HMK. 119. madde gereği dava şartlarından olmakla Mahkemece uyuşmazlığın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiğinden, usul ekonomisi ilkesi ve yargılamanın makul sürede tamamlanabilmesini teminen, basit yargılama usulüne tabi davada dilekçe teatisi aşamalarının da tamamlanmış olduğu gözetilerek, aşağıdaki şekilde 6100 sayılı HMK’nun 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK’nun 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yargı yolu caiz olmadığından, idari yargı görevli olduğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 35,90 TL. peşin alınmış olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.28/12/2018
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır