Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/330 E. 2021/614 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/330 Esas
KARAR NO : 2021/614

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/04/2018
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:11/10/2016 tarihinde eşi … adına trafikte kayıtlı ve sürücü … yönetimindeki … plakalı araç ile … İlinden … istikametine Tem Otoyolunda orta şeritte seyrederken, … dağı … İli hudutları içerisinde şoförün dikkatsizliği, yol ve trafik şartları neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybederek gidişe göre yolun solunda bulunan oto korkuluklarına aracın sol ön kısımları ile çarparak, 50 metre savrulduktan sonra yolun sağında bulunan oto korkuluklarına çarptığını, yoldan çıkarak, 10 metre yükseklikten düşerek toprak alanda durması sonucunda, eşim …, oğlum … ve şahsım yaralandığını, Kazaya karışan araç davalı sigorta şirketince 105504 nolu acente tarafından … poliçe no ile motorlu kara taşıtları zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigorta yaptırıldığını, arz ve izah ettiğim sebeplerden dolayı; dava masraf ve harç karşılayacak maddi durumum bulunmadığından şahsımın dava harç ve masraflarından muaf tutulmam için adli müzaret talebimin kabulüne karar verilmesini; davalı ile muhakemenizin icrası ile uğradığım kaza sonucu %54 oranında iş ve güç kaybına uğradığımdan, fazlaya İlişkin hakkımız saklı tutarak şimdilik 50.000.ooTL belirsiz alacak davasında 50.OOO.ooTL maddi tazminatın davalıdan kaza tarihi olan 11/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak tarafıma verilmesini; ileride tutacağım avukatlık ücreti ile mahkeme masraflarının davalıdan alınarak şahsıma verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde … nolu , 27.05.2016-27.05.2017 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet (trf) sigorta poliçesi ile sigortalandığını, Müvekkil şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, Yaralanma ve ölümlerde poliçe kişi başına azami teminatı : 310.000-TL olduğunu, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun adli tıp kurumu 3.ihtisas dairesi tarafından yerine getirilmesi gerekmektiğini, davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından mahkememize sunulan 13/08/2020 tarihli adli tıp raporu ile özetle: ”… kızı 1963 doğumlu …’ın 11.10.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliği, Kulak Burun Boğaz; G – Çiğneme Yutma %30.0 kişinin özür oranı olduğuna göre, Kişinin tüm vücut engellilik oranının %30.0 (yüzdeotuznoktasıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği” mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 01/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle:Tüm delillerin hukuki münakaşası, her türlü hukuki tavsif, tarafların, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer istemleri ile İİK Md. 67/2 kapsamına giren taleplerin takdiri ve nihai kararı tamamıyla Yüce Mahkemeye ait olmak üzere; dosya içeriğinin, dosya incelemesi kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi sonucunda yukarıda açıklanan nedenlerle;
KUSUR; … plaka sayılı otomobilin sürücüsü … asli ve tam (94100 oranında) kusurludur.
SİGORTA POLİÇESİ; … plakalı 1991 model … tipi hususi aracın, dava dışı … (davacının mirasçısı) adına tescilli olduğu, sigortalı / araç malikinin 27.05.2016/2017 vadeli olarak … numaralı ZMMS poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edildiği, sigorta şirketinin sorumluluğunu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti 310.000,00 TL ile sınırlı olduğu,
GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK VE SÜREKLİ MALULİYET ORANLARININ TESPİTİ; 27.07.2020 tarih 976 sayı 10107 Karar numaralı Adli Tıp Kurumu- 2. İhtisas Kurulu Tarafından düzenlenen raporda; 06.01.1963 doğumlu …” ın11.10.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı RG’ de yayımlanan Özürlülük Ölçütü ve Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının 4 30.0 (yüzde otuz nokta sıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği,
11.10.2016 Kaza Sonrası 25.03.2020 de Hayatını kaybeden … ‘ ın Maddi Zararı;
-4 ay/120 gün geçici iş göremezlik zararının; kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 4.834,23 TL olduğu, SGK tarafından herhangi bir ödemenin olmadığı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6271 E., 2020/8104 K. 03.12.2020 tarihli kararı dahilinde davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğundan söz edilebileceği,
-%30 oranında tüm vücut fonksiyon kaybı; oranı dahilinde ve kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 25.03.2020 vefat tarihine kadar olan sürekli maluliyet zararının ise 17.660,52 TL olduğu,
-…’ın toplam maddi zararının 22.496,75TL olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen ZMMS sigorta poliçesi limitleri dahilinde bulunduğu,…tarih … yevmiye numaralı … 28. Noterliği tarafından düzenlenen “Mirasçılık Belgesi” dahilinde değerlendirildiğinde, müteveffa …” ın terekesinin 20 pay olarak kabul edildiği; 5/20 payın eşi … “a ait olduğu;…” ın maddi zararı 22.496,75 TL” nin 5/20’si 5.624,20 TL talep edebileceği, 3/20 payın oğlu … *a ait olduğu; …” ın maddi zararı 22.496,75 TL” nin 3/20’si 3.374,51 TL talep edebileceği, 3/20 payın oğlu … *a ait olduğu; …” ın maddi zararı 22.496,75 TL” nin 3/20’si 3.374,51 TL talep edebileceği, 3/20 payın oğlu … *a ait olduğu; …” ın maddi zararı 22.496,75 TL” nin 3/20 ‘si 3.374,51 TL talep edebileceği, 3/20 payın oğlu … *a ait olduğu; …” ın maddi zararı 22.496,75 TL’nin 3/20 si 3.374,51 TL talep edebileceği, 3/20 payın kızı … ‘ya ait olduğu; …” ın maddi zararı 22.496,75 TL” nin 3/20 ‘si 3.374,51 TL talep edebileceği,
TEMERRÜT TARİHİ VE FAİZ; Dosyaya sunulan hasar dosyası belgelerinden davalı sigorta şirketine yazılı başvurunun yapılmasısonrası (tebliğ / kayıt tarihi okunammaktadır) sigorta şirketi tarafından maluliyet raporunun talep edildiği dilekçe tarihinin 15.12.2016 tarihli olduğu, ilk alınrak 96 30 luk raporun rapor tarihi 04.01.2017, ikinci rapor 96 54 oranındaki maluliyeti belirteren raporun ise 01.12.2017 tarihli olduğunun tespiti ile; Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarih 2019/40 E. 2020/40 Ksayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere, davalı sigorta şirketi yönünden temerrit tarihinin dava tarihi 13.04.2018 olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceğinin (sigortalı araç hususidir) tüm hukuki takdir ve değerlendirme elbette Yüce Sayın Mahkemeye ait olduğu, (Yargıtay Genel Hukuk Kanunun 1999/19-73 E. 1999/106 K. 17.02.1999 tarihli kararı gereği) ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, mütalaa edilmiştir.
Dava, 11/10/2016 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacının davalıdan maddi tazminat talebinden ibaret olduğu anlaşıldı.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 06/08/2021 tarihli dilekçesi ile özetle: Davacı vekili ile dava konusu olay ve poliçe sebebiyle tazmini gereken maddi zararları konusunda karşılıklı olarak sulhen mutabakata varıldığını, sulh protokolü uyarınca müvekkili şirket tarafından mutabık kalınan tazminat miktarı davacı vekili …’ ın ibranamede belirtilen banka hesap numarasına havale edildiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, davanın müvekkili şirket bakımından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememizin 28/09/2021 tarihli duruşma davalı tarafça sunulun sulh protokolü ve beyan dilekçesi uyarınca sorulması üzerine, “Biz davamızdan sulh nedeniyle hüküm verilmesini talep ediyoruz, yargılma ve vekalet ücreti talebimiz bulunmamaktadır” şeklindeki beyanı uyarınca tarafların huzurdaki dava yönünden davaya son veren taraf işlemi niteliği ile sulh oldukları anlaşılmıştır.
Bu nedenle HMK madde 331 kapsamında davacı vekili talebi de dikkate alınarak, dava açıldıktan sonra vaki sulh nedeniyle konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların yaptığı yargılama giderlerinin talep gibi ilgili taraf üzerinde bırakılmasına, lehe veya aleyhe vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-Sulh nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2- Harçlar Kanunu 22.maddesi uyarınca alınması gerekli 39,53 TL harcın peşin alınan 889,77- TL harçtan mahsubu ile, fazla alınan 850,24 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Tarafların talepleri dikkate alınarak vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/09/2021

Katip

Hakim