Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/146 E. 2018/1012 K. 10.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/807 Esas
KARAR NO : 2018/1023

DAVA : Alacak (Bankacılık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2018
KARAR TARİHİ : 09/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın … Şubesi müşterisi olduğunu, hem TL hem de USD hesaplarının bulunduğunu, … Şubesi’ne ait … numaralı USD vadeli hesabına 18/05/2018 tarihinde 7.799,33 USD para yatırdığını, 24/05/2018 tarihinde saat:17:14 civarında kullanmış olduğu cep telefonuna davalı bankadan gelen bilgilendirme mesajı ile hesabındaki mevduatın mobil bankacılık yoluyla EFT yapıldığını öğrendiğini, bu mesaj dışında işlemler yapılırken davalı banka tarafından müvekkile başkaca bir mesaj gelmediğini, müvekkilinin bahsi geçen mesaj üzerine hemen bankayı arayıp yapılan EFT işleminin bilgisi dışında yapıldığını bildirerek işlemin iptalini talep ettiğini, müvekkilinin şube ile şifahi görüşmelerden bir netice alamayacağını anladıktan sonra 27/07/2018 tarihinde ilgili şubeye yazılı olarak müracaat ettiğini, daha sonra davalı bankanın genel müdürlüğüne 03/07/2018 tarihinde yazılı olarak mağduriyetinin giderilmesi talebinde bulunduğunu, davalı bankanın ise 04/07/2018 tarihinde konunun savcılığa intikal etmiş olması nedeni ile müvekkilinin talebini reddettiğini, müvekkilinin aynı zamanda … Cumhuriyet Başsavcılığı’na …soruşturma sayılı dosya ile şikayette bulunduğunu, müvekkilinin dava dışı bu şahsı tanımadığını, internet bankacılığı şifrelerini ve kullanıcı adını kimse ile paylaşmadığını belirterek, bankalar basiretli birer tacir olup aynı zamanda mudilerin parasını koruma ve aynen iade yükümlülüğü bulunduğundan bahisle, müvekkilinin bilgi ve iradesi dışında ve davalı bankanın özen yükümlülüğüne aykırı davranması nedeni ile 24/05/2018 tarihinde hesabından alınan 6.287,46 USD’nin bu tarihten itibaren işleyecek USD mevduatlarına kamu bankalarınca uygulanan faiz oranı ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davacı ile davalı arasında imzalanmış olan bankacılık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu kanaatiyle, (dava değerine göre yargılamanın basit yargılama usulüne tabi olduğu da gözetilerek) duruşma açılmaksızın dosya üzerinden karar verilebileceği anlaşılmakla, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın görev yönünden Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle, dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya bulunulan yer Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstinaf yasa yolu açık olmak üzere, tensiben karar verildi. 09/10/2018

Katip

Hakim