Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/279 E. 2019/659 K. 06.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/279 Esas
KARAR NO : 2019/659

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 06/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;17/12/2010 günü müvekkil … sevk ve idaresindeki … Plakalı motosikletiyle … sokak üzerinde seyir halinde iken … Caddesi kavşağına geldği sırada, sürücü … idaresindeki … Plakalı araçla çarpışması sonucu motosikletten düşerek ağır şekilde yaralandığını, kaza sonrası düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağında … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı K.T.K maddesinde belirtilen araçların hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmamak kuralını ihlal ettiğini ve kavşaklarda geçiş önceliğine uymama kuralını ihlal ettiği kanaatiyle görüş bildirildiğini, kaza sonrası … Hastanesine götürülen müvekkile acil müdahale edildiğini, raporda müvekkilin yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğunu, kişi üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı rapor edildiğini, müvekkilin taburcu olduktan sonra dahi uzun süre belli aralıklarla kontrolleri ve tedavisi devam ettiğini, davanın kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkilin uğradığı zararın tam ve kesin olarak tespitini, tespit sonucunda çıkacak miktar üzerinden harcın tamamlanması koşulu ve şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın (trafik kazasından doğan cismani zarar, iş gücü kaybı ve tedavi giderleri) avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi incelendiğinde sigortalı aracın karışmış olduğu kaza neticesinde yaralanan davacı tarafın 1.000,00-TL tazminat talebi ettiği görüldüğünü,sigorta bir zenginleşme aracı olmayıp sigorta şirketinin, sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limit meblağın tamamını değil, üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödemesinin esas olduğunu, yine gerçek zarar miktarının da mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, manevi tazminat talebinin teminat dışı olduğunu, manevi tazminat talebi … poliçe numaralı Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesinin teminat kapsamına girmediğinden ötürü müvekkil şirket yönünden reddini talep etme gereği doğduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla talep edilen hasar bedelinin bilirkişi marifetiyle tespitini talep ettiğini, ayrıca kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespiti ile kusur nispetinde hesaplama yapılmasını talep ettiğini, açıklanan nedenlerle, trafik kazasının 17.12.2010 tarihinde vukuu bulduğu gözetildiğinde dava zamanaşımına uğradığını, zaman aşımı itirazının incelenerek, 2918 Sayılı KTK. 109. Maddesi uyarınca iki yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, cevaplarının kabulü ile genel şartlara uygun olarak tüm hasar evrakları ile birlikte hasar başvurusu yapılması gerektiğini, başvurunun eksik evrak ile yapıldığı sonrasında ise evraklar tamamlanmadan dava açıldığı görüldüğünü, dava açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermemesi nedeniyle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle USULDEN REDDİNE karar verilmesini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın tamamen reddini, masraf, faiz ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesini, sigortalı araç sürücüsünün idaresinde olan aracın karıştığı kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının ve bulunuyor ise oranının tespiti için mahkemenizce bilirkişi atanmasını, tazminat hesabının sigortalısının kusur oranınca yapılması gerektiğini, müvekkil şirketin temerrüdü bulunmadığından faizin yasal faiz oranında ve dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yargılama devam ederken davacı vekili 14/06/2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili 14/06/2019 tarihli dilekçesi ile feragata ilişkin beyanda bulunmuştur.
HMK’nun 307. Maddesinde düzenlenmiş olan feragat iki taraftan birinin netice-i talebinden vazgeçmesidir. Feragat davayı sona erdiren taraf işlemlerinden biri olup, davadan feragat edilmesi nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın; HMK’nın 307.maddesi gereğince Feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Peşin alınan 35,90-TL harçtan alınması gerekli 24,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 11,90 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerine bırakılmasına,
4-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda verilen karar kendilerine tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikte başka bir yer Mahkemesine verilecek usulüne uygun dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin ilgili dairesine gönderilmek üzere istinaf yoluna gidilebileceği belirtilerek usulen okunup anlatıldı.06/09/2019

Katip
¸E-İmza

Hakim
¸E-İmza