Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1226 E. 2020/641 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1226 Esas
KARAR NO : 2020/641

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıdan satın almış olduğu 3 adet Network ürününü paketini hiç açmadan ve kullanmadan davalıya iade ettiğini, ürünlerin davalı tarafından teslim alındığını ancak davalı tarafın ürünlerin bedellerini müvekkili şirkete geri ödemediğini, bu hususta müvekkili şirket çalışanlarının davalı çalışanları ile irtibata geçip ürünlerin bedellerinin iade edilmesini talep etmişlerse de ödeme yapılmadığını, bunun üzerine müvekkili iade faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağına istinaden davalı aleyhine … 23. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın ise haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak iş bu icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenlerle davalının haksız ve dayanaksız olarak … 23. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 7.853,44 TL üzerinden fiili ödeme talep edilen faiz ve ferileri ile birlikte devamına, davalının yapmış olduğu itirazın haksız ve alacak miktarının belirli olması nedeniyle asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; müvekkili şirket ile davacı şirketin uzun yıllardır birbiriyle ticaret yapan, birbirine hizmet sunan iki şirket olduklarını, müvekkili ile davacı firma arasındaki ticari ilişki neticesinde müvekkili şirketin davacı firmaya, davalı firma tarafından sipariş edilen ürünleri fatura ederek davacıya teslim ettiğini ancak davcının beyanlarının aksine taraflar arasında müvekkili tarafından davacıya satılarak teslim edilen ürünlerin iadesi konusunda bir akit bulunmadığını, davacının da beyanı üzerine müvekkiline gönderilen ürünlerde hiçbir arıza vs. ayıp bulunmadığını, davacı kendisine kesilen fatura tarihinden çok sonrasında malların iadesi yoluna gittiğini, müvekkilinin sattığı bu ürünleri kabul etmediğini, davacı şirketin müvekkili şirketten satın almış olduğu cihazları hiçbir sebep göstermeksizin müvekkiline kendi iradesi ile iade ettiğini, bu nedenle alacağın muayyen ve likit olmadığını, davacı tarafından başlatılan icra takibinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenlerle müvekkili aleyhine açılan iş bu davanın hukuka ve kanuna aykırı olması nedeniyle reddine, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 23. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemede alacaklısının dosyamız davacısı … A.Ş., borçlusunun dosyamız davalısı … A.Ş. olduğu, takip miktarının 7.853,44 TL olduğu anlaşılmıştır.
SMMM Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 18/11/2020 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; davacı defterlerinin TTK ve VUK’na göre tutulduğu ve sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacı yanın kendi defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 5.739,76 TL alacaklı durumda olduğu, davalı defterlerinin TTK ve VUK’ na göre tutulduğu ve sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davalı yanın kendi defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacıya 4.828,87 TL borçlu durumda olduğu, taraf defterlerinin karşılaştırılması sonucunda; farkın davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların döviz faturaları olarak dikkate alınması ve ayrıca davalıya düzenlenen 2 adet iade faturasından kaynaklandığı, davacının söz konusu iade faturalarının ve bu iade faturalarına konu ürünlerin davalıya teslimine ilişkin kargo hareketleri izleme formunu dosyaya ibraz etmiş olup, söz konusu form incelendiğinde; davacı tarafından davalıya 10/10/2017 tarihinde 1 adet kolinin davalı şirket adresinde … adlı şahsa teslim edilmiş olduğu, bu tespitler ışığında davacının talebinin kabulü halinde 29/05/2018 takip tarihi itibariyle davacının davyalıdan talep edebileceği tutarın 1.416,00 USD olabileceği, bu tutarın da takip tarihi itibariyle TL karşılığının (1.416,00 USDx 4,5966=) 6.508,79 TL olabileceği mütalaa edilmiştir.
Dava, … 23. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, taraf beyanları ve mevcut delilleri, … 23. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, yukarıda özetlenen bilirkişi raporu ile birlikte dosya içerisinde mevcut tüm belgeler değerlendirildiğinde;
Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde, davacının davalı şirketten 5.739,76 TL alacağının olduğu,takip konusu faturaların davacının ticari defterlerinde yer aldığı, davacı tarafın ticari defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının TTK, m. 64, 65 VUK. M.229, 230, 231, 232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği hususunun bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edildiği, böylelikle davacının ticari defter ve kayıtlarının HMK. m. 222 sahibi lehine delil niteliğini taşıdığı, davalı defterlerinin TTK ve VUK’ na göre tutulduğu ve sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davalı yanın kendi defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacıya 4.828,87 TL borçlu durumda olduğu, taraf defterlerinin karşılaştırılması sonucunda; farkın davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların döviz faturaları olarak dikkate alınması ve ayrıca davalıya düzenlenen 2 adet iade faturasından kaynaklandığı, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre tarafların ticari defterlerindeki 910,89 TL farkın ve takibe konu fazla miktarın davacı tarafça usulüne uygun delillerle ispat edilemediği, taraflar arasında düzenlenen fatura içerikleri incelendiğinde, bilirkişi tarafından mutabakatsızlık sebebi olarak bildirilen kısma ilişkin dosya kapsamında davacı tarafın haklı görülmesini sağlayacak delillerin bulunmadığı, davacının düzenlemiş olduğu faturaları ticari defterine kaydeden davalının ticari defterlerine göre davacıya 4.828,87 TL borçlu olduğunun tespit edildiği ve takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.828,87 TL alacağı olduğu anlaşılmakla, yerleşik Yargıtay uygulamaları da gözetilerek denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu da göz önünde bulundurularak davaya konu icra takibinde davacının belirtilen miktarda haklı olduğu anlaşılmış, alacağın likit ve itirazın haksız olduğu da göz önünde bulundurulmakla kabul edilen kısım yönünden davacı lehine icra inkar tazminatına da hükmolunarak takibin aynı şartlarda devamına karar verilmiştir.
Borçlunun itirazı sonucu takip tamamen durmuş olmakla, icra giderleri, vekalet ücreti ve faiz vs. yönünden duran takibin devamı için itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar vardır. Ne var ki, bu feri taleplere ilişkin hesaplamalar kararın infazı aşamasında icra müdürlüğünce yapılacak kapak hesabıyla yerine getirilir.Takip dosyasında asıl alacak miktarı 6.669,36 TL olarak gösterilmiş, dava değeri olarak 7.853,44 TL üzerinden harç yatırılmış, fazla kısmın takibin fer’ilerine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu yüzden davaya konu borç fer’ileri ile ilgili rakam ve miktar belirtilmeksizin yalnızca alacak kalemlerinden bahisle itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmiş, vekalet ücreti ve yargılama giderleri bu hususlara göre belirlenerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 12/03/2018 tarihli, 2016/20126 Esas, 2018/1165 Karar sayılı ilamı)
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-Davalının … 23. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasındaki itirazının 4.828,87-TL ve ferileri yönünden iptaline, takibin ; bu miktar üzerinden takip sonrası avans faizi işletilmek suretiyle ve ferileri yönünden aynı koşullarda devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alacak miktarı olan 4.828,87 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken harç 329,87 TL olup, peşin alınan 134,12 TL’ nin mahsubu ile bakiye 195,75 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu 329,87 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 997,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 722,23 TL’ sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 41,40 TL’ sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ret edilen miktar üzerinden hesaplanan hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 1.840,49 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/12/2020

Katip …

Hakim …