Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/367 E. 2018/1020 K. 15.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/367 Esas
KARAR NO : 2018/1020

DAVA : Ecrimisil
DAVA TARİHİ : 27/04/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ecrimisil talebi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili şirketin maliki ve kiralayanı olduğu Beyoğlu/İstanbul adresindeki mecurda kiracıyken sözleşme süresi dolmadan mecuru terk ederek bir kısım eşyalarını bıraktığını, eşyaları alması için kendisine ihtarname gönderildiğini, söz konusu ihtarnamenin müvekkili şirkete değil vekil olarak kendilerine gönderildiğini, davalı tarafça esyaların mecurda terk edilmiş ve daha sonra da usulüne uygun ve teslime imkan verir şekilde hiçbir talepte bulunulmadığını, bu nedenle müvekkilinin eşyaları yed’inde tutmak zorunda kaldığını, daha sonra davalı tarafça alacak iddiası ve eşyalarının teslimi talebiyle dava açıldığını, kendilerinin ise aidat bedeli ile bir kısım ecrimisil bedelinin tahsili için … 4. ATM. … Esas dosyasıyla karşı dava açtığını, açılan davaların derdest olduğunu, davalıya ait menkul malların muhafaza edildiği (kiralanan daireden farklı ve zemin katta depo olan) müvekkiline ait yerin son derece önemli ve kıymetli bir muhitte olduğu, davalının iade aldığı 20/03/2018 tarihine kadar eşyaların alınmamasından dolayı söz konusu yerden faydalanamadıkları, bu nedenle zarara uğradıklarını belirterek, davalıdan 27/04/2013-20/03/2018 tarihleri aralığı için (yargılama sonucu belirlenecek emsal kira bedeline göre talep hakkı saklı tutularak) şimdilik aylık 1.000 TL. hesabıyla 70.000,00 TL.ecrimisilin, her ay için o ayın başından itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP-KARŞI DAVA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen müvekkili şirkete ait olan menkul malların 20/03/2018 tarihine kadar davacı nezdinde kalmasının, davacının ısrarla anılan tarihe kadar malları iade etmemesinden kaynaklandığını, davacıdan defalarca malların iadesi talep edildiği ancak davacının iade etmeye yanaşmadığını, davacının menkulleri depoda tutarak haksız çıkar elde etmek gayretinde bulunduğunu, davacının her türlü ihbar ve taleplerine hatta mahkeme kararına rağmen müvekkiline ait malları deposunda tutup iade etmeyerek haksız ve hukuka aykırı bir şekilde ecrimisil adı altında lehine menfaat elde etmeyi amaçladığını, kira sözleşmesinden kaynaklanan davacıya ödenen 12.500 Euro depozito bedelinin halen davacıda olduğunu, bu bedelin iadesi için karşı dava açtıklarını belirterek davacının davasının reddine karar verilmesini, ayrıca karşı davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Yargılama aşamasında öncelikle davalı vekilinin cevap dilekçesi ile birlikte ve harcını yatırarak süresinde açtığı karşı davanın doğrudan kira sözleşmesine dayalı depozito alacağından kaynaklandığının anlaşılması nedeniyle, karşı davanın (görev yönünden ve dayandıkları hukuki ilişkinin farklı olması nedeniyle) bu dosyadan tefrikine karar verilmiştir.
Davacının bildirdiği önceki dönem ecrimisil talebine ilişkin … 4. Asliye Ticaret Mah.nin … Esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmiş, kiralanan taşınmazın … adresinde bulunan 4 ada 13 parselde kayıtlı bina vasıflı taşınmazdaki daire olduğu ve büro olarak kiralandığı, sözleşmenin 01.03.2007’den başlamak üzere 9 yıl süreli imzalandığı, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 2008 yılında feshedilmiş olduğu, davalı kiracının menkul mallarının kendisine iadesi istemiyle o davayı açtığı, davalı (dosyamızda davacı olan) mülk sahibinin ise kiracıya ait menkul malları (kiralanan bağımsız bölümde değil) aynı binadaki zemin katta bulunan bir depoda muhafaza etmek zorunda kaldığı gerekçesiyle kira sözleşmesinden doğan aidat ve kira sözleşmesinin sona erdiği 15/11/2008 tarihine kadar ödenmemiş olan 2008 yılı Kasım ayı ve 15 günlük dönemler arası ecrimisil istemiyle karşı dava açtığı, davada Mahkemenin 2014/710 E-2017/1297 K sayılı kararıyla karşı davanın yani ecrimisil isteminin kabulüne karar verildiği ve kararın Yargıtay incelemesinde olmakla birlikte ecrimisile ilişkin karşı davanın bozma konusu yapılmamak suretiyle kesinleştiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar bu dosyada Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen görevsizlik kararı üzerine Asliye Ticaret Mahkemesince ecrimisil talebi hükme bağlanmış ise de, davanın açıldığı ve ilk kararın verildiği tarih itibariyle asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ayrımın görev değil işbölümü ilk itirazı olduğu, göreve ilişkin yasal değişiklik öncesi dönemi ilgilendirdiği, bu nedenle de asliye ticaret mahkemesince görüldüğü anlaşılmıştır.
Davacının asıl davadaki talebi ecrimisil yani Medeni Kanunun taşınmaz hukuku ve mülkiyet hakkı hükümlerine dayalı olduğu gibi, fuzuli işgal nedeniyle ecrimisil talep edilen taşınmaz da taraflar arasındaki 2008’de feshedilmiş kira sözleşmesi ile kiralanan taşınmaz değildir. Yani ecrimisil talep edilen taşınmazla (zemin kat depo) ilgili olarak taraflar arasında herhangi bir kira sözleşmesi bulunmadığı tarafların kabulünde ve tartışmasızdır. Bu nedenle davanın yargılamasında sulh hukuk mahkemesi görevli olmadığı gibi, dava TTK. 4. madde kapsamında mutlak ticari dava değildir, ayrıca her ne kadar taraflar tacir olsa da aynı maddeye göre ecrimisil talebinin tarafların ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan yani nispi ticari dava sayılması da mümkün değildir.
Bu nedenle menkul malların davalıya teslim edildiği 20.03.2018 tarihinden geriye doğru 5 yıllık zamanaşımı süresinde doğduğu ileri sürülen ecrimisil alacağı talebine ilişkin asıl davada, HMK.2.md. gereği malvarlığı haklarına ilişkin davalarda genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle asıl davanın HMK 114,115. Maddeleri kapsamında dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevsizlik kararı kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Asıl davaya ilişkin yargılama gideri, harç ve vekalet ücretlerinin görevli mahkemede hüküm altına alınmasına,
4-Yasal süresi içinde görevli mahkemeye dosyanın gönderilmesi talep edilmezse HMK 20.maddesi gereği yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin mahkememizce verilecek kararda hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/10/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸