Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1222 E. 2019/18 K. 08.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1222
KARAR NO : 2019/18

DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/01/2019

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; … Yeminli Mali Müşavirler Odası Hakem Kurulu, davacı ile imzalanan ihracatta katma değer vergisi iadesi sözleşmesinden doğan alacağın ödenmesine ilişkin karar verdiğini, davacı şirket ile imzalanan sözleşmelerde 2013, 2014 ve 2015 yıllarında sözleşmeye dayanılarak fazla ödendiği iddia edilen 2.552.714,40 TL hizmet bedelinin iadesini talep ettiğini, hakem heyeti, davacının zararından yapılan indirim sonucu 882.950,09 TL’nin davalı şirketten alınarak davacıya ödenmesi gerektiğine karar verdiğini, davacı tarafından davalının … Mali Müşavirler Odası’na şikayet edildiğini, açılan soruşturmanın müvekkili lehine sonuçlandığını, HMK m. 114/1-h’teki davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması, dava şartının varlığını resen aramaksızın karar veren hakem heyeti kararının HMK m. 439/2-ğ hükmü uyarınca kamu düzenine aykırı olması nedeniyle iptalini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, hakem kararının iptali talebine ilişkindir.
Hakem kararlarının iptalinde görevli mahkeme ile ilgili olarak; 15.03.2018 tarihli RG’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı Kanun 57. maddesiyle HMK 410. maddenin, 60. maddesiyle HMK 439. maddenin değiştirildiği, 53. madde ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 15. maddesinde yapılan değişiklik ve 54. madde ile bu Kanuna eklenen ek 1. madde ile de görevli mahkeme konusunda ihtiyari tahkim ve milletlerarası tahkim arasında paralellik sağlandığı, kanun’un 55. maddesiyle de 5235 sayılı Kanun’un 5. maddesinde değişiklik yapıldığı ve iptâl davalarının ticaret mahkemesinin heyet halince göreceği davalar arasından çıkarıldığı, böylece hakem kararının iptâli davalarının bölge adliye mahkemesinde görülmesinin zorunlu hale geldiği anlaşılmıştır.
EMSAL KARAR:
“…6100 sayılı HMK’da tahkim yargılamasında görevli mahkeme konusunda 410 ve 439. maddelerde düzenlemeler yer almakta iken 15.03.2018 tarihli RG’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı Kanun 57. maddesiyle HMK 410. madde, 60. maddesiyle de HMK 439. madde değiştirilmiş, 53. madde ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 15. maddesinde yapılan değişiklik ve 54. madde ile bu Kanuna eklenen ek 1. madde ile de görevli mahkeme konusunda ihtiyari tahkim ve milletlerarası tahkim arasında paralellik sağlanmıştır. Kanun’un 55. maddesiyle de 5235 sayılı Kanun’un 5. maddesinde değişiklik yapılmış ve iptâl davaları ticaret mahkemesinin heyet halince göreceği davalar arasından çıkarılmış, hakem kararının iptâli davalarının bölge adliye mahkemesinde görülmesi zorunlu hale gelmiştir.
6100 sayılı HMK’da tahkim yargılamasında görevli mahkeme konusunda 410 ve 439. maddelerde düzenlemeler yer almakta iken 15.03.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı Kanun 57. maddesiyle HMK 410. madde, 60. maddesiyle de HMK 439. madde değiştirilmiştir. Ayrıca 53. madde ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 15. maddesinde yapılan değişiklik ve 54. madde ile bu Kanuna eklenen ek 1. madde ile de görevli mahkeme konusunda ihtiyari tahkim ve milletlerarası tahkim arasında paralellik sağlanmıştır. Kanun’un 55. maddesiyle de 5235 sayılı Kanun’un 5. maddesinde değişiklik yapılmış ve iptâl davaları ticaret mahkemesinin heyet halince göreceği davalar arasından çıkarılmıştır.
Yapılan değişiklikler sonucu HMK’daki son düzenlemelerde; tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkemenin, konusuna göre tahkim yeri asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi olduğu, tahkim yeri belirlenmemiş ise görevli mahkemenin, konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi, yetkili mahkemenin ise davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya işyeri mahkemesi olduğu (HMK 410/1), hakem kararına karşı yalnızca iptâl davası açılabileceği, iptâl davasının, tahkim yeri bölge adliye mahkemesinde açılacağı, öncelikle ve ivedilikle görüleceği (HMK 439/1) belirtilmiştir.
4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu”ndaki son düzenleme ise hakem kararına karşı yalnızca iptâl davası açılabileceği, iptâl davasının, 3’üncü madde uyarınca yetkili asliye hukuk mahkemesinin bulunduğu yer yönünden yetkili bölge adliye mahkemesinde açılacağı, öncelikle ve ivedilikle görüleceği (15/1), bu Kanun’da asliye hukuk mahkemesine verilen görev ve yetkilerin, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi tarafından kullanılacağı (ek 1) şeklindedir.
Yapılan değişiklikler ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu ve 6100 sayılı HMK’daki tahkim konusundaki görev kuralları benzer hale getirilmiştir.
Yapılan bu düzenlemeler mahkemelerin görevine ilişkindir. Görev düzenlemesi yapılan 7101 sayılı Kanun’da görev kuralına ilişkin yapılan değişikliklerin eldeki davalara uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir hükme yer verilmemiştir. Sonuç olarak uygulanması gereken geçiş hükmü bulunmamaktadır. Usul kuralları ve bu kapsamda yer alan görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, aksine düzenleme yoksa derhal uygulanacağından, yapılan görev kuralı değişikliklerinin kanunda istisna niteliğinde geçiş hükümlerine yer verilmediği için eldeki davalara da uygulanması gerekir.
Davanın 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce ya da bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarihten önce açılıp açılmadığının da bir önemi bulunmamaktadır. Aynı şekilde sözleşme tarihi itibarıyla hakem kararlarına karşı iptal davası mı açılacağı ya da temyiz yoluna mı başvurulması gerektiği konusundaki görüş ayrılığı da 13.04.2018 tarih, ve 20162 Esas, 2018/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile giderilip sözleşme tarihine bakılmaksızın iptâl davası olarak belirlenmiştir. 6100 sayılı HMK geçici 1/1. maddede bu Kanun’un yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinin Kanun’un yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış davalarda uygulanmayacağı düzenlemesi, geçici 3/3. maddede ise, bu Kanun’da bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanun’un bu kanun’a aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı düzenlemeleri bulunmakta ise de bu maddeler 6100 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemelere ilişkin olup 6100 sayılı Kanun’da değişiklik yapan 7101 sayılı Kanun hükümlerini kapsadığından söz edilemez.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde hüküm verildikten sonra yapılan kanun değişikliği ile hakem kararının iptâli davalarının bölge adliye mahkemesinde görülmesi zorunlu hale gelmiştir..”(Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2018/3876-4888 sayılı, 06.12.2018 günlü kararı)
Yukarıda yazılı yasal düzenlemeler, Yüksek Yargı kararları dikkate alınarak davanın görev yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç ve masrafların görevli mahkemece nazara alınmasına,
Taraf ve vekillerinin yokluğunda,gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 08/01/2019

Başkan …
¸E-İmza
Üye …
¸E-İmza
Üye …
¸E-İmza
Katip …
¸E-İmza