Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/389 E. 2021/116 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/389 Esas
KARAR NO : 2021/116

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 19/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 02.01.2017 tarihinde imzalanan sözleşme ile … adresinde inşaatı yapılan … inşaatının çelik daire kapıları, iç kapıları ve aksesuarları, ev dolapları ve aksesuarları, banyo dolapları ve aksesuarları, süpürgelik temini ve montajı için davalı ile anlaşılarak 02.01.2017 tarihli sözleşme imzalandığını, yapımına başlanan iş sırasında birtakım sorunların ortaya çıktığını ve bu sorunlar nedeniyle taraflar arasında uyuşmazlık oluştuğunu, davalı tarafından akdedilen sözleşme ile belirlenen tarihlere uyulmadan iş programı yürütüldüğünü, sözleşmenin madde 4/f bendinde yazıldığı üzere, davalı tarafından “model ve blok bazında ölçü alımı sonrası sunulacak teklif formu üzerine alıcı (iş sahibi) müvekkilinin onayından itibaren ürünlerin imalatlarına başlanarak 8 hafta sonunda ürünlerin şantiyeye sevk edileceği ve 20.04.2017 tarihinde teslim edileceği, geç teslim halinde geciken her gün için satıcının alıcıya 2.000,00 TL ceza ödeyeceği, alıcının bu cezayı kesebilmesi için önce satıcıyı yazı ile uyarıp bu uyarıdan sonra 5 iş günü bekleyip, bu beklemeden sonra cezayı kesme hakkına sahip olacağının” açıkça düzenlendiğini, müvekkili (iş sahibi) tarafından ilk dokuz katın ölçüsünün alınması için 07.04.2017 tarihinde, 10-18.katların ölçü alınması için 08.05.2017 tarihinde davalı şirkete mail iletildiğini, ancak davalının gerekli ölçüleri almadığı için ürünleri hazır edemediğini, bu nedenle müvekkilince önce 12.07.2017’de gecikme ile ilgili mail gönderilip sonra da sözleşmede belirlenen sürelerde davalı tarafından iş tesliminin yapılmaması nedeniyle 24.07.2017 tarihinde ihtarname (yazı) gönderilerek işin taahhüt edilen sürelerde yapılmasının bildirildiğini, ayrıca davalıya işin bitirilmesinin ihtar edildiğini, aynı yazıda gecikme nedeniyle uğranılan zararın davalıya yansıtılacağının da bildirildiğini, bu yazının davalıya 02.08.2017’de tebliğ edildiğini, sözleşmede yazılı 5 günlük bekleme süresi sonu 08.08.2017 itibariyle işin yine bitirilmediğini, sonrasında … 4.Noterliğinin … tarihli … yevmiye no.lu ihtarnamesi davalıya gönderilerek “sözleşmenin 4/f maddesi uyarınca 08.08.2017 tarihinden başlayarak her gün için 2.000 TL ceza kesilmesine karar verildiği ve işbu ihtarnamenin düzenlendiği tarih olan 02.01.2018 tarihi itibariyle gecikmenin 147 gün olduğunun” davalıya bildirildiğini; 27.12.2017 tarihli tutanak tutularak eksikliklerin ayrıntılı açıklandığını, müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkili ile arsa sahipleri arasında yapılan sözleşme gereği arsa sahiplerine ödenmesi gereken aylık kira yardımı ödemelerinin de arttığını, bu hususta uğranılan zararın davalıdan tazmin edileceğinin de (yukarıda belirtilen) 24.07.2017 tarihli ihtar yazısında davalıya bildirildiğini; ayrıca davalı taahhüt ettiği işi tam ifa etmediği gibi montajını yaptığı ürünlerde de hata ve eksiklikler bulunduğunu, bu hususun … 9.Sulh HM … D.iş dosyasından alınan bilirkişi raporuyla tespit ettirdiklerini, bu raporda hatalı imalatların giderim bedelinin toplam 5.000,00 TL olduğunun tespit edildiğini, dava tarihi itibariyle halen işin bitirilmediğini belirterek, tüm bu nedenlerle bilirkişi marifetiyle hesaplanacak zarar ve gecikme cezası tutarlarına göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşmeye aykırı yapılan imalatların giderim bedeli olarak şimdilik 5.000,00 TL, sözleşme süresinin aşılması nedeniyle uygulanacak gecikme cezası için şimdilik 15.000 TL, sözleşme süresinin aşılması nedeniyle kat maliklerine fazladan ödenen kira yardımı için şimdilik 5.000,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 25.000,00 TL zararın, … 4. Noterliği … yevmiye numaralı ihtarname tarihi olan 02.01.2018 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH
Davacı vekili 18/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, hatalı imalat giderim bedeli talebini 8.652,38 TL, gecikme cezası talebini (40 gün için) 80.000,00 TL, kira yardımı zararı talebini (40 gün için) 100.000,00 TL (toplam 188.652,38 TL) şeklinde ıslah etmiş, dava dilekçesindeki 25.000,00 TL’ye 02/01/2018 ihtar tarihinden itibaren, ıslahla yükseltilen kısma ise ıslah tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesini talep etmiş, ıslah harcını yatırmıştır.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki 02.01.2017 tarihli eser sözleşmesinde davacının sözleşmeye uygun sürede şantiyeyi montaja uygun hale getirmediğini, yaşanılan gecikmede müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, müvekkilince üretime geçilebilmesi için ölçü alımı yapılması ve alınan ölçülerin onaylanması gerektiğini, ancak taraflar arasındaki e-posta yazışmalarında da görüleceği üzere davacı tarafından inşa edilen yapının yapım sürecindeki gecikmeler nedeni ile müvekkili şirket tarafından ölçü alınmasının dahi olanaklı olmadığını, şantiye sahasının davacı tarafça süresinde ölçü alımına uygun hale getirilmediğini, bundan kaynaklanan gecikmelerden müvekkili şirketin sorumlu olmadığının davacı tarafa yazılı olarak bildirildiğini, ayrıca şantiyede güvenlik sağlanmamış olduğundan birçok ürünün çalınması, zarar görmesi nedeniyle yeniden temini gerektiğini, her ne kadar dava tarihinde dahi işin teslim edilmediği beyan edilmişse de taraflar arasındaki teslim tutanaklarından işlerin teslim edilmiş olduğunun anlaşılacağını, söz konusu imalatların davacı tarafa teslin edildiğini, inşaatı yapılan yapının tamamının kat maliklerine davacı tarafından teslim edilerek aylardan beri bağımsız bölümlerde ikamet ettiklerini, iddia edildiği gibi müvekkili şirketçe yükümlenilmiş bulunan işler teslim edilmemiş olsa idi bağımsız bölümlerde yaşanılmasının olanaksız olacağını, sözleşme gereğince ürünlerin şantiyeye sevki için gereken süre ile montaj için gereken makul sürenin ölçü onayı süresine eklenmesi gerektiğini, davacı tarafın son onaylarını 29.05.2017 tarihinde verdiğini, bu süreye sözleşmede yazılı 8 haftalık ürünlerin şantiyeye sevkine ilişkin zaman diliminin eklenmesi gerektiğini, çok basit bir hesap ile dahi 29.05.2017 tarihinde verilen son ölçü onayına 8 haftanın eklenmesi ile şantiyeye sevk tarihi 24.07.2017 olup, henüz 1 aylık süre dahi dolmadan ürünlerin montajının tamamlanarak teslim edildiğini, imalatların 16.08.2017 ve 18.09.2017 tarihlerinde davacı çalışanları tarafından teslim tutanağı ile teslim alındığını, imalatların sözleşmeye uygun-tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, davacı tarafça yaptırılan delil tespiti yapıya yerleşim sağlandıktan sonra yaptırıldığından kullanıcı 3. kişilerce verilen zararlardan müvekkili şirketin sorumlu olmayacağını belirterek, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, eser sözleşmesi kapsamında, iş sahibinin eksik ve ayıp giderim bedeli, gecikme cezası ve gecikme nedeniyle uğranılan kira ödemesi zararının yükleniciden tahsili talebine ilişkin kısmi dava şeklinde açılmış olan alacak-tazminat davasıdır.
Taraflar arasında 02.01.2017 tarihli yazılı sözleşme akdedildiği, sözleşmede işin 20.04.2017 tarihinde yüklenici tarafından teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, davalı yüklenici tarafından işin teslim edilmiş olduğu tarafların kabulünde olup uyuşmazlık, iş tesliminde gecikme olup olmadığı, varsa süresi ve hangi taraftan kaynaklandığı, davalının imalatlarında eksik iş ve ayıplı teslim bulunup bulunmadığı, gecikme nedeniyle davacının uğradığı kira ödeme zararı bulunup bulunmadığı, talep edilebilecek eksik-ayıp giderim bedeli, gecikme cezası ve kira zararı tutarı ile davalının bunlardan sorumlu tutulup tutulamayacağına ilişkindir.
Akdedilen eser sözleşmesi incelendiğinde, içeriğinde yer alan teklif formuna göre ilk anda belirlenen toplam iş bedelinin 554.883,20 TL olduğu, (birim fiyatlar üzerinden toplam iş bedeli belirlendiği), sözleşmenin 4/f maddesinde teslim tarihi 20.04.2017 kararlaştırıldığı, ölçü alımı ve yüklenicinin teklifine iş sahibinin onayı sonrası yükleniciye 8 hafta ürünleri imalat ve şantiyeye sevk için süre verildiği, yüklenicinin kabul edilebilir bir neden olmadan belirtilen sürede işi teslim etmemesi durumunda iş sahibi tarafından yazılı ihtar iletildikten sonra, yükleniciden 5 iş günü bekleme süresi sonundan başlamak üzere her gün için 2.000,00 TL ceza istenebileceği, şantiye şartları nedeniyle montaj yapılamayan sürenin iş teslim süresine ilave edileceği, şantiyede ölçü alma, montaj ve teslim için gerekli koşulların oluşmamasından kaynaklanabilecek gecikmelerden yüklenicinin sorumlu olmayacağı ve bu gecikme sürelerinin işin teslim süresine ilave edileceğine dair hüküm içerdiği, ayrıca sözleşmenin 5.maddesinde yüklenici tarafından 2 yıl garanti verildiği görülmüştür.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, akdedilen 02.01.2017 tarihli sözleşme, iş teslim tutanakları, eksik iş tespit tutanağı, e-posta yazışmaları, davacının 24.07.2017 tarihli yazısı, tebliğ belgesi, noter ihtarları, davalının imalatlarının fotoğrafları, … 9. Sulh HM’nin … D.iş sayılı tespit dosyası ve alınan bilirkişi raporu, davacının arsa sahipleriyle akdettiği arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmazın tapu kayıtları ve ruhsat projesi incelenmiş, inşaat mühendisi ve mimar bilirkişi kurulundan imalatlar yerinde incelenmek suretiyle bilirkişi raporu alınmış, itirazlar üzerine ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi kurulundan alınan 17/09/2019 tarihli fotoğraflara yer verilen kök raporda özetle; 10.06.2019 tarihinde taraf vekilleri ile birlikte gidilerek …daki bağımsız bölümlerde davalının imalatlarında incelemeler yapıldığı, dava konusu işle ilgili 16.08.2017 tarihli ve 18.09.2017 tarihli iş teslim tutanaklarının düzenlenmiş ve işin tamamen teslim edilmiş durumda olduğu, tutanaklarda rötuş ve ayarların eksiksiz ve zamanında yapılacağına dair şerh bulunduğu, incelenen imalatlarda (raporda detaylı olarak yazılan kapı ayarları, dolap boya ve eksikleri vb ) ayıplı teslim edilmiş olanların bulunduğu, dava tarihi itibariyle bu ayıplı imalatın giderim bedelinin serbest piyasa mahalli rayiç değerine göre keşif tarihi itibariyle 10.000,00 TL, dava tarihi itibariyle 8.421,54 TL olduğu, yüklenicinin ölçü alabilmesi için binada şap imalatlarının tamamlanması gerektiği, incelenen e-posta yazışmalarına göre son şap kısmının 08.05.2017 tarihinde tamamlandığı sonucuna varılabileceği, bu nedenle iş sahibinden kaynaklanan 19 gün gecikme olduğu, bu süre ile sözleşmede verilen 8 haftalık imalat süresi toplamı olan 75 günlük gecikmenin yükleniciden kaynaklanmadığından iş bitim tarihi 20.04.2017’ye eklendiğinde işin teslimi gereken tarihin 03.07.2017 olduğu, imalat montaj süresinin ise sözleşmeye dahil olduğundan eklenmemesi gerektiği, 03.07.2017 ile işin (son partinin) teslim edildiği 18.09.2017 arası yüklenicinin 76 gün gecikmesi bulunduğu, ancak sözleşmede yazılı ihtar ve beş gün bekleme süresi öngörüldüğünden, davacı işsahibinin davalıya gönderdiği 24.07.2017 tarihli yazıdan beş gün sonrası olan 29.07.2017 ila 18.09.2017 arası gecikmenin 51 gün olduğu, bu nedenle davada talep edilebilecek gecikme cezasının (günlük 2.000,00 TL’den) 102.000,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Alınan rapora davacı vekilince arsa sahiplerine ödenen kiradan kaynaklanan zararın hesaplanmadığı gerekçesiyle itiraz edilmiş, davalı vekilince ise imalatlarda ayıp ve kusur bulunmadığı, kapı rötuş ve ayarlarına ilişkin ayıp hususunun teslimden 6 ay sonra yapılan delil tespiti incelemesinde ortaya çıkmasının dairelerde oturanların verdiği zarardan kaynaklandığı, davacının teslim sırasında cezai şart talep hakkını saklı tutmadığı, ayrıca davacının son onayını 29.05.2017 tarihinde verdiği ve bu süreye 8 hafta şantiyeye sevk süresi eklendiğinde 24.07.2017’de sevk edilen ürünlerin 1 ay geçmeden montajinın müvekkilince tamamlandığı, makul montaj süresinin de iş bitim tarihine eklenmesi gerektiği gerekçeleriyle süresinde itiraz edilmiş, ayrıca tarafımızca da raporda denetime açık olmayan hususlar görüldüğünden, dosyada mevcut 27.12.2017 tarihli eksik iş tespit tutanağının kök raporda hiç değerlendirilmemiş olduğu görüldüğünden, dosyada mevcut tutanakların, delil tespiti bilirkişi raporunun ayrıntılı incelenip eksik veya ayıplı imalatların tutanaklarla bağlantı kurularak detaylı şekilde ve ayıp giderim bedelleriyle tek tek belirtilmesi-açıklanması, kök raporda tespit edilen ayıpların kullanıcı hatasından mı imalat hatasından mı kaynaklandığının açıklanması, makul montaj süresinin iş bitim tarihine eklenmesi gerektiğine dair davalı itirazının değerlendirilmesi, tarafların kök raporla ilgili tüm itirazlarının değerlendirilmesi için 21/01/2020 tarihli detaylı celse ara kararı kurularak dosya tekrar bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir.
Alınan ek raporda özetle; dosyada yer alan 27.12.2017 tarihli tutanağın sözleşmeye konu yapılan işlerle ilgili eksiklerin-kusurların ve bunlardan hangilerinin giderildiği hangilerinin giderilmediğini tespit eden bir tutanak olduğu, işin aslen 16.08.2017 (bu tutanak üstünde 16.08.2016 tarihi yazılıysa da sözleşme 02.01.2017 tarihli olduğuna göre tarih hatası yapılmış olup doğru tarihi 16.07.2017’dir) ve 18.09.2017 (dolapların teslimi) tarihli tutanaklarla teslim edilmiş olduğu, 16.08.2017 tarihli (kapı teslim tutanağı) tutanakta kapı rötuş ve ayarlarının zamanında ve eksiksiz yapılması şartıyla teslim alındığına dair not bulunduğu, 27.12.2017 tarihli eksik tespit tutanağında dış ve iç kapılarla ilgili eksikliklerin giderildiği yazılıysa da o tutanakta yapılmadığı belirtilen yangın kapısı ve vestiyer onarımlarının keşif günü itibariyle hala yapılmamış olduğu, tutanakta imza altına alınan eksiklikler yanında başkaca eksikliklerin-imalat ayıplarının da keşif sırasında bizzat görülerek tespit edildiği, bunların dava öncesi delil tespiti bilirkişi raporunda da tespit edilmiş olduğunu ve davalının imalatlarında ayıplar (düzgün-doğru takılmamış sürgülü kapılar, vestiyerlerde eksik raflar, ölçü yanlış alındığından yanlış yapılmış vestiyerler, monte edilmemiş aynalar ve dolaplar, dolaplarda renk farklılıkları, yangın kapısı kilit sistemi ve kapı hervaz eksiklikleri, çelik kapı ayarsızlıkları vb) bulunduğu, sözleşme birim fiyatlarına göre yapılan hesaplamaya göre ayıp giderim bedelinin dava tarihi itibariyle KDV dahil 8.652,38 TL olduğu; kök raporda iş bitim süresi hesaplanırken hata yapılmış olduğu ancak sonucun yine değişmediği, davacının (şap imalatlarını tamamlayarak) davalıya son onayını (davalı vekilinin itirazında belirtiği gibi) 29.05.2017 tarihinde vermiş olduğu, bu nedenle gecikmenin 39 gün olduğu, bu süreye 8 hafta imalat süresi eklenince iş bitim tarihinin 24.07.2017 olduğu, montaj sürelerinin ise sözleşmede öngörülen süreye dahil olduğundan (iş bitim tarihi montaj süresi de öngörülerek sözleşmede belirlendiğinden) süreye eklenmemesi gerektiği, bu durumda kök raporda hesaplanan 24.07.2017+5 gün=29.04.2017 ila 18.09.2017 teslim tarihi arası 51 günlük gecikme süresinde bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekilince kira yardımı ödemelerine ilişkin hesap yapılmadığı itirazı hakkında ise, dosyada mevcut 31.01.2015 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde yazılı aylık kira yardımı bedeli (2.900,00 TL) üzerinden, apartmanda bulunan 26 daire için 51 günlük gecikme süresine isabet eden kira yardımının 26×51/30×2.900= 128.180,00 TL hesaplandığı, davacının bu kiraları ödediğini kanıtlaması halinde talep edebileceği görüşü belirtilmiştir.
Davalı vekilince rapora karşı sunulan itiraz dilekçesinde, kira yardımıyla ilgili dosyaya davacı tarafça hiçbir delil-ödeme belgesi sunulmadığı, yasal süreden sonra sunulmasına muvafakatları bulunmadığı hususu da belirtilerek süresinde itiraz edilmişse de, alınan ek raporun dosya kapsamına ve delil durumuna göre denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmış, ancak raporda davadaki talep aşılarak (08.08.2017’den itibaren gecikme cezası istenmişse de 29.07.2017’den itibaren) gecikme süresi hesaplanmış olduğu, bu nedenle 51 gün değil 40 gün olarak esas alınabileceği taraflara da duruşmada bildirilmiş, basit hesap niteliğindeki bu konuda tekrar ek rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamına ve incelenen delillere göre yapılan hukuki değerlendirme sonucunda, birim fiyatlar üzerinden 02.01.2017 tarihinde akdedilen eser sözleşmesinde davalı yüklenicinin eksik imalatı olmadığı, ancak imalatlarında ayıplar bulunduğu, sözleşmede iki yıl garanti de verilmiş olduğu, 16/08/2017’de teslim edilen dış ve iç kapılarla ilgili ayıpların bir kısmını tutulan 27/12/2017 tarihli tutanakta giderdiği belirtilmişse de bir kısmının dava öncesi keşif-delil tespiti gününde ve mahkememiz dosyasında bilirkişi inceleme tarihi itibariyle hala giderilmemiş durumda olduğu, 18/09/2017’de teslim edilen dolap ve lavabo teslimleriyle ilgili de 27/12/2017 tutanak, keşif, bilirkişi inceleme günleri itibariyle hala giderilmemiş ayıplar bulunduğu, tespit edilen ayıpların kısa süreli kullanımda kullanıcı hatasından kaynaklanacak nitelikte olmadığı ve ayıplı imalat niteliğinde olduğu, bu nedenle ek raporda belirlenen dava tarihi itibariyle ayıp giderim bedelinden sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Ayrıca 02/01/2017 tarihli sözleşmede 20/04/2017’de işin teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, bu süre içinde iş sahibinin yer teslimi, yüklenicinin ölçü alımı, iş sahibinin onayı, yüklenicinin ürün imalatı ve montajın tamamlanacağının öngörüldüğü ve taahhüt edildiği, sürenin 8 haftasının ürün imalatı için verildiği, ancak iş sahibinin şap uygulaması gecikince iş sahibince davalı yükleniciye yer tesliminin (şantiyenin ölçü alımına uygun hale getirilmesinin) öngörülen sürede yapılamadığı, 18 katlı binada ilk 9 katın yer teslimi 04/07/2017 tarihinde tamamlanmışsa da son 9 katın yer tesliminin 29/05/2017 tarihli iş sahibi onayı üzerine tamamlanmış sayılması gerektiği, esasen bu onay sözleşmeye göre ölçü alımı sonrası fiyat ve üretim onayı mahiyetinde olmakla birlikte, son 9 katın yer tesliminin bu tarihten önce yapılmış olduğunu kanıtlar bir delilin davacı tarafından dosyaya sunulmadığı, bu nedenle şantiyenin davalının ölçü alımı yapabilmesine uygun hale gelmesinde (son onay tarihi esas alındığında) 39 gün gecikme olduğu, bu sürenin ve 8 hafta-56 günlük ürün imalat süresinin (toplam 95 gün) iş bitim tarihine eklenmesi gerektiği, montajın ise sözleşme süresine dahil olduğu ve ayrıca süre eklenmesinin gerekmediği, davalıdan kaynaklanmayan 95 günlük gecikme süresi 20.04.2017’ye eklenince oluşan yeni iş bitim tarihinin 24.07.2017 olduğu, ancak işin bir kısmının 16.08.2017’de (kapılar) bir kısmının da 18.09.2017’de (lavabo ve dolaplar) teslim edilmiş olduğu, bu tarihlerde iş teslim tutanaklarının düzenlenmiş olduğu, ayrıca taraflarca (teslim sonrası tutulan) 27/12/2017 tarihli tutanak ile de imalatlardaki ayıplar tutanak altına alınarak bir kısım ayıpların tutanak tarihi itibariyle giderildiği bir kısmının ise giderilmediğinin tespit edilmiş olduğu, dolayısıyla davalının edimlerini süresinde ve gerektiği gibi yerine getirmiş olduğundan sözedilemeyeceği, davacının 12.07.2017’de davalıya gönderdiği e-posta ile “gecikme durumunda cezai şartı talep edeceğini” bildirdiği, sonrasında 24.07.2017 tarihli bir yazıyı davalı yükleniciye 02.08.2017’de tebliğ ederek gecikmeden doğan zararlarını talep edeceğini bildirdiği, dolayısıyla iş teslim tarihinden önce TBK md 172/II kapsamında ifaya ekli cezai şart niteliğinde olan gecikme cezası talep hakkını saklı tutmuş olduğu, ayrıca iş teslimi sonrası 02.01.2018 tarihli noter ihtarıyla da 08.08.2017 tarihinden itibaren gecikme cezası talep ettiğini ayrıca bildirdiği, sözleşmenin 4/f maddesine göre 24.07.2017 tarihli yazılı bildirimin tebliğ edildiği tarih olan 02.08.2017’den 5 iş günü sonrası olan 10.08.2017 ila 18.09.2017- son ürünlerin teslim tarihi arası gecikilen 40 gün için günlük 2.000,00 TL’den 80.000,00 TL cezai şartın davalıdan talep edilebileceği kanaatine varılmıştır.
Davada talep edilen, arsa sahiplerine daire teslimlerindeki gecikme nedeniyle fazladan ödenen kira yardımı zararı talebi yönünden yapılan hukuki değerlendirme sonucunda ise, bu talep 6098 sayılı TBK’nın 180/II. maddesinde tanımlanan cezayı aşan zarar niteliğindedir. Cezayı aşan zararın istenebilmesi için de, iş sahibinin, cezai şartla karşılanamayan zararlarının varlığını ve yüklenicinin gecikmede kusurlu olduğunu kanıtlaması zorunludur.
Dava dilekçesine (kentsel dönüşüm kapsamında yapılan) 31/07/2015 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 1. ve 5. sayfaları sunulmuş ve 5. sayfasında “son arsa sahibinin-kat malikinin-kiracısının tutanakla belgelendirilerek binayı terk ettiği ayı takip eden aydan başlayarak bir yıl içinde inşaatın bitirilip dairelerin eksiksiz, yapı kullanma izin belgesi başvurusu yapılmış olarak kat maliklerine teslim edilmemesi halinde bir yıllık dönem bittiğinde devam eden her ay için kat maliklerine beher bağımsız bölüm için aylık 2.900,00 TL ve ek olarak enflasyon oranı kadar daire değer artışı tutarında aylık bedel ödeneceği” şeklinde madde yer almakta ve davacıyla davalı arasında akdedilen eser sözleşmesinin 4/i maddesinde “satıcının hata ve kusurundan kaynaklanan bir nedenle alıcı zarara uğrar ise satıcı bu zararları karşılamayı kabul ve taahhüt eder” hükmü yer almakta ve dava dilekçesinde davalının gecikmesi-ayıplı teslimleri nedeniyle dairelerin kat maliklerine zamanında teslim edilemediği, bu nedenle fazladan kira yardımı ödenmek zorunda kalındığı ileri sürülmüş ise de, yasal sürelerde ve yargılama sırasında davacının kime hangi tarihte ne kadar kira yardımı ödediğine, daire teslimlerinde gecikmenin salt davalının ayıplı imalatı-gecikmesinden kaynaklandığına dair herhangi bir bilgi ve delil dosyaya sunulmamış olduğundan, davalı vekilince de yasal süreler dışında sunulmasına muvafakat etmedikleri açıkça bildirildiğinden, her ne kadar dava dilekçesinde şirket kayıtları ve bilirkişi incelemesi deliline dayanmışsa da, salt davacının ticari defterlerinde yapılacak mali bilirkişi incelemesiyle davacının kat maliklerine bağımsız bölümleri fiilen teslim tarihinin ne olduğu, en son kat malikinin veya kiracısının binayı hangi tarihte boşalttığı, davacının inşaat teslimini taahhüt ettiği son tarihin ne olduğu, davacının daire tesliminde geciktiği sürenin ne kadar olduğu, dairelerin fiilen teslim tarihlerinin ne olduğu, davacının gecikmesi oluşmuşsa bunun (diğer yüklenicilerden veya davacının kendisinden değil) salt davalı yüklenicinin gecikmesinden kaynaklandığı, davalının iş teslimindeki gecikme sürecine isabet eden tarihlerde davacının kime ne kadar kira yardımı ödemesi yaptığı hususlarının sadece 1. ve 5. sayfası sunulan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve mali bilirkişi incelemesiyle ispatlanmış sayılması mümkün olamayacağından, dosyaya bu hususta hiç bir delil sunulmamış ve hiçbir bilgi de verilmemiş olduğundan, ayrıca iş teslim-ayıp tespit tutanaklarında belirtilen ve dosyamızda bilirkişi marifetiyle tespit edilen davalı imalatlarındaki ayıpların türü ve niteliği gözetildiğinde tek başına davalının bu ayıplı imalatlarının dairelerin kat maliklerine fiilen teslimine engel olacak türde ayıplar olmadığı kanaatine varıldığından, mali bilirkişi vasıtasıyla davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek görülmemiş, bu kısım yönünden teknik bilirkişilerin ek raporunda 26 daire için aylık 2.900,00 TL hesabıyla davalının gecikme süresine isabet eden tutar şeklinde farazi bir hesap yapılmış ve davacı vekilince bu hesaba göre dava dilekçesindeki kısmi talep ıslahla artırılmış ise de, “cezai şartla karşılanamayan zarar” mahiyetindeki bu talep hakkında, ispatlanamadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava dilekçesinde talep edilen kısım yönünden 02.01.2018 tarihli noter ihtarı tarihinden itibaren avans faizi talep edilmiş ise de, hem bu ihtarda sadece gecikme cezası-cezai şart talep edildiğinden, hem de bu ihtarın davalıya tebliğ tarihi ispatlanamadığından, kabul edilen gecikme cezası ve ayıp giderim bedeli yönünden davalının temerrüdünün dava tarihinde oluştuğu gözetilerek avans faizine hükmedilmiş, ıslahla artırılan kısma ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
5.000,00-TL ayıp giderim bedeli, 15.000,00-TL cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren, 3.652,38-TL ayıp giderim bedeli ile 65.000,00-TL cezai şart alacağının 18/12/2020 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 6.055,84 TL olup, peşin alınan harç toplamı (426,94 peşin harç, 2.800,00 ıslah harcı) 3.226,94 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.828,90-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 12.324,81-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 13.450,00 -TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan (2.800,00-TL bilirkişi ücreti, 227,50-TL posta masrafından ibaret) 3.027,50-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına (%47-%53) göre hesaplanan 1.422,92-TL ile davacı tarafça yatırılan (35,90-TL başvuru harcı+426,94-TL peşin harç, 2.800,00-TL ıslah harcı toplamı) 3.262,84-TL harcın toplamı 4.685,76-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/02/2021

Katip …

Hakim …