Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/361 E. 2019/344 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/361 Esas
KARAR NO : 2019/344

DAVA : Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2018
KARAR TARİHİ : 16/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 27/12/2016 tarihinde bayilik sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 27/12/2022 tarihine kadar geçerli olduğunu, sözleşme gereği davalı tarafın, müvekkili şirketin ürettiği suları “…” ismi ve logosuyla satacağını, tarafların belli bir süre sonra anlaşmazlıklar yaşadığını, davalı tarafın 36.000,00-TL tutarındaki iki bonosunu ödemediği için … 23.İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, bu icra takibi sebebiyle … 18.Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyası ile devam eden bir davanın olduğunu, davalı tarafından uğranılan herhangi bir zararda ya da sözleşmeye uyulmaması durumunda günlük 100,00-USD üzerinden bir cezai şart ya da sözleşme ihlaline istinaden davalı tarafından verilen 120.000,00-TL değerindeki teminat senedinin devreye sokulacağı sözleşme gereği anlaşma altına alındığını, davalının sözleşmeyi bir çok yönden ağır bir şekilde ihlal ettiğini, tarafların sözleşmeyi henüz usulüne uygun bir şekilde feshetmediklerini, sözleşmenin hala geçerli olduğunu ve bununla beraber müvekkili şirketin zarara uğramaya devam ettiğini, davalı tarafın başka bir şirketle çalışmayacağını taahhüt etmesine rağmen hali hazırda başka bir şirketle çalıştığını, cezai şartın devreye girdiğinde günlük 100,00-USD üzerinden bir hesaplama yapılacağını, sözleşmenin imzalandığı gün dolar kurunun 3,50-TL olduğunu, Türk Lirası üzerinden hesaplandığında ise bugün itibari ile davalı tarafın müvekkiline olan borcunun 160.000,00-TL olduğunu, bununla beraber sözleşme ihlali halinde davalı tarafın müvekkili şirkete vermiş olduğu 120.000,00-TL değerindeki cezai şartın devreye gireceğini, zararların bu senetten doğan alacak hakkına dayanarak tazmin edileceğini, ancak, davalı tarafın ekonomik durumu göz önüne alındığı zaman, uzlaşmaya bile gitmeden önce müvekkili şirketin sözleşmeden doğan hakkına dayanarak talep ettiği tazminat miktarının 70.000,00-TL olduğunu, davalı tarafın protokolde vaadettiği minimum satış tutarına dahi ulaşmadan müvekkilini mağdur ettiğini belirterek, davanın kabulü ile, cezai şarttan doğan ve müvekkili şirketin hakkı olan tutarın yarısından az değerdeki tazminat olan 70.000,00-TL tutarındaki maddi tazminatın taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmaya, … 4.Noterliği … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bir ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnamede özetle; davalılardan alınan lakin bedeli ödenmeyen 4945 adet damacananın ya iade edilmesini ya da bedellerinin ödenmesini talep ettiklerini, davacı firma ile müvekkillerinin, bu sözleşme imzalanmasından 3-4 ay önce su alım satımına başladığını, aralarında bir yazılı belge olmaksızın tarafların alışverişe başladığını, devamında ise davacı firma yetkilisinin, ısrarla sözleşme imzalanmasını istediğini, bunu ister iken de, zaten aralarında bir güven olduğundan, sadece davacı firmanın diğer ortağına göstermek için bu sözleşmeyi formaliteden imzalattığını söylediğini, sözleşmenin imzalanmasından yaklaşık 2 hafta sonra davacı şirket yetkilisinin, müvekkillerinden senetleri aldığını, müvekkillerinin senetlere ilişkin ödemeleri yaptığını, lakin bu ödemelerin inkar edildiğini ve müvekkilinden alınan binlerce bidon da ne müvekkillerine teslim edildiğini, ne de paralarının ödendiğini, davacı yanın, müvekkillerine su bidonları temin edeceğini defalarca beyan ettiğini, ancak temin edilmediğini, müvekkillerinin ticari yönden mağdur edildiğini, müvekkillerinin su satın almak için defalarca davacılara kamyon ve tır gönderdiğini, her seferinde ise müvekkillerine ait bulunan kamyon ve tırların saatlerce bekletildiğini ve araçların tam doldurulmadan gönderildiğini, bu durumun müvekkillerini mağdur ettiğini davacı şirket yetkilisine söylendiğini ve buna karşılık davacı şirketin, hiçbir mağduriyetlerini gidermediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin yok hükmünde olduğunu, bu sözleşme ile davacı yanın bütün hakları koruma altına alınmış iken davalı müvekkillerinin bir tane bile korunmaya yarar hakkı iş bu sözleşmede yer almadığını, geçersiz bir sözleşmenin eki olan protokol hükümlerine dayanarak açılan bu davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu, reddi gerektiğini, üstelik bu bahsi geçen protokolün ise taraflarına tebliğ edilen tebligatta yer almadığını belirterek, davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacak istemine ilişkindir.
Basit yargılama usulüne tabi olan dosyanın 17/09/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında taraflarca takipsiz bırakılmak suretiyle HMK madde 150 gereği işlemden kaldırıldığı, davacı vekilince 3 aylık yasal süre içinde yenilenmiş ise de yenileme sonrası 11/02/2019 tarihli duruşmada yine dosyanın takipsiz bırakıldığı, dosyaya sunulan geçerli kabul edilebilecek belge ve bilgiye dayalı bir mesleki mazeretin de bulunmadığı, bu nedenle HMK. 320/4 maddesi gereği dosyanın ikinci kez takipsiz bırakılması nedeniyle, basit yargılama usulüne tabi yargılamada dosyanın ikinci kez işlemden kaldırıldığı 11/02/2019 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılması koşulları oluştuğu, davacı vekilince dosyanın yenilenmesi tekrar talep edilmiş ise de HMK 320/4’ün açık hükmü karşısında talebin kabulünün mümkün olmadığı anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan deliller ve gerekçeye göre;
1-HMK 320/4 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına,
2-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.195,43-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.151,03-TL’nin, karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.362,50-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.16/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır