Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/452 E. 2020/695 K. 28.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/452 Esas
KARAR NO : 2020/695

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2018
KARAR TARİHİ : 28/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı bankanın … Şubesinden 2007 – 2011 yılları arasında mevduat, kredi ve kredi kartı hizmeti aldığını, davalı bankanın da aralarında olduğu 12 bankanın 2007-2011 tarihleri arasında anlaşma ve uyumlu eylem içerisinde bulunmak suretiyle 4054 sayılı Kanunu ihlal ettiğinin, bu süreç içinde davalı bankanın kredi faizlerinde kartel faizi uygulamış olduğunun Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarihli 13-13/198-100 sayılı kararıyla tespit edildiğini, … 13. Dairesi kararıyla bu kararın iptali başvurularının reddedildiğini belirterek, bu süreç içerisinde müvekkilinin kartel faizi uygulaması nedeniyle (1.000,00 TL dava değeri üzerinden harç yatırılmak suretiyle) davalı bankaya yaptığı fazla ödemelerin tespiti ve tespit olunacak alacak (zarar) miktarı ile birlikte zararın 3 katı tutarında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya konu kredi kullandırım tarihi ve davacının zarardan haberdar olduğu tarih dikkate alındığında, 1 yıllık haksız fiil sorumluluğu zamanaşımına uğradığını, Rekabet Kurulu kararıyla ilgili … 13. Dairesinde … dosya ile karar düzeltme taleplerinin devam ettiğini, hukuki sürecin devam ettiği ve bu sürecin sonuçlanmasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, İstanbul BAM 17. HD’nin 14.02.2018 tarih, 2017/1363 E, 2018/208 K. sayılı kararında da, “Mahkemece aksi gerekçelerle kurul kararının iptali yönünde idare mahkemesince verilen red kararına ilişkin Danıştay nezdinde karar düzeltme talebinde bulunulduğu ve Rekabet Kurulu kararının henüz kesinleşmediği göz önünde bulundurularak ilgili kararın kesinleşmesinin HMK 165. Md. gereğince bekletici mesele yapılarak uygun sonuç çerçevesi içinde bir karar verilmesi gerekirken, kabul gerekçesinde açıklanan nedenlerle, bekletici sorun yapılmaksızın işin esası hakkında karar verilmiş olması yerinde görülmediğinden hükmün kaldırılmasına” şeklinde hüküm verildiği, belirsiz alacak davası açmakta hukuki yarar yokluğundan davanın red edilmesi gerektiği, davacının talebine dayanak gösterdiği Rekabet Kurulu kararının incelemesinde, …bank’ın ihracat kredilerinde bir artış yapmak için … Bankasıyla ortak hareket etmek istediği ve bu kapsamda faiz oranını Libor + 500 seviyesine çekmeyi önerdiği, … Bankasının da öneriyi kabul etmediğinin belirtildiğini, …bank tarafından da önerinin uygulamaya geçildiğine dair bir ifade bulunmadığını, yine Rekabet Kurulu kararında mevzuat nedeniyle işletme kredilerinde kanunen artırım yapılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle de bir anlaşma/uyumlu eylem içinde bulunulmadığının 158. Başlıklı bölümde tespit edildiği, Rekabet Kurulunun ticari krediler açısından bir tespiti bulunmadığı göz önüne alındığında davacının bir zararının doğmadığının açık olduğu, Rekabet Kurulu kararında kredili mevduat hesaplarında (KMH) faiz oranlarına ilişkin olarak bir anlaşma/uyumlu eylem içinde bulunulduğuna yönelik yeterli delil bulunmadığını belirterek, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, davalı banka ile olan kredi sözleşme ilişkisi sırasında 4054 sayılı Kanuna aykırılık nedeniyle fazla ödendiği ileri sürülen kartel faizinin ve ayrıca 3 katı tutarında tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Rekabet Kurulunun Resmi Gazete’de de yayımlanan 08/03/2013 tarihli 2011-4-91 ve 2013-198-100 sayılı kararları, karara … Ankara 2.İdare Mahkemesinin … E-… K sayılı dosyasında açılan dava dosyası incelenmiş, davacı firmanın davalı banka … şubesinden kullandığı tüm kredilere ilişkin … ATM’ye talimat yazılmak suretiyle banka kayıtları üzerinde bankacılık ve finans uzmanı bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Davalı vekilinin zamanaşımı def’i yönünden yapılan değerlendirmede, Rekabet Kurulu kararının iptali istemiyle açılan dava halen derdest olmakla davacının haksız fiil oluşturan rekabet hukukuna aykırı fiili ve faili kesin olarak öğrenmiş sayılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle zamanaşımının başlamış sayılamayacağı kanaatiyle zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Davanın dayanağını oluşturan Rekabet Kurulu’nun 08/03/2013 tarihli kararı incelendiğinde aralarında davalı bankanında yer aldığı 12 bankanın 21/08/2007 – 22/09/2011 tarihleri arasında mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetlerine yönelik fiyat tespit etmek amacıyla uzlaşma tesis ettikleri ve uzlaşma kapsamında gerçekleştirdikleri anlaşma veya uyumlu eylem içerisinde bulunmak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun 4. maddesini ihlal ettikleri, bu sebeple aynı Yasanın 16. maddesine istinaden kararda geçen 12 bankaya idari para cezası verildiği, davacı vekilince bildirilen (…bank’ın taraf olduğu) … 2.İdare Mahkemesinin … E-… K sayılı dosyasında bankanın davasının reddedildiği, … 13. Dairesi tarafından kararın temyiz aşamasında onandığı, ancak karar düzeltme aşamasında devam ettiği bildirilmiş, daha sonra davalı banka vekilince dosyaya sunulan … 13. Dairesi … E … K sayılı kararına göre … 2.İdare Mahkemesince Rekabet Kurulu kararının iptali davasının reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu tespitiyle, karar düzeltme aşamasında ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacının kullandığı kredilerin tarihleri, tutarları, faiz tahsilatları ve niteliği itibari ile Rekabet Kurulu’nun 08/03/2013 tarihli kararı kapsamında olup olmadığının tespiti yönünden banka kayıtları da incelenmek suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır. Mersin ATM’ye yazılan talimat üzerine alınan bankacı bilirkişi raporunda, davacı firmanın davalı bankadan kullandığı tüm kredilerin GKS çerçevesinde kullandırılan ticari krediler olduğu, Rekabet Kurulunun kartel faizi uygulaması tespitine ilişkin kararının içeriğinin ticari kredilerle ilgili bir tespit içermediği, uygulanan ve davacı tacirin ödediği faizlerin taraflar arasında akdedilen GKS hükümlerine uygun olduğu tespit edilerek bildirilmiştir. Rekabet Kurulu’nun 08/03/2013 tarihli kararının sonuç kısmında kredi türü yönünden bir ayrım yapılmadan 12 bankayla ilgili rekabetin ihlal edildiği sonucuna varıldığı belirtilmiş ise de, bilirkişi raporunda da izah edildiği üzere kararın içeriğinde dava konusu olan ticari krediler yönünden herhangi bir rekabet kanunu ihlaline ilişkin bir tespite rastlanmadığı, … 13. Dairesi’nin kararında da 12 bankanın rekabet hukuku ihlalinin bulunduğu ürünlerin bireysel ürünler (konut, taşıt ve ihtiyaç kredileri) olduğu, ticari kredilerle ilgili bir ihlal tespitinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Dava konusu ticari kredilerin Rekabet Kurulu kararına ve soruşturmasına konu olmadığı, ticari kredilerle ilgili herhangi bir rekabet ihlali tespiti bulunmadığı, davacı tacirin davalı bankadan kullandığı kredilerde kartel faizi uygulandığına dair tek delilinin de Rekabet Kurulu kararı olduğu dikkate alınarak, anılan kararla ilgili idari yargı sürecinin kesinleşmesinin beklenmesine gerek görülmeyerek, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Nitekim … BAM 3.HD … E … K sayılı, .. E … K sayılı ve bu kararı onayan Yargıtay 11.HD 2019/1496 E 2020/163 K sayılı, Ankara BAM 20.HD 2019/1602 E 2020/1043 K sayılı emsal kararları da aynı yöndedir.
Dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmışsa da, 4054 sayılı Kanunu ihlal edip kartel faizi uygulandığı hususuna ilişkin yemin teklif edilmesi, hem kanunen davalı tarafın irade açıklamasının yeterli görüleceği hallerden olmadığından, hem de yemin teklif edilen davalı taraf aleyhine cezai ve idari soruşturmaya neden olacak nitelikte olmakla HMK md 226/1-b-c bentlerine göre yeminle ispatı mümkün olmadığından, yemin delili davacı tarafa hatırlatılmamıştır.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafından yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 1.000,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Alınması gerekli 54,40-TL karar harcının peşin alınan 35,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 18,50-TL eksik harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/12/2020

Katip …

Hakim …