Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/275 E. 2019/686 K. 13.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/275 Esas
KARAR NO : 2019/686

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 13/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin havalandırma sistemlerine ilişkin hizmet sunan bir şirket olup borçlu/davalı ile aralarında ticari ilişkinin bulunduğunu, cari hesaba ilişkin 1.333,40-Euro alacak nedeniyle … 6. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak borcun likit olmasına rağmen borçlu kayıtlarında da görünmesine rağmen haksız ve kötü niyetli olarak borca ve yetkiye itiraz edildiğini, davalı tarafından takip sonrasında 13.03.2018 tarihinde müvekkil şirkete 1.333,40 Euro ödemede bulunulduğunu, böylelikle davalının borcunu açık şekilde kabul ettiğini, ancak asıl alacağı ödeme yoluna giderek, sanki borcun feri’lerine ve vekalet ücretinden sorumlu değil gibi takibe itiraz ederek haksız yere takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini belirterek haksız ve hukuka aykırı itirazları sebebiyle takibi durdurarak müvekkili şirketi zarara uğratan davalı şirket aleyhine tüm dosya borcu üzerinden hesaplanacak % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacının iddiasının aksine davaya konu tutar bakımından herhangi bir borcu bulunmadığını, bilindiği üzere icra inkar tazminatının ancak takip konusu meblağın likit ve bilinebilir olduğu durumlarda ve takibin yasal koşullarda yapılması durumunda talep edilebileceğini, ancak somut olayda usul ve yasaya aykırı şekilde tesis edilmiş bir icra takibi bulunduğunu, müvekkili şirketin bir borcu bulunmadığından takibin haksız olduğu, bu itibarla icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini, bu nedenle haksız davanın reddine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında fatura alacağına ilişkin açık hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
… 6. İcra Dairesinin getirtilerek incelenen … Esas takip dosyasından tebliğ edilen ödeme emrine davalı borçlunun yasal sürede itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Taraf ticari defterleri üzerinde mali bilirkişi incelemesi yapılmış, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu 2017 yılında davacının davalıya düzenlediği 1 adet fatura olduğu, tutarının 1.333,40 Euro olduğu ve her iki tarafın ticari defterlerinde faturanın kayıtlı olduğu, davalının bu borcunu 13.03.2018 tarihinde (takip tarihi sonrasında) davacıya ödediğinin de taraf defterlerinde kayıtlı olduğu bildirilmiştir. Bilirkişi raporunda dava değeri olarak bilidirilen tutarın takip öncesi işlemiş faiz talebi olduğu yanılgısıyla takip öncesi işlemiş faiz hesabı yapılmışsa da, işlemiş faiz talebi olmadığından rapordaki hesaplama ve görüşe itibar edilmemiştir.
Davalı borçlu tarafından takibe itiraz dilekçesinde yetkiye itiraz edildiğinden de bahsedilmiş ise de yetkili yer belirtilmemekle usulüne uygun yetki itirazı olmadığından bu itiraza itibar edilmemiştir.
Dava konusu takipte işlemiş faiz talebi bulunmadığı, davalının takip konusu edilen asıl alacak tutarı olan 1.333,40 Euro borcu takip ödeme emri tebliğinden sonra haricen alacaklıya ödediği davacının kabulündedir. Davalı asıl alacak borcunu haricen ödemesine rağmen takibe itiraz ederek takibin durmasına sebep olmuştur. Böylelikle borcu kabul etmiş olduğu, davacının takip başlatmasına sebep olduğu anlaşılmakta olup, davacı takip alacaklısının takip fer’ilerini de (icra nispi vekalet ücreti, tahsil harcı, icra masrafı, takip sonrası faiz) talep hakkı bulunmaktadır. Ancak icra dairesi hesabına yapılmış ödeme olmadığından icra dairesinin tahsilat yapılmış gibi kapak hesabı yapıp borcun fer’ileriyle ilgili davalı borçluya muhtıra gönderme imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle Yargıtay 19. HD’nin emsal 2012/5424 E 2012/10365 K sayılı kararı ve aynı yöndeki Ankara BAM 27. HD’nin 2018/1195 E 2018/1180 K sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, aşağıdaki şekilde takibin (talep gibi) takip fer’ileri yönünden devamına karar vermek gerekmiştir. Ancak takipte takip sonrası avans faizi talep edilmiş ise de alacaklı alacağını yabancı para cinsinden talep şeklinde seçimlik hakkını kullandığından, isteyebileceği faiz türü 3095 sayılı Kanun 4-a maddesi gereği aynı cinsten yabancı para için 1 yıl vadeli mevduat hesabına Devlet bankalarınca uygulanan mevduat faizi olduğundan, ayrıca fatura alacağı KDV dahil düzenlenmekle faiz için tekrar KDV talebi yerinde görülmediğinden takip fer’ilerinin faiz ve KDV yönünden değiştirilerek hesaplanması şeklinde hüküm kurulmuştur.
İcra inkar tazminatı ise İİK madde 67 uyarınca takip konusu yapılan alacağa haksız itiraza ve bu itirazın mahkemece iptaline bağlanmış bir hukuki sonuç olmakla, takip fer’ileri yönünden icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğinden, davacının bu yöndeki talebi reddedilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Ayrıntısı Gerekçeli Kararda Açıklanacağı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … 6.İcra Müdürlüğü … esas takip dosyasına vaki itirazının takip fer’ileri yönünden iptaline, takibin sadece takip fer’ileri yönünden ve avans faizi yerine 3095 Sayılı Kanun 4/a maddesi faizi uygulanmak şartıyla, ayrıca faize KDV hesaplanmamak şartıyla devamına,
Yasal koşullar oluşmadığından icra inkâr tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gereken harç 77,47-TL olup, peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 41,57-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 77,00-TL, posta ve tebligat masrafı 79,25-TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 856,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 1.131,74-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.13/09/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸