Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/298 E. 2019/412 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/298 Esas
KARAR NO : 2019/412

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 03/04/2018
KARAR TARİHİ : 09/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan şirketin ihyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının dava dışı … Tic. Ltd. Şti’nin ortakları olan … ve …’nün kızı olduğunu, şirketin yapılan tasfiye sonucunda terkin edildiğini, daha sonra şirket adına kayıtlı …’nde taşınmaz bulunduğunun belirlendiğini, bu durumda tasfiyenin eksik bırakılmış olduğunu ileri sürerek sözü geçen şirketin ihyasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; işlemlerin mevzuat çerçevesinde yapıldığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, tasfiye sonrasında ticaret sicilinden terkin edilen şirketin TTKm.547 hükmüne göre ek tasfiyesine ilişkin hükümden kaynaklanmaktadır.
Uyuşmazlık, somut olayda ek tasfiye suretiyle şirketin ihyasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Ek tasfiyesi talep olunan şirketin tasfiyesinin sona erdiği ve 09/04/2018 tarihi itibariyle sicilden kayden terkin olduğu, davacının terkin olan şirketin pay sahibinin mirasçısı konumunda bulunduğu açık olup, terkin kaydı bulunan şirket adına halihazırda kayıtlı taşınmaz bulunduğu ise gelen tapu bilgilerine göre tartışmasızdır.
6102 sayılı TTK’ nın ” Ek tasfiye” başlıklı m.547 hükmü: Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” şeklindedir.
Somut olayda davacının pay sahibi mirasçı konumunda bulunduğu, aktif sıfatının bulunduğu, ek tasfiyesi istenen şirketin terkin olduğu halde halihazırda adına gözüken taşınmaz bulunduğu, bu çerçevede tasfiye işleminin tam ve eksiksiz olarak gerçekleştirilmediği, bu şartlarda tasfiyenin tam ve eksiksiz sağlanması açısından halen şirket adına kayıtlı taşınmaz ile ilgili tasfiye işlemlerinin tamamlanması gerektiği, tasfiyesi eksiksiz tamamlanmayan şirketin ek tasfiyesinin kabulü noktasında kanunun aradığı zorunluluk halinin bu nedenle oluştuğu sonucuna varılmıştır.
Yapılan açıklamalar karşısında davacının davasının kabulüne, ihyası talep olunan …Tic. Ltd. Şirketi adına gözüken “…, … Köyü, Ada-Parsel:170/285 olan taşınmaz ile ilgili tasfiye işlemlerinin sağlanması açısından” … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı “… Ltd. Şirketi”nin ek tasfiye suretiyle ihyasına, şirketin son tasfiye memuru …’nün münferit ve yetkili tasfiye memuru olarak görevlendirilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının kabulüne,
İhyası talep olunan … Tic. Ltd. Şirketi adına gözüken “…, … Köyü, Ada-Parsel:170/285 olan taşınmaz ile ilgili tasfiye işlemlerinin sağlanması açısından” … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı “… Ltd. Şirketi”nin ek tasfiye suretiyle ihyasına,
Şirketin son tasfiye memuru …’nün münferit ve yetkili tasfiye memuru olarak görevlendirilmesine,
Kararın bir örneğinin ticaret sicil müdürlüğüne gönderilmesine, ve ilanına,
Davacı taraftan alınan peşin harcın mahsubu ile bakiye 8,50-TL harcın davalı tasfiye memuru …’den alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin ve ayrıca davacının harcadığı 140,10-TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
… Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan bu davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,
Kararın bir örneğinin ticaret sicil müdürlüğüne gönderilmesine, tescil ve ilanına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK.341.hükmü uyarınca İstanbul BAM nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/05/2019

Başkan
¸E-İmza
Üye
¸E-İmza
Üye
¸E-İmza
Katip
¸E-İmza