Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/373 E. 2018/962 K. 27.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/373
KARAR NO : 2018/962
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/06/2013
BİRLEŞEN 22.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2013/187 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/07/2013
BİRLEŞEN 32.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2013/223 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/08/2013
KARAR TARİHİ : 27/09/2018
ASIL DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında Akaryakıt Bayiliği Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme gereğince müvekkilinin davalı tarafa…bank’ın garantör olduğu 9460TM606 sayılı teminat mektubunu tevdii ettiğini, anılan mektubun davalının tek taraflı iradesi ile her hangi bir gerekçe bildirmeden irat kaydedilebileceği, borcun bulunmaması halinde irat işlemine tevessül edilemeyeceği, bu bakımdan müvekkilinin ödenmemiş bir borcunun bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça ihtilafsız olarak sona erdirildiğini, taraflar arasında 01/05/2008 tarihinde imzalanan 5 yıllık süreli akaryakıt bayilik sözleşmesinin 5 yıllık süresi geçtiğinden 02/05/2013 tarihinde sona ermesi gerektiği, müvekkilinin her türlü şartta sözleşmeyi uzatabileceğini bildirdiğini ancak davalının bu duruma her hangi bir cevap vermediğini, sunulan 2012 kapanış bilançosu ve ara dönem cari hesaplardan müvekkilinin her hangi bir borcunun bulunmadığının anlaşıldığını, sözleşmenin uzatılmaması nedeniyle sözleşme kendiliğinden sona erdiğinden, teminat mektubunun irat kaydedilmesi için haklı bir sebebin bulunmadığını ancak davalının garantör bankaya gönderdiği yazıda teminat mektubunun irat kaydedilmesinin bildirildiğini, yine taraflar arasında borç ilişkisi bulunmadığı halde davalının bankaya böyle bir talimat vermesinin niyetini açıkça ortaya koyduğunu, ödeme halinde müvekkilinin zor durumda kalacağını ayrıca finans kuruluşları karşısında rizikolu müşteri konumuna düşeceğini belirterek, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davaya konu… nolu mektubun nakde çevrilmesinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında özetle; davacının maddi vakıaları eksik aktarmak suretiyle iddiasını haklı göstermeye çalıştığını, bilhassa süresinden önce sona eren intifa sözleşmesinden dolayı müvekkilimiz şirkete ödenmemiş borçların mevcut olduğunu, taraflar arasında imzalanan protokol gereği davacının müvekkili şirket lehine istasyonun bulunduğu taşınmaz üzerinde 15 yıl süreyle intifa hakkı tesis etmeyi taahhüt ettiğini ve bu taahhüdünü yerine getirdiğini, müvekkilinin de intifa hakkının karşılığı olarak 600.000,00 USD + KDV intifa ivazı ödemeyi taahhüt ettiğini, bu hususun 6. maddede düzenlendiğini, buna göre bu tutarın 400.000,00 USD+KDV’sinin tapuda intifa hakkının tesisi üzerine, kalan 200.000,00 ABD Dolar+KDV’nin de davacının EPDK’dan bayilik lisansı alması üzerine ödeneceğini, 15 yıllık intifa karşılığı davacı şirketin müvekkiline toplam 873.459,60 TL tutarında fatura düzenlediğini, bu tutarın nakden ödendiğini ve tüm borcunu ifa ettiğini, müvekkili şirketin ödemiş olduğu intifa ivazı toplam tutarının intifa hakkının ve intifa sözleşmesi niteliğindeki protokolün 15 yıl yürürlükte kalacak olması esasından hareketle hesaplandığı, yani sözleşmenin ve hakkın süresi ile doğru orantılı olduğu, davacı şirketin ortaklarından … ile …’ın müvekkili şirket ile yapılacak her türlü sözleşmede doğmuş ve doğacak borçlarının 100.000,00 USD’sine kadar müştereken ve müteselsilen kefil oldukları, Rekabet Kurulu’nun almış olduğu kararla uzun süreli kira sözleşmeleri yada uzun süreli intifa hakkı tanıması gibi şahsi yada ayni hakların 5 yılı aşmayan süreleri bakımından muafiyetten yararlanabileceği, 5 yıllık muafiyet süresinin dolmasından sonra bunların uygulanma kabiliyetinin kalmayacağı ve 5 yılı aşan sürelerin hükümsüz kalacağının tespit edildiği, bu düzenleme sonucunda 5 yıllık bayilik sözleşmesinin dolmasını müteakip intifanın devam etmesini isteyen tarafların intifanın devam etmesi hususunda yeniden anlaşma sağlamaları ve yeniden bayilik sözleşmesi akdetmelerinin zorunlu hale geldiğini, ancak bu durumda müvekkili şirketin davacı ile akdettikleri istasyonlu bayilik sözleşmesinin yenilenmesi konusunda mutabakata varılamadığını, davacı şirket ile müvekkili arasındaki bayilik sözleşmesi sona erdikten sonra davacının başka bir dağıtım şirketi ile bayilik anlaşması akdettiğini ve müvekkili şirket lehine tesis ettiği taşınmazı yeni dağıtım şirketine tahsis ettiğini, müvekkilinin davacıya intifa hakkı tutarını ödemesine rağmen sözleşmenin sona erdirilmeden sonraki dönemine ilişkin kısmının fazladan ve sebepten yoksun şekilde ödendiğini, bu tutarın 406.666,67 USD + KDV miktarında bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin toplamda 51.543,03 TL tapu intifa terkin harcı ile diğer giderleri ödemek durumunda kaldığını, bu tutarların tahsili amacıyla müvekkilinin İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dava açtığını, davacının bundan sonra bu davayı açtığı ve kötü niyetli olduğu, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğu, ayrıca davacının ihtiyati tedbir talebinin de yerinde olmadığını belirterek, haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
BİRLEŞEN DAVA(İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/187 esas sayılı dosyası)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalılar tarafından müvekkili lehine tesis edilen intifa hakkının ve intifa sözleşmesinin rekabet kurulunun düzenleyici işleri sonucu süresinden önce sona ermesi nedeniyle doğan 403.666,67 USD +KDV tutarındaki bakiye intifa ivazı alacağının bu tutarın davalı şirket tarafından iktisap edildiği 10/06/2008 ile 25/12/2008 tarihlerinden itibaren hesaplanacak TCMB’nin değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, intifanın tapudan terkin edilmesi sırasında 51.543,03 TL terkin harcı ve benzeri yasal giderlerin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle, dilekçe açıklanan sebeplerle davanın haksız olup reddi gerektiğini, davalı hakkında HMK 329/1 maddesi hükmünün uygulanarak mahkemece takdir edilecek meblağın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevabında özetle, … A.Ş hisselerini …, …’na 27/02/2011 tarihinde devrettiğini, hisselerini … A.Ş muvafakatname vermeden devrettikleri için … A.Ş muvafakatname alarak devrettiğini, muvafakatname vermesi için şahsından … firmasına olan borçları ödemeleri isteyerek 204.194,00 TL, 11/06/2011 tarihinde tahsil ederek hisseleri devretmelerine izin verdiğini, şahsının … Ofisi firmasına borçları kalmayarak intifa şartlarını yeni alan kişilerle devam ettiğini, yaklaşık 2 yıl süreyle çalıştıklarını, aralarındaki anlaşmazlıktan şahsının sorumlu tutulmasının anlamsız olduğunu, davalı şirkette kendisinin hiç bir yetkisinin bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA(İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası) Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalılar tarafından müvekkili lehine tesis esilen intifa hakkının rekabet kurulunun düzenleyici işlemleri nedeniyle tapudan terkin edilmesi gerekmesi sırasında ödenen 1.359,67.-TL tutarındaki emlak vergilerinin dava tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde;İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilen (davacının emlak vergisini ödediği iddiası ile açtığı) 1.359,00 TL’nin tahsili talepli davasını kabul etmediğini beyan etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:Asıl dava menfi tespit, birleşen davalar ise intifa bedelinin iadesi ve terkin harç masrafları ile ödenen emlak vergisinin tahsili taleplerine yöneliktir.
Daha önce mahkememizce yapılan yargılama sonunda;
Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyası yönünden, taraflar arasında 01.05.2008 tarihli bayilik sözleşmesi ve 01.06.2008 tarihli protokol imzalandığı, sözleşmenin 02.06.2013’te sona erdiği, Rekabet Kurulu kararları gereğince asıl sözleşme süresinin 5 yılla sınırlı olması nedeniyle intifa hakkının 15 yıl boyunca devam etmesinin beklenemeyeceği, protokolün 12/b-bb maddesi gereğince davalı bayinin işlememiş olan intifa süresine tekabül eden bakiye intifa ivazını geri ödeme tarihindeki TCMB döviz satış kuru üzerinden davacıya ödemesi gerektiği, bunun ise 403.666,67 USD ve Kdv’sinden oluştuğu, ayrıca intifa terkin harç ve giderleri tutarı olan 51.543,03 TL’den de davalı şirketin sorumlu olduğu, kefil davalıların imzalarını içeren tarihsiz taahhütnamede sorumluluğun somutlaştırılmadığı, süresi ve kapsamı belirsiz bir sorumluluk alanı öngörüldüğünden kefaletlerin geçersiz olup, bu kişiler hakkındaki davanın reddi gerektiği, asıl dava yönünden; yukarıda belirtilen birleşen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında davalı …Ş.’nin davacıdan alacaklı olduğu anlaşıldığından davacının teminat mektubunun iadesini talep hakkı bulunmadığından davasının reddi gerektiği, birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dava dosyası yönünden davacının ödediği emlak vergisi tutarı olan 1.359,67 TL’yi davalı malikten isteyebileceği gerekçeleriyle, asıl davanın reddine, teminat mektubuna ilişkin olarak 24.06.2013 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, birleşen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/187 E. sayılı davasında, davalı şirket yönünden davanın kabulüne(teminat mektubunun paraya çevrilmesi halinde tahsilde tekerrür etmemek üzere) 403.666,67 USD ve Kdv’sinin (toplam 476.326,67 USD) 10.07.2013 intifa terkin tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince işleyecek temerrüt faizi ile, 51.543,00 TL alacağın ise 15.07.2013 olan dava tarihinden değişen oranla işleyecek avans faizi ile davalı … A.Ş.’den alınıp, davacıya verilmesine, davalılar … ve … yönünden açılan davanın reddine, birleşen İstanbul 32. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/223 E. sayılı davanın kabulüne, 1.359,67 TL alacağın dava tarihi olan 26.08.2013 tarihinden işleyecek değişik oranda avans faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’den alınıp, davacıya verilmesine, davalılar … ve … yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Verilen karar, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … sayılı kararı ile aşağıdaki gerekçeyle bozulmuştur;
“…Tapuda … A.Ş. (Eski Ünvanı: … A.Ş.) lehine tesis edilmiş bulunan intifa hakkının terkini hak sahibi … A.Ş.’nin vekaletname ile yetkili kıldığı temsilcisi tarafından 10.07.2013 tarihinde yapılmış olup, resmi akit tablosunda aynen; “Yapılan istem: Yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki lehtar vekili olduğum intifa hakkının tamamından bedelsiz olarak, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim.” şeklinde beyanda bulunulmuş, bu beyan sonunda intifa hakkı tapu kaydından terkin edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda intifa hakkı … Ofisi A.Ş.’nin talebi ile bedelsiz terkin edildiğine göre artık bakiye intifa bedeli istenemeyeceğinin kabulü gerekir. Hal böyle olduğu halde mahkemece anılan resmi akit tablosundaki beyan gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir…”
Mahkememizce bozma kararına uyulmuştur.
Taleplerin kapsam ve niteliği dikkate alınarak bozma kararında belirtilen hususlar dikkate alınarak öncelikle Birleşen İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/187 esas sayılı dosyası yönünden değerlendirme yapılacaktır.
1-İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/187 esas sayılı dosyası yönünden;
Yukarıda özetlendiği gibi davacı intifa hakkının kullanılmayan süresine tekabül eden kısmın iadesini talep etmektedir.
Daha önce iddia, savunma ve toplanan delillere göre, protokolün 12/b-bb maddesi gereğince davalı bayiin işlememiş olan intifa süresine tekabül eden bakiye intifa ivazını geri ödeme tarihindeki TCMB döviz satış kuru üzerinden PO’ya(davacıya) ödemesi gerektiği kabul edilmiş ise de Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2015/12031-2016/5462 sayılı kararında belirtildiği üzere Tapuda … A.Ş. lehine tesis edilmiş bulunan intifa hakkının terkininin hak sahibi … A.Ş.’nin vekaletname ile yetkili kıldığı temsilcisi tarafından 10.07.2013 tarihinde yapıldığı, resmi akit tablosunda; “…Yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki lehtar vekili olduğum intifa hakkının tamamından bedelsiz olarak, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim.” şeklinde beyanda bulunulduğu, bu durumda intifa hakkı … A.Ş.’nin talebi ile bedelsiz terkin edildiğinden artık bakiye intifa bedeli istenemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu dava kapsamında talep edilen terkin harç ve giderlerinden malik sorumlu olduğundan, davacının intifa terkin harç ve giderleri yönünden de talep hakkının bulunduğu kabul edilmiş, 51.543,03.-TL’nin de davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir.
Kefillerin Sorumluluğu: Kefil/davalıların imzalarını içeren tarihsiz taahhütnamede sorumluluk somutlaştırılmamış; “imzalanmış ve imzalanacak sözleşmeler, doğmuş ve doğacak borçlar” denilerek süresi ve kapsamı belirsiz bir sorumluluk alanı ön görülmüş olduğundan kefalet geçersizdir.Bu nedenle adı geçen kişiler hakkındaki dava reddedilmiştir.
2-Asıl Dava yönünden Değerlendirme:Yukarıda Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası yönünden yapılan değerlendirmede belirtildiği üzere davalı …, davacıdan 51.543,03.-TL alacaklıdır.
Mahkememizce daha önce İstanbul 32. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/233 esas sayılı davasında davalının 1.359,67.-TL alacaklı olduğu kesin kararla sabittir.
Bu durumda aşağıdaki hesaplamayla;
250.000,00.-TL
– 51.543,03.-TL
– 1.359,67.-TL
197.097,30.-TL
05/04/2012 tarihli 9460 TM 606 nolu 250.000,00.-TL bedelli teminat mektubunun 197.097,30.-TL’lik kısmından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazla talebin reddine karar verilmelidir.
3-İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyası yönünden;
Bu dava ile ödenen emlak vergisi tutarı talep edilmektedir. Ancak bu dava ile ilgili olarak daha önce verilen karar kesin olup bozma konusu da yapılmamış olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda yazılı nedenlerle;
1- Asıl davada davanın kısmen kabulü ile, 05/04/2012 tarihli … nolu 250.000,00.-TL bedelli teminat mektubunun 197.097,30.-TL’lik kısmından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazla talebin reddine,
2-Davacı vekille temsil edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 17.775,84.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
3-Davalı vekille temsil edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 6.019,73.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 4.269,40.-TL’nin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,80.-TL açılış gideri, 293,00.-TL tebligat, posta vs. gideri olmak üzere toplam 324,00.-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre takdir edilen 252,72.-TL’sinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 204,95.-TL tebligat ve posta giderinin, kabul ve ret oranına göre takdir edilen 45,08.-TL’sinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Bu dava sebebiyle 13.463,71.-TL Karar harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 4.269,40.-TL’nin mahsubu ile 9.194,31.-TL’nin davalıdan alınmasına,
8-Karar kesinleştiğinde taraflardan alınan gider ve delil avansının harcanmayan kısmının iadesine,
2-A) Birleşen İstanbul …ATM … esas sayılı davası ile ilgili olarak (intifa bedeline ilişkin kısmın reddi ile) 51.543,03 TL alacağın 15/07/2013 tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi ile birlikte davalı …A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,(tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla)
B)Davalılar … ve … yönünden açılan davanın reddine,
Harçlar Yasası uyarınca belirlenen 3.520,90.-TL karar harcının peşin alınan 16.830,30.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 13.309,40.-TL’nin davacıya iadesine,
Davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan ve yukarıda mahsubuna karar verilen 3.520,90.-TLnin davalı …A.Ş’den alınıp davacı tarafa verilmesine,
Davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 6.019,73.-TL vekalet ücretinin davalı …A.Ş’den alınıp davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafça yapılmış 343,00.-TL’nin (28,05.-TL ilk masraf ve 314,95.-TL posta gideri) kabul ve ret oranına göre takdir edilen 19,06.-TL’sinin davalı …A.Ş’den alınarak, davacı …ye verilmesine,
Reddedilen kısım bakımından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 53.113,76.-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalılar … A.Ş ve …’a verilmesine(… A.Ş’nin talep hakkı 51.052,04.-TL ile sınırlı olarak)
Davalı … tarafından yapılan 8,00.-TL posta giderinin davacı …den alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
3-Birleşen İstanbul …ATM’nin … esas sayılı davası ile ilgili olarak verilen karar kesin olup bozma konusu da yapılmamış olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açıkolmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır