Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/493 E. 2020/477 K. 30.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/493 Esas
KARAR NO : 2020/477

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2017
KARAR TARİHİ : 30/10/2020

İstanbul 5. Tüketici Mahkemesinin 2017/827 Esas dosyasından verilen görevsizlik kararı üzerine İstanbul 15. ATM 2018/297 Esas dosyasına tevzi olan, bu mahkemeden verilen birleştirme kararı sonrası dosyanın birleştirildiği İstanbul 1 ATM 2018/245 Esas dosyasından verilen iade kararı üzerine İstanbul 15 ATM’de 2018/385 Esas no.sunu alan, daha sonra bu esastan verilen (HSK ihtisas mahkemesi görevlendirme kararı nedeniyle) 2018/385 E 2018/467 K sayılı görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine mahkememize tevzi olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Bankası AŞ tarafından müvekkili aleyhine … 7.Noterliğinin… tarih … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiği, ihtarnamedeki bedelin 13.631,00-TL (13.631.620.800-Eski TL) olduğu, ihtarnamenin davacıya tebliğ edilip edilmediği hususunun belli olmadığı, ihtarname dayanağı olarak … Bankası AŞ hesap kat ihtarı ve ekindeki hesap özetinin gösterildiği, mevcudiyeti ileri sürülen borçla ilgili olarak davacının hiçbir bilgisinin olmadığı, hesap kat ihtarnamesinin davacıya tebliğ edilmediği, müvekkili aleyhine 11.05.2017 tarihinde … 26.İcra Dairesinin … E.sayılı dosyasında takip başlatıldığı ve müvekkili tarafından borca itiraz edildiği, icra takibine kredi sözleşmesinin eklenmediği, iddia edilen alacak 18 yıl önceye dayandığından davacının olayı hatırlamadığından sözleşmedeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hakkındaki itiraz haklarını saklı tuttukları, takip konusu borcun zamanaşımına uğramış olduğu, takibe konu kredi ana alacağı 13.631,00-TL olup takibe geçilen miktarın ise 134.406,65-TL olduğu, davacının kredi sözleşmesinde böyle bir yükümlülüğü bulunmadığı, talep edilen faiz oranı ve faiz miktarı fahiş olduğu, kefil sıfatı ile davacının bu borçtan sorumlu olmadığı belirtilerek, davacının … 26.İcra Dairesinin …E.sayılı icra dosyasından borçlu olmadığının tespitine, takibe, borca, faize ve faiz oranına itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, alacaklı davalının haksız ve kötü niyetle takip yaptığından %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, takibin durdurulması için tedbir kararı verilmesine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekilince Tüketici Mahkemesine sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı bankadan kullandırılan kredi borcu, akdedilen kredi sözleşmesi ticari krediye ilişkin olduğundan Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu, davacının harç ödeme yükümlülüğünden kurtulmak için davayı Tüketici mahkemesinde kötüniyetli olarak ikamet ettiğini, esasa ilişkin olarak ise davacının borcunun bulunmadığı yönündeki iddianın mesnetsiz olduğunu, müvekkili bankanın … Şubesi’nden dava dışı asıl borçlu … AŞ’ye kullandırılan krediye davacının müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, … 7. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin davacının adresine gönderildiğini, adres değişikliği var ise bunu bankaya bildirmesi gerektiğini, ihtarnameye süresinde itiraz edilmediğinden borcun muaccel hale geldiğini, davacının alacağın zamanaşımına uğradığı iddialarının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili bankanın 4684 sayılı Kanun uyarınca 06/07/2001 tarihli itibariyle tasfiye sürecine girdiğini, müvekkili bankanın alacağının 4389 sayılı Yasa ve bunu değiştiren 5020 sayılı Kanun çerçevesinde hazine alacağı sayıldığını, zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğunu belirterek, davanın görevsizlik kararıyla Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi taktirde davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, takip sonrası menfi tespit talebine ilişkindir.
İlk olarak Tüketici Mahkemesinde açılan, görevsizlik kararı üzerine … 15 ATM … E no.sunu alan, oradan verilen birleştirme kararıyla … 1 ATM … E dosyasıyla birleştirilen, birleştirme kararının HMK’ya uygun olmaması nedeniyle 1 AT dosyasından iade kararı verilerek … 15 ATM’de …Esas sayısını alan dosyada, davalı bankanın … tarafından tasfiyesi yürütülen bankalardan olması nedeniyle HSK’nın belirlediği İstanbul 1 ve 2 ATM yargılamada ihtisas mahkemesi sıfatıyla görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiş, dosya bu şekilde mahkememize tevzi edilmek suretiyle 2018/493 Esas sayısını almış, ön inceleme celsesinde durum tutanakta da açıklanmıştır.
Davacı vekilinin takibin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir talebi mahkememizin 17/07/2018 tarihli ara kararıyla değerlendirilerek, takip sonrası menfi tespit davası olması nedeniyle İİK. Md 72/3’e göre vezneye giren paranın alacaklıya verilmemesi şeklinde kabul edilmiştir.
Tüketici Mahkemesine açılan davada başvuru ve peşin karar harçlarının yatırılmamış olması nedeniyle, dosya mahkememize tevzi edildikten sonra ön inceleme aşamasında verilen süre içinde davacı vekilinin yaptığı adli yardım talebi mahkememizin 23/05/2019 tarihli ara kararıyla reddedilmiş, eksik harçlar kesin süre verilerek davacı tarafa yatırtılmış, gider avansı eksiği tamamlatılmış, yargılamaya devam olunmuştur.
… 26. İM …Esas takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, davalı tarafından davacı kefil ve davadışı asıl borçlu ile diğer kefil hakkında GKS kredi alacağına dayalı başlatılan takip olduğu, davacı tarafından yasal sürede takibe itiraz edilmişse de, 5411 sayılı Kanunda TMSF tarafından tasfiyesi yürütülen bankalarla ilgili olarak yer alan özel hüküm uyarınca itirazın satış dışında takip işlemlerini durdurmadığı, davacı hakkında haciz işlemlerine devam edildiği, bu sebeple davacı tarafından menfi tespit davası açıldığı anlaşılmıştır.
… 1 ATM … Esas dava dosyası celbedilerek incelendiğinde, aynı takiple ilgili olarak takip alacaklısı banka tarafından davacımız ve diğer takip borçluları aleyhine açılan itirazın iptali davası olduğu, mahkememizde borçlu davacının açtığı menfi tespit davasının açılma tarihinin 09/11/2017 olduğu, davalımızın 1 ATM’de açtığı itirazın iptali davasının ise 15/03/2018 tarihinde açılmış olduğu, yani davacının menfi tespit davasını açtığı tarihte aynı takiple ilgili açılmış bir itirazın iptali davası bulunmadığından, davacının dava açma tarihi itibariyle, mahkememizde görülen menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Yargılama sırasında dava konusu takip alacağı davalı banka tarafından … AŞ’ye temlik edilmiş, durumun bildirilmesi üzerine anılan varlık yönetim şirketi husumetiyle yargılamaya devam edilmiştir.
Menfi tespit dava dosyası 01/06/2018 tarihinde mahkememize tevzi edildikten sonra ön inceleme aşamasında yapılan araştırma üzerine, aynı takip hakkında mahkememiz dosyasından sonra açılan itirazın iptali davasında yargılama yapan … 1 ATM tarafından 28/11/2018 tarihli … E … K sayılı kararla davalının (dosyamız davacısının) zamanaşımı def’i kabul edilerek davanın bu nedenle reddine karar verildiği görülmüş, aynı takiple ilgili aynı taraflar yönünden iki farklı mahkemeden farklı ve icrası imkansız kararlar çıkmasına neden olmamak bakımından bu kararın kesinleşmesi beklenmiştir.
Dosyamız içine getirtilen … 1 ATM … E dosyasında görüleceği üzere, banka aleyhine verilen red kararı yasal süreden sonra istinaf edildiğinden ek kararla istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, ek karar istinaf edilmemek suretiyle karar bu şekilde kesinleşmiştir.
… 1 ATM’de alacaklının itirazın iptali istemi hakkında verilen red kararı nedeniyle, mahkememizdeki menfi tespit davasının konusu olan takip bu kararla sona ererek ortada derdest bir takip dosyası kalmadığından, davacının kesin kararla işlemden kalkmış olan takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespiti, lehine kötüniyet tazminatı verilmesi istemleri yönünden, menfi tespit davası da konusuz kalmış, mahkememizce esas hakkında yargılama yapma imkanı kalmamış olup, bu nedenle aşağıdaki şekilde esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HMK md 331 kapsamında yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden yapılan hukuki değerlendirmede ise, dava konusu takibin zamanaşımından sonra başlatılmış takip olduğu, alacaklı davalımızın takibe ilişkin itirazın iptali davasının zamanaşımından reddine dair … 1 ATM dosyasında verilen kesinleşmiş karar bulunduğu, anılan karar nedeniyle takip ortadan kalktığından davamız konusuz kalmışsa da, davacının menfi tespit davası açmakta haklı olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmakla, davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Dava konusuz kaldığından, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli harç 54,40- TL olup, peşin alınan 2.295,32- TL’den mahsubu ile 2.240,92-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan 98,80-TL ilk dava açma gideri (iadesi gerekli peşin harç tutarı düşülmüş haliyle) ile 76,50-TL posta gideri toplamı olan 175,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/10/2020

Katip

Hakim