Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/461 E. 2021/931 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/461 Esas
KARAR NO : 2021/931

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/05/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/10/2016 tarihinde davalı sigorta şirketine … numaralı poliçe ile teminat altında olan … plakalı aracın yapmış olduğu tek taraflı trafik kazasında müvekkilinin araç içinde yolcu konumunda olduğunu ve ağır yaralanarak malul kaldığını, … Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu raporunda müvekkilinin %8 sürekli maluliyetinin tespit edildiğini ve sigorta şirketine 30/03/2018 tarihinde yapılan başvuru ile 16/05/2018 tarihinde 40.241,66-TL maddi tazminat ödemesi alındığını, ancak bu tutar ile davacının maddi zararının karşılanmadığını, kısmi ödeme olarak kabul edilmesinin gerektiğini belirterek, 6100 sayılı HMK md 107 uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik (sunulan talep açıklama dilekçesine göre 100,00-TL geçici iş göremezlik ve 100,00-TL sürekli maluliyet zararı olmak üzere) toplam 200,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TALEP ARTIRIM: Davacı vekilince sunulan 06/12/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile kalıcı iş göremezlik talebi 83.561,48 TL’ye, geçici iş göremezlik talebi 8.132,33 TL’ye yükseltilip eksik peşin harç tamamlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde 23.09.2016/2017 vadeleri arasında teminatı verildiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti 310.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın sigorta şirketine dava öncesi yapmış olduğu başvuru değerlendirildiği ve %8 maluliyet oranı dahilinde TRH2010 yaşam tablosu ve Genel Şartlarda belirtilen 1,8 teknik faizle yapılan aktüeryal hesaplama neticesinde tespit edilen 40.241,66-TL maddi zararının 16.05.2018 tarihinde davacı vekilinin hesabına imzalanan ibraname ile ödendiğini, müvekkili sigorta şirketinin üzerine düşen sorumluluğu fazlası ile yerine getirdiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur durumunun ve maluliyet oranının tespitini, hesaplamanın 01/06/2015 tarihinden sonra tanzim edilen poliçelerde Yargıtay içtihatları ile de kabul gören hesaplama tekniği ve yaşam tabloları kullanılarak yapılması gerektiğini, ödeme tarihi itibarı ile tazminatın hesaplanması ve fahiş bir farkın oluşması halinde ödenen tazminatın güncellenerek tenzilinin gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, tek taraflı trafik kazasında yaralanan ve araçta yolcu olan davacının kalıcı ve geçici iş göremezlik zararına ilişkin olarak, kaza yapan aracın ZMMS şirketine karşı açtığı maddi tazminat davasıdır.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, maddi hasarlı ve yaralamalı kaza tespit tutanağı, kazaya karışan aracın trafik tescil kaydı, Körfez CBS 2016/4676 Soruşturma dosyası Uyap kayıtları, davacının kaza sonrası tedavi evrakları, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi ve hasar dosyası, davacının kolluğa yaptırılan ekonomik sosyal durum araştırma sonuçları, Uyap’tan alınan nüfus kayıtları, SGK’dan rücuya tabi ödeme ve hizmet dökümü ile gelir bilgileri celbedilerek incelenmiş, bilirkişi raporları alınmıştır.
ZMMS şirketi hasar dosyasının incelenmesinde, dava öncesi davacının davalı sigorta şirketine 02/04/2018 tarihinde ulaşan dilekçe ile yazılı başvuru yaptığı ve kendisine dava öncesi 16/05/2018 tarihinde 40.241,66-TL ödeme yapıldığı, imzalı ibraname alındığı, SGK yazı cevabında ise davacıya geçici işgöremezlik ödemesi veya rücuya tabi ödeme yapılmamış olduğu, davacının devlet memuru (vergi müfettişi) olarak çalışmakta iken kaza öncesi 01/09/2016 tarihinde KHK ile memuriyetten ihraç edilmiş olduğu ve kaza tarihi itibariyle herhangi bir yerde çalışmasının bulunmadığı tespit edilmiştir.
İncelenen soruşturma dosyasında şikayet yokluğundan KYOK kararı verilerek kesinleşmiş olduğu, kazanın oluşumunda sürücünün direksiyon hakimiyetini yitirmesi dışında kazaya etken başka bir husus-kişi bulunmadığının tespitli olduğu görülmüştür.
Davacının maluliyetine ilişkin alınan raporda özetle; davacının kaza nedeniyle kalıcı ve geçici iş gücü kaybı oluşup oluşmadığı, oluştuysa oran ve süresinin tespiti amacıyla ATK 2.İhtisas Kurulundan (güncel Yargıtay 17.HD ve 4. HD içtihatlarına göre kaza tarihi itibariyle esas alınması gereken yönetmelik olan) 30/03/2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğine göre alınan raporda, davacının kaza nedeniyle %11 kalıcı, 6 ay geçici işgücü kaybı oluştuğu tespit edilmiştir. Yargılama sırasında Anayasa Mah.nin 09/10/2020 tarihli KTK md 90 hakkındaki iptal kararı nedeniyle 03/08/2013 tarihli RG’de yayınlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre de rapor alınmış ise de, konuyla ilgili güncel Yargıtay içtihatlarında vurgulandığı üzere, 01/10/2016 kaza tarihi itibariyle esas alınması gereken yönetmelik 30/03/2013 tarihli yönetmeliktir.
Kazadaki kusur oranları hakkında trafik kazalarında uzman makine mühendisi bilirkişiden, davacının gerçek zararı hakkında aktüer bilirkişiden kök rapor alınmış, Anayasa Mah.nin 09/10/2020 tarihli iptal kararı üzerine güncel Yargıtay içtihatları gereği TRH2010 tablosu ile progresif rant usulüne göre hesap yapılması istenerek aktüer bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Kusur ve aktüer bilirkişiden alınan kök ve aktüer bilirkişiden güncel içtihat gereği TRH2010 tablosu ve progresif rant usulüyle alınan ek raporda özetle; tek taraflı kazanın oluşumunda direksiyon hakimiyetini kaybeden araç sürücüsünün %100 oranında tam kusurlu olduğu; kaza tarihinde 35 yaşında olan davacının işsiz olması nedeniyle güncel asgari ücretten hesaplamaların yapıldığı, 30.03.2013 tarihli Öz.Ölç.Yön.ne göre tespit edilen maluliyet oranlarına göre, dava öncesi ödeme tarihi itibariyle hesaplanan tazminat tutarının davalı tarafından yapılan ödemede ancak %45,69 oranında karşılandığı, bu nedenle yetersiz olduğu, rapor tarihi itibariyle ise davacının (TRH2010-prog.rant usulüyle) 136.553,68 TL kalıcı işgücü kaybı, 8.132,33 TL geçici işgücü kaybı zararı olduğu, dava öncesi ödemenin faziyile güncellenmiş hali olan 52.992,20 TL tenzil edildiğinde davacının talep edebileceği bakiye tazminatın ise 83.561,48 TL kalıcı işgücü kaybı, 8.132,33 TL geçici işgücü kaybı zararı toplamı 91.693,81 TL olarak hesaplandığı, tazminattan indirim gerektiren hususa rastlanmadığı, tazminatın 310.000,00 TL’lik poliçe teminat limiti dahilinde kaldığı tespit edilip bildirilmiştir. Ek aktüer rapor sonrası davacı vekilince davadaki talep ek raporda hesaplanan bakiye tutar şeklinde artırılarak eksik peşin harç yatırılmıştır.
Davacı vekilince sunulan 20/12/2021 tarihli dilekçe ile, dosyada 2022 yılı asgari ücretine göre yeni tazminat hesabı yapılması için aktüerden ek rapor alınması talep edilmişse de, dosyanın tekemmül etmiş olduğu ve tahkikatın bittiği tarih itibariyle alınan raporun zaten güncel asgari ücret üzerinden alınmış ve buna göre talep artırım da yapılmış durumda olduğu, henüz yürürlüğe girmemiş sonraki yıl asgari ücret tutarına göre ek rapor alınmasına dair davacı vekili talebinin herhangi bir yasal veya içtihadi dayanağı bulunmadığı gibi, davalı lehine oluşmuş usuli hakları da ihlal edecek mahiyet taşıyacağından, bu talebi yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan ve incelenen deliller, alınan dosyadaki delil durumuna uygun ve tek taraflı kazanın oluş şekliyle, davacının yaralanmasıyla uyumlu, bilim ve fen kurallarına uygun, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli, güncel Yargıtay (Kapatılan) 17.HD, 4.HD ile BAM içtihat ve uygulamalarına uygun bulunan bilirkişi raporları tespitleri hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının yolcu olduğu ve davalının sigortaladığı araç sürücüsünün tam kusuruyla karıştığı trafik kazasında yaralanması nedeniyle oluşan maddi zararından davalı ZMMS şirketinin sigortaladığı işletenin hukuki sorumluluğunu temin etmesi nedeniyle 2918 sayılı KTK, ZMMS Genel Şartlar ve TBK haksız fiil sorumluluğu hükümleri kapsamında sorumlu olduğu, geçici işgöremezlik zararının da teminata dahil olduğu, hesaplanan tazminatın kaza tarihindeki poliçe teminat limitinin altında kaldığı, şikayetten vazgeçme nedeniyle KYOK kararıyla kapanan soruşturma dosyası içeriğinde davacı yolcunun emniyet kemerinin takılı olduğunun tespitli olması nedeniyle davacının yaralanmasında müterafik kusuru bulunmadığı, bu nedenle tazminattan indirim gerektiren hususa rastlanmadığı, dava öncesi davacıya yapılan ödemenin oldukça yetersiz olduğu, bu ödeme sonrası KTK md 111’de belirtilen 2 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılmış olduğundan davacıdan alınan 04/05/2018 tarihli imzalı ibranamenin ancak makbuz niteliğinde sayılabileceği, bakiye tazminat yönünden davalının temerrüdünün dava öncesi yazılı başvurunun ulaştığı günden 8 iş günü geçtikten sonra 13/04/2018 tarihinde oluştuğu, kaza yapan aracın hususi binek araç olması nedeniyle yasal faiz talep edilebileceği anlaşıldığından, ek aktüer bilirkişi raporunda hesaplanan tazminat tutarlarına uygun şekilde talep artırım dilekçesindeki tazminat tutarına göre davanın aşağıdaki şekilde kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın kabulü ile, 83.561,48 TL kalıcı işgücü kaybı, 8.132,33 TL geçici işgücü kaybı zararı toplamı 91.693,81 TL maddi tazminatın 13/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (poliçe teminat limitini aşmamak şartıyla) davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 6.263,60TL olup, 35,90 TL peşin harç ile 315,00 TL tamamlama harcından oluşan 350,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.912,70 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 523,14 TL, bilirkişi ve ATK ücreti 2.982,00 TL olmak üzere toplam 3.505,14 TL yargılama gideri ile (35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 315,00 TL tamamlama harcı) 386,80 TL harç toplamı 3.891,94 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 12.660,91 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.24/12/2021

Katip

Hakim