Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/405 E. 2018/848 K. 06.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/165
KARAR NO : 2018/847

DAVA : Müdürün Azli – Ticari Şirkete Kayyım Atanması
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ:06/09/2018

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalılardan …’nin birlikte davalı şirketi kurduklarını, ancak davalı …’nin müvekkilini iş yerine almadığını, şirket işleri hakkında bilgi vermediğini, elde edilen gelirden ödeme yapmadığını, bir takım gizli işlemler yaptığını, şirketi kötü yönettiğini belirterek şirket yöneticisinin yetkilerinin askıya alınmasına ve kayyım tayinine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, davacının şirkete karşı olumsuz tavırlarının bulunduğunu, taahhütlerinin yerine getirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:Dava, Limited şirket yöneticisinin azli ve Kayyım atanması talebine ilişkindir.
Davacının ve davalılardan Kadriye’nin birlikte davalı şirketi kurdukları, halen her ikisinin ortak oldukları sabit olup uyuşmazlık, yöneticinin azli koşullarının oluşup oluşmadığı konusundadır.
Davalı …’ün şirket müdürlüğü görevinden haklı nedenlerle alınması ve şirkete kayyım atanması talebine dayanak olarak gösterilen hususlar şunlardır:
-Davacının şirkete alınmaması,
-Şirketin gelir ve giderleri konusunda davacıya bilgi verilmemesi, şirketin ticari ilişkide bulunduğu şirketlerin değiştirilmesi ve bu durumun davacıdan gizlenmesi,
-Kar payı verilmemesi,
İleri sürülen bu olgular tek tek değerlendirildiğinde şu sonuçlara ulaşılmıştır;
Getirtilen ticari sicil kayıtlarına göre davalı şirketin iki ortaklı olduğu, davacı ile davalılardan …’ün her ikisinin de münferiden temsile yetkili müdürler oldukları görülmüştür. Dava dilekçesinde davacının şirkete alınmadığı ileri sürülmüş ise de bu iddia kanıtlanamamıştır. Şöyle ki, ‘şirkete alınmama’, fiili bir olgu olup ancak tanık ve benzeri delillerle kanıtlanabilir. Ancak davacı tarafça tanık deliline dayanılmamış, bu iddianın ispatlanamadığı kabul edilmiştir.
Davacıya şirket işleri ile ilgili bilgi verilmemiş olması, gizli işler ve işlemler yapılmış olması, şirketin ticari ilişkide bulunduğu şirketlerin değiştirilmesi ve bu durumun davacıdan gizlenmesi iddiası yönünden ise; şirketin iş işlemlerini, ticari kayıtlarını müdür sıfatını taşıyan davacının inceleme yetkisi bulunmaktadır. Bu yetkisini kullanarak davacının istenen bilgilere ulaşması mümkündür. Bu yetkinin kullanılmasının fiilî olarak engellenmesi halinde davacının bilgi alma ve inceleme hakkı’nı(TTK 437) kullanması mümkündür. Davacının bu yola gitmeksizin şirket müdürünün azlini istemesine yasal olanak bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Kar payı dağıtılmamış olması da şirket müdürünün azlini gerektiren bir durum değildir. Zira kar payı dağıtımı, ortaklar kurulunun alabileceği kararlardandır. Şirketi temsile yetkili davacının bu konuda alınan olumsuz kararın iptalini talep hakkı mevcut olduğundan haklı bir azil nedeni olarak kabul edilmemiş, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda yazılı nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00.- TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 14,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Harç peşin alındığından ayrıca alınmasına yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açıkolmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.06/09/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır