Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/397 E. 2019/942 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/397 Esas
KARAR NO : 2019/942

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/03/2016
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/07/2013 tarihi saat 22:10 sıralarında davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet … istikametinden … caddesini takiben … istikametine doğur seyir halinde iken o sırada karşıdan karşıya geçmekte olan …’ e çarparak ölümüne neden olduğunu, ölüm ile sonuçlanan trafik kazası olayıyla ilgili olarak … 6.Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … Esas ve … Karar sayılı dosyası ile davalı …’ nin taksirle ölüme neden olma suçlamasıyla yargılandığını ve yargılama neticesinde davalının mahkumiyetine karar verildiğini, dava konusu kazada yaşamını yitiren …’ in evli ve beş çocuk babası olduğunu, maktulun inşaat işçisi olup günlük net 100,00 TL ücretle çalıştığını ayrıca … ili … ilçesi … köyünde bulunan arazini işletmekten ötürü düzenli gelire sahip olduğunu, müteveffanın hayatta kaldığı süre içerisinde, çalışmayan ve evlenmemiş kızı olan …’ e ve kısıtlılık kararı verilen …’ e düzenli olarak maddi destek sağladığını ve kaza neticesinde bu kişilerin destekten yoksun kaldıklarını, bu nedenlerle 250,00′ şer TL davacı … ile davacı … adına destekten yoksun kalma tazminatı ile tüm davacılar adına 500,00 TL cenaze masrafları olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri ile birlikte araç ruhsat sahibi davalı … ve davalı sürücü … yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden de dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen davalılara ödetilmesine, davacı eş için 40.000,00 TL ve davacı çocukların her biri için 20.000,00′ er TL olmak üzere toplam 120.000,00 TL manevi tazminatın yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri ile birlikte olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı araç sürücüsü … ile ruhsat sahibi …’ den müştereken ve müteselsilen alınarak tüm davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazanın 18/07/2013 tarihinde meydana geldiğini ve zamanaşımına uğradığını, dava konusu kazaya karışan … plakalı … adına kayıtlı aracın … numarası ile 09/05/2013- 09/05/2014 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde KTK ZMMS poliçesi ile teminat altına alındığını, söz konusu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, her durumda müvekkili şirket sigortalısının kusuru oranında tazminat ödeme yapmakla yükümlü olduğunu, öncelikle davacı tarafından müvekkili şirket … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesinin gerektiğini, davacı tarafından destekten yoksun kalma tazminatı istenebilmesi için müteveffanın davacıların desteği olduğunun ispatlanmasının gerektiğini, cenaze giderlerinin dolaylı gider sayılıp trafik sigorta poliçesi teminatı kapsamında bulunmadığından bu taleplerin reddedilmesi gerektiğini, davacıların dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle birden fazla kişinin zarar görmüş olması halinde teminatın paylaştırılması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazada asli kusurlu tarafın müteveffa … olduğunu, bu hususun … 6.Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … Esas … Karar sayılı dosyası ile sabit olduğunu, söz konusu kazada müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, davacılar vekilinin dava dilekçesinde talep etmiş olduğu tutarların açıkça tazminatla zenginleşme yasağına aykırılık teşkil ettiğini, talepler zararla karşılaştırıldığında çok fahiş olup, manevi tazminat taleplerinin tazminatla zenginleşme boyutuna ulaştığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 2014/3476 Esas 2014/9292 Karar sayılı kararı uyarınca tazminat taleplerinin reddinin gerektiğini, bu nedenlerle kusursuz olan müvekkili açısından davanın tüm talepler yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kazaya karışan aracın sahibi olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirttiği ve sürücü …’ nin kusurlu olduğu yönündeki beyanları kabul etmediklerini, murisin iş bu kaza nedeniyle %100 tam ve asli kusurlu olduğunu, sürücünün söz konusu olayda kusurunun bulunmadığını, bu nedenle kusur ilkesine dayanan manevi tazminat istemli mezkur davanın müvekkiline karşı yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, kazada sürücü …’ ün kazayı engelleme gibi bir imkanı bulunmadığı gibi, murisin aniden yola çıkmasını da öngörmesinin mümkün olmadığını, ayrıca sürücünün kazayı engellemek için elinden gelen tüm çabayı ortaya koymasına rağmen engelleyemediğini, murisin kusurunun yüksek olmasına rağmen (asli ve tam) davacılar tarafından zenginleşmeyi gerektirecek ve bu amaca hizmet edecek şekildeki yüksek ve fahiş miktardaki manevi tazminat taleplerini kabul etmediklerini, bu nedenlerle dayanaktan yoksun, soyut ve şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyasında;
“Davacının davasında dava şartları yönünden eksiklik bulunduğu, kısıtlı olup vesayet altına alınan davacının davayı takip yetkisinin vasiye ait olması, vasinin kısıtlı adına dava açıp davayı takip edebilmesi için 4721 sayılı TMK’nun 462/8 maddesi gereğince vesayet makamının izni gerektiği, ancak gereken iznin alınmadığı, dava şartlarının noksan olduğu anlaşılmış olup; söz konusu dava şartının yargılama aşamasında tamamlanabilir bir dava şartı eksikliği olması nedeniyle, HMK’nun 115/2 maddesi gereğince mahkememizce davacı tarafa husumete izin kararı alıp mahkememize sunmak yahut vesayet makamına bu konuda başvuruda bulunduğuna dair belgeyi sunmak üzere kesin süre verilmiş, ancak davacılar vekilinin 28/03/2017 tarihli ön inceleme duruşmasında husumete izin kararı için başvuru yapıldığını ancak başvurunun mahkemece reddedildiğini, yeniden yapılan başvurunun henüz sonuçlanmadığını beyan etmekle birlikte başvuru yapıldığına dair belgeyi duruşmada mahkemeye sunmamış olması yahut mahkeme adı ve mahkeme esas numarasını bildirmemiş olması nedeniyle davanın davacı … yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş, diğer davacılar yönünden böyle bir dava şartı noksanlığı bulunmadığından diğer davacıların davasının asıl dosyadan ayrılarak yeni bir esasa kaydına” dair karar verilmiş;
Mahkememizce verilen karar, … Bölge Adliye Mahkemesi’ nin 12/04/2018 tarih ve 2018/1300 Esas 2018/554 Karar sayılı ilamı ile; ”4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin 8. bendinde de, vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Dava ehliyeti, taraf sıfatı ve kanuni temsil 6100 sayılı HMK’nın 52. maddesi uyarınca dava şartı olup aynı kanunun 115/2. maddesi uyarınca da dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkündür. Husumete izin kararı ibrazı için mahkemece belirlenen üç aylık kesin süre 02/04/2017 tarihinde sona erecek olup, henüz üç aylık kesin süre dolmadan ve davacı tarafça tekrar başvuru yapıldığı beyan edilmesine rağmen, yapılan başvurunun akıbeti de araştırılmadan karar verilmesi, usul ve yasaya, dosya kapsamına uygun olmadığı gibi davacılar vekili tarafından ibraz edilen istinaf dilekçesi ekinde bir örneği sunulan … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararı ile, davacı …’in kısıtlılık durumunun devamına, vasi …’in vasilik görevinin devamına, … 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan maddi ve manevi tazminat davası olan 2016/243 esas sayılı dosyada annesi …’i temsil etmek üzere TMK 462/8.madde gereğince vasi …’e izin verilmesine karar verildiği görülmüştür. Dolayısıyla, TMK’nın 462/8. Maddesinde öngörülen ve HMK’nın 115. Maddesi gereğince tamamlanabilir dava şartı mahiyetindeki vesayet makamının izni eksikliğinin giderildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca, her ne kadar davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmuyor ise de, davanın niteliği ve davacılar talebi dikkate alındığında, usul ekonomisi gereği birlikte görülmesi gereken davanın, … dışında diğer davacılar yönünden tefrikine karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Bu nedenle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1(a) 4. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına,” dair karar verildiği anlaşılmış ve mahkememiz kararı kaldırılmakla, dosya yukarıda belirtilen sıraya kaydedilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında mahkememiz dosyasının 23/10/2018 tarihli celsesinin 10 nolu ara kararı uyarınca; Dosyanın trafik bilirkişi ve aktüerya bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi ile; meydana gelen yaralamalı trafik kazasındaki tarafların kusur durumu ve (% olarak) kusur oranı, davacının müterafik (birlikte) kusuru bulunup bulunmadığı, davacının bu kaza nedeniyle uğramış olduğu bedensel zararların ve bu kapsamda talep konusu ettiği sürekli/geçici iş göremezlik zararının hesaplanması ve tespiti bakımından bilirkişi raporu aldırılmasına karar verildiği anlaşılmış olup dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 19/11/2018 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; I.Olay; 18.07.2013 günü saat 22:10 sıralarında (davalı) sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile … istikametinden … Caddesini takiben … istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde seyir istikametine göre sol taraftan- orta refüjdan kaplamaya inerek yolun sağına geçiş yapmak isteyen müteveffa yaya …’ e aracın sağ ön kısımları İle çarpması neticesinde ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği ve yaya maktulün kaldırıldığı taksim İlk yardım Hastanesinde 19.07.2013 tarihinde vefat ettiği,
Kusur; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 68. Madde kuralını ihlal eden, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket eden, Müteveffa Yaya …’ in % 75 oranında asli kusurlu olduğu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 52, Madde kuralını ihlal eden, … plakalı kamyonet sürücüsü …’ nin % 25 oranında tali kusurlu olduğu,
Davacıların talep edebilecekleri tazminat hesaplanmasında; Davacı …’ in babasının vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceği, 19/07/2013 tarihinde destekçi …’ in vefatı sonrasında: (Davacı eş …’ in; eşini kaybetmesi sonucu toplam DYK zararının 77.422,83 TL olduğu, poliçe üst limitleri dahilde kaldığı (250.000,00 TL), Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.02.2012 tarih vc 2011/17-787 E. 2012/92 K. Sayılı kararında gereği, davalı … tarafından sigortalı olan araç sürücüsünün % 25 oranındaki kusurunun, davacı eş …’ in (kaza tarihi ve poliçe tanzim tarihi dikkate alındığında 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Yeni Genel Şartlardan önce olması nedeni ile) davacının 3. Şahıs olarak kabul edilebileceği ve hesaplanan DYK zararından kusur indiriminin yapılmayacağının, hesaplanan toplam zarardan davalı … şirketinin sorumlu olduğunun takdir ve hukuki münakaşası Sayın Mahkemeye ait olduğu, Şayet Sayın Mahkeme kusur oranlarının yansıtılması suretiyle karar vermesi durumunda ise; Davacı … için hesaplanan toplam 77.422,83 TL maddi zararın % 25’ i; 19,355,71 TL DYK tazminatı, davalı … şirketinden talep edebileceği,
Temerrüt tarihi ve faiz yönünden; Davacı vekilinin dava dilekçesinde ise (davalı sigrorta şirketi yönünden) dava tarihi 07/03/2016 itibaren faiz talep ettiği ve dava öncesi davalı … şirketine tazminat talebi ile başvurulmadığının tespiti ile, temerrüt tarihinin takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, davacıların yasal faiz talep dilebileceği, (Yargıtay Genel Hukuk Kanununun 1999/19-73 E. 1999/106 K. 17.02.1999 tarihli karan gereği/yasal faiz)
Davalı … şirketinin davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma zararlarından, kaza tarihi ve poliçe tanzim tarihi dikkate alındığında 3. Şahıs olarak kabul edilebileceklerinin ve tazminat talep edebileceklerinin takdir ve hukuki münakaşası Sayın Mahkemeye ait olduğu, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.02.2012 tarih ve 2011/17-787 E. 2012/92 K. Sayılı kararında gereği)
SGK tarafından davacılara ödenen PSD hesabının ve/veya herhangi bir tazminatın bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 16/01/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile özetle; 19/11/2018 tarihli kök rapordaki görüşlerinde herhangi bir değişikliğin yapılmadığı, 2019 yılı asgari ücret tarifesindeki artış dikkate alındığında davacı …’in destekten yoksun kalma zararının 88.420,70 TL olduğu, ölüm halinde talep edilebilecek tazminatların (genel olarak); ”6098 sayılı Borçlar Kanunun 53. Maddesine göre, ölüm halinde, ”cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan ayıplar, ölenin desteğinden yoksun kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar talep edilebilir. Bu zararlar ancak destekten yoksun kalan kişiler tarafından talep edilebilir. KTK. madde 91, Hükmüne göre sigortacı, işletenlerin 85/1 deki sorumluluğunu üstlenmiştir, KtK m. 85/1 hükmüne göre “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir leyin zarara uğramassına sebep olursa, motorlu aracın bu teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi, doğan zararlardan müşterek ve müteselsil en sorumlu oldurlar’ hükmünde belirtilen zararlar 6098 sayılı BK’ nda belirtilen zararlardır. Dolayısıyla sigorta şirketlerinin BK. M.63 de belirtilen destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze giderlerinden sorumlu olacaktır. Cenaze giderlerini, ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti, mezar taşı, ilan giderleri, sadakalar ve din adamlarına verilen paralarla otopsi için yapılan giderler olarak sıralamak mümkündür. (Yargıtay 17, Hukuk Dairesinin 13.06.2013 tarih, 2012/12622 E. 2013/8966 K. Kararında)” şeklinde mütalaa edilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 08/03/2019 tarihli dilekçesi ile özetle; Davacı … yönünden taleplerini 88.170,70 TL arttırarak destekten yoksun kalma tazminatı yönünden dava değerini toplam 88.420,70 olarak neticelendirmiştir.
Tüm dosya kapsamından;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; Tüm dosya kapsamı, mahkememiz dosyasından ve … 6. Asliye Ceza Mahkemesinden aldırılan kusur ve aktüer bilirkişi raporları içeriğine göre; 18.07.2013 günü davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile seyir halinde iken, seyir istikametine göre sol taraftan- orta refüjdan kaplamaya inerek yolun sağına geçiş yapmak isteyen müteveffa yaya …’ e aracın sağ ön kısımları ile çarpması neticesinde ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği ve yaya maktulün kaldırıldığı … Hastanesinde 19.07.2013 tarihinde vefat ettiği, davacılardan …’in müteveffanın eşi ; diğer davacıların müteveffanın çocukları olduğu, kazanın oluşumunda Müteveffa Yaya …’ in %75 oranında asli kusurlu olduğu, … plakalı kamyonet sürücüsü davalı …’ nin % 25 oranında tali kusurlu olduğu, davalılardan …’nin aracın işleteni, davalı … şirketinin ise aracın ZMMM poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olduğu, destekçi …’ in kaza sebebiyle vefatı sonrasında: dosya içerisinde mevcut 16.01.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre davacı eş …’in destekten yoksun kalma zararının 88.420,70 TL olarak hesaplandığı, kaza tarihi ve poliçe tanzim tarihi dikkate alındığında davacı …’in 3. Şahıs olarak kabul edilebileceği ve hesaplanan destekten yoksun kalma zararından kusur indiriminin yapılmayacağı, davalı …’ nin %25 kusuruyla meydana gelen kazada, davalı …’ nin araç işleten sıfatı ile ; davalı … şirketinin ise araca ait sigorta poliçe hükümleri gereği destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu oldukları anlaşılmakla, davacı … yönünden istenilen destekten yoksun kalma tazminatı yönünden davanın kabulüne karar verilmiş,
Dava dilekçesi ile ; davacı … yönünden talep olunan 250,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile tüm davacılar yönünden talep olunan 500,00 TL cenaze masrafı istemi yönünden yapılan incelemede ;
02/04/1965 doğumlu davacı …’ in vefat eden babasının desteğinden yoksun kaldığı hususunun ispatlanamaması ve ayrıca yapıldığı iddia olunan cenaze masraflarına ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan bu talepler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Tüm davacılar açısından davalılar … ve …’ye yöneltilen manevi tazminat istemi de mevcuttur.
Yüksek yargı içtihatlarında da vurgulandığı üzere, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı TBK’nın 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır.
Kazanın oluş şekli, kusur oranları, ölenin ve davacıların yaşları, davacıların ölenin eş ve çocukları olmakla olaydan doğrudan etkilenen taraf olmaları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ayrıca yerleşik Yargıtay içtihatlarında benimsenen manevi tazminat tutarı belirlenirken gözetilmesi gereken ilkeler, davacıların ; eş ve babalarını kaybetmiş olmaları nedeniyle yaşadıkları manevi acı ve ızdırap dikkate alınarak, toplam 120.000,00 TL şeklindeki talebin kısmen kabulüyle TBK md. 56/2 uyarınca takdiren davacı … için 8.000-TL, Davacı … için 5.000-TL, Davacı … için 5.000-TL, Davacı … için 5.000-TL, Davacı … için 5.000-TL olmak üzere toplam 28.000-TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş,
İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların murislerinin ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti verilmiş, reddedilen kısımlar yönünden de ilgili davacılar aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilerek (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2017/5605 Esas 2019/11036 Karar, 2016/18332 Esas 2019/7698 Karar sayılı ilamları, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2019/2659 Esas 2019/2320 Karar sayılı ilamı) aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
-88.420,70-TL maddi tazminatın 18/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, davalı … Şirketinin sorumluluğunun faizin başlangıcı yönünden dava tarihi olan 07/03/2016 tarihi ile sınırlandırılmasına,…
-Davacı … için talep edilen 250-TL destekten yoksun kalma istemine ilişkin davanın reddine,
-Tüm davacılar adına talep olunan 500-TL cenaze masrafı istemine ilişkin davanın reddine,
-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile,
-Davacı … için 8.000-TL, Davacı … için 5.000-TL, Davacı … için 5.000-TL, Davacı … için 5.000-TL, Davacı … için 5.000-TL, olmak üzere toplam 28.000-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
2-Kabul edilen toplam 88.420,70 TL maddi tazminat tutarı üzerinden alınması gerekli 6.040,00 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 413,28 TL harç ve 301,15 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 5.325,57 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Kabul edilen toplam 28.000,00 TL manevi tazminat tutarı üzerinden alınması gerekli 1.912,68 TL nispi karar ve ilam harcının davalılar … ve …’ den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacılar tarafından yapılan 413,28 TL peşin harç ve 301,15 TL ıslah harcı toplamından oluşan 714,43 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 486,10 TL, bilirkişi ücreti 1.700,00 TL olmak üzere toplam 2.186,10 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.216,74 TL’ sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, kalan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı …Ş. tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 22,17 TL’ sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı …Ş.’ ye verilmesine, kalan yargılama giderinin davalı …Ş. üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 22,17 TL’ sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı …’ ye verilmesine, kalan yargılama giderinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 22,17 TL’ sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı …’ ye verilmesine, kalan yargılama giderinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
9-Maddi tazminat davasında davacı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT gereğince taktir olunan 9.823,66 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ e verilmesine,
10-Maddi tazminat davasında davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT gereğince taktir olunan 250,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ ten alınarak davalılara verilmesine,…
11-Maddi tazminat davasında davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiklerinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT gereğince taktir olunan 500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılara verilmesine,
12-Manevi tazminat davasında davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT gereğince taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ e verilmesine,
13-Manevi tazminat davasında davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT gereğince taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalılar … ve …’ye verilmesine,
14-Manevi tazminat davasında davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT gereğince taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ e verilmesine,
15-Manevi tazminat davasında davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT gereğince taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalılar … ve …’ye verilmesine,
16-Manevi tazminat davasında davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT gereğince taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ e verilmesine,
17-Manevi tazminat davasında davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT gereğince taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalılar … ve …’ye verilmesine,
18-Manevi tazminat davasında davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT gereğince taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ e verilmesine,
19-Manevi tazminat davasında davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT gereğince taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalılar … ve …’ye verilmesine,
20-Manevi tazminat davasında davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT gereğince taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ e verilmesine,
21-Manevi tazminat davasında davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan AAÜT gereğince taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalılar … ve …’ye verilmesine,
22-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/12/2019…

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır