Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/315 E. 2022/338 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/315 Esas
KARAR NO : 2022/338

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2018
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı, davalı firmanın … Şubesi aracılığıyla 17.11.2017 tarihinde müşterisine 305 adet polar mont göndermek istediğini, davacının ticari faaliyeti kapsamında gönderdiği bu montlar davalı firmanın … şubesinde iki parça olacak şekilde paketlendiğini, davacının göndereceği ürünleri davalı firma şubesine teslim eden Murat Kaya’nm tanıklık beyanlarıyla da bu husus ortaya çıkacağını, müşteriye gönderilen ve iki parça halinde davalı firmaca çıkarılan montlardan 102 adedi müşteriye teslim edildiğini, 203 adedi ise davalı şirket sorumluluğundayken kaybolduğunu, davalı firmaya zarar ve ziyanlarının karşılanması adıma defaten sözlü ve yazılı olarak başvurular yapıldığını, ancak, davalı firma davacının zararını karşılamaya yönelik bir işlem tesis etmediğini, davalı firmaya … 57. Noterliğinden … tarihinde … Yevmiye numarası ile zararlarının tazmini adına ihtamame keşide edilerek davalıya süre verdiğini, iş bu ilitamame 19.03.2018 tarihinde davalı firmaya tebliğ edildiğini, Ancak davalının herhangi bir ödeme gerçekleştirmediğini, iş bu taşımaya ilişkin irsaliye seri/no; … olup kargo numarası: … olduğunu, kargonun çıkış merkezi …, Varış Merkezi de Arabayatağı olduğunu, davalı firma kayıtlarında da 2 parça olarak teslim alınan ürünlerin … çıkış biriminden … plakalı araçla … Transfer merkezine vardığını, buradan da …. plakalı araçla … Transfer Merkezine ulaştığını, bu aşamaya kadar okunan parça sayısı teslim edilen parça sayısı olan iki adet olduğunu, … Transfer Merkezi çıkış biriminden … plakalı araçla … 1 Transfer Merkezi varış birimine ulaşan kargo adedi (okunan parça sayısı) ise bir olduğunu, yine … Transfer Merkezi çıkış biriminden … plakalı araçla Arabayatağı son varış birimine ulaşan kargo adedi (okunan parça sayısı) da bir olduğunu, davalı şirket aracılığıyla müşteriye gönderilen montlarm birim fiyatı, faturalardan da açıkça anlaşılacağı üzere, 122-TL + %8 KDV olduğunu, davacının 305 adet polar mont, … – … adına gönderildiğini, davalı şirketin sistem kayıtlarının yanı sıra davacının müşterisi olan …’in tanıklık beyanlarıyla da kendisine kaç adet mal teslim edildiği ortaya çıkacağını, kaybolan ürünler adına maddi zararları ile yoksun kalman karlarının davalı şirketçe karşılanması gerektiğini, davalı şirketin iş bu % 100 kusurlu fiilinden dolayı davacının ticari itibarı zedelendiğini, müşteri portföyü de daraldığını, davacının manevi zararlarının da tazmin edilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL. maddi tazminat, 5.000 TL manevi tazminat ve haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren ticari avans faizi işletilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usule ilişkin itirazlarının olduğu dava dilekçesinin eklerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, huzurdaki davada davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığımı, davalı şirketin dava konusu kargo taşımasını yerine getirdiklerini, bu hususun kargo teslim formu ve davalı şirket kayıtlarıyla sabit olduğunu, davalı şirkete teslim edilen kargonun, alıcısının …-…’e imzası karşılığında usulüne uygun olarak teslim edildiğini, kargonun alıcısının imza atarak, imzalanan yerde yer alan “Gönderiyi Eksiksiz ve Hasarsız Olarak Teslim Aldım.” ifadesini kabul ettiğini, davacı tarafından süresinde bildirim yapılmadığını, davacının dava konusu kargoyu 17.11.2017 tarihinde davalı şirkete teslim ettiğini, davanın da 10.04.2018 tarihinde açılmış olduğu dikkate alındığında, davacının anılan düzenlemedeki süreler geçtikten sonra bildirimde bulunduğu görüldüğünü, davalı şirkete teslim edilen kargo içeriğinde davaya konu edilen emtianın bulunduğunu, bu emtianın davalı şirkete tam ve hasarsız olarak teslim edildiğinin davacı tarafça kesin delillerle ispatı gerektiğini, dava dilekçesinde davacı tarafından, davalı şirkete 305 adet polar mont teslim edildiği ancak teslim edilen ürünlerin, 102 adedinin alıcıya teslim edildiğini, 203 adedinin ise taşıma sırasında kaybolduğu iddia edildiğini, söz konusu paket içerisindeki emtianın ne olduğu hususu net bir şekilde tespit edilemediğini, bu nedenle öncelikle davacı tarafından kayıp olduğu iddia edilen kargonun içeriğinde gerçekten, bahsi geçen ve bedeli talep edilen ürünün bulunduğu hususu kesin delillerle ispat edilmesi gerektiğini, göndericinin ürün tesltmi sırasında gönderilenin cinsi, miktarı, niteliği gibi husustarı tam ve doğru olarak bildirmekle yükümlü olduğunu, davalı şirketin sorumluluğuna gidilmesi ihtimalinde talep edilebilecek tutarın gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutat ile sınırlı olduğunu, dava konusu olayda manevi tazminatın koşulları oluşmadığını, yukarıda açıklandığı üzere, davalı şirketin huzurdaki davada sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenle haksız ve mesnetsiz iddialarla açılan işbu davanın reddi gerektiğini talep etmiştir.
Dosya Mali Müşavir …’e ve …’na tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 07.02.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle ve sonuç olarak; “Taşıma ve lojistik tekniği açısından yapılan incelemede ,
Gönderen(Davacı ) ve taşıyıcı(davalı ) arasında oluşan taşıma sözleşmesinin amacı, taşınmasına karar verilen eşyanın taşıyıcıya teslim edildiği biçimde aynen alıcıya ulaştırılması olduğundan ,davalı taşıyıcının, taşıma işlemini yaparken gereken dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle, eşyanın kendine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen sürc içinde eşyanın uğradığı ziya ve hasardan davalı şirketin kendi adamlarının ve taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmesi sırasında fiil ve ihmallerinden kendi fiil ve ihmali gibi davalı şirket yeni TTK’nın 879. madde hükmü gereğince sorumlu olduğu lojistik ve taşıma hukuku tekniği açısından değerlendirilmiş olup, davalı taşıyıcının sorumluluğunu ortadan kaldıran nedenlerin gerçekleştiğini yasa kuralı gereğince dava dosyası içeriğinden ispat edemediği gibi davalının bu yönde savunmada da bulunamadığı, kamera kayıtları vs delillere dayanmadığı, taşıyıcı olarak teslim aldığı mallara çekince koymadığı, taşıma ve lojistik tekniği ve uygulaması yönünden değerlendirilmiş olup, davalının sorumluluğunu ortadan kaldıran nedenlerin var olduğuna ilişkin davalı tarafından TTK 878.maddesindeki nedenler davalı tarafından gerçekleştiğinin ispat edilip edilmediğinin hukuki değerlendirmesi mahkememize ait olduğuna,
Gönderinin tamamının zıya veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olmakla birlikte, 305 adet polar montun özellikleri ve numunesi bilinmediğinden, bu kadar malzemenin 100 desilik toplam iki koliye sığması hayatın olağan akışına aykırı olup olmadığının ,davacının polar montların bir birimin ağırlığının tespiti gerektiği, bu yönde numune örneği de bulunmayan polar montlar hakkırıda KG başına SDR hesabı şu aşamada yapılamadığı, bu nedenle taşıyıcının üst sorumluluk sınırının belirlenemediği,
Davada taşıma ve lojistik açıdan teknik değerlendirmede tereddüt yaratan husus, her ne kadar 2 paket toplamda 100 desilik ürün davadışı … …’e adlı kişiye gitmiş olduğu belirtilmekte ise de iki kolide kolilerden birinin 102 adet olanın teslim edilip geriye kalan diğer kolide bulunan 203 adet polarmontun bu desilik koliye nasıl sığdığı anlaşılamamış olup, tereddüt yaratan bu durumun davacı ve davalı tarafından aydınlatılması gerektiğine ,
Bu nedenle davacının örnek polar montun numune olarak mahkemeye sunarak ,heyete kargo taşımacılığında fiilen yükleme ve paketlemede çalışan kişinin dahil edilerek, 203 adet polar montun davacının belirttiği desilik kutuya sığıp sığmayacağının aydınlığa kavuşturulup kavuşturulmayacağının mahkemenin takdirinde olduğuna, dair rapor tanzim edilmiştir.
Dosya Mali Müşavir …’e ve …’na tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 24.06.2019 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda özetle ve sonuç olarak; “Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, dosya içeriği belge ve bilgilerin, muhasebe taşıma ve lojistik ve sigorta mevzuatı ve tarafların sunduğu deliller üzerinden yapılan incelemeler ve değerlendirmeler sonucunda oluşan görüş ve kanaatlerimizi belirtir işbu ek Rapor ile de kök raporda belirtildiği üzere, kök raporumuza itirazlar tetkik edilmiş ise de kök raporumuzu değiştirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, işbu ek raporla da Kök Rapor görüşümüz değişmemiş olup, değerlendirme ve araştırılması gereken noktalarda inceleme yapılması gerektiği, davacının talebi gibi davalı çalışanlarının da tanık olarak dinlenebileceği, yukarıda belirtilen noktalarda taşıyıcı tarafından sorumluluğunu ortadan kaldıran durum ispat edilememesi durumunda taşıyıcının sorumluluğu yoluna taşıma hukuku yönünden teknik olarak gidilebileceği, davalının Kök raporda ispata yönelik hiçbir delil ve belge sunmadan afaki itiraz ettiği anlaşıldığından taşıyıcının kurtuluş – karinesini ispat edememesi durumunda tazminat sorumluluğu kök raporumuzda açıklandığı şekilde olduğu” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosya Mali Müşavir Bilirkişisi … ve …’a tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 16.01.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle ve sonuç olarak; “A- Taşıma ve lojistik tekniği açısından yapılan incelemede, … (Davacı) ve taşıyıcı (davalı) arasında oluşan taşıma sözleşmesinin amacı, taşınmasına karar verilen eşyanın taşıyıcıya teslim edildiği biçimde aynen alıcıya ulaştırılması olduğundan, davalı taşıyıcının, taşıma işlemini yaparken gereken dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle, eşyanın kendine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen süre içinde eşyanın uğradığı ziya ve hasardan davalı şirketin kendi adamlarının ve taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmesi sırasında fiil ve ihmallerinden kendi fiil ve ihmali gibi davalı şirket yeni TTK’nın 879. madde hükmü gereğince sorumlu olduğu lojistik ve taşıma hukuku tekniği açısından değerlendirilmiş olup davalı aşıyıcının sorumluluğunu ortadan kaldıran nedenlerin gerçekleştiğini yasa kuralı gereğince dava dosyası içeriğinden ispat edemediği gibi davalının bu yönde savunmada da bulunamadığı, kamera kayıtları vs delillere dayanmadığı, taşıyıcı olarak teslim aldığı mallara çekince koymadığı, taşıma ve lojistik tekniği ve uygulaması yönünden değerlendirilmiş olup,
B- Davalının sorumluluğunu ortadan katdıran nedenlerin var olduğuna ilişkin davalı tarafından TTK 878. maddesindeki nedenler davalı tarafından gerçekleştiğinin ispat edilip editmediğinin hukuki değerlendirmesi mahkemenize ait olduğuna,
C- Gönderinin tamamının zıya veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olduğu,
F- İlgili maddeler gereğince 17.11.2017 tarihi itibarı ile taşıyıcının ödeyeceği tazminat tutarının 6.116,53TL ile sınırlı olduğu,
E- Davacı tarafından kaybolan montların bedelinin KDV Hariç 24.766 TL olduğu belirtildiği, ancak ilgili maddeler gereği taşıyıcının ödemekle yükümlü olduğu tazminat tutarının 6.116,53 TL ile sınırlı olduğu,
F- Dosyanın tetkikinden, … (20/11/2018 tarih 1 nolu celse): “Davacı mağaza işletiyor, kargo geldi, … isimli bir çalışan bir … Kargo çalışanı kargoyu teslim aldı, karşı taraf ödemeli olarak kargo gitti” demekte olup,
G- Davacı vekili ise 10.04.2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı, davalı firmanın … Şubesi aracılığıyla 17.11.2017 tarihinde müşterisine 305 adet polar mont göndermek istediğini, davacının ticari faaliyeti kapsamında gönderdiği bu montlar davalı firmanın … şubesinde iki parça olacak şekilde paketlendiğini, davacının göndereceği ürünleri davalı firma şubesine teslim eden …/” dır demekte olduğuna,
H- Bu durumda kargoyu … isimli … Kargo çalışanı mi kargoyu testim almıştır, yoksa davalı firma şubesine teslim eden Murat Kaya mı olduğu noktasındaki çelişkili beyanların giderilmesi gerektiği, Kanaatine varılmış olmakla, ” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosya Bilirkişi … ve …’a tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 25.01.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle ve sonuç olarak; ” Uyuşmazlığa konu davada 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulama alanı bulacağı, TTK m.875/1 atfı ile TTK m.882/1,2-b hükmü uyarınca davacı yanın davalı taşıyıcıdan 16,66 SDR (91,305,13 TL) talep edebileceği değerlendirildiği, Mali açıdan dava konusu ürüne ait fatura düzenlenmiş olmakla birlikte faturanın işletme defterine kaydının yapılmadığı görüldüğünden malın adet olarak miktarı, birim fiyatı ve toplam tutarının davacının beyanına göre doğruluğunun Sayın Mahkeme tarafından kabulü halinde davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 24.766,00 TL asıl alacak, 946,03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.712,03 TL alacaklı olacağı” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosya Mali Müşavir Bilirkişisi … ve …’a tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 27.12.2021 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda özetle ve sonuç olarak; Kök raporda TTK m.882 hükmüne göre Özel Çekme Hakkı (SDR) cinsinden hesaplamada 2 Kg x 8,33 Özel Çekme Hakkı SDR) x 5,4805 T – 91.305,13 TL olarak sehven Yazılmıştır. Maddi hatanın düzeltilmesi gerekmektedir. Meydana gelen kısmi zıyada TTK m.886/1 Uyarınca davalı taşıyıcının kasta değer Pervasızca bir hareketinden bahsedilemeyecegi, dosya içeriğinde aksine bir bilgi ve bulguya rastlanılmadığı görüş ve kanaati ile; TTK m.875/1 atfı TTK m.882/1,2-b uyarınca hasar tespitine gidilmesi gerekeceğinden, 2 parça kargodan kısmi ziyaya uğrayan 1 Parçanın bilinmesi gerekmektedir. İhtilaf konusu kargoya ait taşımaya ilişkin tek somut belge Taşıma İrsaliyesi fotokopisi olup, belgede kargonun 1 Parça ve 2 kg. miktarında olduğu, kargonun teslim alındığı (aksi ispat edilmekdikçe) hesaplanmaktadır.
Davalı taşıyıcının sorumluluk sınırı TTK m.882/1, 2-b hükmü gereği 2 kg/brüt*8,33 Özel Çekme Hakkı (SDR)= 16,66 SDR 16,66 SDR * 5,4805 TL = 91,30 TL olarak hesaplanmaktadır.
Davalı taşıyıcı, davacı taşıtandan emtia-kargoyu teslim alma aşamasında düzenlediği Taşıma İrsaliyesinde 1 parça olarak kayıt altına alınmıştır. Ancak davalının ekran çıktılarındaki kayıtlarında 2 Parça olarak görülmektedir. Somut delil olarak Taşıma irsa/iyesi dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekeceği, ekran çıktılarında Yazım hatası da olabileceği düşünülmekle birlikte, bu göreceli durumun nihai takdiri mahkemeye ait olup, kök raporda varılan sonuç ve kanaatimiz, sehven yapılan Özel Çekme Hakkı (SDR) hesaplamasının düzeltilmesi haricinde özü itibariyle muhafaza olunmaktadır.” şeklinde tespit edilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, taşıma esnasında gerçekleşen zıya nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına Kargo Taşıma İrsaliyesi ile Kargo Teslim-Tesellüm Formu, Elektronik Posta Yazışmaları, Ekran Kargo hareket Bilgileri ve taraflarca sunulan deliller değerlendirilmesi amacıyla dosya kapsamına celp edilmiştir.
Davalı tarafından taşıma ilişkisinin inkar edilmediği anlaşılmakla, dosya kapsamına göre, davacının …’da yerleşik dava dışı müşterisine davalı … Kargo… A.Ş. … şubesi aracılığı gönderilmek üzere, Zimmet Parça Sayısı; 1 parça, Zimmet Kg/Desi: 2 kg., Ana Hizmet: Standart Kargo olarak teslim ettiği, davalı taşıyıcı tarafından 17.11.2017 tarih, … no.lu Taşıma İrsaliyesi düzenlenerek kargonun teslim alındığı, dosya kapsamında taraflarca delil olarak dayanılan Taşıma İrsaliyesinde Alıcı Adı/Adresi/Tel No: … Tel No: … … olduğu, Teslim Alan/Kaşe imzası bölümünde … … kaşe ve imza bulunduğu, davacı tarafından düzenlenen 17.11.2017 tarih, … sıra no-lu İrsaliyeli Fatura’da ise, Miktarı: 305 ad. Malın Cinsi: Polar, Fiyatı: 122,00 Yekün: (KDV Dahil) 40.186,80 TL … … … olduğu Tespit edilmiştir.
Yine dosya kapsamına göre, davalı tarafından kargonun teslim alındığı, e-posta yazışmaları içerisinde bulunan Kargo Hareket bilgilerini içeren ekran çıktıları da incelendiğinde; … Taşıma İrsaliyesi Seri o.lu kargonun, 17.11.2017 tarihinde … acenteden çıkış yaparak … varış birimine oradan aynı tarihte Hadımköy Transfer, oradan da … Transfer noktasına 2 parça olarak aktarma edilmek suretiyle taşındığı, keza İrsaliye Arama ekranında gönderi/kargonun 2 paket olduğu; …, Arabayatağı Acenteler ve … Bölge Müdürlüğü Operasyon görevlileri arasında yapılan yazışmalarda, 50 desilik 1 paketin kaybolduğu, ancak bu kargonun kendi iç işleyişlerinde kaybolmaması gerektiği hususlarının yazışmalarda izlenildiği, kayıp 1 paketin bulunup bulunmadığına ilişkin bir bilgiye rastlanılmadığına ilişkin yazışmaların yapıldığı, tespit edilmiştir.
Somut ihtilafa uygulanması gereken hükümlerin tetkikinde, taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. Ancak, 6102 sayılı TTK 882. maddesine göre, 880. ve 881. maddeleri uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
Genel kural, taşıyıcının zıya ve hasardan sınırlı sorumluluğunun olduğu şeklinde ise de 6102 sayılı TTK’nin 886. maddesinde de taşıyıcının sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı haller düzenlenmiştir. Buna göre; zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879. maddede belirtilen kişiler, sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacaktır.
Somut davada, taraflar arasında kargo taşıma ilişkisinin varlığına yönelik bir çekişme ve ihtilaf olmaksızın; davacının taşıma irsaliyesinde yer almayan, ancak davalı iç yazışmalarında var olduğu ilişkin kayıtlar bulunan bir paketinin kaybolmasından kaynaklı sorumluluk rejiminin tartışılmasını gerektirmektedir. Öyle ki ilaveten Kargo Taşıma İrsaliyesi içeriğinde yer alan ürün 1 Parça ve 2 kg. Miktarında bir adet paketin taşınmak için taşıyıcıya verildiği, yine bir paketin de bu kez dava dışı kargo alıcısına teslim edildiği anlaşılmaktadır. Nihayeten kaybolduğu iddia olunan paketin içeriği noktasında da dosya kapsamı itibariyle netlik bulunmamaktadır.
Dosya kapsamında 3 farklı bilirkişi heyetinden rapor alınmış olup, dosya kapsamına ilk olarak rapor sunan bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 07.02.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda gönderinin tamamının zıya veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olmakla birlikte, 305 adet polar montun özellikleri ve numunesi bilinmediğinden, bu kadar malzemenin 100 desilik toplam iki koliye sığması hayatın olağan akışına aykırı olup olmadığının, davacının polar montların bir birimin ağırlığının tespiti gerektiği, bu yönde numune örneği de bulunmayan polar montlar hakkırıda KG başına SDR hesabı şu aşamada yapılamadığı, bu nedenle taşıyıcının üst sorumluluk sınırının belirlenemediği, belirtilmiştir.
Dava konusu olaya, emtia-eşyanın karayolu ile bir yurtiçi taşıması olduğu, dolayısıyla davada 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) Taşıma İşleri Eşya Taşıma, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunun (KTK) hükümleri uygulama alanı bulacağı anlaşılmakla, davalı taşıyıcı davacı taşıtandan, düzenlenen Taşıma İrsaliyesi içeriğine göre, 1 parça, 2 kg/desi miktarında standart kargoyu tam ve hasarsız teslim almış ve taşımayı takiben dava dışı gönderilen …-…’e teslim ettiği, dosyada mübrez Taşırna İrsaliyesi ve teslim- teseltüme ilişkin kaşe ve imzadan anlaşılmakta olup, kaybolan ikinci paketin irsaliye içeriğinde yer almadığı açıktır. İrsaliye içeriğinde yer almayan ve davacı tarafça dava konusu edilen paket hakkında söz konusu kargonun çıkış noktasından transfer noktaları dahil taşıma araçlarına 2 parça olarak sevk/yüklendiği davalı kayıtlarından anlaşıldığına göre, davacının içeriği noktasında net bir belirleme yapılamayan ve ihtilaflı olan bir paketinin davalı taşıyıcı tarafından kaybedildiği anlaşılmaktadır.
Bu noktada önemle belirtmek gerekir ki; dava konusu edilen pakete yönelik sevk irsaliyesi bulunmadığından irsaliyedeki miktar anlaşılamadığı gibi bu malların dava konusu mallar olup olmadığı da belli değildir.
Dosya kapsamında davalı taşıyan tarafından, TTK’nın 876. maddesi kapsamında, zararın, en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana geldiği yönünde bir ispat vasıtası sunulmadığı gibi böyle bir durumun olmadığı da dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı taşıyıcının dava konusu zarardan TTK’nın 875 ve 876. maddeleri uyarınca sorumlu bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı taşıyıcının 6102 sayılı TTK’nın 875 ve 879. maddeleri uyarınca eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından doğan zararlardan; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumlu olduğu da gözetilerek; içeriği belirsiz bir paket nedeniyle davacıya karşı sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
Davalının sorumluluk miktarını tespit yönünden ise, dosyaya sunulan 25.01.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda somut olay bakımından, davalı taşıyıcı, davacı taşıtandan emtia kargoyu Taşıma İrsaliyesinde her ne kadar 1 parça olarak belirtilmiş olmasına karşın 2 parça olarak taşıyıcının adamı tarafından teslim alındığı, davalının ekran çıktılarındaki kayıtların tespitleri kapsamında, çekişme konusu kargonun 2 parça olarak davalı taşıyıcı tarafından teslim alındığı ve 1 parça kargo-emtianın muhtemelen davalı yan aktarma merkezlerinde, ya da teslimatlar esnasında araçtan yola düşmesi vb. olası nedenlerle zıyar uğradığının kabulü gerekecektir. Zira yurtiçi kargo taşımalarında yoğunluk, iş yerinde adreslere teslimatlar esnasında sıkışıklık (yol-trafik, indirme vb) işin doğası gereği bu ve benzeri olaylarda kayıp durumlarının yaşandığı bilinmekle olduğuna yönelik sektörel değerlendirmeler mevcuttur. Bilirkişilerin sektörel değerlendirmeleri ve tanık anlatımları ve taraf delilleri değerlendirilmesi neticesinde, TTK 882.m. uyarınca taşıyanın sınırlı sorumluluğu esas ise de, TTK 886.m. uyarınca zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz. Somut olayda davacının kanuni deyim ile kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin varlığı, davacı tarafça ispatlanamamıştır. Bu nedenle de TTK’nın 880. maddesine göre, taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanacak olup, TTK’nın 882. maddesine göre de, gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881. maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olduğuna kanaat getirilmiştir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere kural sınırlı sorumluluk olup, davalı taşıyıcının sınırsız sorumlu olduğunun ispatı davacı tarafa düşmekte olup, dava dosyası içeriğinde bu yönde bir iddia ve delil bulunmamaktadır.
Nihayetinde davalı taşıyıcı tarafından içeriğini bilinemeyen bir paketin ziyaya uğratıldığı davacı taraf delilleri ve dosyada mübrez davalı taraf iç yazışmalarından ve bilirkişi tespit ve değerlendirmelerinde anlaşılmakta olup, davalı taşıyıcının bu haliyle sorumluluğun belirlenmesi gerekmektedir. 25.01.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda malın adet olarak miktarı, birim fiyatı ve toplam tutarının davacının beyanına göre doğruluğu kabul edilerek, davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 24.766,00 TL asıl alacak, 946,03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.712,03 TL alacaklı olacağı” şeklinde tespit yapılmış ise de mahkememizce, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin varlığı, tespit edilemediğinden, 6102 sayılı TTK 882. maddesine göre, 880. ve 881. maddeleri uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olduğu da gözetilerek bu hesaplamaya itibar edilmemiştir. Davacı tarafça dosya kapsamında meydana gelen zararın kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilemediğinden sorumluluğunun TTK’nın 882. maddesi uyarınca sınırlı sorumluluk kapsamında kaldığı kanaatine varılmıştır.
Yine 16.01.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda ise varsayımsal metod ile davacının iddia ettiği 203 adet polar montun tahmini brüt ağırlığı üzerinden taşıyıcının ödemekle yükümlü olduğu tazminat tutarının 6.116,53 TL ile sınırlı olduğuna yönelik tespit yapılmış olup, dava konusu edilen pakete yönelik sevk irsaliyesi bulunmadığından irsaliyedeki miktar anlaşılamadığı gibi bu malların dava konusu mallar olup olmadığı dahi belli olmadığından, bu hesaplamaya itibar edilmemiştir.
Nihayeten; dosyaya sunulan 27.12.2021 tarihli bilirkişi heyet ek raporunda da açıkça kabul olunduğu üzere, davalı taşıyıcının kendi kayıtlarına göre 2 paketi taşımak için teslim aldığı da anlaşılmakla, paket içeriği konusunda dosya kapsamında mahkememizce itibar edilebilir ve denetlenebilir bir delilin bulunmaması da göz önüne alınarak, taşıma irsaliyesinde taraflarca taşınması kararlaştırılan paket özellikleri dava konusu edilen paket yönünden de 2 parça kargodan kısmi ziyaya uğrayan 1 parçanın bu nitelik ve vasıfta olduğunun kabulü gerekmiştir. TTK’nın 875. maddesi uyarınca davalı taşıyıcının eşyanın ziyaı nedeniyle davacının uğradığı zarardan sorumlu bulunduğu, taşıyıcının TTK’nın 876. maddesi uyarınca sorumluluktan kurtulamayacağı, davacı tarafça dosya kapsamında meydana gelen zararın kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilemediğinden sorumluluğunun TTK’nın 882. maddesi uyarınca sınırlı sorumluluk kapsamında kaldığı anlaşılmakla, bu sınırın da dava konusu edilen paket yönünden de 2 parça kargodan kısmi ziyaya uğrayan 1 parçanın bu nitelik ve vasıfta olduğunun kabulü ile mümkün olduğu kanaati ile, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 91,30-TL’nin 17/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik istemin reddine, dair hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirme de ise, TTK.’nın 875/1. maddesi uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Ancak manevi zarar mal varlığında bir azalmayı değil, kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu manevi acı ve ızdırabı ifade eder.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir. Somut olayda da davacının, davalı taşıyıcıya teslim ettiği ve içeriği belirsiz taşınanı, müşterilerine zamanında teslim edilememesi nedeniyle ticari itibarının zedelendiğini ve manevi zarara uğradığını iddia etmiş ise de, her sözleşmeye aykırılık manevi tazminat gerektirmeyeceği gibi, davacı tarafça da meydana gelen olay nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiği de ispat edilememiştir. Bu itibarla mahkemece, TBK 58 maddesinde öngörülen manevi tazminat şartlarının somut uyuşmazlıkta oluşmadığı kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 91,30-TL’nin 17/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya yönelik istemin reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin reddine,
3-Kabul edilen dava değeri (91,30-TL) üzerinden alınması gereken 80,70- TL harçtan başlangıçta alınan 256,17 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla alınan bakiye 175,47-TL harcın talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
4-Alınması gerekli ve davacı tarafından mahsup edilen bakiye 80,70 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 116,60 TL harca ilişkin yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 265,60 TL posta, tebligat, 3.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.665,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 22,31 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 180,00 TL posta, tebligat, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.580,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.570,38 TL’ sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Maddi tazminat davasında davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 91,30-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat davasında davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Manevi tazminat davasında davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden kesin, reddedilen maddi ve manevi tazminat yönünden ise taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.26/04/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır