Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/188 E. 2021/739 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/188 Esas
KARAR NO : 2021/739

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/02/2018
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Perşembe günü saat 17:20 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki, … adına tescilli, davalı … A.Ş. (eski … Sigorta A.Ş.) tarafından 11.11.2017-11.11.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı ZMS (Trafik) sigorta poliçesi ile ölüm ve sakatlık hallerinde-sağlık giderlerinde kişi başına azami 330.000,00 TL poliçe limiti ile teminat altına alınmış, davacı … (…) (1964)’un yolcu olarak bulunduğunu, …plaka numaralı, … marka, … tipinde, 2000 model, gri renkli hususi otomobil ile … ili, merkez ilçesinde bölünmemiş, 7 metre genişliğinde, iki yönlü, iki şeritli … devlet karayolunun sağ şeridini takiben … istikametinden … istikametine düz seyir halinde iken olay mahalli olan … köyü mevkiine geldiğinde karşı şeride girerek ön sol köşe kesimleri ile karşı yönden gelen, … istikametinden … istikametine düz seyir halinde olan sürücü … ’nin sevk ve idaresindeki, … adına tescilli, … Sigorta A.Ş. tarafından ZMS (Trafik) sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış, … (1979) ve … ’ın yolcu olarak bulunduklarını, …plaka numaralı, … marka, T… tipinde, 2008 model, beyaz renkli açık kasa kamyonetin sol yan arka kesimlerine çarpması, akabinde çarpışmanın şiddeti ile taşıtlardan kopan parçaların …plakalı otomobilin arkasında aynı istikamette düz seyir halinde olan sürücü …’nin sevk ve idaresindeki, … Tic. A.Ş. adına tescilli, … Sigorta A.Ş. tarafından ZMS (Trafik) sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış, … , …ve … ’in yolcu olarak bulunduklarını, … plaka numaralı, … marka, … tipinde, 2016 model, beyaz renkli husus otomobilin ön, köşe, ön cam ve sol ön kapı kesimlerine çarpması ve devamında taşıtların yol dışına çıkarak durmaları sonucu toplam üç taşıtın karıştığı trafik kazası meydana geldiğini, olay sürücülerden …, … ile yolculardan … (…), …, …’ın yaralanmaları ve taşıtlarda maddi hasar ile sonuçlandığını belirterek müvekkili …’ un geçirmiş olduğu kaza nedeni ile şimdilik 200,00 TL iş gücü kaybı maddi tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili sigorta şirketine yaptığı başvuruda gerekli evrakları tamamlamadığı için dava şartının gerçekleşmediğini, davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirkete ZMS ile sigortalı …plakalı araç ile … ve … plakalı araçlar arasında 14.12.2017 tarihinde trafik kazası gerçekleştiği, kazada yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, müvekkilinin poliçe limitleri dahilinde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu, yapılan taşımanın hatır taşıması olduğu, belli bir ölçüde hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, davacının kusura katılımı dikkate alınarak tazminattan indirim yapılmasını talep ettiklerini, kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinin hukuka aykırı olduğunu, davanın kısmi dava hükümlerine göre karara bağlanması gerektiğini diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numaralı dosyası, kaza tespit tutanağı, ZMMS poliçesi, hasar dosyası, davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tıbbi tedavilere ilişkin tüm hastane kayıtları, SGK ‘ dan rücuya tabi herhangi bir ödeme alınmadığına yönelik cevabi yazı, sigorta şirketine yazılı başvuru dilekçesi, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırma yazı cevapları, celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, kusur durumunun tespiti amacıyla Trafik Kazalarında Uzman Makina Mühendisi ve İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Üyesi … ve Aktüerya Uzmanı …’tan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 01/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “……plaka numaralı otomobilin sürücüsü …’un %100 (yüzde yüz) oranında tamamen asli kusurlu olduğu, ZMS (Trafik) sigortacısı davalı … A.Ş.’nin aynı oranda ve azami 330.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğu, … plaka numaralı kamyonetin sürücüsü …’nin kusursuz olduğu, … plaka numaralı otomobilin sürücüsü …’nin kusursuz olduğu, …plaka numaralı otomobilin kazazede yolcusu davacı … (…)’un kusursuz olduğu, hatır taşımacılığı unsurlarının oluşup oluşmadığı hususunun Mahkeme’ye ait olduğu, olayın meydana gelmesinde, yaralanma ile sonuçlanmasında, zararın doğmasında ve artmasında başkaca kusurlu kişi, kurum, kuruluş veya etkili faktör bulunmadığı, talebe bağlılık ilkesi gereği ve uyuşmazlık konularının tespitinde daimi maluliyet zararının talep edildiğinin belirtildiği dikkate alınarak davacının işgücü kaybı zararı kaza tarihinden itibaren alınmış olup, geçici iş göremezlik zararı hesaplanamayacağı, davacı … (…) ‘un 14.12.2017 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; Daimi /sürekli iş göremezlik- efor kaybının ise;“Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliği”ne göre; % 8 maluliyet oranı sonrası, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 62.338,84 TL olduğu,“Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”ne göre; %16,2 maluliyet oranı sonrası, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 126.236,15 TL olduğu,14.12.2017 kaza tarihi dikkate alındığında ZMMS teminat limitinin 330.000,00 TL dahilinde bulunduğu, 28.02.2018 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep edilebileceği…” mütalaa edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından mahkememize sunulan 05/08/2020 tarihli adli tıp raporu ile özetle ve sonuç olarak; “…Davacı … (…) ‘un 15.12.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %8 (yüzdesekiz) oranında olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğine oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 13/09/2021 tarihli bedel arttırım ve beyan dilekçesinde özetle; dava dilekçelerinde talep ettikleri 200,00 TL sürekli iş gücü kaybı olan maddi tazminat isteklerini HMK Madde 107/2 uyarınca 126.036,15-TL arttırarak toplamda 126.236,15-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
… ili … ilçesinde 14/12/2017 tarihinde saat 17:28 sıralarında, davalı … A.Ş.’ nin ZMMS sigortacısı olduğu …plaka sayılı aracın dava dışı sürücü …’ un sevk ve idaresinde bulunduğu sırada, sigortalı aracın … ilçesi istikametinden … ili istikametine doğru seyir halinde iken … Köyü mevkisine geldiğinde karşı şeride geçerek karşı yönden gelen ve … ilçesi istikametine doğru seyir halinde olan dava dışı sürücü …’ nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın sol arka ve yan kısımlarına kendi aracının ön kısmıyla çarpmak suretiyle trafik kazasının meydana geldiği, davacı …’ un …plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunduğu ve bahse konu trafik kazası nedeniyle yaralandığı anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde, …plaka sayılı sigortalı araç sürücüsü …’ un şerit izleme ve değiştirme kurallarına aykırı hareket etmesi nedeniyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 56/1-a maddesini ihlal ettiğinden asli ve tamamen kusurlu olduğu, trafik kurallarına uygun şekilde ve kendi şeridinde seyrine devam eden … plaka sayılı araç sürücüsü …’ nin ve sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’un kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, trafik kazasında sigortalı araç sürücüsü dava dışı … ‘ un %100 oranında kusurlu olduğu kanısına varılmıştır. Tarafların trafik kazasında kusur durumlarının tespitine yönelik olarak dosya, trafik kazalarında uzman Makina Mühendisi ve İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Üyesi…’ e tevdi edilmiştir. Mahkememizin kusur dağılımı yönündeki tespiti destekleyen ve benimseyen uzman bilirkişinin 01/09/2021 tarihli raporundaki tespitler, kazanın oluş şekli, davacının ihlal ettiği trafik kuralları, yasal geciktirici nedenler ve bilimsel yönden yapılan detaylı açıklamalar içeren kusur raporuna gerekçeli ve denetime açık olduğundan ayrıca itibar edilmiştir.
Davacının yaralanmasına ilişkin olarak görmüş olduğu tıbbi tedavilere yönelik tüm hastane kayıtları getirtilmiş, Adli Tıp Kurumu tarafından eksik olduğu belirtilen tıbbi kayıtlar için davacının muayenesi yaptırılarak ve Üniversite hastanesine sevki sağlanarak ikmal ettirilmiştir. Bu çerçevede, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 05/08/2020 tarihli raporunda davacının trafik kazasında yaralanması nedeniyle %8 oranında maluliyetinin oluştuğunu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren altı (6) aya kadar uzayabileceğini tespit etmiştir. Bahse konu Adli Tıp Kurumu raporu, kaza tarihi (14/12/2017) itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tanzim edildiğinden denetime açık ve yasanın gerektirici nedenlerine uygun olup, eldeki davada bu rapordaki maluliyet oranı esas alınmıştır.
Kusur durumunun tespit edilmesi ve maluliyetin tayininden sonra dosya, maddi tazminat hesabı yapılması için aktüerya konusunda uzman bilirkişi …’ a tevdi edilmiştir. Aktüer bilirkişi 01/09/2021 tarihli raporunda sürekli iş göremezlik zararının toplam 62.338,84 TL olarak hesaplamıştır. Aktüer raporun denetime elverişli olması, özellikle maluliyet oranın tespitinde kaza tarihinde yürürlükte bulunan ve somut olaya uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine (% 8 oranında) hesap yapılması ve hesaplamada güncel içtihatların ve Yargıtay uygulamasının takip edilerek TRH 2010 yaşam tablosunun ve prograssive rant formülüne göre hesaplama yapıldığından hüküm kurmaya elverişlidir.
Davacı vekili bilirkişi raporunda kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan ve somut olaya uygulaması mümkün görülmeyen Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca belirlenen maluliyet oranı ve tazminat miktarı üzerinden davasını ıslah etmiştir. Ancak; Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ve İstanbul BAM 8- 9. Hukuk Dairelerinin trafik kazaları hakkında hem maluliyet raporu tanziminde esas alınması gereken yönetmeliğin kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Yönetmeliğe göre tanzim edilmesi hem de aktüerya hesabında TRH 2010 yaşam tablosunun ve prograssive rant formülünün dikkate alınması gerektiği yönünde güncel içtihat ve uygulamaları dikkate alınmış, bu nedenle kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan ve somut olaya uygulanma kabiliyeti olmayan 03/03/2021 tarihli ATK maluliyet raporu ve 1,8 teknik faiz hesabına göre maddi tazminat takdir edilen 09/11/2020 tarihli bilirkişi raporu denetime elverişli görülmemiştir. Davacı somut olaya uygulanma imkanı bulunmayan yönetmelik ve maluliyet oranına gire davasını ıslah ettiğinden bu hususa ayrıca ve kısaca değinilmesi zorunluluk arz etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, 01/09/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyaya sunulduktan sonra 13/09/2021 tarihli rapora karşı beyan dilekçesinde daha önce yargılama aşamasında hiç ileri sürmediği ve cevap dilekçesinde de yer almayan “davacının emniyet kemeri takmadığı” savunmasını dile getirmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, basit yargılama usulüne tabi eldeki davada, cevap dilekçesinin verilmesi ile birlikte artık savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi mümkün değildir. Bu bağlamda, savunmanın genişletilmesi niteliğindeki bu beyanlar ıslah ve karşı tarafın / davacının açık muvafakatinin bulunmaması karşısında dikkate alınmamıştır. Kaldı ki, bir an için aksi düşünüldüğünde ileri sürülen bu savunma sebebine yönelik olarak davacının emniyet kemeri takıp takmadığı yönünde hiçbir delil de dosyaya sunulmadığından soyut nitelikteki bu iddia davalı tarafça zaten ispatlanamamıştır.
Davalı vekili, sigortalı araçta davacının hatır için taşındığını, bu nedenle tazminattan indirim yapılması gerektiğini savunmuştur. Bilindiği üzere, hatır taşımalarının bir menfaat karşılığı olmadığı, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nin 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması gerektiği hem öğretide hem de Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölenin karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumlarda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı … (…) ile sigortalı araç sürücüsü …’ un öncesinde karı – koca olup evli oldukları, trafik kazasına karışan …plaka sayılı aracın tarafların müşterek kızları olan … adına kayıtlı olduğu, bu bağlamda sigortalı araç sürücüsünün müşterek kızlarına ait araçla müşterek çocuklarının annesi olan eski eşini / davacıyı taşımasının ahlaki ödev kapsamında kaldığından somut olayda hatır taşımasının bulunmadığı belirlenmiştir. Nitekim; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/14223 E., 2018/8647 K. sayılı ilamında benzer şekilde “…Somut olayda; davalıya sigortalı araçta yolcu olan davacının, sürücü dava dışı …’ın eski eşi/ müşterek çocuklarının annesi olduğu görülmektedir. Araç sürücüsünün, müşterek çocuklarının annesini taşıması ahlaki bir ödevin ifası kapsamında olup, araç sürücüsünün davacıdan ücret talep etmesi hayatın olağan akışına aykırı olacağından belirlenen tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması doğru olmayıp yazılı gerekçe ile eksik tazminata hükmedilmesi isabetli olmamıştır…” denilmiş olup, bu halde somut olayda hatır taşımasının söz konusu olmadığı tereddütsüzdür. Öyleyse, hatır taşıması söz konusu olmadığına göre, davalının savunmalarının aksine tazminat tutarından hatır indirimi yapılmamıştır.
Davaya konu trafik kazasında sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması nedeniyle ZMMS sigortacısı olan davalının, sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limitleri dahilinde zarardan sorumlu olduğu, aktüer bilirkişi tarafından hesap edilen tazminat miktarının poliçe limitleri dahilinde kaldığı, davalı için temerrütün bilirkişi raporunda detaylı olarak vurgulandığı üzere dava tarihi itibariyle oluştuğu, ayrıca davacı ıslah dilekçesinde her ne kadar ticari faiz istemiş ise de; kazaya konu aracın işletenin tacir olmadığı, kaldı ki aracın ticari araç da olmadığı, o halde ticari faiz uygulanmasının mümkün olmadığı somut olayda yasal faiz oranın uygulanması gerektiği anlaşılmış davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın ıslah beyanları doğrultusunda KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacı … için 62.388,84 TL daimi işgöremezlik / maluliyet tazminatının dava tarihi olan 28/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Kabul edilen dava değeri (62.388,84 TL) üzerinden alınması gereken 4.261,78 TL harçtan başlangıçta peşin 35,90 TL ‘ nin ve 432,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan bakiye 3.793,88 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 467,90 TL peşin + ıslah harcı, 843,50 TL posta, tebligat, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.311,40 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.130,79 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 8.910,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-3. maddesi uyarınca davanın kısmen reddine karar verilmesi halinde davalı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin davacı lehine belirlenen vekalet ücretini geçemeyeceği koşulu ile belirlenen 8.910,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı,gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/11/2021

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır