Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/208 E. 2019/589 K. 28.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/208 Esas
KARAR NO : 2019/589

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ : 28/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu … 24.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle öncelikle dava sonuna dek icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi, dava konusu takipteki çek nedeniyle müvekkilinin borcunun olmadığının tesbiti ile davalının takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava dilekçesinde icra daire numarası olarak 24 İcra Müdürlüğünün belirtildiğini, … 24. İcra müdürlüğünde anılan davalı borçlu hakkında bir icra takibi bulunmayıp aynı dosya numarası ile … 21. İcra Müdürlüğünde icra takibinin bulunduğunu, davacı tarafça müvekkiline karşı açılan davada diğer borçluları özellikle kendisinden sonra ciranta olarak bulunan …’ı davalı olarak göstermediğini, bunu kötüniyetli olarak yapmış olduğunu, müvekkili ile davacı arasında her hangi bir hukuki ilişki bulunmayıp aradaki hukuki ilişkinin davacının takibe mesnet çekteki cirosundan dolayı olduğunu, davacının takibe mesnet çekteki ciro ve ciroya konu hukuki ilişkiyi bertaraf etmek gaye ve amacı ile salt müvekkile yönelik huzurdaki davayı açmış olduğunu, … 21. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından da anlaşılacağı üzere, çekin müvekkiline ciro yolu ile dava dışı … tarafından teslim edilmiş olduğunu, davanın bu kişiye ihbarının gerektiğini, çekin karşılıksız çıkması nedeni ile de … 21. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatılarak borçlular hakkındaki takibin kesinleştiğini, müvekkilinin çeki cirantadan teslim almış olması ve davacı ile çekteki ciranta sıfatı dışında herhangi bir hukuki ilişkisi bulunmaması nedeni ile çekteki imzaya itiraz eden davacının bu itirazını ispat etmesi gerektiğini, bununla birlikte davacı tarafın kendinden sonra gelen ciranta ile var olan ilişkisini bertaraf etmek gayesi ile …’ ı dava dışı bıraktığını belirterek tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, kambiyo evrakında keşideci imzasının inkarına dayanan takip öncesi menfi tespit davasıdır.
… 21. İcra Müdürlüğünün … Esas takip dosyası getirtilerek incelenmesinde, … Şubesine ait, … seri nolu , 15/07/2017 keşide tarihli , keşidecisi davacı olan 50.000,00 TL bedelli çekin karşılıksız çıkması üzerine, çekteki ciro silsilesine uygun olarak hamil olan davalı tarafından başlatılan kambiyo evrakına özgü haciz yoluyla takibin kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacının ihtiyati tedbir talebi mahkememizce reddedilmiştir.
Dava, davalı vekilinin talebi üzerine çekin dava dışı cirantasına ihbar edilmiş, davacının tatbike medar imza örneği talimat yoluyla alınmış, takip dayanağı çek aslı ve davacının tatbike medar çek keşide tarihinden önceki ve yakın tarihli ıslak imzalı belge asılları getirtilmiş, 25/03/2019 tarihli celsede adli grafolog vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve davacı tarafa bilirkişi ücretini yatırmak üzere 2 hafta kesin süre verilerek kesin sürede bilirkişi ücreti yatırılmazsa bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ihtarı yapılmış, tutanağın duruşma günüyle birlikte tebliğine karar verilmiş, davacı vekilinin kabul edilen mazereti nedeniyle duruşmaya katılmamış olması dikkate alınarak duruşma zaptı ve ihtarlar davacı vekiline usule uygun tebliğ edilmesine rağmen bilirkişi ücreti verilen kesin sürede ve sonrasında da yatırılmamıştır.
Kesin sürenin niteliği ve kesin süreye uymamanın sonuçları HMK madde 94’te düzenlenmiş olup, 94/3 gereği kesin süre içinde yapılması gereken işlemi süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.
Davacı vekiline, dayandığı deliller kapsamında, delil avansı niteliğinde olan bilirkişi ücretini yatırmak üzere verilen kesin süre içinde yatırılmamasının yaptırımı HMK madde 324 uyarınca bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılma olup, bu hukuki yaptırım davacı tarafa açıkça tebliğ yapılarak bildirilmiş ise de gereği yerine getirilmediğinden, imza inkarına dayanan davada, dava dilekçesinde bildirilen deliller arasında imza bilirkişi incelemesi dışında delil bulunmadığından, bilirkişi incelemesi yapılamadığı için davanın ispatı da mümkün olmadığından, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda ayrıntısı ve gerekçesi açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.850,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
4-Davalı tarafından yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde davalı tarafa iadesine,
5-Alınması gerekli 44,40-TL karar harcının peşin alınan 853,88-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 809,48,TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/06/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸