Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1228 E. 2019/468 K. 24.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1228 Esas
KARAR NO : 2019/468

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/12/2018
KARAR TARİHİ : 24/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Şirketinin, … adresindeki, mülkiyeti …’na ait olan taşınmazı kiralayarak depo olarak kullanıldığını, işbu adresteki taşınmaz içerisinde bulunan ve sigortalı şirkete ait eşyaların … numaralı Yangın Sinai Ticari Poliçesi ile müvekkil şirket nezdinde her türlü zarara karşı sigortalandığını, söz konusu sigortalı taşınmazın sigortalı şirket tarafından depo olarak kullanılmakta olup üst katında ise davalı … Şirketi’nin kiracı olarak bulunduğunu, sigortalı şirketin üst katında bulunan davalı şirkete ait işyerindeki pimaş boruların tıkanması sonucu bu tıkanıklık davalı şirket tarafından giderilmeye çalışıldığını, ancak tıkanıklığın giderilmesi için yapılan hatalı müdahaleler sonucunda tıkanık vaziyette bulunan borular zarar görerek su kaçırmaya başladığını, kırılan borudaki atık suların sigortalı şirketin depo olarak kullanmakta olduğu bodrum kattaki taşınmaza akarak burada maddi bir hasar meydana getirdiğini, depoda bulunan eşya ve demirbaşların atık sular nedeniyle ıslanarak zarar gördüğünü, söz konusu zarar atık su giderinin davalı şirketin yapmış olduğu tamir çalışması esnasında yanlış müdahalede bulunmasından ve yeterli özen yükümlülüğünü yerine getirmemesinden kaynaklandığını, bunun üzerine meydana gelen hasarın tespit edilmesi bakımından müvekkil şirket tarafından zararın tespit edilmesi için ekspertiz raporu düzenlendiğini, hazırlanan ekspertiz raporunun neticesinde, müvekkili şirket ile sigortalı şirket arasındaki düzenlenen poliçedeki zarar limitleri içinde müvekkili tarafından sigortalanmış olan eşyalarda 15.760,60 TL tutarında zararın meydana geldiği tespit edildiğini, müvekkil şirketin zararı karşıladığını, Türk Ticaret Kanunu’nun 1472.maddesine göre müvekkili şirketin ödenen hasar bedeli nispetinde sigortalı şirketin haklarına halef olduğunu, müvekkili şirketin sigortalı şirketin uğramış olduğu zararları karşılaması ertesinde, 05.09.2016 tarihli yazının davalı şirkete, 15.09.2017 tarihli yazının ise, davalı …’na gönderilerek, müvekkili tarafından ödenmek durumunda kalınan tazminat bedelinin 7 gün içerisinde rücuen ödenmesinin istenildiğini, davalılar tarafından söz konusu bedellerin ödenmemesi üzerine, zararın rücuen tazmini için, asli olarak sorumlu olan işletme sahibi davalı şirket ve kusursuz sorumluluğu bulunan sigortalı şirketin üst katında bulunan dairenin sahibi olan davalı … aleyhine … 9. İcra Müdürlüğünün … tarihinde … Esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalılardan …’nun 01.11.2018 tarhinde borca itiraz etmesi ve diğer davalı şirketin ise 06.11.2017 tarihinde borca itiraz ederek takibin durdurulduğunu belirterek, icra takibine haksız olarak itiraz eden davalıların itirazının iptaline karar verilmesini ve yine alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, yangın sigortası poliçesi nedeniyle sigortalıya ödenen zararın sorumlulardan rücuen tahsili amaçlı başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dosyaya sunduğu 10/05/2019 havale tarihli dilekçesi ile, taraflar arasında yapılan şifahi anlaşma gereği; davaya konu icra takibine ilişkin borç (tahsil harcı ve icra inkar tazminatı hariç olmak üzere) eldeki dava dosyasına konu vekalet ücretinin yarısı ve yargılama giderleri konularında anlaştıklarını, davalılardan … Limited Şirketi tarafından haricen kendilerine ödenmiş olduğunu, ayrıca 24/05/2019 tarihli duruşmadaki beyanında feragat dilekçeleri doğrultusunda tüm taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiş, dava dilekçesine ekli vekaletnamede vekilin feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307 ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenlemeye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, feragat sebebiyle davacı tarafın davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu olduğu hususu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davadaki tüm taleplerden feragati nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 44,40- TL’nin peşin alınan 210,07-TL’den mahsubu ile 165,67- TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı24/05/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸