Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/351 E. 2018/1142 K. 12.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/351 Esas
KARAR NO : 2018/1142

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/04/2018
KARAR TARİHİ : 12/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/61 Diş -2018/75 K sayılı dosyasındaki ihtiyati haciz kararına dayanarak, … 35. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında borçlular … ve … Tic. Ltd.Şti. aleyhinde ihtiyati haciz yoluyla icra takibi başlattığını, borçlulardan … Tic. Ltd Şti’nin davalı … Bankasındaki hak ve alacaklarının haczi amacıyla 18/01/2018 tarihinde icra müdürlüğü kararına istinaden İİK 78. madde gereği haciz müzekkeresi gönderildiğini, davalının müzekkereye cevap vermediğini, bunun üzerine ikinci haciz müzekkeresi/ihbarname gönderildiğini, ilk gönderilen müzekkereye cevaben davalının 18/01/2018 tarihinde borçlu … Tic. Ltd Şti’nin davalı bankada mevduatının bulunmadığı gerekçesi ile haciz işleminin uygulanmadığını, 1. haciz müzekkeresine cevap vermeme gerekçelerinin cevap pulunun eklenmemiş olmasını sebep gösterdiklerini, ilk gönderilen haciz müzekkeresinden doğacak hak ve alacaklarını kapsadığını belirterek bankaya ihtarname çekerek borçluların banka nezdindeki hesaplarına bloke konulmasını talep ettiğini, bu ihtarnameye cevap verilmemesi nedeniyle bu davayı açmak zorunda kaldığını, daha sonra 31/01/2018 tarihinde borçlu şirketin davalı bankadaki hesabına 56.480 USD’nin geldiğini, ihtarnamenin davalı bankaya gönderildiği tarihte ilgili borçlunun hesabında paranın bulunduğunun açıkça görüldüğünü belirterek, “birinci haciz ihbarnamesine ve haciz müzekkeresi tebliği gereğine aykırı davranan davalı bankaya yönelik alacak talebi” olduğunu belirterek, davanın kabulü ile 65.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı bankadan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra ve İflas Kanunu’nun 89. maddesinin 4. fıkrasına göre söz konusu davada yetkili mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemesi olmayıp İcra Mahkemelerinin görevli olduğunu, dava dilekçesinde dava konusu işlemlerin hatalı olarak sıralandığını, davacı vekili tarafından bankalarına adi postayla gönderilen ve ilkinde cevap pulu da içermeyen haciz yazısına istinaden İİK.na, Tebligat Kanununa ve ilgili yönetmeliklere uygun haciz işlemi sayılamayacağından, ayrıca haciz ihbarnamesi olmadığı için banka şubesine gönderilmesi gerekirken banka genel müdürlüğüne gönderildiğinden durum tutanak altına alınarak işlem yapılmadığını, cevap pulu eklenerek yine adi postayla gönderilen ve ilk haciz yazısından bahsederek bilgi isteyen ikinci yazıya ise “ilk haciz tarihi itibariyle yed’inde haczedilebilecek meblağ bulunmadığı” şerhiyle itiraz edildiğini, daha sonra kendilerine dosyadan İİK. 89. maddeye göre 27.02.2018 tarihli birinci haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, 02.03.2018’de tebliğ alınan 89/1 ihbarnamesine de 07.03.2018 tarihli yazıyla süresi içinde itiraz edilerek “nezdinde borçluya ait hak-alacak bulunmadığının” bildirildiği; takip dayanağı bono borçlularınca … 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında açılan menfi tespit davasının işbu dava konusu talep yönünden bekletici mesele yapılması gerektiğini, Bankacılık Kanununun 73. maddesi, İİK’nun 21.,59., 78., 89. maddeleri, Tebligat Kanunu ve ilgili yönetmeliği hükümleri uyarınca davacının davasının reddedilmesi gerektiğini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, alacak davasıdır.
Dosyada tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış, … 35. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası getirtilerek dosya içine alınmıştır. İcra dosyasının ve taraflarca sunulan delillerin incelenmesi sonucunda, davacı tarafından dava dışı tüzel kişi ve gerçek kişi hakkında bonoya dayalı ihtiyati haciz kararına istinaden başlatılan cebri takip sırasında, takibin borçlu şirket yönünden kesinleşmesi üzerine borçlunun (takipte üçüncü kişi olan) davalı banka nezdindeki alacak ve haklarının İİK. hükümlerine göre haczi amacına yönelik takip işlemleri tebliğ edildiği, davanın ise bu haciz işlemlerine rağmen üçüncü kişi davalı bankanın borçluya ait nezdinde bulunan para alacağını takip dosyasına göndermeyerek davacıyı zarara uğrattığı iddiasına dayalı açılan dava olduğu anlaşılmıştır.
Cebri takip dosyasındaki haciz işlemlerinden kaynaklanan ve tamamen cebri takip hukukunu ilgilendiren, takip işlemlerinin kanuna ve usule uygunluğunun denetlenmesi yoluyla çözümlenebilecek nitelikte olan, davacının tacir sıfatını taşımadığı TSM. yazısıyla anlaşılan ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren hususlardan doğmayan davanın TTK, hükümlerine göre mutlak veya nisbi ticari dava sayılması mümkün olmadığı gibi; İİK.nun 89/4. maddesi gereği birinci haciz ihbarnamesine üçüncü şahsın süresinde itirazı üzerine alacaklı tarafından açılacak davanın İcra Mahkemesinde görülmesi gerektiği açıkça düzenlenmiş olduğundan, Mahkememizin görevli olmadığı kanaatiyle aşağıdaki şekilde görev yönünden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK. 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev yönünden dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek mahkememizce yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/11/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸