Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/123 E. 2018/730 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/123 Esas
KARAR NO : 2018/730

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2017
KARAR TARİHİ : 10/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesiyle ve özetle; müvekkilinin 08.06.2017 tarihinde davalı …Ş.’den almış olduğu 2017 model …Marka aracın teslim tarihinden sonra bir hafta geçmeden 13.06.2017 tarihinde motor soğukken araç rölantide ve seyir halinde titreme şikayeti ile aracı servise verdiğini ve durumun 117334 seri numaralı tutanak ile düzenlendiğini, serviste elektrik düzeninin kontrol edilmesi gerekçesi ile yazılım güncellemesi yapılmış olmasına rağmen 03.07.2017 tarihinde 80 km hızla dahi giderken frene basınca vınlama sesi, 3.fren lambasının su alması, araç teklemesi, seyir halinde vites geçişlerinde cartlama sesi, adblue dolum seviye ikaz yanması sebebi ile aracın tekrar servise verildiğini, yine yazılım güncellemesi yapıldığını, fakat 12.07.2017 tarihinde frenlerde ıslık sesi gelmesi, seyir halinde iken 1500 dev/dak.motorda titreme, ısındıktan sonra boşta çalışırken araçta tekleme şikayeti ile müvekkilinin tekrar aracı servise götürdüğünü, görüldüğü üzere birden fazla servise götürülmüş olan aracın her defasında elektronik düzenin kontrol edilmesi gerekçesi ile yazılım güncellemesi yapıldığını, fakat aracın tam olarak sorunu konusunda bir çözüme kavuşturulmadığından son servise gittiğinde bayi tarafından tutanak düzenlemesi reddedildiğinden ve kanunen verilmiş olan seçimlik hakların müvekkiline belirtilmemiş olduğundan bu sebeple davacının mağduriyeti devam ettiğinden ve araçta üretim hatası olduğu aşikar olan aracın hala serviste bulunduğunu, müvekkilinin dava konusu aracı ticari faaliyetinde kullanmak için aldığını, fakat alındığı haftadan itibaren aracın sürekli arıza çıkardığından müvekkilinin ticari faaliyetlerini sürdürememiş olduğundan bu sebeple zarara uğramakla birlikte her geçen gün bu zararının katlanarak arttığını, bahsi geçen hak kayıplarına binaen davalılara ayrı ayrı ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen davacının uğramış olduğu zararın davalılar tarafından telafi edilemediğini, aracın alımından doğan ve her ay yapması gereken ödemeleri, aracın alındığı haftadan itibaren kullanamadığı için müvekkilinin maddi anlamda kaybının giderek arttığını belirterek, fazlaya ilişkin tüm hak ve alacakları, haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile, ödemiş olduğu satış bedelinin faiziyle birlikte geri verilmesi, satılanın tamamen zaptında olduğu gibi yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesine, ayıplı maldan doğan doğrudan zararın giderilmesine, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme ile bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş.vekili cevap dilekçesiyle ve özetle; davacının muayene ve ihbar mükellefiyetini süresi içinde ifa etmediğini ve kanunun kendisine yüklediği hususları yerine getirmediğini ve aracı bu haliyle kabul etmiş olduğundan bu konudaki tüm dava ve talep haklarının düştüğünü, dava dilekçesinde yer alan talep sonucun HMK.da düzenlenen şartları taşımadığını, dava konusu araçta herhangi bir imalat hatası veya açık/gizli aybın söz konusu olmadığını, davacının taleplerinin kabulü yönündeki bir kararın tüketicinin açıkça sebepsiz zenginleşmesinin sonucunu doğuracağını, aracın bir kaç kez servise girmesinin, müşterinin ondan beklediği faydadan yararlanmamanın süreklilik arz ettiği anlamını taşımadığını, bu hususta Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin Lafzi olarak yorumlanmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesinde araç bedelinin faizi ile birlikte davacıya iade edilmesinin hüküm altına alınması yönündeki talebin kabulünün mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı …-…A.Ş.vekili cevap dilekçesiyle ve özetle; görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava konusu taleplerin 6100 sayılı HMK.nın 119.maddesi uyarınca açıklattırılması ve mahkemece bu hususa ilişkin verilmiş süreye riayet edilmemesi durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın mezkur araçtaki şikayetlerinin varlığı kabul edilse dahi, davacının mevzuatın aradığı süreler dahilinde usulüne uygun ve süresinde bir ayıp ihbarında bulunmadığını, davaya konu araçta dava dilekçesinde iddia edildiği gibi imalattan kaynaklanan bir şikayet bulunmadığını, dava konusu aracın işletme talimatına aykırı olarak kullanılması sebebiyle meydana geldiğini, bütün süreçte araç ile yapılan kmler de dikkate alındığında, iddia edilen şikayet ile ilgili olarak garanti kapsamında onarım yapılmış olduğunu, şikayetin niteliği dikkate alındığında davacının araçtan yararlanmasını engelleyen bir durumun mevzu bahis olmadığını ve davacı tarafın iyi niyet kuralları çerçevesinde hareket etmediğinin açıkça görüldüğünü, davanın dava konusu talep için kanunun aradığı şartlar bulunmadığından reddi gerektiğini, davacının sahip olduğu seçimlik haklarından onarım hakkını kullanmasından sonra ikame ettiği dava ile terditli olarak aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine ve aracın teslimi ile bedelinin iade edilmesine dair talepte bulunmasının hakkın kötüye kullanılmasını teşkil ettiğini, davada talep edilen maddi ve manevi tazminat taleplerinin maddi ve hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek, davanın görevsizlik nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davanın hak düşürücü sürelere riayet edilmemiş olması nedeniyle usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, araç satım sözleşmesinden kaynaklı satım konusu malın ayıplı olması nedeniyle, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi terditli talep olarak satış bedelinin faiziyle birlikte geri verilmesi, satılanın tamamen zaptında olduğu gibi yargılama giderleri ile satılan için yapılan giderlerin ödenmesi ayıplı maldan doğan doğrudan zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Her ne kadar … 23.Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih 2017/518 Esas 2017/329 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dava dilekçesinde aracın ticari faaliyette kullanılmak üzere alındığı, araç takyidat bilgisinde araç cinsinin minübüs olarak gösterildiği kullanım amacının ticari olduğundan bahisle davanın mutlak ticari dava olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Ticari davalar, TTK.nun 4. maddesinde düzenlenmiş olup görülmekte olan davanın, TTK.nun 4/1. maddesi kapsamında sayılan mutlak ticari davalardan olmadığı, davanın nispi ticari dava kabul edilmesi için her iki tarafın da tacir olması ayrıca uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmasının gerektiği, somut olayda davacının tacir olmadığı, işletmesinin ticari işletme niteliğinde bulunmadığı, işletmenin esnaf faaliyeti düzeyinde kaldığı, davanın nispi ticari dava olarak kabulünün de mümkün bulunmadığı, diğer özel düzenlemelerle (İİK.nun 154, TİRK.nun 22, Koop.K.nun 99, FKK.nun 31…gibi) belirlenmiş görev hükümleri gereğince mahkememizin görevli kılınmadığı anlaşılmaktadır.
Görev dava şartı olduğundan mahkemece her aşamada re’sen gözetilir.
Dava şartı (davanın görevli mahkemede açılması) bulunmadığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, daha önce İstanbul 1.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun m.21/1-c, m.22/2 hükmü gözetilerek karar kesinleştiğinde dosyanın merci tayini (yargı yerinin belirlenmesi) için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın usulden reddine,
2-… 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
3-… 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce daha önce görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle karar kesinleştiğinde dosyanın merci tayini için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Yargılama harç ve giderlerin görevli mahkemece değerlendirilmesine
Dair, davacı asıl, vekili ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/07/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır