Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/337 E. 2020/458 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/337 Esas
KARAR NO : 2020/458

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Mal Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2018
KARAR TARİHİ : 23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Mal Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında tekstil ürünleri satışından kaynaklanan borç bulunduğunu, borçluya yapılan tüm uyarılara rağmen borcunu ödemediğini, bu nedenle … 21. İM … Esas takip dosyasında başlatılan takibe davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, borçlunun icra dairesine yapmış olduğu haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline, takibin devamına, takibin gecikmesine sebebiyet veren borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili 02.11.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi tebligatının usulsüz olduğunu, müvekkilinin davacıya muaccel hale gelmiş herhangi bir borcu da bulunmadığını, her ne kadar davacı dava dilekçesinde teslim edilen tekstil mamulleri ve ilgili işlemler için kesilen faturalardan kaynaklanan bakiye alacak olduğunu ileri sürmüş olsa da ticari defterlerin incelenmesinden ve de bilirkişi raporu alınmasından sonra davacı yanın haksız olduğunun anlaşılacağını, müvekkilinin takip dosyasına haklı olarak itiraz ettiğini, davacının icra inkâr tazminat talebinin yersiz olduğunu, davacının müvekkilini icra takibinden evvel temerrüde düşürmediğini, taraflar arasında kesinleşmiş bir likit alacak söz konusu olmadığını belirterek haksız davanın reddine, davalı müvekkili lehine % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağına ilişkin takibe itirazın iptali davasıdır.
Davalıya dava dilekçesi tebligatı yapılırken ticaret sicil adresindeki kapı no ve daire no’nun yanyana yazılı şekilde bildirilmesinden kaynaklı olarak (kapı no.da) hata yapıldığı anlaşılmakla, bu durum ilk yapılan ön inceleme celsesi sonrası tutanakta tespit edilerek, davalı vekilinin cevap dilekçesinin yasal sürede verildiği kabul edilmiş, talebi de dikkate alınarak ön inceleme aşaması tekrarlanmıştır.
… 21. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde, toplam 105.072,73- TL tutarında fatura alacağına dayalı başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takip dosyası, itiraz dilekçesi, sunulan e-fatura, sevk irsaliyesi, iki adet mutabakat mektubu, tarafların BA-BS formları, Akbank’a yazılan müzekkere cevapları, iki adet çek görüntüsü incelenmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmıştır.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için … ATM’ye talimat yazılmış, ancak usule uygun inceleme günü tebliğine rağmen davalının ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediği talimat mahkemesince bildirilmiştir.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesi sonucu alınan mali bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının noter onayları süresinde yaptırılmış, muhasebe kayıtları usule uygun tutulmuş yani sahibi lehine delil teşkil eder durumda olduğu, her iki taraf da e-defter sisteminde olduğundan, dava konusu 2015 yılına ilişkin davacının mal satımı nedeniyle düzenlediği faturaların teslim ve iadesi ile ilgili süreçlerin e-fatura sisteminden yapıldığı, tarafların mali kayıtlarında, BA ve BS formlarında birbirlerine düzenledikleri faturaların kayda alındığı ve defter kayıtlarının fatura konusunda birbirini teyit ettiği, taraflar arasındaki dosyaya sunulmuş iki mutabakat mektubundan 18/05/2016 tarihinde fakslanan mektupta davalının (bu aya ilişkin) “1 adet fatura-97.129,00 TL” hakkında mutabakat verdiği, ancak 31.12.2016 itibariyle hesap sonuna ilişkin davacının 105.072,73 TL alacak bildirdiği mutabakat mektubuna “bizdeki bakiye 45.072,73 TL” şerhiyle mutabık olmadıkları şeklinde cevap verildiği, bu duruma göre her iki taraf defterleri arasındaki mutabakatsızlığın sebebinin davacının faturalarının davalıda kayıtlı olmamasından değil, davalının davacıya verdiği 06.06.2015 tarihli 30.000,00 TL bedelli ile 20.06.2016 tarihli 30.000,00 TL bedelli iki adet çekin davacı defterlerinde davalıya iade edildiği şerhiyle tahsilat kayıtlarından düşülmüş olmasından kaynaklandığı, neticede bu iki çekin davacı tarafından tahsil edilmeden davalıya iade edildiği kabul edilirse davacının alacağının takipteki gibi 105.072,73 TL olduğu, çeklerin iade edildiği kabul edilmezse davacının alacağının 45.072,73 TL olacağı tespit edilerek bildirilmiştir.
Mali bilirkişi incelemesinden tespit edilen sonuç itibariyle davacının takip tarihi itibariyle alacağının tespiti hususu, davalının davacıya fatura borcunu ödeme amacıyla verdiği iki adet toplam 60.000,00 TL bedelli çeklerin davacı tarafından tahsil edilmeden davalıya iade edilip edilmediğinin ispatına bağlıdır. Zira davacının düzenlediği faturaların her iki taraf kayıtlarında yer aldığı, davalıdan sadır mutabakat mektubu ve BA formlarından anlaşılmakta olup, bu hususta taraf kayıtları arasında mutabakatsızlık bulunmadığı görülmekle, davacının 45.072,73 TL’lik fatura bakiye alacağı ispatlanmış durumdadır.
Çeklerin muhatap bankası olan …bank’a davacı vekili talebi üzerine yazılan yazı üzerine alınan 21.05.2019 tarihli cevapta, çeklerin tahsil edilmemiş olduğu ve bankaya iade edilmemiş olduğu şeklinde cevap verilmiştir. Bilirkişi incelemesinde davacı tarafça bilirkişiye sunulan ibraz … Bankası yazısında ise çeklerin tahisil için … bankasına verilse de davacının talimatına istinaden işlemsiz olarak davacıya yani çek hamiline iade edildiği yazılıdır. Ancak bu cevap ve yazı davacının çek bedellerini banka hesabından tahsil etmediğini ispatlasa da, davacının bu iki çeki davalıya iade ettiğini ispatlar nitelikte değildir.
Davalı şirket yetkilisine, çeklerin iade alınıp alınmadığı konusunda isticvap davetiyesi tebliği için … ATM’ye talimat yazılmışsa da, isticvap tebliği adresten taşındığından iade gelmekle talimatımız işlemsiz iade edilmiş, davacı vekilince davalı yetkilisinin isticvabına ilişkin ara karardan dönülmesi talep edildiğinden taleple bağlı kalınarak bu hususta tekrar talimat yazılmamıştır.
Bilindiği üzere çek bir ödeme aracıdır. Dolayısıyla davacının ticari kayıtlarına davalıdan çekle tahsil şeklinde yaptığı kaydı ters kayıtla tahsilattan silme kaydının kabul edilebilmesi ve davalının bu tutar kadar borcunu ödemediğinin kabul edilebilmesi için, davacının çekleri davalıya işlemsiz iade ettiğini davalıdan sadır, usule uygun yazılı delille ispatlamasına bağlıdır. Davacı taraf ise bu hususu ispatlayamadığından, çeklerin tahsil kaydının mevcut olduğu haliyle ticari defterlerine göre tespit edilen ve davalı tarafın mutabakat mektubunda da teyit edilen 45.072,73 TL alacak yönünden davanın kısmen kabulüne, bu tutar yönünden faturaya dayalı alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş, reddedilen kısım yönünden ise davacının takip başlatmakta kötüniyetli olduğu davalı tarafından ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine hükmolunmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … 21.İcra Dairesi … Esas takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 45.072,73-TL asıl alacak yönünden takip sonrası aynı koşullarda devamına, fazla istemin reddine,
Kabul edilen alacağın %20’si oranında 9.014,55-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 6.659,45-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 8.600,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti, 277,95-TL posta ve talimat masrafından ibaret yargılama giderinin davanın red-kabul oranına göre hesaplanan 368,73-TL’si ile 1.304,92-TL harcın toplamı (35,90 TL başvuru harcı+1.269,02 TL peşin harç) 1.673,65-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
6-Alınması gerekli 3.078,91-TL karar ve ilam harcından 1.269,73-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.809,18-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.23/10/2020

Katip …

Hakim …