Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/379 E. 2019/794 K. 11.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/379 Esas
KARAR NO : 2019/794

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/07/2013
KARAR TARİHİ : 11/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin işleten sıfatıyla tasarrufunda bulunan … plakalı araçla müvekkili şirket çalışanı dava dışı …’in kaza geçirdiğini, kaza sonucunda …’de %30 oranında maluliyet oluştuğunu, …’in … 9.İş Mahkemesinde müvekkili aleyhine açtığı tazminat davası sonucunda verilen kararın kesinleştiğini, yargılama aşamasında davalıya dava ihbar edilmişse de davaya katılmadığını, verilen karar gereğince müvekkili tarafından dava dışı …’e 141.527,94.-TL ödeme yapıldığını, aracın davalı tarafından ZMMS poliçesiyle sigortalanmış olduğunu, poliçe lehdarı … ise de aracı fiilen kullanan davacı olduğundan 2918 sayılı Kanun gereğince işleten sıfatına sahip olduğunu, bu nedenle poliçede yer alan limit dahilinde 50.000,00.-TL tazminatın, iş mahkemesi tarafından davanın davalıya ihbar edildiği 30/06/2011 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte rücuen tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın ZMM poliçesi ile müvekkili tarafından sigortalandığını, poliçede sigortalı araç maliki olarak …’ın gösterildiğini, davacı şirketin dava açma konusunda aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, işleten değişikliği halinde poliçenin geçerli olmadığını, İş Mahkemesinde davanın müvekkiline ihbar edildiğini, kabul anlamına gelmemek üzere davacı işverenin %40 oranında kusurlu olduğunun kabul edildiğini, poliçede iş güvenliği ile ilgili sorumluluğun teminat altına alınmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle ödenen ilama bağlı tazminatın sigorta şirketinden rucüen tahsili talebine ilişkindir.
… plakalı aracın 24/09/2006 tarihinde bir kazaya karıştığı, kazada davacı çalışanı …’in yaralandığı ve maluliyetinin oluştuğu, davacı işverenin iş mahkemesinde açılan dava üzerine tazminat ödemesi yaptığı sabittir.
… plakalı araç, 24/09/2006 kaza tarihi itibarıyla dava dışı … adına kayıtlı olup, davalı tarafından tanzim olunan 24/10/2005-2006 dönemini kapsayan ZMM poliçesinde sigortalı olarak … görülmektedir. ZMMS poliçesi, poliçede gösterilen işletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu teminat altına aldığı, davacının söz konusu aracı fiilen işletmekte ise de aracın sigortacısı olan davalı ile aralarında akdi ilişki olmadığından aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair İstanbul (Kapatılan) 49. ATM tarafından verilen 28.04.2014 tarihli E.2013/187 K.2014/109 sayılı karar davacı vekilinin temyizi sonucu Yargıtay 17.HD’nin E.2015/3878 K.2017/10061 sayılı ilamıyla “2918 sayılı KTK 3. ve 85. maddelerine göre somut olayda, dosya kapsamından aracın fili ve hukuki tasarrufunun davacıda olduğu, işleten sıfatının davacıya geçtiği anlaşıldığına, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına, davacının işleten sıfatının bulunduğuna ve işleten sıfatı ile mahkeme kararı ile zararı karşıladığına göre, davacının zararlarından davalı sigorta şirketi sorumlu olup mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamı sonrası dosyanın mahkememize devri üzerine taraf beyanları alındıktan sonra usul ve hukuka uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış, ZMMS poliçesi, hasar dosyası, … 9.İş Mahkemesi … E dosyası, … 9. İM … E takip dosyası (fiziki dosya), … 5.İş Mahkemesi … E dosyası, … 3.İM … E takip dosyası Uyap kayıtları, banka ödeme dekontları dosya içine getirtilerek incelenmiştir. İş mahkemesi kararlarının kesinleşmiş olduğu, … 9.İş Mahkemesinin davacı işvereni %40 kusuruna isabet eden 72.052,00 TL tazminata hükmeden kararına istinaden hakkında ilamlı takip başlatılan davacının, … 9.İM … E dosyasına (icranın geri bırakılması talepli temyiz nedeniyle) 12.03.2012 tarihinde kapak hesabına göre 141.527,94 TL bedelli teminat mektubu sunduğu, kararın onanması üzerine teminat mektubunun dava dışı takip alacaklısınca tazmin edilerek davacıdan tahsilat yapıldığı, davanın bu ödeme nedeniyle açılmış olduğu anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK.nun hükümlerine göre, trafik kaydı işleteni kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur.
Aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alacı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı kanunun 85. maddesinde ise, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı hükmüne yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir.
Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Somut olayda, incelenen … 9. İş Mahkemesi ve … 5.İş Mahkemesi dosyaları kapsamından, dava konusu kazaya karışan kamyonet cinsi aracın davacı şirket tarafından ticari faaliyetinde kullanılmak üzere tehlikesi ve yararı kendisine ait olmak üzere araç maliki …’dan kiralanarak dava dışı işçilerini görevlendirmek suretiyle makine montaj işi için şehirlerarası göreve gönderilmiş olduğu, kaza tarihinde aracın fili ve hukuki tasarrufunun davacıda olduğu, işleten sıfatının davacıya geçtiği anlaşılmaktadır.
Bozma sonrası yapılan yargılama sırasında davacı vekilince … 5.İş Mahkemesinde SGK tarafından davacı işverenle birlikte davalı … AŞ’ye karşı açılan PSD rücu davası gereği de … 3.İM … E takip dosyasına (dava tarihinden sonra) ödeme yapıldığı bildirilerek bu dosyaların celbi istenmiş olup, bu dosyalar da getirtilerek incelenmiş, poliçe teminat limitinden davalı şirketin bu dosya nedeniyle ödeme yapmış olması ihtimaline binaen davalı şirkete müzekkere yazılmışsa da ne ödeme belgesi sunulmuş ne de yazılara cevap verilmiştir. Bu nedenle yazımızda yapılan ihtarat doğrultusunda, davalı şirketin poliçe limitinden dava dışı herhangi bir kişiye veya davacıya herhangi bir ödeme yapmadığı kabul edilmiş ve davalıya yazılan yazı tekit edilmeyerek cevabın beklenmesinden vazgeçilmiştir. Bu hususta o dosya davacısı SGK’ya da karar uyarınca davalıdan veya diğer davalılardan yapılan tahsilat olup olmadığının bildirilmesi için yazı yazılmış, yazımıza cevap verilmemişse de yargılamanın geldiği aşama, poliçe teminat limiti, davadaki talep ve toplanan deliller kapsamında yargılama sonucunu etkilemeyeceği anlaşılmakla, SGK cevabının beklenmesine gerek görülmeyerek vazgeçilmiştir.
Her ne kadar … 9.İş Mahkemesi dosyasında davacı işverenin ve dava dışı araç sürücüsü işçisinin kazadaki kusur oranına ilişkin bilirkişi raporu alınarak davacının işveren sıfatıyla sorumluluğunun %40, sürücünün %60 kusuru olduğu tespit edilerek verilen karar kesinleşmişse de, iş mahkemesinde yapılan yargılama temel olarak iş hukuku esaslarına dayanmakla, mahkememiz o dosyada alınan kusur raporuyla bağlı olmadığından, davalı sigorta şirketinin düzenlediği poliçe ile işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin sorumluluğunu temin etmesi nedeniyle, davacı işverenin işleten sıfatıyla kazadaki kusur sorumluluğunu belirlemek amacıyla kazada tarafların kusur oranına ilişkin trafik kazalarında uzman bilirkişiden rapor alınmış, alınan 04.04.2019 tarihli raporda özetle, davacının görevlendirdiği araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %60 kusurunun bulunduğu görüşü bildirilmiş, rapor olayın oluş şekline, bilim ve fen kurallarına, denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür. Bu kusur oranı, davacının sorumlu tutularak tazminata hükmedildiği … 9.İş Mahkemesinde tespit edilen işleten kusurundan (%40) daha fazla olmakla, davalı sigorta şirketinin poliçe sorumluluğunu azaltıcı etkisi olmadığı anlaşılmıştır.
Kaza tarihini kapsayan dosya içinde mevcut ZMMS poliçesinin incelenmesinde poliçe tarihinde (24.10.2005) poliçede yazılı teminat limitinin 50.000,00 TL olduğu, kaza tarihinde (24.09.2006) zorunlu yasal limit artışı nedeniyle limitin 57.250,00 TL olduğu, davadaki talebin poliçede yazılı teminat limiti (50.000,00 TL) kadar olduğu, bu tutarın davacının fiilen ödediği ve davalıdan rücu talep etme hakkı bulunan tutarın çok altında olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı sigorta şirketi işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı, davacının işleten sıfatının bulunduğu ve işleten sıfatı ile mahkeme kararı ile zararı karşıladığına göre, davacının zararlarından davalı sigorta şirketi sorumlu olduğundan, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davada davalının temerrüt tarihi olarak … 9.İş Mahkemesi … E dosyada davanın davalıya ihbar edildiği tarih olan 30.06.2011 tarihinden itibaren avans faizi talep edilmişse de, ihbar edilen davaya davalının katılmamış olduğu tartışmasız olduğu gibi, davanın açıldığı tarih (16.07.2013) itibariyle dava öncesi sigorta şirketine yazılı başvuru dava şartına ilişkin KTK yasa değişikliği yürürlükte olmadığından dava öncesi davalıdan talepte de bulunulmamış olduğu, dolayısıyla davalı şirketin dava tarihinden itibaren temerrüde düştüğünün kabulünün zorunlu olduğu, aracın niteliği ticari kamyonet olmakla avans faizi istenebileceği değerlendirilerek hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
50.000,00-TL maddi tazminatın (poliçe teminat limitini aşmamak koşuluyla) dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken harç 3.415,50-TL olup, peşin alınan 853,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.561,60 -TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 878,20-TL, posta ve tebligat masrafı 287,00-TL, bilirkişi ücreti 400,00 TL olmak üzere toplam 1.565,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 5.850,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/10/2019

Katip
¸

Hakim
¸