Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/549 E. 2019/980 K. 27.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/549 Esas
KARAR NO : 2019/980

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 19/06/2018
KARAR TARİHİ : 27/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, iflası öncesinde müflis …Bankası AŞ’den temin etmiş olduğu 77 adet çek yaprağını iflas sonrasında iade ettiğini, ancak bu iade edilen çek yaprakları ile ilgili olarak banka nezdinde depo edilmiş bulunan çek başına 1.050,00-TL miktarın 65 çek toplamı olan 68.250,00-TL’nin banka tarafından müvekkiline ödenmediğini, bu alacaklarının kabulüne karar verilerek, asıl alacakları için yapmış oldukları masrafların İİK 196. maddesi gereğince iflasın açılmasıyla birlikte işleyecek faizleri ve hesaplanacak vekalet ücretleri ile birlikte alacak olarak iflas masasına kaydedilmesi taleplerinin iflas masası tarafından herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin reddedildiğini belirterek, 68.250,00-TL’lik alacaklarının sıra cetveline kaydına karar verilmesi ile yargılama masrafları ve avukatlık vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın on beş günlük hak düşürücü süreden sonra açılmışsa usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da, müflis banka nezdinde depo edilmiş olduğu iddia edilen 65 adet çeke ait ve çek başına 1.050,00-TL miktarla toplam 68.250,00-TL için müflis bankaya alacak kayıt talebinde bulunan davacının banka kayıtları üzerinde yapılan incelemede, davacı tarafa ait çek yaprakları karşılığı teminat olarak alınmış bir bedelin olmadığı tespit edildiğinden alacak kayıt talebinin reddedilmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz yoluyla alacağın iflas masasına kayıt kabulü talebine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir.
Mahkememizce davacının iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idare memurlarının kararı, sıra cetveli, tebligat ve ilana ilişkin belgeler tensip ara kararı gereği getirtilmiştir.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, ön inceleme celsesi tamamlandıktan sonra taraflarca takip edilmemesi nedeniyle 11/04/2019 tarihli celsede HMK md. 150 gereği dosya işlemden kaldırılmış, davacı vekilinin yasal sürede talebi üzerine yenilenerek yargılamaya kaldığı yerden devam edilmesine karar verilmiş, tensip zaptı ve yeni duruşma günü taraf vekillerine usulüne uygun tebliğ edilmiştir.

Tüm dosya kapsamından; … Bankası A.Ş.’nin BDDK’nın ve TMSF Fon Kurulu’nun 29/05/2015 tarihli kararları doğrultusunda TMSF.’ye devredildiği, 22/07/2016 tarihli BDDK kararı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca faaliyet izninin kaldırıldığı ve bu kararın 23/07/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlandığı, Fon Kurulu’nun 22/12/2016 tarihli kararı ile 5411 sayılı Yasanın 106/3 maddesi uyarınca bankanın doğrudan iflasının mahkemeden talep edilmesine karar verildiği ve İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…Esas sırasında açılan davada 16/11/2017 tarihli … E. … K. sayılı karar ile 5411 sayılı Yasanın 106. maddesi uyarınca…Bankası A.Ş.’nin iflasına karar verildiği, dosyadan düzenlenen sıra cetvelinin 01.06.2018 ve 04.06.2018 tarihli gazete ilanlarıyla ilan edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
5411 sayılı Yasanın 106/5 maddesinde ”Fon bu Kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İİK ‘nun 166., 218., 219., 234., 236., 249., 251., 254. maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas dairesi, alacaklılar toplantısı, iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı tasfiye eder.” hükmü yer almaktadır.
Diğer yandan “Faaliyet İzni Kaldırılan Bankalardaki Sigortalı Mevduat ve Sigortalı Katılım Fonunun Ödenmesi ile Bu Bankaların İflas ve Tasfiyesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik”in ,”İflas Yoluyla Tasfiye” başlığını taşıyan 4. bölümünde Bankacılık Yasası uyarınca iflasına karar verilen bankaların iflas ve tasfiyesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Somut olayda, 5411 sayılı Yasanın 110. maddesinin yollaması ile 106/5 maddesi gereğince 1. Alacaklılar Toplantısı yerine kaim olmak üzere ilgili Yönetmeliğin 20. maddesi gereğince iflas tasfiyesinin yürütülmesi bakımından TMSF Kurulunun 17/11/2011 tarihli 2017/289 sayılı kararı ile müflis bankanın iflas idare memuru adaylarının isimlerinin belirlendiği, İstanbul… İcra Hukuk Mahkemesi’nin 24/11/2017 tarihli … D.İş…K. sayılı kararı ve İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 27/03/2018 tarihli … D.İş … K. sayılı kararı ile, Fon tarafından önerilen 3 kişinin iflas idare memuru olarak atanmasına karar verildiği, anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere iflas idare memurlarının tamamı Fonun (TMSF) gösterdiği adaylardan oluşmaktadır. Müflis … Bankası A.Ş.’nin iflas tasfiyesi 5411 sayılı Yasanın 106. maddesi ve ilgili Yönetmelik çerçevesinde TMSF tarafından yürütülmekte olup, TMSF’nin Bankacılık Kanunu 106/5. maddede tanınan yetkiye istinaden atadığı iflas idare memurları tarafından düzenlenen sıra cetvelinin ve aldığı tüm kararların (kayıt kabul başvurusu red kararları dahil), TMSF’nin Bankacılık Kanunu uyarınca kanundan aldığı kamusal yetki ve görev kapsamında kamu gücüne dayanarak tesis ettiği idari nitelikte bir işlem olduğu kabul edilmelidir. Nitekim benzer bir olayda Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 29/02/2016 tarihli 2015/4757 E. 2016/1217 sayılı ilamında ”…tüzel kişiliğe haiz Fon tarafından İİK hükümlerinden yararlanılarak düzenlenen ve idari işlem niteliğinde bulunan sıra cetvelinin dava konusu edildiği, davalı T…A.Ş.’ nin iflas idaresinin TMSF adına tasfiyeyi yürüttüğü, gerçek hasmın TMSF olduğu, bu cetvelde davacının alacağı ile ilgili alınan kararın iptalini amaçlayan davacının alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı varsa cetvelin davacı alacağı ile ilgili kısmının iptali ile ilgili inceleme yapıp karar vermenin adli yargının görevi dahilinde olmadığı, anılan kararın iptali üzerine idarece yeni bir karar alınarak davacının alacağının cetvele kayıt ve kabulüne karar verileceği gözönünde bulundurulup HMK’nun 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği …” yönünde karar verilmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’ nin 26/05/2015 tarihli 2014/7272 E. 2015/3936 K. sayılı, 10/02/2016 tarihli 2015/7876 E. 2016/650 K. sayılı, 29/02/2016 tarihli 2015/4750 E. 2016/1217 K. sayılı, 17/10/2017 tarihli 2015/7940 E. 2017/2722 K. sayılı emsal ilamları da bu yöndedir.Aynı şekilde İstanbul BAM 17 HD emsal kararları da bu yöndedir.
Tüm bu sebeplerden dolayı iş bu davanın idari işleme karşı açılan dava olduğu sonucuna varılmakla, idari yargının görev alanında bulunduğu anlaşıldığından, HMK. 1. madde gereği görev konusu kamu düzeninden ve HMK. 119. madde gereği dava şartlarından olmakla Mahkemece uyuşmazlığın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiğinden, usul ekonomisi ilkesi ve yargılamanın makul sürede tamamlanabilmesini teminen, basit yargılama usulüne tabi davada dilekçe teatisi ve ön inceleme aşamalarının da tamamlanmış olduğu gözetilerek, aşağıdaki şekilde 6100 sayılı HMK’nun 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK’nun 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Yargılamada idari yargı görevli olduğundan, yargı yolu yönünden mahkememiz görevsiz olduğundan, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli harcı 44,40- TL olmakla, davacı tarafından yatırılan 80,30-TL peşin harçtan mahsubuyla, bakiye 35,90-TL fazla harcın karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/12/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸