Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/212 E. 2021/27 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/212 Esas
KARAR NO : 2021/27

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında 03/03/2014 tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin sözleşmeye aykırı olarak süresinden önce bayilik sözleşmesini feshederek sözleşme ile belirlenen koşullara aykırı davrandığını, müvekkiline ait ”…” markasının da itibarının zedelenmesine sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kayıtlarının incelenmesinde davalıya kesilen en son mal alım faturasından geriye doğru bir yıl içindeki davalının satın alımının toplamda 83.388,00 TL olarak belirlendiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile 83.388,00 TL cezai şartın sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işleyecek yıllık %12 faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
… 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 03/12/2018 tarih, … Esas … Karar sayılı birleştirme kararı uyarınca dava dosyasınun mahkememizin iş bu dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Birleşen davada (… 5. ATM … Esas) davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki kapsamında 47.706,79 TL bedelli cari hesap alacağı doğduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine … 25. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile takibin … 25. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden devamına, borçlunun borca itirazının iptaline, davalı aleyhine alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada (… 5. ATM … Esas) davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın ve takibin yetkisiz yerde açıldığını, yetki itirazlarının bulunduğunu, borcun sebebinin takip talebinde bildirilmesi gerektiğini, davacıya herhangi bir borçlarının olmadığını, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 25. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası mahkememiz iş bu dosyası ile birleşen … 5. ATM … Esas sayılı dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede alacaklısının dosyamız davacısı …A.Ş., borçlusunun dosyamız davalısı … Ltd. Şti. olduğu, takip miktarının 47.718,23 TL olduğu anlaşılmıştır.
Birleşen davada (… 6. ATM … Esas) davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirketin bayilik sözleşmesi sırasında gösterdiği sorumsuz ve özensiz davranışlar sebebiyle yeni mağazaya ödenen 6 aylık kira ve zaruri giderlerin ticari faizi ile birlikte tahsilini, davalı şirketin bayilik sözleşmesi sırasında gösterdiği sorumsuz ve özensiz davranışları sebebiyle kaybedilen müşteri çevresi dolayısıyla yoksun kalınan karın ticari faizi ile birlikte tahsilini, bayilik sözleşmesinin haksız olarak feshedilmesi neticesinde müvekkili şirketin uğramış olduğu kazanç kaybının, tazmin edilmesi maksadıyla fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kaymak kaydıyla; 50.000,00 TL maddi tazminatın ticari faizi ile birlikte tahsilini, tüm yaşanılan kayıplar nedeniyle müvekkili şirketin piyasada sözünde durmayan, aldığı işi bitiremeyen bir firma olarak anılması ve piyasa değerinin müşteri nezdinde düşmesi sebebiyle 20.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada (… 6. ATM … Esas) davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından müvekkili şirket tarafından açılan … 2. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında aynı dava konusu ile ilgili olarak karşı dava açılmış olduğunu ve devam ettiğini açılan davada derdestlik itirazlarının olduğunu, bayilik sözleşmesinin davacı tarafından feshedildiğini, bayi olarak kullanılan yerin haber verilmeden kapatıldığını başka bir firmaya kiraya verdiğini, kiraya verilen yeni firmanın avizeci olmasına rağmen müvekkili şirkete ait tabelalar sökülmeden kendi tabelalarını bunun üzerine asıldığını, bu eylemlerin sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini gibi davacı müvekkiline ait “…” markasınında itibarının zedelenmesine sebebiyet verdiğini, davacının bayilik sözleşmesine aykırı davranması sebebi ile … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … ve … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi …E. Sayılı dosyaları ile dava açıldığını, bu davalardan … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan dava daha önce açılmış olduğundan iş bu dosya ile davalar arasında hukuki bağlantı olması sebebi ile bu dosya ile birleştirilmesini talep ettiği, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
SMMM Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 01/02/2019 tarihli bilirkişi raporu ile özetle: Davacı tarafın 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin e-defter beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde tasdik edildiği, 6102 sayılı TTK 64. Maddesi hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olup, kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunun tespit edildiği, davacı tarafın ticari defter ve cari hesap ekstresi incelemelerinde dava açıldığı tarihte davacı tarafın davalı taraftan 47.706,79 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafından dava dosyasına sunulan 26/05/2016 tarihli … nolu 42.480,00 TL tutarlı irsaliyeli faturanın fiyat farkı faturası olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinde ve cari hesap ekstresinde 01/10/2016 tarihinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından 31/10/2016 tarihinde … nolu fiyat farkı faturasına istinaden … nolu iade faturası düzenlendiği, davacı tarafın ticari defterlerinde ve cari hesap ekstresinde kayıtlı olduğunun tespit edildiği, dava dosyasında, davacı dilekçe ekinde sunulan cari hesap ekstresinde kayıtlı bulunan faturaların davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturalara konu malların davalı tarafa teslim edildiğine dair belge tespit edilemediği, davalı tarafın en son davacı taraftan mal alım tarihinin 13/01/2017 olduğu, bu tarihten sonra geriye doğru 1 yıl mal alımlarının toplamının 83.388,00 TL olduğunun tespit edildiği, ticari defterlerde ve cari hesap ekstresinde cezai şart alacağı ile ilgili kayıt tespit edilmediği, davalı tarafından adres değişikliğinin 11/04/2016 tarihinde yapıldığı tespit edildiği, bu tarihten sonra 83.388,00 TL cezai şart alacağına %12 işlenen faizin 18.614,94 TL hesaplandığı, davacının ticari defterlerinde ve cari hesap ekstresinde dava açıldığı tarihte davalı şirketten 47.706,79 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
SMMM Bilirkişi Hatice Baştürk tarafından mahkememize sunulan 16/09/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile özetle: Davacı tarafın 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde tasdik edildiği, 6102 sayılı TTK 64. Maddesi hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş olup, kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunun tespit edildiği, davalı tarafından dava dosyasına sunulan 26/05/2016 tarihli 0423178 nolu 42.480,00 TL tutarlı irsaliyeli faturanın davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından düzenlenen 31/10/2016 tarihli … nolu 42.480,00 TL tutarlı faturanın davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 20/02/2017 tarihinde davacı tarafından icra takibi başlatıldığında davalının ticari defterlerinde kayıtlı borç veya alacak bakiyenin bulunmadığı, cari hesap bakiyesinin kapandığının tespit edildiği, ticari defter incelemelerinde dava açıldığı tarihte davacı şirketin ticari defterlerinde ve cari hesap ekstresinde davalı şirketten 47.706,79 TL alacaklı olduğu ve davalı şirketin ticari defterlerinde ve cari hesap ekstresinde davacı tarafa ait kayıtlı borç veya alacak bakiyesinin bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 19/08/2020 tarihli bilirkişi raporu ile özetle: Asıl davada davacının cezai şart talebinin davacının dosya kapsamındaki mail yazışmalarına göre yeni iş yerinden haberdar olmasına rağmen adres değişikliği dayanak yapılan feshin haklı sebeplere dayanmadığından reddinin gerekeceği, asıl davada davalının cezai şart ödemesine kanaat getirilmesi halinde ise davacı lehine hükmedilecek 83.388,00 TL’ lik cezai şart ve %12 faiz üzerinden hesaplanan 18.614,94 TL işlemiş faizin davalı şirketin 2018 ve 2019 yıl sonu itibariyle verilen kurumlar vergisi beyannamelerindeki kendi özvarlıklarına göre mahfına yol açmayacağının belirlendiği, davalı şirketin birleşen davada davacı şirketten talep ettiği kazanç kaybının taraflar arasında geçerli sözleşme içeriğine uygun olmadığı, bayi (…) nin herhangi bir tazminat talep edemeyeceğinin sözleşmenin 16.6 maddesinde ifade edildiği nazara alındığında davalının birleşen davadaki kazanç kaybı tazminatı talebinin reddinin gerektiği, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda dahi davacının 2017- 2018 yılları karlarının sırası ile 3.896,69 TL ve 1.168,59 TL olduğu, yine 2019 yılı kurumlar vergisi beyannamesine göne Bayi …’ nın 2019 yılı karının vergi sonrasında 830,68 TL olduğu dikkate alındığında davacının 50.000,00 TL’ lik kazanç kaybı talebinin davalı (birleşen dava davacısı …) tarafından somutlaştırılmasının gerekeceği, birleşen itirazın iptali davası ile ilgili tarafların dosya kapsamında sundukları vesaikler ve beyanlara göre rapor içeriğinde açıklandığı üzere 20/02/2017 takip tarihi itibariyle davacının 5.226,79 TL alacaklı olduğu, davacının birleşen itirazın iptali davasında takip öncesi işlemiş faiz talebinden vazgeçtiği, davacının 47.706,79 TL’ lik talebi ile karşılaştırıldığında 42.480,00 TL’ lik fazlalığın olduğu, fazlalığın davalı tarafça kabulü yapılmayan 31/10/2016 tarih … nolu 42.480,00 TL’ lik iade faturasından kaynaklandığı, bu itibarla takibin 5.226,79 TL üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle 20/02/2017 takip tarihinden itibaren talep doğrultusunda davacı asıl alacağı 870,82 TL’ ye davacı talebi doğrultusunda 3095 sayılı kanun ile değişik 2.maddesi gereğince T.C. Merkez Bankası tarafından dönemde kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları (01/01/2017- 30/06/2018 arası %9,75; 01/07/2018- 31/12/2019 arası %19,50; 01/01/2020- 30/06/2020 arası %13,75; 01/07/2020 sonrası %10) üzerinden basit usulde (3095 sayılı kanunun m3) temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı, davacı tarafça talep edilen %20 oranında icra inkar tazminatının ve davalı tarafça talep edilen %20 oranında kötüniyet tazminatının mahkeme takdirinde olduğu, 31/10/2016 tarih … nolu 42.480,00 TL’ lik iade faturasının içeriğinin davalıya teslim edildiğine veya davalı tarafça kabulünün yapıldığının ispat edilmesi halinde ise hesaplanan takip alacağına iş bu fatura tutarının da eklenmesinin gerekeceği mütalaa edilmiştir.
Asıl dava, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle kararlaştırılan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Birleşen (…. 5. ATM … Esas) dava, … 25. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir.
Birleşen (… 6. ATM … Esas) dava, bayilik sözleşmesinin haksız bir şekilde fesih edilmesi sonucunda davacının uğramış olduğu maddi ve manevi zararların davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, taraf beyanları ve mevcut delilleri, … 25. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, yukarıda özetlenen bilirkişi raporları ile birlikte dosya içerisinde mevcut tüm belgeler değerlendirildiğinde;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
Davacı taraf dava dilekçesinde, davalı tarafla aralarında imzalanmış olan sözleşmenin, süresini belirleyemedikleri bir tarihte davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini ve sözleşmenin fesih başlıklı 16.1-2 maddesi uyarınca hesaplanan 83.388,00 TL cezai şart alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davacı, davalının davacıya haber vermeksizin sözleşmeye aykırı olarak bayi olarak kullanılan yeri kapattığını, anılan yeri başka bir kiracıya devrettiğini, davacının tabelalarının tahrip edildiğini ve itibarının zedelendiğini belirtmiş, davalının bayi olarak kullandığı mağazayı davacıya haber vermeden kapatmak suretiyle sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin, fesih başlığı altında düzenlenen 16.1 maddesinde, “Bayi’nin …’in yazılı izni ve onayı olmaksızın sözleşmeyi veya mağazayı devretmesi veya başka bir adrese taşıması” durumunda, davacı tarafça, yine sözleşmenin 16.2 maddesi uyarınca davalıdan cezai şart alacağının talep edilebileceği hususu kararlaştırılmıştır. Dosya kapsamında davalı tarafından yapılacak adres değişikliğine ilişkin davacı tarafça verilmiş bulunan yazılı izin veya onaya rastlanmamıştır. Ancak ; dosyada mevcut … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 22.10.2018 tarihli yazısına göre, davalı tarafından 11.04.2016 tarihinde adres değişikliği yapıldığı ve kararın 08.06.2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığı tespit edilmiştir. 01.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davalı tarafın davacı taraftan son mal alım tarihi ise 13.01.2017 tarihidir. Başka bir ifade ile, sözleşmenin davalı tarafça bayi kapatılmak/devredilmek suretiyle haksız olarak feshedildiğini ileri süren davacı tarafın, bu hususu bilmesine rağmen Türk Ticaret Kanunu’nun 18/3 maddesine uygun olarak fesih iradesini ortaya koymadığı ve ayrıca davalının adres değişikliğinden sonra 13.01.2017 tarihinde davalıya mal sattığı anlaşılmaktadır. Yine dosya kapsamında mevcut, taraflarca itiraza uğramayan mail içeriklerine göre de, -19.08.2020 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere- davalı tarafından yeni bir adreste faaliyete geçileceğinin 02.06.2016 tarihinde de davacının bilgisi dahilinde olduğu anlaşılmaktadır. Davalının sözleşmeye uygun olmadığını belirttiği davranışlarına uzun süre sessiz kalmak suretiyle taraflar arasındaki ilişkiyi devam ettiren davacı tarafça, sözleşme hükümlerine tekrar dönülerek, sözleşmenin 16.1/2 maddesi uyarınca cezai şart alacağı talebinde bulunulması Türk Medeni Kanunu’nun 2. Maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralıyla da bağdaşmamakla birlikte dosya kapsamıyla da uyumlu değildir. Açıklanan tüm nedenlerden dolayı sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
BİRLEŞEN … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
Asıl dava ve birleşen (aşağıda tartışılan) diğer dosyanın davalısı Elmina Mobilya.. tarafından açılan davada, davalı … tarafından taraflar arasındaki sözleşmenin haksız olarak feshedildiği belirtilerek bu kapsamda maddi ve manevi zararların tazmini talep olunmuştur.
Davalı …A.Ş’nin, bayilik sözleşmesi sırasında gösterdiği sorumsuz ve özensiz davranışlar sebebiyle yeni mağazaya ödenen kira ve zaruri giderlerin, kaybedilen müşteri çevresi dolayısıyla yoksun kalınan karın, bayilik sözleşmesinin haksız olarak feshedilmesi neticesinde davacı … Ltd. Şti’nin uğramış olduğu kazanç kaybının tazmin edilmesi maksadıyla maddi tazminatın ve davalının eylerimden dolayı davacının piyasada itibarının sarsılmasından ötürü manevi tazminatın davalıdan tahsili istenmektedir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların kayıt ve defterleri üzerinde uzman bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bu yönden sunulan bilirkişi raporları incelenip denetlenmiş ve bilahare tarafların bilirkişi raporlarına karşı itirazlarının cevaplandırılması açısından, bu yönden sunulan bilirkişi ek raporları da incelenip denetlenmiştir.
Yukarıda da belirtildiği üzere, taraflar arasındaki sözleşmenin 16.1 maddesi uyarınca davacı bayinin yapacağı adres değişikliği, davalının yazılı izni ve onayının varlığı halinde mümkündür. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davacının, davalının yazılı onayı/izni olmaksızın yeni bir adreste faaliyete geçtiği anlaşılmaktadır. Bu noktada -yukarıda açıklandığı üzere her ne kadar davalı tarafça adres değişikliğine uzun süre sessiz kalınmış ise de-, tarafların TTK’nın 18/2. Maddesinde düzenlenen basiretli tacir olma yükümlülüklerini yerine getirmediği anlaşılmıştır. Tacir olan davacı tarafın sözleşme kapsamında riziko analizi konusunda gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerekmektedir.Sözleşme kapsamında davalının yazılı onayını almaksızın adresini değiştiren ; dosyada mevcut, taraflarca herhangi bir itiraza uğramayan bilgi, belge ve fotoğraflara göre, davalının isminin yer aldığı tabela ile bayinin faaliyet gösterdiği eski adreste yer alan davalıya ait unsurlar bakımından gerekli dikkat ve özeni göstermeyen ; davalının sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını belirtmesine rağmen Türk Ticaret Kanunu’nun 18/3 maddesine uygun olarak fesih iradesini ortaya koymayan davacının, taleplerinde haklı olmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça 30.11.2017 tarihinde davalı tarafa gönderilen ihtarname içeriğine göre, sözleşmenin davalı tarafça feshedildiğinin şifahen taraflarına bildirildiği, bayilik sözleşmesi ve ilişkisi kapsamında davalı taraftan olan alacakların ödenmesi ile davalının edimlerinin 3 gün içerisinde yerine getirilmesinin talep olunduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça ihtarnamenin davalıya gönderilmesi tarihinden yaklaşık 1 yıl sonra -davalının davacı olduğu asıl dava ve birleşen diğer dosyada açtığı 07/03/2018 tarihli davalardan yaklaşık 7-8 ay sonra- 30.10.2018 tarihinde iş bu dava açılmıştır.Başka bir anlatımla, davalı tarafından sözleşme hükümlerinin ihlal edildiğinin davacı tarafından davalıya bildirilmesine rağmen, davacı, uzun süre sessiz kalarak taraflar arasındaki ilişkiyi devam ettirmiştir. Sonuç olarak, davacı tarafından taleplere dayanak olarak gösterilen ; taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uymayan davalının sorumsuz ve özensiz davranışları, davacının kaybettiğini belirttiği müşteri çevresi, davalı tarafından sözleşmenin haksız feshedildiği ve davalının davranışlarından ötürü davacının ticari itibarının sarsıldığı iddiaları dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre ispatlanamamış, bu kapsamda açılan davalar sübut bulmamış, açıklanan tüm hususlar ve sözleşme hükümleri bir arada değerlendirildiğinde davanın reddine karar verilmiştir.
BİRLEŞEN … 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça düzenlenen dava konusu faturalardan kaynaklı bakiye 47.706,79 TL’nin davalı tarafından davacıya ödenmediğinden bahisle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davacı tarafın incelenen ticari defterlerinde; davaya konu icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten talep tutarı olan 47.706,79 TL asıl alacak bakiyesinin kayıtlı bulunduğu, tarafların ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun olduğu, bu hususun bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edildiği,takibe dayanak faturaların davacı kayıtlarında yer aldığı, yukarıda özetlenen 16.09.2019 tarihli raporda belirtildiği üzere davalı tarafından dava dosyasına sunulan 26/05/2016 tarihli 0423178 nolu 42.480,00 TL tutarlı irsaliyeli faturanın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 31/10/2016 tarihli … nolu 42.480,00 TL tutarlı iade faturasının da yine tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 19.08.2020 tarihli raporda davalının davacıyla olan ticari ilişkisine ilişkin hesap ekstresini sunmadığı ve davacı tarafından düzenlenen iade faturasının davalı tarafça kabulünün yapılıp yapılamadığının tespit edilemediği belirtilmiş ise de, yukarıda özetlenen raporlarda belirtildiği üzere davacı tarafından düzenlenen 31/10/2016 tarihli … nolu 42.480,00 TL tutarlı iade faturasının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu,anılan raporda davacı tarafından düzenlenen iade faturasının davalı tarafça kabulünün yapılmış olması halinde davacının davalıdan asıl alacak bakımından takip tutarı kadar alacaklı olduğunun belirtildiği, bu açıdan dosya kapsamındaki raporların birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-823 Esas 2019/553 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere 6762 sayılı TTK’nın 84. Maddesi uyarınca hiçbir tacirin kendi defterine aleyhe kayıt düşmeyeceği, davalının düzenlemiş olduğu 26.05.2016 tarihli fiyat farkı faturasının dayanağının gerekçelendirilmek suretiyle davalı tarafça somutlaştırılamadığı, tüm bu hususların yanında, yukarıda da bahsedildiği üzere tarafların TTK’nın 18/2. maddesine göre basiretli bir tacir gibi hareket etmesi,sözleşme kapsamında riziko analizi konusunda gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiği, bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşmenin 18. maddesine göre davacının ticari defterlerinin taraflar arasındaki uyuşmazlıkta kesin delil teşkil edeceğinin kararlaştırıldığı, sonuç olarak davacının davalıdan 47.706,79 TL alacaklı olduğu ve davacının davaya konu icra takibinde dava konusu ettiği miktar kadar haklı olduğu anlaşılarak alacağın likit ve itirazın haksız olduğu da göz önünde bulundurulmuş ve davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 1.424,06 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.364,76 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacı … A.Ş.’ye iadesine,
3-Davacı … A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … Ltd. Şti. tarafından yapılan 1.850,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı … Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ ne göre hesap ve takdir edilen 11.640,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
-BİRLEŞEN … 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davacının tüm taleplerinin REDDİNE,
2-Maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 59,30 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.195,43 TL’ lik harcın maddi tazminat talebine tekabül eden 853,87 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 794,57 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacı … Ltd. Şti.’ye iadesine,
3-Manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 59,30 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 1.195,43 TL’ lik harcın manevi tazminat talebine tekabül eden 341,55 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 282,25 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacı … Ltd. Şti.’ye iadesine,
4-Davacı … Ltd. Şti. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı… A.Ş. tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Maddi tazminat talebi yönünden davalı … A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT 13/4 maddesine göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Manevi tazminat talebi yönünden davalı … A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT 10/3 maddesine göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
-BİRLEŞEN … 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davanın KABULÜ ile, … 25. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 47.706,79 TL yönünden aynı şartlarda devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan 47.706,79 TL’ nin %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken harç 3.258,85 TL olup, peşin alınan 814,72 TL’ nin mahsubu ile bakiye 2.444,13 TL harcın davalı … Ltd. Şti.’ den alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı … A.Ş.’nin yapmış olduğu 814,72 TL peşin harcın davalı … Ltd. Şti.’ den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 120,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı … A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 7.001,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/01/2021

Katip …

Hakim …