Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/51 E. 2018/504 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/51 Esas
KARAR NO : 2018/504

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2016
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; davalılardan son 10 yıl içerisinde satın aldıkları elektrik karşılığı düzenlenen faturaları ödediklerini, ancak bu faturalarda kayıp-kaçak bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedeli gibi isimlerle haksız olarak tahsilat yapıldığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararında da bu bedellerin gayri hukuki ve haksız olarak tahsil edildiğinin belirtildiğini ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; dava konusu ile ilgili olarak düzenlenen faturaların mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Elektrik Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; vekili cevabında benzer savunma yaparak yetki ilk itirazında bulunmuş haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE
Dava, davacının elekrik kullanımı çerçevesinde kendisinden tahsil edilen kayıp kaçak, sayaç okuma, iletim sistemi kullanım, dağıtım, perakende satış hizmet bedellerinin haksız olarak tahsil edildiğinden bahisle iadesi istemine ilişkindir.
Dosyadaki kanıt ve belgelere göre; davalı Elektrik Dağıtım Şirketi, davacıya satışını yaptığı Elektrik Enerjisi Bedeli üzerinden dava konusu döneme ait Kayıp Kaçak Bedeli vs tahsil etmiş ise de 17/06/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 Sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunun 17. maddesinde yapılan değişiklik ile getirilen, “…Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun(EPDK) düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır….” hükmü ile aynı kanunun Geçici 20. maddesinde yer alan “….kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, parekende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır…” hükümleri birlikte dikkate alındığında somut olayda tahsil edilen fatura bedelinin 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, Yönetmelik Hükümleri ve EPDK’nın bu konudaki düzenleyici işlemlerine uygun olduğu, mahkememizin yetkisinin tüketim bedelinin kurumun(EPDK) düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu, sonradan yürürlüğe giren kanunla davanın konusuz kaldığı sonucuna ulaşıldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Yargılama Harç ve Giderleri Yönünden;Konuyla ilgili olarak emsal nitelikli Yargıtay kararı aşağıdadır:
“….Bir tarafın, dava açıldığı andaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında veya savunmasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun hükmü veya yeni bir içtihadı birleştirme kararı gereğince davada haksız çıkmış olması halinde, yargılama giderlerine mahkum edilemeyeceği kuşkusuzdur.
Burada önemle vurgulanmalıdır ki, bir kimseye diğer tarafın dava giderlerinin yükletilmesinin nedeni, o kimsenin diğer tarafın gider yapmasına haksız olarak sebebiyet vermiş olmasıdır. İşte bu nedenledir ki, dava açıldığı anda haklı durumda bulunan tarafın, yargılama sırasında meydana gelen mevzuat değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulması olanaklı değildir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 günlü ve 2009/18-421 E.-2009/526 K. sayılı ilamında da aynı ilkeye yer verilmiştir.).
Somut olayda; davacı, davanın açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Eş söyleyişle, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Davacı tarafından, davalıdan kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, perakende satış hizmeti ve sayaç okuma bedellerinin tahsilinin talep edildiği davada, “karar verilmesine yer olmadığına” dair verilen karar, yargılama sırasında yürürlüge giren yasa değişikliğinin bir sonucudur. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte, yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından, dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.Bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar…verilmelidir..”(Yargıtay 3. H.D. 2017/2534 -2017/3956 sayılı kararı)
Emsal kararda belirtildiği üzere dava açıldığında davacı haklı olduğundan harç ve yargılama giderlerinden davalı sorumludur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1- 1-6719 sayılı yasa ile dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6446 sayılı elektrik Piyasasa kanuna eklenen geçici 20.madde ve değişik 17.maddeler uyarınca dava konusuz kaldığından, DAVA KONUSU HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken harç 35,90-TL olup, peşin alınan 170,78-TL’den mahsubu ile fazla alınan 134,88-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri (iadesi gerekli peşin harç tutarı iade edildikten sonra) 69,40-TL, posta ve tebligat masrafı 289,52-TL olmak üzere toplam 358,92-TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekâlet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
7-Davalılar tarafından yatırılan delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflardan geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalılara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/05/2018

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)