Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/534 E. 2018/686 K. 22.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2012/60
KARAR NO : 2018/484

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277, AATUHK’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince )
DAVA TARİHİ : 07/03/2012
KARAR TARİHİ : 03/05/2018

DAVA:Davacı vekilinin sunduğu dava dilekçesinde özetle; …’ın … borçlusu olduğunu, … hakkında .. sayılı Bankacılık Kanunun geçici 11. Maddesinin verdiği yetkiye istinaden mülga … sayılı Bankalar Kanunun 15/7-b maddesi ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 134. Maddesi gereğince Fon alacaklarının tahsilini teminen yapılan araştırmada, …bank A.Ş. Tarafından … San. Tic. A.Ş. kullandırılan 5.767.243 TL lik kredinin kullandırılmasına ilişkin …bank A.Ş. Yönetim Kurulu kararlarında imzası bulunması nedeni ile Fon Kuruluşunun 09.06.2011 tarih ve 2011/191 sayılı kararı ile 6183 sayılı … Alacaklarının takip ve tahsil usulü hakkında kanun hükümlerine göre takibe geçilmesine karar verildiğini, Amme alacağının gecikme zammı ile birlikte toplam 20.587.683,45 TL ye ulaştığını, adı geçen alacağın yapılan hukuki ve idari takip sonucu tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine, … adına 6183 sayılı Kanunun 37. Maddesine istinaden amme borcunun bir ay içerisinde ödenmesi için çağrı mektubu düzenlendiğini, belirtilen süre içinde borcun ödenmediğini ve teminat gösterilmediğini,Tahsilat Daire Başkanlığının onayı ile haciz kararı alındığını, amme borçlusu … Dava konusu taşınmazının ½ hissesini …’a 1/2 hissesini …’a sattığını,yapılan işlemin muvazaalı olduğunu, amme borçlusunun mal kaçırmak maksadı ile devir işlemlerini yaptığını,sonuç olarak, amme borçlusu …’ın sahibi bulunduğu dava konusu taşınmazın 23.11.2010 tarihinde 2 eşit hisse halinde çocuklarına devretmesinin muvazaalı olduğunu, …’ın da …’a devretmesi işlemlerinin iptal edilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddia ettiği, … Tic. A.Ş. Kullandırılan kredide yönetim kurulu üyesi olarak imzasının olması nedeni ile davalar açıldığını, davaların halen derdest olduğunu, davacının elinde kesinleşmiş bir alacak olmadığını,davacı tarafından ödeme emri gönderildiğini, başlatılan işlemin kişisel borç olmadığını, borcun varsayılması halinde bile zamanaşımının dolduğunu, bu nedenle … 4.İdare Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile ödeme emrinin iptali davasının açıldığını, davanın derdest olduğunu,davacının harçtan muaf olması nedeni ile taşınmazın değeri yerine, alacaklı olduğunu iddia ettiği 20.587.683,45 TL üzerinden açtığını, bu bedelle açılan dava da fahiş değer nedeni ile savunma hakkının ve profesyonel yardım alma hakkının da imkânsızlaştığını,dilekçede iddia edilen çocukları ile birlikte oturduğu iddialarının yanlış olduğunu, çocuklarının farklı adreslerde ikamet ettiğini,dava konusu taşınmazın …bank A.Ş.’den 555.000 TL kredi kullanılarak satın alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılarda da davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, 6183 Sayılı AATUHK’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarruflar, üç grup altında ve 6183 sayılı Yasanın 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır ( İİK.md.281.) Bu yasal nedenle de davacı tarafından 6183 sayılı Yasanın 27, 28, 29 ve 30. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir. (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı)
6183 Sayılı AATUHK’nun 24. maddesi “Amme borçlusunun bu kanunun 27, 28, 29 ve 30 uncu maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali için umumi mahkemelerde dava açılır ve bu davalara diğer işlere takdimen umumi hükümlere göre bakılır.” ve “Amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadiyle yapılan tasarruflar” başlıklı 30. Maddesi ; “Borçlunun malı bulunmadığı veya borca yetmediği takdirde amme alacağının bir kısmının veya tamamının tahsiline imkan bırakmamak maksadiyle borçlu tarafından yapılan bir taraflı muamelelerle borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazımgelen kimselerle yapılan bütün muameleler tarihleri ne olursa olsun hükümsüzdür.” hükümlerini ihtiva etmektedir.
Somut olayda, 09/06/2011 tarih ve 2011/91 sayılı fon kurulu kararıyla 12/06/1998-17/12/1998 tarihleri arasında kullandırılan 5.767.243,00 TL’nin fon alacağı sayılarak aralarında davacının da bulunduğu kişilerden 6183 sayılı kanun uyarınca tahsil edilmesine karar verildiği, bu karar uyarınca yapılan tahsilatlar dikkate alınarak davacı hakkında 22/06/2011 tarih ve 08161 sayılı ödemeye çağrı mektubunun düzenlendiği , banka yönetim kurulu üyesi olan ve … Aş.’ye kullandırılan kredilere ait kredi tahsis kararlarında imzası bulunan davacının, 4389 sayılı kanunun 15/7-b maddesi uyarınca banka kaynaklarının hakim ortak ve grup şirketleriyle 3.kişilere edindirilmesinden sorumlu olduğu ve kullandırılan kredilerden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla düzenlenen ödemeye çağrı mektubunda hukuka aykırılık bulunmadığı hususlarının … 4. İdare Mahkemesinin … E … K sayılı ilamı ile Danıştay 13. Dairesinin denetiminden geçerek kesinleştiği ,dava konusu ödemeye çağrı mektubuna ilişkin borcun kaynağının 12/06/1998-17/12/1998 tarihleri arasında kullandırılan kredilerden oluştuğu ve borcun doğduğu tarihin de kredi kullandırım tarihi olduğu, davacı tarafından borçlu … hakkında 6183 sayılı kanun hükümlerine göre takip başlatıldığı ve davalıya 01/08/2011 tarihli 9259 sayılı ödemeye çağrı mektubunun tebliğ edildiği, davalılardan …’ın borcun doğduğu 12/06/1998-17/12/1998 tarihlerinden sonra 18/05/2009 tarihinde dava konusu; … ili … ilçesinde kain 2637/1 parselde kayıtlı, 583/8992 arsa paylı 2 no’lu bağımsız bölümün 1/2 hissesini oğlu olan davalı …’a ,1/2 hissesini yine oğlu olan …’a devrettiği, 23/11/2010 tarihinde davalı ..’ın kendi hissesini diğer davalı ..’e devrettiği, yargılama sırasında 01/04/2015 tarihinde davalı …’in bağımsız bölümün tamamını davaya dahil edilen …’ e devrettiği anlaşılmaktadır. Davanın mahiyeti gereği aciz belgesi sunulma zorunluluğunun bulunmamasına, iptale konusu tasarruf işleminin yapıldığı tarihten önce borcun doğmuş olmasına, davalılar … ve … ‘in davalı …’ın altsoyu olması, bağımsız bölümün son olarak devredildiği diğer davalı ..’in eşi dava dışı … ile davalı … ‘nin TC. Merkez Bankasında birlikte çalışmaları, dava konusu bağımsız bölümün … ‘e devir tarihinden sonra dahi aidatların davalı …’nin eşinin banka hesabından ödenmesi, davalı …’in eşinin, uzun süre borçlu … iş arkadaşı olduğu nazara alındığında borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle tasarrufun iptalinin gerekeceği (6183 Sayılı Kanunun 30. maddesi) kanaatine varılarak tasarrufun iptaline ve tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun; tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanması gerektiğinden gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişi tarafından tespit edilen 2.400.000,00 TL, takip miktarından daha düşük olduğundan bu miktar üzerinden harç ve vekalet ücreti takdirine, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1- Davanın kabulü ile; davalı …, …, …’ın … ili … ilçesinde kain 2637/1 parselde kayıtlı, 583/8992 arsa paylı 2 no’lu bağımsız bölümün devrine ilişkin 18/05/2009, 23/11/2010 ve 01/04/2015 tarihli tasarrufların iptaline, davacıya … sayılı yasa kapsamında başlatılan ve …’nin 01/08/2011 tarihli … sayılı ödeme emrine konu alacak ve ferileri ile sınırlı olmak ve mükerrer tahsil oluşturmamak kaydıyla cebri icra yetkisi tanınmasına,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken 163.944,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 583,00 TL , bilirkişi masrafı 600,00 TL olmak üzere toplam 1183,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 86.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.03/05/2018

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır