Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/226 E. 2021/600 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/226 Esas
KARAR NO : 2021/600

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/03/2018
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17.09.2015 tarihinde saat 01:00 -03:00 arasında müvekkilinin sevk ve idaresindeki motorsikleti ile arkadaşı ile işten eve doğru giderken plakası ve kimliği belirlenmeyen aracın sıkıştırması üzerine kaza yaparak ağır şekilde yaralandığını, bunun üzerine hastaneye kaldırılarak uzun bir süre tedavi gördüğünü, müvekkilinin hastanede uzun bir süre yattığını ve polis tarafından davacının dinlenmediğini, olayın araştırılmamış ve kaza tek taraflı olduğu şeklinde gerçeğe aykırı rapor düzenlendiğini, söz konusu kazanın polisin belirttiği şekilde meydana gelmediğini, polislerin olay sonrası gördüklerine göre yorum yaptıklarını, müvekkilinin ifade vermeyecek şekilde olmasına rağmen 6 aylık şikayet yokluğunda takipsizlik kararı verildiğini, dinlenecek olan tanık beyanlarından görüleceği gibi plakası ve kimliği belirlenmeyen aracın sıkıştırması sonucu müvekkilinin kaza yaptığını, bu nedenle kusurun kimliği ve plakası belirsiz araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu belirterek trafik kazasında yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan müvekkili için, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, şimdilik 500,00 TL tedavi ve bakıcı giderleri, 500,00 TL geçici iş göremezlik, 1.000 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının hesaplatılarak temerrüt tarihinden olmak üzere şimdilik 2.000,00- TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça, işbu davanın açılmasından önce müvekkili kuruma başvuru yapılarak açılan … sayılı hasar dosyası kapsamında soruşturma dosyası incelendiğinde; davaya konu Kaza Tespit Tutanağı ve tüm soruşturma dosyasına göre, 17.09.2015 tarihli kazanın meydana gelmesinde davacının %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazaya ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda davacı hakkında şikayet yokluğu sebebiyle Kovuşturmaya Yer Olmadığına İlişkin Karar verildiğini, soruşturma dosyasında davacının soyut ifadesinden başka hiçbir şekilde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın kazaya sebep olduğundan bahsedilmediğini, … Cumhuriyet Başsavcığılının … Soruşturma sayılı dosyasında verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığına İlişkin Kararda olayda meçhul bir araçtan bahsedilmemiş, davacının motosikleti ile seyir halinde iken refüje çarparak yaralandığının belirtildiğini, bu nedenle, davaya konu kazada davacı %100 kusurlu olduğundan ve kendi kusuruna dayanarak tazminat talep etme hakkı bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, yargılamaya devam edilmesi halinde, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin tespiti ve araç plakası ve sürücüsünün tespit edilemediğinin ispatı gerektiği, davaya Konu Kazanın Oluşumundaki Kusur Oranlarının Tespiti içi dosyanın Adli Tıp kurumuna sevk edilmesini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak hazırlanmış sağlık raporu alınması gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiği, geçici iş göremezlik nedeni ile doğan zararlara ilişkin maddi tazminat talepleri teminat dışında olup müvekkili kurumun bu talepler nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, geçici işgöremezlik tazminatı trafik sigortası genel şartlarının a.2.d maddesindeki zarar tanımına girmediğini, geçici işgöremezlik tazminatının a.5 teki teminat türlerinde sayılmamış ve a.6.k maddesinde teminat dışı haller arasında dahil edildiğini, bu nedenle, geçici işgöremezlik zararından müvekkili kurumun sorumluluğunun bulunmadığını,davacının müvekkili kurumdan talep etmiş olduğu tedavi ve bakıcı giderlerine bağlı maddi tazminat isteklerinin reddi gerektiğini, davacının müterafik kusurunun varlığı halinde, bu husus da ayrıca indirim sebebi olacağını, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkile kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, Güvence Hesabı’nın sorumluluğu poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olacağını, davacı tarafın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talebinin haksız olup, müvekkili aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerekeceğini belirterek tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… Cumhuriyet Başsavcılığı … Sr. sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı,, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tıbbi tedavilere ilişkin tüm hastane kayıtları, … Devlet Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu Raporu, … Cumhuriyet Başsavcılığının KVYO kararı, sosyal ve ekonomik durum araştırma yazısı, … Hesabına 06/02/2018 tarihinde teslim edilen başvuru dilekçesi celp edilmiş, incelenmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından mahkememize sunulan 15/09/2020 tarihli adli tıp raporu ile özetle ve sonuç olarak; ”…Mevcut belgelere göre davacının 17/09/2015 tarihli trafik kazası sebebiyle 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında;
I. Zihinsel, Ruhsal, Davranışsal Bozukluklar, Geçici Fonksiyon Kaybına Neden Olan Ruhsal Hastalıklar, B- Beyin hasarı, işlevselliğe göre yapılan değerlendimede özürlülük oranı; %40,
II. Sinir Sistemi, Epilepsi, 3-Bazı günlük aktiviteleri engelleyen nöbetler, B. Sık; %40,
III. Santral ve Periferik Sinir Sistemi Hastalıklarına bağlı bozukluklar, ayakta durabilme, yürüme ve hareket bozuklukları, tablo 4.1’e göre özürlülük oranı; %80,
IV. Santral ve Periferik Sinir Sistemi Hastalıklarına bağlı bozukluklar, üst ekstremite bozuklukları, tablo 4.2a’ya göre özürlülük oranı; %45,
V. Santral ve Periferik Sinir Sistemi Hastalıklarına bağlı bozukluklar, anorektal sistem nörolojik bozukluk, tablo 4.3’e göre özürlülük oranı; %50,
VI. Santral ve Periferik Sinir Sistemi Hastalıklarına bağlı bozukluklar, üriner sistem/mesane fonksiyon bozukluğu 4.3’e göre özürlülük oranı; %40,
VII. Görme Sistemi, çift görmeye neden olan kalıcı ekstraoküler kas hareket kusuru, bir gözü kapamadan diplopinin önlenemediği durumlara göre özürlülük oranı; %30,
Balthazard formülü ile %(40-40-80-45-50-40-30)=%99 olduğu,
Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %99 (yüzdedoksandokuz) olduğu …” mütalaa edilmiştir.
Tanık … 10/06/2019 tarihli talimat duruşmasındaki beyanında: “Davacı taraf … ile aynı yerde kurye olarak çalışıyorduk, davacı kendisi kuryecidir, gece saat 01:00 ‘de işimiz bitinde kendisi de iş yerinden ayrıldı, o gecede kaza yapmış, kaza yaptığından kendisi tantunucide kurye olarak çalışıyordu, kaza ile ilgili görgüye dayalı bir bilgim yoktur dedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı … 17/09/2015 tarihinde saat 01:00 – 03:00 sıralarında işinden evine doğru motosikleti ile seyir halinde iken kaza mahalli olan noktaya geldiğinde plakası ve kimliği tespit edilemeyen bir aracın sıkıştırması sonucunda kaza yaptığını ve yaralandığını ileri sürerek maddi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı … Hesabı, trafik kazası gerçekleştikten sonra tutulan kaza tespit tutanağında ve yürütülen soruşturma dosyasında başka bir aracın sıkıştırması olayından bahsedilmediğini, kazanın tek taraflı olarak meydana geldiğini, aksinin davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini savunmaktadır.
Uyuşmazlığın temeli, trafik kazasının tek taraflı olarak ya da başka bir aracın sıkıştırması sonucunda meydana gelip gelmediği, bu hususta ispat yükünün öncelikle hangi tarafa düştüğü ve davalı … Hesabının sorumluluğu bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davaya konu trafik kazası hakkında tutulan Trafik Kazası Tespit tutanağında; davacı sürücü …’ ın … Caddesi … istikametinde seyir halinde iken Talatpaşa ayrımında kendi sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile kaza mahalli olan noktaya geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve orta refüje çarpması sonucunda tek taraflı ve yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği kayıt altına alınmıştır. … Cumhuriyet Başsavcılığının …Sr. sayılı dosyasında trafik kazası için mağdurun / davacının olay tarihinde motosikleti ile seyir halinde iken refüje çarparak yaralandığı, kazanın tek taraflı olarak meydana geldiği tespit edilmiştir. Görüleceği üzere, trafik kazasına yönelik yapılan soruşturmalar kapsamında kazanın tek taraflı olarak meydana geldiği, davacının iddialarının aksine soruşturma aşamasında kazanın vuku bulmasında başka bir aracın sıkıştırmasına yönelik herhangi bir bilgi, belge, kamera görüntüsü, tanık veya delil bulunmadığı anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, resmi görevliler tarafından tanzim edilen trafik kazası tespit tutanakları aksi ispat edilene kadar geçerli resmi belgelerdendir. Bu bakımdan tutanağın aksi ispat edilene kadar trafik kazasının tek taraflı olarak gerçekletiğinin kabulünün gerekeceği, kazanın başka bir aracın sıkıştırması sonucunda meydana geldiğini ispat yükünün davacının üzerinde olduğu konusunda duraksama yoktur.
Hemen belirtmek gerekir ki, davacı vekili dava dilekçesinde trafik kazası tespit tutanağının gerçeğe aykırı şekilde düzenlendiğini iddia etmiş, kazaya başka bir aracın sıkıştırması sonucunda meydana geldiğine yönelik olarak tanık deliline dayanmıştır. Bu doğrultuda; davacı vekili dosyaya tanık listesi sunmuş, tanık olarak … isimli kişiyi bildirilmiştir. Tanığın kaza hakkındaki beyanlarının alınması, kazanın oluş şekli ve özellikle davacı tarafın iddiaları kapsamında beyanlarına başvurulmuş, ne var ki tanık beyanında olay günü gecesi davacının iş yerinden gece saat 01:00 sıralarında ayrıldığını, bunun dışında “kaza ile ilgili görgüye dayalı bir bilgisinin olmadığını” ifade etmiştir. Bu halde, kazanın oluş şekli bakımından tutanağın aksinin ispat edilemediği açıktır. Başka bir anlatımla, davaya konu trafik kazasının kimliği ve plakası tespit edilemeyen başka bir aracın sıkıştırması sonucunda meydana geldiği davacı tarafça ispat edilememiştir. Öte yandan; trafik kazası tespit tutanağından görüleceği üzere; davaya konu trafik kazasının iki şeritli bölünmüş yolda ve gece saat 01:00 – 03:00 sıralarında meydana geldiği, hem yolun yapısı, genişliği, mevcut şerit sayısı hem de gece çok geç saatlerde vuku bulduğundan trafiğin çok fazla yoğun olmadığı bu zaman dilimi içerisinde ve yol şartlarında başka bir aracın sıkıştırması iddiası Mahkememizce hayatın olağan akışı çerçevesinde inandırıcı görülmemiştir.
Bu itibarla kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere, trafik kazasının tek taraflı olarak meydana geldiği, tutanağın aksinin / başka bir aracın sıkıştırması vakıasının davacı tarafından ispat edilemediği, kazaya tek taraflı olarak ve tamamen kendi kusuru ile sebebiyet veren davacının davalı … Hesabından tazminat isteminde bulunamayacağı, davalı … Hesabının davaya konu trafik kazası bakımından yasal olarak sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1,2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin dava değerini geçmemek koşulu ile belirlenen 2.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-HMK’ nın 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/09/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır