Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/350 E. 2020/333 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/350 Esas
KARAR NO : 2020/333

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından 30/01/2018 tarihinde müvekkili … aleyhine kambiyo senedinden kaynaklanan … 20. İcra Müdürlüğünün … Esas numarasıyla icra takibi başlatıldığını, takibe ilişkin ödeme emri 31/01/2018 tarihinde muhtara tebliğ suretiyle usulsüz şekilde tebliğ edildiğini, müvekkilinin her ne kadar yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmişse de başına ilk kez böyle bir olay gelmesi sebebinin verdiği acemilikle yasal itiraz süresini kaçırdığını, ilgili mahkemece itirazın süreden reddine karar verildiğini, bunun üzerine müvekkilinin karara itiraz ederek bir üst mahkemeye gönderdiğini, henüz bir sonuç alınamadığını, bu süreçte ise alacaklı müvekkilin çalışmış olduğu işyerine maaş haczi gönderdiğini, malvarlığı sorgulaması sonucu müvekkili üzerine kayıtlı ev üzerine haciz şerhi koydurulduğunu, yapılan icra takibinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, zira müvekkilinin sözde alacaklıyı hiç tanımadığı gibi alacaklının borca konu ettiği bonodaki imzanın müvekkiline yani …’e ait olmadığını, dosyanın bilirkişiye temini halinde borç iddiasının mesnetsizliği ve takibin tamamen kötü niyetle başlatıldığının ortaya çıkacağını, davayı kabul ettiği anlamına gelmese de hesaplamadaki yanlıştan ötürü takipten kaynaklanan işlemiş faize itiraz ettiklerini, sahte resmi belge düzenleme ve kullanma ile ilgili olarak Bursa’dan muhabere marifetiyle yetkili ve görevli … Cumhuriyet Başsavcılığı makamına 12/04/2018 tarihinde suç duyurusunda bulunulduğunu, bu nedenlerle öncelikle kötüniyetle açılan takibin daha fazla zarara yol açmaması için tedbiren durudulması ve akabinde iptaline, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, davalının başlattığı takiple tamamen kötüniyetli olmasından dolayı takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak suretiyle tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkiline olan borcundan dolayı 30.03.2005 tanzim, 10.10.2015 vade tarihli 8,800.00 USD tutarında bono düzenleyip verdiğini, söz konusu borcun vadesinde ödenmeyince müvekkilinin alacağından dolayı … 20. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından borçlu/davacı aleyhinde kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ olduğunu, bunun üzerine borçtan kurtulmak amacıyla huzurdaki haksız dava ikame edildiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde ileri sürdüğü imzaya, borca ve tüm fer’ilerine ilişkin itirazlar borçtan kurtulma amacıyla yapılan aldatıcı ve geçersiz itirazlar olduğunu, davacı/borçlu davaya konu bonoyu borcuna karşılık müvekkile verdiğini, fakat buna rağmen borcunun olmadığını iddia ettiğini, bu durum açıkça davacı tarafın kötüniyetini gösterdiğini, süre kazanmak amacıyla icra takibine kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, basiretsiz davranarak borcu ödemediğini ve borcu inkâr yoluna giderek hem süre kazanmak hem de borcun ifasını geciktirmek adına kötüniyetli olarak huzurdaki davayı açtığını, davacının … 18. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında, başlatılan icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığından bahisle, takibe yetkili icra dairelerinin Bursa İcra daireleri olduğunu, senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiğini, dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde davanın süre yönünden usulden reddine karar verildiğini, davacı tarafından istinafa başvuru talebinde bulunulmuş ise de, söz konusu dilekçede ileri sürülen iddialar İcra İflas Kanunu’nda belirtilen sebeplerden hiç birisine uymadığından İstinaf talebi de reddolunduğunu, davacı tarafın … Cumhuriyet Başsavcılığına … Soruşturma No’lu dosyasıyla suç duyurusunda bulunduğunu, soruşturmadan da 2018/42040 Karar No’su ile kovuşturmaya yer olmadığına kararı verildiğini, bu nedenlerle davanın reddi ile davacı borçlunun icra takibine ilişkin haksız itirazlarının iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, icra takibi ve takibe dayanak teşkil eden bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
Davaya ve takibe konu bono; keşidecisi …, lehtarı … olan, 30/03/2005 düzenleme tarihli, 10/10/2015 vade tarihli, 8.800,00 USD bedelli bono olup, senetteki lehtarın davalı, düzenleyenin ise davacı olduğu, davalının … 20. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla davacı hakkında yasal takibe başladığı, takibin 32.995,60 TL asıl alacak, 98,99 TL komisyon ve 7.725,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 40.819,63 TL üzerinden yapıldığı görülmüştür.
Davacı keşideci senetteki imzanın imzanın kendisine ait olmadığını, sahte imza ile icra takibi yapıldığını, davalı lehtarın takipte açıkça kötü niyetli olduğunu ileri sürmüş ve imza inkarında bulunmuştur. Davalı lehtar ise, senedin kendi huzurunda bizzat davacı tarafından düzenlenip verildiğini, borca karşılık tanzim edildiğini, borcunu ödemek istemeyen davacının kötü niyetli olarak bu davayı açtığını savunmuştur.
Uyuşmazlığın temeli, senette inkar edilen imzanın davacı keşideciye ait olup olmadığı ve tarafların kötü niyeti konularında olduğu anlaşılmaktadır.
İhtilafın çözülmesi amacıya gerekli araştırmalar yapılmış, bu kapsamda Mahkememizce bono aslı getirtilmiş, davacının uygulamaya elverişli imza asılları toplanmış, imza örnekleri alınmış, senet üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Yapılan incelemede 13/03/2019 tarihli Grafolog bilirkişi raporu ile imzanın davacıya ait olmadığı / eli ürünü olmadığı belirlenmiştir. (İmzaların davacıya ait olmadığının gözle muayenede dahi kolayca anlaşılabilmektedir). Böylece; davaya konu senedin, bononun, davacı keşideci tarafından düzenlenmediği, imzasının taklit edilerek sahte imzayla tedavüle ve takibe konduğu anlaşılmıştır. Bu halde, davacı keşideci tarafından düzenlenmeyen senetten davacının hukuken sorumlu tutulması mümkün değildir. Davaya konu senetteki sahte imzanın hukuki nitelendirmesine gelince, bilindiği üzere Sahtelik def’i, mutlak def’i olduğundan herkese karşı ileri sürülebilir. (Yargıtay 19.H.D 2013/18072 Esas, 2014/1981 K; aynı dairenin 2015/9524 E., 2016/526 Karar sayılı ilamları). Bu nedenle söz konusu senetten ve icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama sırasında davacının cebri icra tehdidi altında maaşından kesinti yapılmak suretiyle ödemek zorunda kaldığı tutarın istirdadına karar vermek gerekmiştir
Davacının kötü niyet tazminatı istemi bakımından; davaya konu bonoda lehtarın davalı, keşidecinin ise davacı olduğu, takibin de taraflar arasında gerçekleştiği, arada başkaca cirantaların ya da kişilerin olmadığı, bu nedenle davalı lehtarın senetteki imzanın davacı keşideciye ait olmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2230 Esas, 2020/896 Karar) , bunu bilerek icra takibine girişen davalı alacaklının davacı-borçlu aleyhine takip yapmakta kötü niyetli olduğu ve İİK’nın 72/5 maddesinde düzenlenen asıl alacak miktarı üzerinden kötü niyet tazminatından sorumlu tutulması gerekmekle, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere)
1-Davanın KABULÜ ile, … 20. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takibine dayanak teşkil eden 30/03/2005 düzenleme tarihli, 10/10/2015 vade tarihli keşidecisi …, lehdarı … olan 8.800 USD bedelli bono nedeniyle ve ayrıca icra takibinden dolayı davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, takibin iptaline,
2-1.117,14 TL’nin yargılama sırasında cebren tahsil edildiği anlaşılmakla bu miktarın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-İİK 72/5 maddesi uyarınca takipte haksız ve kötüniyetli olan davalı aleyhine asıl alacak 32.995,60 TL’nin %20’si oranında 6.599,12-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 2.788,38-TL harçtan başlangıçta peşin alınan 812,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 1975,50-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yargılama nedeni ile yapılan posta ve tebligat masrafı 217,50-TL, bilirkişi masrafı 600,00-TL, peşin harç 812,88-TL olmak üzere toplam 1.630,38-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 maddesine göre belirlenen 6.106,55-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-HMK 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde kullanılmayan ve artan bakiye gider avansının resen davacıya veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/09/2020

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)