Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/409 E. 2019/827 K. 25.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/409 Esas
KARAR NO : 2019/827

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2018
KARAR TARİHİ : 25/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki akdi ilişki çerçevesinde davalıya verilen reklam hizmetleri alacağı nedeniyle … 8. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan 18.172,37-TL asıl alacak ve 213,37 TL işlemiş ticari faiz alacağı konulu icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının haksız itirazı nedeniyle davalı şirket aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibine yapılan itirazlarında, esas itirazlarının yanında icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiğini, Mahkemece öncelikle bu konuda karar verilmesini, bu durumun itirazın iptali davasının ön şartı olduğunu, huzurdaki davaya dayanak icra takibi açısından yetkili İcra Dairesinin … İcra Müdürlüğü ve dolayısıyla da yapılacak bir itiraz sonrası açılacak itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu, davaya konu icra takibine dayanak 01.01.2018 ve 05.02.2018 tarihli iki adet fatura olduğunu, ancak … 2.Noterliği … tarih … yevmiye ihtarname ile davaya konu icra takibine dayanak faturalardan 05.02.2018 tarihli 8.850,00 TL bedelli faturayı, davacı firmadan herhangi bir hizmet alınmadığından dolayı kabul etmediklerini ve iade ettiklerini, yine aynı şekilde davaya konu icra takibine dayanak 01.012018 tarihli fatura kapsamında davacıdan alınan herhangi bir hizmet olmadığı gibi böyle bir faturanın varlığından davacı yasal yollara başvurunca haberdar olduklarını, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını belirterek haksız davanın reddine, müvekkili lehine %20’den az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, fatura alacağının davalıdan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında sosyal medya reklam hizmeti sağlanması konusunda sözlü akdi ilişki bulunduğu tarafların kabulünde olup uyuşmazlık, davacının davalıya verdiği hizmetten doğan alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
… 8.İM … Esas takip dosyası incelendiğinde, iki faturaya dayalı alacak ve işlemiş faiz için başlatılan takibe davalının süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, icra dosyası, davacı tarafından sunulan faturalar, görseller, …AVM için ve (dava dışı) … için) ayrı ayrı düzenlenmiş …Hizmetleri Sözleşmesi başlıklı ancak imzasız iki ayrı yazılı sözleşme, tarafların ticari defter ve belgeleri, vergi dairesine verilen Ba-Bs formları, davalının noter ihtarı incelenmiştir.
Davalı borçlunun takibe itiraz dilekçesinde icra dairesi yetkisine, aynı zamanda cevap dilekçesi ile süresinde mahkememiz yetkisine, İİK md 50 ve HMK md.6 uyarınca müvekkilinin yerleşim yeri … olduğundan … icra dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olduğu şeklinde itiraz ettiği görülmekle, öncelikle özel dava şartı olan icra dairesi yetkisi ve ilk itiraz olan mahkememiz yetkisi hususunda değerlendirme yapılması zorunludur.
Faturaya dayalı icra takipleri ve itirazın iptali davaları yönünden kesin yetki kuralı bulunmamaktadır. İİK. madde 50 gereğince “Para veya teminat borcu için takip hususunda HUMK’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.” HMK.’nun 10. maddesi gereğince, sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda, sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesi yetkili olduğu gibi sözleşmenin yerine getirileceği yer mahkemesi de yetkilidir. Aynı zamanda akdi ilişki tarafların kabulünde olmakla, sözleşmeye bağlı alacaklarda uygulanması gereken TBK md.89 gereği (aksine sözleşme yoksa) para borçlarının alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi esastır. Bu konuda davacıya (alacaklı) seçimlik bir hak tanınmıştır. TBK md.89’a göre alacaklının yerleşim yerinde bulunan icra dairesi ve mahkeme yetkili olduğundan, davalının icra dairesi yetkisine ve mahkememiz yetkisine itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraf ticari defter ve belgeleri ile kayıtları üzerinde, davalı defterleri … ATM’ye talimat yoluyla incelenerek, mali bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve iki mali bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan faturaların ve görsellerin bir kısmı davalı şirkete ait olmayıp, dava dışı Ahlatçı Kuyumculuk firmasına aittir.
Talimat mahkemesince davalı defterleri incelenerek alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usule uygun tutulmuş ve yasal tasdiklerinin süresinde yapılmış (sahibi lehine delil teşkil eder mahiyette) olduğu, davaya konu ve icra takibine dayanak olan 01/01/2018 tarihli … nolu 9.322,00- TL bedelli faturanın veresiye hizmet alışı olarak kayıtlarına alındığı ve bu fatura borcunun icra takip tarihinden sonra 31/12/2018 tarihinde “… tarafından Kapatılan/Kullanılan” açıklaması ile kapatılmış olduğu, 2018/Ocak dönemine ilişkin BA formuyla vergi dairesine mal/hizmet alışı olarak bildirilmiş olduğu; 05/02/2018 tarihli … nolu 8.850,00 TL bedelli faturanın ise defterlerinde kayıtlı olmadığı, Şubat-2018 dönemine ait BA formunda bildirilmediği, davalı şirketçe bu faturaya yasal süresi içinde itiraz edilerek davacı şirkete iade olunduğu, davalı şirketin icra takip dayanağı 01/01/2018 tarihli 9.322,00-TL bedelli faturayı ticari defterine kayıt ederek BA formu ile vergi dairesine beyan etmiş olması nedeniyle, davacı şirketin 01/01/2018 tarihli fatura içeriği hizmeti davalı şirkete verdiğini ispat etmiş olabileceği, davalı şirketçe icra takip tarihinden sonra 31/12/2018 tarihinde “… tarafından kapatılan/kullanılan” açıklaması ile hesap kapatılmış ise de, bu fatura bedeli için ödeme yapıldığını gösteren herhangi bir ödeme belgesi ibraz edilmediğinden, davacı şirketin, 01/01/2018 tarihli faturadan dolayı davalı şirketten 9.322,00-TL alacaklı olabileceği tespit ve görüşü bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının ticari defterleri incelenerek alınan mali bilirkişi raporunda ise özetle; davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usule uygun tutulmuş ve yasal tasdiklerinin süresinde yapılmış (sahibi lehine delil teşkil eder mahiyette) olduğu, takip ve dava konusu iki faturanın defterlerinde kayıtlı olduğu, BS formuyla vergi dairesine bildirilmiş olduğu, ticari ilişkinin başladığı Kasım 2017 ve Aralık 2017 döneminde davacının davalıya düzenlediği faturalardaki Sosyal Medya ve Kreatif Ajans Hizmet Bedeli tutarlarının 2018 yılı Ocak ve Şubat ayları içinde değiştirmediği, aynı tutarda faturalandırdığı, davacı tarafından dosyaya sunulan görseller ile sonrasında bilirkişiye iletilen e-posta yazışmaları ve ekindeki görsellere göre, bu dava özelinde düzenlenen faturalarda bahsi geçen reklam hizmetinin verildiği, sunulan görsellerin … AVM internet sayfasında ve twitter hesabında şu anda bulunmadığı, ancak 12 Şubat 2018 tarihinde 16.44’te … AVM twitter hesabında yayınlanan bir kaç reklam görselinin 17.23’te alınmış çıktısının kendisine ibraz edildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacının faturalarını düzenlediği tarihlerde devam ettiği, davacı tarafın, yasal defterlerdeki bilgiler ışığında dava konusu edilen faturalardan dolayı davalıdan 18.172,00-TL alacaklı olduğu tespit ve görüşleri bildirilmiştir.
Davacının sahibi lehine delil niteliği taşıyan defterlerinde kayıtlı 01/01/2018 tarihli … nolu 9.322,00- TL bedelli faturanın davalı ticari defterlerinde de aynen kayıtlı ve BA formuyla mal alışı olarak bildirilmiş olması, faturaya itiraz da edilmemiş olduğu, yani bu fatura yönünden her iki taraf defter ve açık hesabının mutabık olduğu, davalı defterinde bu faturayla ilgili borç kapanış kaydı bulunmaktaysa da, herhangi bir ödeme def’inde bulunulmadığı gibi dosyaya sunulan bir ödeme delili de olmadığı, bu fatura yönünden davacının alacak hakkını HMK md.221’e göre ticari defter-kayıt deliliyle ispatlamış olduğu anlaşılmaktadır.
05/02/2018 tarihli … nolu 8.850,00 TL bedelli faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olsa da davalı defterinde kayıtlı olmadığı gibi süresinde noter kanalıyla faturaya itiraz ve iade edilmiş olduğu, bu durumda yerleşik Yargıtay içtihatlarında da vurgulandığı üzere, davacının hizmet teslimini yazılı delille ispatlamasının zorunlu olduğu, davacı vekilince yasal sürelerde delil olarak sunulan ve bilirkişi incelemesi sırasında bilirkişiye ibraz edilen görseller ve e-mail yazışmalarının çoğunluğunun 2018/Ocak ve öncesi ticari ilişkiye dair olduğu, dava dilekçesinde dayanılan ve delil dilekçesi ekinde sunulan “…” ismiyle hazırlanmış görseller sunulmuşsa da bunların bir kısmının dava dışı … firmasına ait olması, bir kısmı …AVM’ye ait reklamlar olsa da, görsellerin hazırlanmış olmasının tek başına davalının sosyal medya reklamlarının gerçekleştirildiğini yani hizmetin davalıya teslim edilmiş olduğunu ispatlar sayılamayacağı, basit yargılama usulüne tabi davada dava dilekçesinde delil olarak dayanılmayan ancak ön inceleme celsesi öncesi sunulan delil listesi ekinde ve ön inceleme celsesi sonrası verilen delil dilekçesi ekinde, ayrıca bilirkişi incelemesinde bilirkişiye sunulan e-posta yazışmalarının ise dava dilekçesinde delil olarak dayanılmaması nedeniyle, hizmet teslimi konusunda delil olarak kabulüne HMK md. 318-319-320 kapsamında yasal olanak bulunmadığı, davalı vekilince iddianın genişletilmesine ve yeni delil sunulmasına muvafakat etmediklerine dair beyan dilekçesi ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde açık beyanda bulunulduğu, kaldı ki bu e-postaların da sadece 1 tanesinin Şubat ayına ilişkin olduğu ve dava dışı … görsellerine ait olduğu, davacı vekilince sunulan 16.07.2018 tarihli dilekçede (tebliğ zarfında sehven yazılan cevaba cevap verilebileceği şeklindeki şerhe istinaden cevaba cevap dilekçesi olarak sunulan dilekçe) davalı şirketin diğer bir şirketi olan … adına da hizmet verildiği beyan edilmekle, sunulan görseller ve e-postaların bir kısmının dava dışı … bir kısmının da dava dışı …’a ait olduğu, çoğunun Şubat öncesi dönemlere ilişkin olduğu, davalı firmaya Şubat ayında verilen hizmetle ilgili delil sunulamadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, Şubat dönemine ait fatura içeriği hizmetin teslimi yazılı delille ispatlanamadığından, bu fatura yönünden alacağın ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre, Ocak-2018 fatura alacağı yönünden takip tarihi itibariyle alacak ispatlandığından, ancak Şubat faturası hizmet teslimi ile takip öncesi davalının temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından, aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne, kabul edilen kısım yönünden alacak likit ve itiraz haksız olduğundan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, reddedilen kısım yönünden ise davacının takip başlatmakta kötüniyeti ispatlanamadığından davalının bu yöndeki talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … 8.İcra Dairesi … esas takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 9.322,00-TL asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına, fazla istemin reddine,
Alacağın %20’si oranında 1.864,40-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım yönünden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir olunan ve kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir olunan ve red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00-TL-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan ve red-kabul oranına göre hesaplanan 590,07- TL yargılama gideri (1.000,00- TL bilirkişi ücreti, 157,00-TL posta masrafı) ile 349,89 TL harcın toplamı (35,90-TL başvuru harcı+313,99 peşin harç) 939,96-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 286,00-TL yargılama giderinin red kabul oranına göre hesap olunan 140,14- TL ‘sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflardan geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
8-Alınması gerekli 636,78-TL karar ve ilam harcından 313,99-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 322,79-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/10/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸