Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/428 E. 2019/603 K. 12.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/428 Esas
KARAR NO : 2019/603

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2018
KARAR TARİHİ : 12/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı … Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalanarak kredi kullandırıldığını, davalılardan …’ın ise sözleşmeyi müteselsilen kefil olarak imzalandığını, borçluların kredi borcunu ödemekte temerrüde düşmeleri üzerine müvekkil banka tarafından borçluların kredi hesaplarının kat edilerek taraflara ihtar edildiğini, hesap kat ihtarnamesinin borçlulara tebliğ olduğu halde borcun müvekkili bankaya ödenmediğini, bunun üzerine borçlular hakkında … 9. İcra Dairesinin … E sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, söz konusu takibin borçlular tarafından, borca, faize ve ferilerine itirazı üzerine durdurulduğunu belirterek borçluların borca ve ferilerin yapılan tüm itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalıların %20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
… 9. İcra Dairesinin getirtilerek incelenen … Esas takip dosyasında davalılar hakkında GKS’den kaynaklanan 148.116,29 TL nakdi ve 1.880,00 TL gayrinakdi (çek depo bedeli) alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı, davalıların süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Davalıların icra dairesi yetkisine de itiraz ettikleri görülmekle, özel dava şartı olan bu hususta yapılan değerlendirme sonucu, tacir olan taraflar arasında akdedilen GKS’de yer alan yetki sözleşmesi HMK md.17 gereği hem davalı şirket hem de TTK md.7 ticari işlerde teselsül karinesine göre diğer davalı kefil yönünden bağlayıcı olduğundan, reddedilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen iki adet GKS, kat ihtarnamesi, tebliğ evrakı incelenmiş, GKS’de yer alan delil sözleşmesi uyarınca davacı banka kayıtları üzerinde bankacılık finans uzmanı bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yapılmıştır. GKS’de yer alan imzaların aidiyeti hakkında davalılara HMK md.171 ihtarını içerir isticvap davetiyesi tebliğ edilmiş, isticvaba icabet eden olmadığı için akdi ilişki ve sözleşme imzası ikrar edilmiş sayılmıştır.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin davacı banka ile imzalamış olduğu iki adet (23.10.2013 tarihli 100.000 TL limitli, 27.01.2017 tarihli 300.000 TL limitli) Genel Kredi Sözleşmesi çerçevesinde kredi kullanmış olduğu, kredi taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edildiği, borçlu şirkete sözleşme adresinde ihtarnamenin tebliğ edildiği, davalı gerçek kişinin sözleşmelerde müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, kefile ise ihtarnamenin sözleşmelerde belirtilen adrese tebliğ için gönderilmediği, sözleşmelerde bildirilen adrese tebliğ kuralı GKS’de açıkça yazılıysa da bildirilen adrese değil şirket güncel adresine tebliğe çıkarıldığı ve iade geldiği, bu nedenle kefilin temerrüdünün takip tarihinde oluştuğunun kabulü gerektiği, takip ve dava konusu alacağın kefalet limiti içinde kaldığı, kat ihtarında istenen ve takipte istenen akdi ve temerrüt faiz oranının taraflar arasında akdedilen sözleşmelere uygun olduğu, hatta sözleşmelerde kararlaştırılan orandan daha düşük faiz talep edilmiş olduğu, (davacı vekilinin bilirkişiye yaptığı bildirim üzerine) bilirkişinin harca esas değer olarak gayrinakdi alacak dahil tutarı raporuna yazdığı, davaya esas değer olarak ise nakdi alacak tutarını yazdığı ve tüm takip alacağı yönünden hesaplama yaptığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinin metin kısmında dava konusu olarak takipte talep edilen gayrinakdi alacaktan da söz edilmiş ise de, dava değeri olarak bildirilen ve dava açılırken harç yatırılan tutar sadece takipteki nakdi alacak tutarı olduğundan, taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın konusu olarak sadece nakdi alacak kabul edilmiştir. Tahkikatın bittiği bildirilip sözlü yargılama ihtarı yapıldıktan sonra davacı vekilince dosyaya sunulan 15.04.2019 tarihli dilekçede, dava dilekçesinde harca esas değer sadece nakdi alacak tutarı olarak yazılmışsa da dava açıldıktan sonra 03/07/2018 tarihinde dosyaya gayrinakdi alacakla ilgili maktu harç yatırıldığı, bu nedenle gayrinakdi alacağın da dava konusu kabul edilerek hüküm kurulması gerektiği talep edilmiştir. Ancak ne ön inceleme aşamasında ne tahkikat aşamasında ileri sürülmeyen, hatta ilave harç yatırıldığı dahi bildirilmeyen, dava açıldıktan yaklaşık 1,5 ay sonra ve (davalı kefil yönünden) dilekçeler teatisi aşaması sona erdikten sonra üstelik ilave maktu harç yatırılırken hangi sebeple yatırıldığına dair dosyaya herhangi bir beyan da sunulmadan, duruşmada tahkikat aşamasının bitirildiği bildirilip sözlü yargılama ihtarı yapıldıktan sonra ileri sürülen bu hususun, HMK uyarınca bu aşamada davayı genişletme yasağına tabi olduğu değerlendirilerek, davacı vekilinin gayrinakdi alacak talebi dava konusu kabul edilmemiştir.
Bilirkişi raporunda yapılan hesaplama ile takip talebindeki alacak kalemleri karşılaştırılmak suretiyle, takipte istenen asıl alacak talebiyle bağlı kalınarak raporda hesaplanan akdi ve temerrüt faizleri ile faizin gider vergisi ve ihtar masrafı üzerinden takip tarihi itibariyle istenebilecek nakdi alacak belirlenmiş ve davanın aşağıdaki şekilde (kefilin müteselsilen sorumlu tutulabileceği tutar ayrıca belirtilmek suretiyle) davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalıların … 9.İcra Müdürlüğü … esas takip dosyasına itirazlarının kısmen iptaline, takibin 138.313,35-TL asıl alacak, 7.238,00-TL işlemiş faiz, 362,00-TL faizin gider vergisi, 231,78-TL masraf olmak üzere toplam 146.145,13-TL alacak yönünden (davalı … 138.313,35-TL asıl alacak, 2.697,00-TL işlemiş faiz, 135,00-TL faizin gider vergisi, 231,78-TL masraf olmak üzere alacağın toplam 141.377,13-TL’sinden sorumlu tutulmak şartıyla) aynı koşullarda (tahsilde tekerrür oluşturmamak şartıyla) devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağın %20’si oranında 29.229,02-TL icra inkar tazminatının (davalı … 28.275,42-TL’sinden sorumlu tutulmak şartıyla) davalılardan müştereken müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 14.441,61-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen (davalı … 14.060,00 TL.lik kısmından sorumlu tutulmak şartıyla) alınıp davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 1.824,78 -TL ile (182 TL tebliğ, 770 TL bilirkişi ücreti toplamı) 882,00-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 864,36-TL’sinin toplamı olan 2.689,14-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Alınması gerekli 9.983,00-TL karar ve ilam harcından 1.788,88-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8.194,12-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken müteselsilen (davalı … 7.868,59 TL.lik kısmından sorumlu tutulmak şartıyla) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/07/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸