Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/548 E. 2019/419 K. 10.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/548 Esas
KARAR NO : 2019/419

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2018
KARAR TARİHİ : 10/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin adına kayıtlı … plakalı aracın … Mevkinde seyir halindeyken, davalı sigorta şirketinin sigortalısına ait … plakalı aracın çarpması sonucu 14/01/2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sebebiyle araçta maddi hasar meydana geldiğini, araçta meydana gelen değer kaybını tespiti amacı ile değer kaybı raporu alındığını, bu rapora göre müvekkilinin aracında 1.200,00-TL değer kaybı meydana geldiğini, dava konusu kazada davalının kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen 1.200,00-TL tutarında değer kaybı, 206,05-TL tutarındaki eksper ücreti, 282,50-TL tutarındaki hizmet faturası, 5,36-TL kargo ücreti, 7,25-TL baro pulu ve 4,60-TL vekalet suret harcının tahsili için davalılar hakkında … 5.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, toplam 1.705,76-TL tutarındaki alacaklarının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen plaka sayılı aracın, müvekkili şirkete 04/08/2015-2016 tarihleri arasında … poliçe numarası ile poliçelendiğini, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere, kaza tarihi itibariyle maddi zararlarda poliçede belirtilen azami sınır ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, davacının müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapmaksızın dava yoluna başvurması dava şartının yerine getirilmediğini gösterdiğini, bu nedenle davanın dava şartı eksikliği nedeniyle reddini talep ettiklerini, davacının müvekkili şirket nezdinde sigortalı araç sürücüsünün kusur oranını soyut ve afaki verilerle hesaplayarak 1.705,76-TL tazminat talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, tüm delillerin toplanmasını takiben dosyanın kusur tespiti için ATK’ya gönderilmesini, müvekkili şirket aleyhine açılmış usul, yasa ve içtihatlara aykırı haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan zararın ZMMS’dan tahsili talepli maddi tazminat davasıdır.
Dava dilekçesinin metin kısmında davanın itirazın iptali davası olduğu, … 5. İcra Dairesinin … Esas dosyasına itirazın iptali istendiği belirtilmiş ise de sonuç ve istem kısmında sadece “tazminatın yasal faiziyle tahsili” talebine yer verildiği, ayrıca KTK ve ZMMS Genel Şartlar gereği incelenmesi gereken, dava öncesi davalı sigorta şirketine yazılı başvuru zorunluluğuna ilişkin özel dava şartının yerine getirilip getirilmediği yönünden davacı vekiline verilen kesin süre içinde mahkemeye sunulan 28/01/2019 tarihli dilekçede, dava öncesi davalıya başvuru yapılmadığı, doğrudan icra takibi başlatıldığı, takibin itiraz üzerine durduğu, bunun üzerine itirazın iptali istenmediği, davanın tazminat (alacak) davası şeklinde açıldığı açıklanmıştır.
6704 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 2918 sayılı Kanunun 97. maddesine göre; zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği ve sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplaması gerektiği öngörülmüştür. Sigorta şirketince başvuru cevaplanamaz veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceği öngörülmüştür.
2918 sayılı Kanunun 97. maddesindeki bu düzenleme özel yasalarla getirilen bir dava şartı niteliğindedir.
6100 sayılı HMK’nın dava şartları başlıklı, maddesinde dava şartları sayıldıktan sonra, diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 115. maddesine göre; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Davada dava öncesi davalı ZMMS şirketine rızai tahsil amacıyla yazılı başvuru yapılmadığı tartışmasız olup, alacağın doğrudan cebri takip ile istenmiş olması, itiraz edilince ise alacak davası açılması, KTK madde 97’de öngörüldüğü şekilde yazılı başvuru dava şartının takip yapılmakla yerine getirilmiş olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle davanın aşağıdaki şekilde usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Alınması gereken harç 44,40-TL olup, peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 8,50-TL karar ve ilâm harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.705,76-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/05/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır