Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/524 E. 2020/129 K. 28.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/524 Esas
KARAR NO : 2020/129

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 28/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı firmaya 10/05/2016 tarihinden 19/09/2016 tarihleri arasında faturalandırılmış toplam 18.691,20-TL karşılığında mal verildiğini, davalının 16/06/2016 tarihinde 07/12/2016 tarihleri arasında 13.080,00-TL ödeme yaptığını, müvekkilinin bakiye alacağı olan 5.611,20-TL’nin davalı tarafından ödenmemesi üzerine, alacağının tahsili amacıyla … 29. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile davalı hakkında takip başlatıldığını, davalı tarafça haksız ve yersiz yapılan itiraz neticesinde takibin durdurulduğunu belirterek, davalının haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20’den az olmamak kaydıyla davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu bakiye alacağına ilişkin ödeme emrinin kendilerine tebliğ edilmesinden önce müvekkili şirket tarafından davacı tarafa 13.080,00-TL ödeme yapıldığını, takibe ilişkin ödeme emrinde takipten önce yapılan tahsilatın belirtildiğini, ancak ödemesi yapılan faturalara hiç ödeme yapılmamış gibi faiz işletildiğini, davacı tarafından kendilerine yapılan takipte kalan bakiyenin 6.966,84-TL olduğundan bahisle haksız kazanç sağlamak istediğinin çok açık olduğunu, ayrıca davacı tarafın faturalara faiz işleterek müvekkili firmayı zarara sokmak istediğini belirterek davacı tarafın haksız ve hukuku aykırı olarak açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari ilişki kapsamında fatura alacağına dayalı başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
… 29. İcra Müdürlüğü’nün … Esas takip dosyası getirtilerek incelendiğinde, faturalara dayalı başlatılan takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Davacının mal teslimi, fatura tebliği, davalının bir kısım ödemesi tarafların kabulünde olup uyuşmazlık, takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olup olmadığı konusundadır.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, icra dosyası, takip dayanağı faturalar incelenmiş, davacının vergi dairesi kaydı getirtilmiş, dosya kapsamı ve taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde mali bilirkişi aracılığıyla bilirkişi incelemesi yapılarak kök rapor ve ek rapor alınmıştır.
Mali bilirkişiden alınan kök raporda özet olarak; davacı tarafça ticari defterler inceleme günü ibraz edilmemiş ise de, dosyaya davacı tarafça sunulan ve takip dosyasında da mevcut olan faturalara ve takipte talep edilen asıl alacağa göre, davacının takip konusu ettiği faturaların, mahsup ettiği davalı ödemesinin davalı ticari defter ve kayıtlarında aynen kayıtlı olduğu, bu durumun her iki tarafın ticari defterlerinin fatura, ödeme, açık hesap kayıtları ve bakiye 5.611,20-TL asıl alacak yönünden birebir ve aynen mutabık olduğunu gösterdiği tespit edilmiş, ayrıca takip talebinde faiz türü belirtilmediğinden takip öncesi faizle ilgili bir hesap yapılamadığı bildirilmiştir. Takip talebinde faiz türü açıkça belirtildiğinden, takip öncesi işlemiş faiz talebi yönünden alınan ek raporda ise, taraflar arasındaki akdi ilişkinin başından itibaren davacının fatura tarihleri ile davalının ödeme tarihleri baz alınarak ortalama vade hesaplanarak bulunan ortalama vade esas alınmak suretiyle takip tarihine kadar işlemiş faiz hesabı yapılarak bildirilmiş ise de, davacının düzenlediği faturalarda herhangi bir vade kaydının bulunmadığı, taraflar arasında kesin ödeme vadesi belirlendiği ve vadede ödememe nedeniyle davalının temerrüde düştüğü konusunda davacı vekilince dosyaya sunulmuş sözleşme vb delil de bulunmadığı, ayrıca TBK md 117 ve TTK md 18’e uygun şekilde davacı tarafından davalının takip öncesi temerrüde düşürüldüğünü ispatlar herhangi bir delilin de davacı vekilince sunulmamış olduğu hususları hep birlikte gözetildiğinde, davacının takip tarihi itibariyle 5.611,20 TL asıl alacağının davalının kabulünde olduğu gibi ticari defter kaydıyla da tespitli ve ispatlanmış olduğu, takibe itirazda faize açıkça itiraz edilmiş olduğu, davalının takip öncesi temerrüde düşürüldüğünün davacı tarafından ispatlanamamış olduğu kanaatiyle, aşağıdaki şekilde takip konusu 5.611,20 TL asıl alacak yönünden davanın kabulüne, 1.355,34 TL takip öncesi işlemiş faiz talebi yönünden davanın kısmen reddine, kabul edilen alacak likit ve asıl alacağa itiraz haksız olduğundan icra inkar tazminatı talebinin de %20 oran üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava dilekçesinde dava değerinin açıkça yazılmadığı, peşin harcın ise 18.691,20 TL dava değeri üzerinden yatırılmış olduğu görüldüğünden, HMK md 119 kapsamında dava değerinin bildirilmesi için davacı vekiline süre verilmiş olup, sunulan 14/05/2019 tarihli talep açıklama dilekçesinde dava değeri “6.966,84 TL” olarak takip talebinde takip çıkış rakamı olarak açıklanmıştır. Bunun üstündeki değerin tevzi memurlarınca hesaplandığı ve yatırıldığı bildirilmiş olup, incelenen takip talebinde takip konusu edilen fatura toplamı üzerinden harcın yatırılmış olduğu, davalının kısmi ödemesinin de takip talebinde fatura toplamından mahsup şeklinde gösterildiği, dava dilekçesinde dava değeri yazılmadığından takibe konan faturalarda yazılı toplam alacak üzerinden dava değeri ve harç tahsilatı yapıldığı anlaşılmakla, davacı vekilince bakiye kısmın gerçek dava değeri olmadığı belirtilmişse de harç yatırılan rakamla ilgili hüküm kurulması gerektiğinden, peşin harç yatırılan bakiye 11.724,36 TL asıl alacak yönünden (tarafların da kabulünde olduğu gibi) başlatılmış takip olmadığından, özel dava şartı yokluğundan davanın kısmen usulden reddine karar verilmiş, bu kısımla ilgili esasen husumet yöneltilmesi ve savunma da sözkonusu olmadığından, davalı yararına yargılama gideri-vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … 29.İcra Müdürlüğü … Esas takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline, takibin yalnız 5.611,20-TL asıl alacak yönünden, takip sonrası aynı koşullarda devamına, fazla istemin 1.355,64-TL’lik kısmının esastan reddine, fazla istemin 11.724,36-TL’lik kısmının usulden reddine,
Alacağın %20’si oranında 1.122,24-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca esastan red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 1.355,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderleri (1.000,-00-TL bilirkişi ücreti, 100,50-TL posta masrafı) üzerinden red-kabul oranına göre hesaplanan 220,10- TL yargılama gideri ile 355,10-TL harcın toplamı (35,90-TL başvuru harcı+319,20 peşin harç) 575,20-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
6-Alınması gerekli 383,30-TL karar ve ilam harcından 319,20-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 64,10-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır