Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1234 E. 2021/168 K. 15.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1234 Esas
KARAR NO : 2021/168

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili 26/10/2017 tarihinde kendi bisikletiyle seyir halindeyken, davalı …’ya ait ve davalı … tarafından … nolu poliçe ile trafik sigortası yaptırılan, davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı minibüs ile çarpması sonucunda müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet veren trafik kazası meydana geldiğini, davaya konu kazada davalıların asli ve tam kusurlu olduğunu, bu nedenle sürücü davalı … hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturma açıldığını, soruşturmanın devam ettiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin kolunda kemik kırılması meydana geldiğini, müvekkilinin kazanın olduğu tarihte bir otoparkta kasiyer olarak çalıştığını, kazadan sonra uzunca bir süre çalışamadığını, bu nedenle aylık kazançlarından mahrum kaldığını, bu döneme ilişkin ücret kaybının, kaza nedeniyle uğramış olduğu maluliyetten dolayı maddi zararlarının karşılığının davalılarca müştereken ve müteselsilen karşılanması gerektiğini belirterek, müvekkilinin kaza nedeniyle uğramış olduğu maluliyetten dolayı şimdilik 500,00-TL, kaza nedeniyle hastanede tedavi altında olduğu ve çalışamadığı ayların ücretlerine karşılık olarak şimdilik 500,00-TL olmak üzere toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren reeskont avans faiziyle beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı … dışındaki diğer davalılardan 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava açılmadan önce müvekkili şirkete yapılmış bulunan bir başvuru bulunmadığını, davanın dava şartı yerine getirilmeden açılmış bulunması nedeni ile müvekkili sigorta şirketi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususların kabulü anlamına gelmemekle beraber, davaya konu edilen olay nedeni ile müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun … plaka sayılı araç maliki/sürücüsünün kusuru oranında sadece maddi teminatlara ilişkin olarak teminatları olduğunu, manevi tazminata dair teminatları bulunmadığını, kusur durumlarının ve aktüer hesabın ZMMS Genel Şartlara uygun şekilde tespit edilmesi gerektiğini, istenebilecek faiz oranının yasal faiz olduğunu, başlangıç tarihinin de davanın açılma tarihi olduğunu belirterek, haksız ve mesnetsiz olarak açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri, masraf ve ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin iddiası kapsamında kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde müvekkili tarafından diğer davalının sevk ve idaresine bırakıldığını, müvekkilinin söz konusu kazadan kaynaklanan hiçbir hukuki/cezai sorumluluğunun bulunmadığını, söz konusu olayda zarar görenin kusurunun olmadığı kabul edilse dahi davacı vekilinin talep ettiği tazminatın hukuki sorumlularının aracın sürücüsü ve sigorta şirketi olduğunu, davacı vekili tarafından talep edilen tazminatların neye göre hesaplandığının belirli olmadığını, bu nedenle alanında uzman bir bilirkişi tarafından gerekli hesaplamalar yapılarak davacının maddi tazminat talebinin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, davacı tarafça talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, müvekkile ait aracı kullanan diğer davalının, kazadan hemen sonra hiçbir kusuru olmamasına karşın davacıyı zaman kaybetmeksizin hastaneye götürdüğünü ve gerekli tüm işlemleri yaptığını, yaşanan olayda kusur oranlarının belirlenmesinin ardından talep edilen manevi tazminat miktarının çok yüksek olduğunun açık bir şekilde ortaya çıkacağını, bu haliyle, hali hazırda davacının çalışmakta olduğu resmi ve kayıtlı bir işin olup olmadığı, ücretinin miktarı, ne kadar süre iş gücünden yoksun kaldığı, kalıcı bir hasarının olup olmadığı ve en önemlisi meydana gelen olaydaki kusur dağılımının belirli olmaması nedenleri ile davacının talep ettiği tüm alacak kalemlerinin afaki olduğunu belirterek, husumet, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının kayda alınmasını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerini kabul etmemekle birlikte, zamanaşımına uğramış alacaklar yönünden zamanaşımı def’inde bulunduklarını ve zamanaşımına uğramış alacakların öncelikle bu sebeple reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde davalı müvekkilinin asli ve tam kusurlu olduğu hususunun kabul edilemez olduğunu, bu nedenle davacının bu iddiasının kazanın oluşumu ile uyar yönü bulunmadığını, davalı müvekkilinin, tali yoldan ana caddeye çıkarken gerekli dikkat ve özeni göstermek suretiyle, dönüş sinyali vererek yavaşladığını ve ana caddeye bağlandığını, ancak davacının, bisikleti ile aşırı hızlı, kontrolsüz ve aydınlatmasız olarak, davalı müvekkilinin sevk ve idaresinde olan minibüsün sol ön aynasına çarptığını, kazanın oluş şekli ile bakıldığında, davalı müvekkiline atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığını, davacı tarafın, kazanın oluşumunda asli ve tam olduğunu, müvekkilinin, aracı uygun şekilde park ederek, kendisine çarpan ve yere düşen bisiklet sürücüsünü ve bisikletini araç içerisine koyarak hastaneye götürdüğünü ve gerekli müdahalelerin yapılmasında davacı yanında bulunduğunu ve kola alçı yapıldıktan sonra da davacıyı ikametgahına kadar götürmek suretiyle, gerekli yardımları yaptığını, davayı kabul manasında olmamak kaydı ile, davacı tarafın asli ve tam kusurlu olması nedeniyle, talep etmiş olduğu maddi ve tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, davalı müvekkilinin aracında da 500,00-TL maddi hasarın meydana geldiğini, müvekkilinin işbu bedeli de kendi cebinden ödediğini, davacı tarafın, kendi kusurundan kaynaklanan kaza neticesinde, kötü niyetli olarak maddi kazanç elde etmek amacıyla işbu davayı ikame ettiğini belirterek, davacının haksız ve mesnetsiz olarak açılmış bulunan işbu davasının reddini, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar sebebiyle, müşterek müteselsil sorumluluğa dayalı maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Davalı … şirketinin hasar dosyası ve ZMMS poliçesi, … CBS … soruşturma dosyası Uyap kaydı, SGK müzekkere cevabı, tarafların ekonomik sosyal durum araştırmaları, davacının kaza sonrası gördüğü tedavilere ilişkin hastane evrakı celbedilerek incelenmiştir.
Davanın KTK md 97 ve ZMMS Genel şartlar uyarınca davalı … şirketine dava öncesi yazılı başvuru dava şartı yerine getirilmeden açılmış olduğu anlaşılmakla, tamamlanabilir dava şartı olduğu değerlendirilen bu hususta davacı vekiline başvuru yapıp sonucunu bildirmek üzere müteaddit defalar süre ve kesin süre verilmiş, bu hususta e-posta başvurusu dosyaya sunulmuş ise de, başvuru sonucuna dair bir bilgi-belge dosyaya sunulmamıştır.
Dosyanın 12/05/2020 tarihinde yapılacak dördüncü celsesinin ülkemizde yaşanan Covid-19 pandemisi nedeniyle HSK kararıyla duruşmaların ertelenmesi üzerine ayrıntılı ara karar oluşturularak 20/11/2020 tarihine bırakıldığı, yeni duruşma gününün taraf vekillerine usulüne uygun tebliğ edilmiş olduğu, davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen 20/11/2020 tarihli duruşmaya iştirak etmediği ve herhangi bir mazeret bildirimi de göndermediği, 20/11/2020 tarihli duruşmaya katılan davalı … vekilince davanın takip edilmediğinin bildirildiği, duruşmaya mazeret dilekçesi sunan diğer davalıların mazeret dilekçelerinde ise davacının davasını takip etmemesi durumunda davayı takip ettiklerine dair bir beyanın bulunmadığı anlaşılmış, ayrıca mazeret bildirimleri de herhangi bir bilgi ve belgeye dayanmadığından reddedilmiş olup, bu nedenle duruşma ara kararıyla HMK md.150 uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK 150. Maddesi “usulüne uygun şekilde davet edilmiş taraflar gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar süresinin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükümlerini ihtiva etmektedir.
Dosya kapsamından davacının veya davalı tarafların dosyanın işlemden kaldırıldığı 20/11/2020 tarihli duruşmadan itibaren üç aylık yasal süre içerisinde talebini yenilemediği ve dosyanın işleme konulmasının talep edilmediği anlaşılmakla HMK 150. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına, davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, ön inceleme celsesi gerçekleştirildikten sonra davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olduğundan, davalılar lehine maktu vekalet ücreti takdirine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacı tarafça davanın takip edilmemesi, işlemden kaldırma kararı sonrası yasal süre içinde işleme konmasının istenmemesi nedeniyle, 6100 sayılı HMK.nın 150. maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olup, peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubu ile eksik 14,90-TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalılardan … vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
6-Davalılardan … vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
7-Davalılardan … A.Ş. vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçe ile İstanbul BAM nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.15/03/2021

Katip …

Hakim …