Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/124 E. 2019/266 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/124 Esas
KARAR NO : 2019/266

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2018
KARAR TARİHİ : 27/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkili şirketin sözde ciranta olarak göründüğü … A.Ş’nin … Şubesi’ne ait … no lu , 85.000,00 TL bedelli çekin davalı banka tarafından takasa sunulduğunu öğrendiğini, söz konusu sözde çekteki imzanın müvekkili firma yetkilisine ait olmadığını, mahkemece yaptırılacak imza incelemesinde de ilgili çekteki imzanın müvekkili şirkete ait olmadığının ortaya çıkacağını, imzası müvekkili şirket yetkililerine ait olmayan söz konusu çekin; davalının elinde bulunması ve karşı tarafça takibe konulması konusunda endişeleri olduğunu, bu nedenle, hakklarında herhangi bir takip açılmadan önce, işbu menfi tespit davasını açmak zorunluluğu doğduğunu, ilgili çekin takibe konu edilmesi halinde teminat karşılığı durdurulması için İİK 72/2 maddesi kapsamında tedbir talep edileceğini, ileri sürerek davanın kabulü ile müvekkili şirketin, … A.Ş… Şubesi’ne ait 1006846 no lu , 85.000,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının TESPİTİNE ve müvekkili şirkete karşı dava konusu çeke ilişkin icra takibi açıldığı takdirde davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Dava konusu olayda müvekkili banka’ya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili bankanın işleminin usul ve hukuka uygun olup dava konusu olayda kendisine husumet yöneltilmesi de mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu olayda müvekkili banka’ya kusur ve sorumluluk atfedilebilmesinin mümkün olmadığını, dava türü itibariyle müvekkili banka’nın borçlu sıfatı bulunmayan bir durumda menfi tespit davasının davalısı olabilmesi mümkün olmadığını, dava konusu olay bakımından davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, dava konusu olayda; müvekkili banka takas bankası sıfatını haiz olmakla; dava konusu çekin ibrazı üzerine takas merkezi aracılığıyla çek görüntüsünü muhatap banka ile paylaşmış ve yönlendirmeleri üzerine işlem yaptığını, davacı işbu davada husumeti ancak ve ancak kendisinden alacak talebinde bulunma ihtimali olan çek hamiline karşı ileri sürebileceğini, müvekkili banka’ya husumet yöneltilebilmesinin mümkün olmaması nedeniyle davanın husumet yokluğundan reddine, davanın esasına ilişkin itirazları uyarında usul ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı iddiasına dayanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı tarafından sunulan çek görüntüsünün tetkikinden, davalının çekte tam ciro veya beyaz cirosunun bulunmadığı anlaşılmaktadır.
TTK 798. maddesine göre çekin bir takas odasına ibrazı, ödeme için ibraz yerine geçer. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Bankalararası Takas Odaları Merkezi Yönetmeliğinin 14/B maddesinin ikinci fıkrasında; “Elektronik ortamda işlem yapan takas odalarında, bankalarca, muhatap bankalara fiziken ibraz edilmeyen çekler için birbirlerine vekalet vererek hesaben tesviye edilmek amacıyla işlem yapacak bankalar, Bankalararası Takas Odaları Merkezi Yönetim Kurulu’nca hazırlanan protokolü imzalamak suretiyle bu faaliyetlere katılabilirler” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, dava konusu çekin 3. kişi tarafından takas bankası sıfatıyla davalı Banka’ya ibraz edildiği, davalı bankanın takas merkezi aracılığıyla çek görüntüsünü muhatap banka ile paylaştığı , davalı bankanın da ibraz amacıyla takas bankası sıfatıyla işlem yaptığı,davalının çekte cirosunun bulunmadığı ,davalıya sahtelik iddiası ile ilgili husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmakla davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-HMK 114/1-d ve HMK 115/2 maddeleri gereği davanın USULDEN REDDİNE,
2-Peşin alınan 1.451,59 TL’den 44,40 TL harcın mahusu ile bakiye 1.407,19 TL’nin karar kesinleşitiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açıkolmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/03/2019

Katip
¸(e-imzalıdır)

Hakim
¸(e-imzalıdır)