Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/252 E. 2021/371 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/252 Esas
KARAR NO : 2021/371

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/03/2018
KARAR TARİHİ : 02/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sahibi bulunduğu … plakalı aracın davalı sigorta firmasından … poliçe numarası kasko sigortası bulunduğunu, söz konusu aracın 13/09/2017 tarihinde kazaya karışması neticesinde hasar meydana geldiğini, hasara ilişkin davalı nezdinde açılan … nolu hasar dosyası poliçe genel şartları 5.8.md. uyarınca fazla taşıma yapıldığı gerekçesi ile ödemesinin haksız olarak reddedildiğini, davalı aleyhine başlatılan … 9. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu, davalının itiraz dilekçesinde müvekkilinin aracının tonaj aşımı olmasını bahane göstererek ödeme yapmadığını beyan ettiğini ancak itirazını ve gerekçesini kabul etmenin mümkün olmadığını, söz konusu kazaya sebep olan şeyin fazla tonaj değil sürücü hatası olduğunu, icra takibine yapılan itirazın tamamen yasal dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının asıl alacak üzerinden %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından başlatılan icra takibinin ve akabinde açılan iş bu davanın açıkça kötü niyetli olup hukuka ve yasal düzenlemeye aykırı olduğunu, sigortalı aracın karıştığı kazada davacı şirketin tam kusurlu olduğunu, davaya konu kazanın müvekkili şirket tarafından sigortalanan … plaka sayılı aracın tonaj ağırlığının belirtilen sınırlardan yüksek olması, aracın bakımsız olması ve bu nedenle sürücünün fren yapmasına rağmen durmayarak önündeki araca çarpması nedeniyle oluştuğunu, davacı şirketin kendi kusuru ile araca yasal düzenlemede belirtilenden fazla yük yüklemesi nedeniyle meydana gelen kazadan müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı şirketin poliçe kapsamında yer almamasına rağmen kazanç kaybı talep ettiğini, ”Sigorta Konusu ve Kapsamı Klozu” incelendiğinde kazanç kaybının bu kapsamda sayılmadığının görüleceğini, hal böyle iken davacı şirketin kazanç kaybı talebinde bulunmasının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca kazanın zaten davacı şirket kusuru nedeniyle oluştuğunu, davacı şirket tarafından müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davacının haksız ve kötü niyetli davasının tümden reddine, davacı aleyhine davaya konu alacağın %20′ sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 9. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası, kasko sigorta poliçesi, hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, İTÜ Makina Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mak. Y. Müh. …’ e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 22/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; ”…Davacı şirket adına kayıtlı … plakalı çekici araç sürücüsü …’ un kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, dava konusu araçta parça onarımı ve işçilik göz önüne alınarak yapılan ekspertiz sonucunda 136.736,43 TL tutarındaki hasarın kadri marufunda olduğu, parça ve işçilik bazında bakıldığında kalemlerin kaza ile uyumlu ve kaza tarihi itibariyle piyasa rayicine uygun olduğu, onarım bedeli aracın kazadan önceki rayiç bedeline (150.000,00 TL) yakın olduğundan tam zıya (pert total) kabul edilebileceği, sigortalı aracın hasarlı vaziyetteki değerinin 48.199,00 TL alınabileceğinden zarar tutarının 101.801,00 TL olacağı ve davalı tarafın %100 kusur oranına isabet eden 101.801,00 TL bedelin tamamından sorumlu olacağı…” mütalaa edilmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesi kapsamında davalının pert total bedeli ve kazanç kaybından kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirkete ait … plaka sayılı aracın kasko sigorta sözleşmesi kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, sigortalı aracın poliçe süresi içinde iken 13/09/2017 tarihinde trafik kazasına karıştığı ve hasara uğradığı, davacı tarafından pert total bedeline ve kazanç kaybına yönelik olarak dava öncesinde sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunulduğu, ancak davalı sigorta şirketinin kasko sigortası poliçe genel şartları 5.8.maddesi uyarınca aracın ruhsatında belirtilen taşıma haddinden daha fazla yük taşınması sebebiyle istiap haddinin aşıldığını ve zararın teminat dışında olduğunu belirterek ödeme yapmadığı, davacı tarafından başlatılan takibe aynı nedenlerle itirazda bulunulduğu, bunun üzerine davacının itiraz üzerine duran takibe devam edilmesi ve alacağın tahsiline yönelik işbu davayı açtığı anlaşılmıştır. Davacı, trafik kazanın sürücü hatasından meydana geldiğini, kasko sigorta poliçesi kapsamında pert total bedelinin ve kazanç kaybı zararının davalı sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini ileri sürerken, davalı sigorta şirketi trafik kazasında tonaj aşımı yapıldığını, istiap haddinin aşılması nedeniyle aracın frenleri tutmadığı için kaza meydana geldiğini, hasarın kasko sigorta kapsamı dışında olduğunu, ayrıca kazanç kaybının talep edilemeyeceğini savunmaktadır.
Uyuşmazlığın temeli, kazanın nedeni hakkında olup, özellikle kazanın sürücü hatasından mı yoksa istiap haddinin aşılması suretiyle mi meydana geldiği, ayrıca kazanç kaybı zararının kasko sigortası kapsamında davalı sigorta şirketinden talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Kazanın oluş nedeni ve hasara ilişkin uyuşmazlığın hâlli teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren bir konu olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Kazaya karışan aracın özellikleri, yük kapasitesi, teknik özellikleri, yolun durumu, kaza mahallinin özellikleri vs..kazanın oluş nedenin tespiti noktasında Mahkememizce öncelikle bu konuda uzman / öğretim görevlisi makine mühendisleri araştırılmış, dosya İ.T.Ü Makine Fakültesinde görevli Prof. Dr. …’ e tevdi edilmiştir. Bilirkişi 22/05/2019 tarihli raporunda; aracın saat 11.00′ deki yükleme işleminden sonra yaklaşık 25 kilometre ve 40 dk. boyunca trafikte yol aldığını, bu süre zarfında kazaya karışan sürücünün ifadelerinden aracın frenleri ve teknik aksamı konusunda herhangi bir olumsuzluk beyanın olmadığını / yaşnmadığını, kaza mahalli olan nokta ve öncesindeki yolda aracın fren izlerine rastlanılmadığı, yolda fren izlerinin bulunmadığı, ayrıca frenlerin patladığı / tutmadığı yönünde teknik bir tespit de olmadığını, aracın fazla yük taşıma nedeniyle frenlerinin tutmadığına ilişkin resmi memurlar tarafından tutulan bir tutanak veya bilgi dahi olmadığını, aksine aracın ruhsat kayıtlarında muayenesinin tam ve zamanında yapıldığının belirlendiğini, bu kapsamda davalı sigorta şirketinin ve ihbar olunanın aracın bakımsız ve frenlerinin fazla yük nedeniyle tutmadığına yönelik savunmalarının dosya kapsamındaki deliller bağdaşmadığından yerinde olmadığını, ayrıca kaza mahalli olan noktanın yokuş aşağı gidilen bir yer olmadığını, yük kaynaklı fren tutmama gibi bir durumun da söz konusu olamayacağını, aksine kaza mahallinin düz ve eğimsiz bir yol olduğunu, bu nedenle kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün aracının durumuna ve trafik şartlarına göre yeterli takip mesafesini koruyamaması, aracın hızını ayarlayamaması nedeniyle sevk ve idaresinde hatası sonucunda kazanın meydana geldiğini, bu nedenle ihbar olunan / kazaya karışan sürücünün 2918 sayılı KTK’ nın 52/1-b maddesi uyarınca asli ve % 100 oranında kusurlu olduğu bilimsel olarak açıklamıştır. Bilirkişi raporunun kapsamlı, gerekçeli, dosya kapsamındaki ifadeler, bilgi, belge ve delillerle uyumlu olması, aracın yükü, taşıma kapasitesi, teknik aksamı ve frenle ilgili bilimsel yönden yapılan açıklamaların detaylı ve uyuşmazlığı giderici mahiyette olması gözetilerek rapora itibar edilmiştir. Başka bir anlatımla, davaya konu trafik kazasının sürücü hatasından kaynaklandığı, kasko sigorta sözleşmesi kapsamında hasarın davalı sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiği, kazanın istiap haddinin aşılması suretiyle meydana gelmediği için sigorta şirketinin zararın teminat dışı olduğu yönelik savunmalarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Makine mühendisi bilirkişi raporunun devamında, kazaya karışan … plaka sayılı aracın dosyada bulunan resimleri, hasarlı kısımları, ekspertiz raporu, değişmesi gereken parçaların listesi ve fiyatları ile işçilik masrafları hesaplandığında, aracın tamir bedelinin rayiç değerine yaklaştığı, tamirinin objektif olarak ekonomik olmadığı, bu kapsamda ekspertiz raporundaki verilerin doğru olduğu ve zarar tutarına yönelik tespit edilen miktarların piyasa rayiçlerine uygun ve kadri maruf olduğu, açıklanan nedenlerle aracın pert total sayılması gerektiği ifade edilmiş, aracın kaza tarihindeki hasarız 2.el piyasa rayiç değerinin 150.000,00 TL, sovtaj değerinin ise 48.199,00 TL olduğu hesaplanarak pert total bedelini 101.801,00 TL olarak tespit etmiştir. Mahkememizce, rapordaki bu tespitlere yukarıda nedenleri gösterildiği üzere itibar edilmiş, trafik kazası nedeniyle aracın pert total olmasından ötürü aracın pert bedeli olan 101.801,00 TL’ nin temerrüt tarihinden (06/11/2017) itibaren takip tarihine kadar işlemiş 1.930,73 TL avans faizi (araç ticari olduğu için avans faizi hesap edilmiştir.) ile birlikte toplam 103.371,73 TL’ nin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiştir. Ancak, davacı icra takibinde aracın kullanılamaması nedeniyle kazanç kaybı tazminatının tahsilini talep etmiş ise de; taraflar arasında kasko sigorta sözleşmesinin akdedildiği, kasko sigortası genel şartları uyarınca kazanç kaybı zararının kasko poliçesi kapsamındaki teminatlardan olmadığı, bu konuda taraflar arasında imzalanmış poliçe hükümlerine bakıldığında kazanç kaybına yönelik zararların ayrıca poliçe ile teminat altına alınmadığı, dolayısıyla kazanç kaybı zararının davalı kasko sigortacısından talep edilemeyeceği anlaşılmakla, davacının kazanç kaybı tazminatı talebinin reddine, ayrıca alacağın likit ve muayyen olmadığı, yargılamayı gerektirdiği sabit olduğundan davacının yasal koşulları bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davalının … 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 101.801,00 TL (… plaka sayılı aracın pert total bedeli) asıl alacak, 101.801,00 TL alacağa yönelik 06/11/2017 tarihinden 16/01/2018 takip tarihine kadar geçen süre için 1.930,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 103.731,73 TL üzerinden; takip tarihinden itibaren asıl alacağa (101.801,00 TL) avans faizi işletilmek suretiyle DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacının takip talebindeki kazanç kaybına yönelik talebinin REDDİNE,
3-Davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal koşullar oluşmadığından reddine,
4-Kabul edilen dava değeri (103.731,73 TL) üzerinden alınması gereken 7.085,92 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 2.902,73 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 4.183,19 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 2.902,73 TL peşin harç, 774,75 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.677,48 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.587,20 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
7-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (103.731,73 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 maddesi uyarınca belirlenen 13.804,51 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (136.610,19 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-3. maddesi uyarınca davanın kısmen reddine karar verilmesi nedeniyle hükmedilecek vekalet ücretinin davacı yararına tayin edilen ücreti geçmemek koşulu ile belirlenen 13.804,51 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/06/2021

Katip
(e-imzalıdır)

Hakim
(e-imzalıdır)